100% found this document useful (1 vote)
493 views164 pages

1-31 July 2008 - Love Peace and Harmony Journal

http://www.lovepeaceandharmony.org/ Journal by David Doğan Beyo
Copyright
© © All Rights Reserved
We take content rights seriously. If you suspect this is your content, claim it here.
Available Formats
Download as DOC, PDF, TXT or read online on Scribd
100% found this document useful (1 vote)
493 views164 pages

1-31 July 2008 - Love Peace and Harmony Journal

http://www.lovepeaceandharmony.org/ Journal by David Doğan Beyo
Copyright
© © All Rights Reserved
We take content rights seriously. If you suspect this is your content, claim it here.
Available Formats
Download as DOC, PDF, TXT or read online on Scribd
You are on page 1/ 164

1

2
∞Love Peace and Harmony
Newsletter∞
∞01-31th of July 2008 - 01-31
Temmuz 2008∞

YENI YASAM ENERJISI


 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:00pm

*18/07/2008*

*THOTH BILGILERI:*

**

*YENI YASAM ENERJISI*

**

Dunyanin baglandigi yeni enerji donguleri sayesinde saglamlasan frekans


koprusu, artik meleklerin dunyaya isIk frekansi olarak kendilerini
aktarabilmeleri icin kullanilmaya baslandi.

Bu simdilik tek yonlu bir seyahat , yani su anda sadece melekler tarafindan
dunyaya inmek icin kullaniliyor. Fakat ilerleyen donemlerde, insanlarda ayni
kopruyu daha yuksek frekanslara seyahat icin kullanacaklar. Yani kainatta
frekans transferi icin gereken yuksek ve saglam frekans bagi kurulmus oldu.

Bu su anlama geliyor: Melekler artik aranizda ayni boyutta beraber


bulunuyorsunuz. Bu sizin onlarla olan irtibatinizi kolaylastiryor. Buna
niyet etmeniz ve kendi yeteneklerinizi gelistirmeniz yeterli. Onlari cok
yakinda gormeye baslayacaksiniz. Ama su anda pek kolay bir bicimde
isaretlerini gorebilir ve iletisime gecebilirsiniz.

Melekler bu durumdan dolayi cok heyecanlilar. Pek cok melek ilk defa isIk

3
olarak dunyaya transfer oluyor. Bu sebeple siz sevgili yuksek frekans
varliklari olarak, bu frekans koprusunu kurdugunuz isin tum melekler size
minnettar. Siz yuksek frekansta olmayi secmek ve bunun icin calismakla tum
kainatin frekansinin yukselmesini sagladiniz ve bu frekans koprusunun
kurulmasina yardimci oldunuz. Boylelikle melekler artik aranizda.

Hepinize sonsuz sevgi ve minnetimizi sunmak istiyoruz.

Sizler cok kiymetlisiniz. Herbiriniz kainatta birer mucevhersiniz.


Isiltiniza sahip cikin ve kendi kiymetinizin farkina varin.
Tum kainat saygiyla onunuzde egiliyor. Siz de lutfen kendinize hakettiginiz
kiymeti verin. *ISILTINIZA SAHIP CIKIN...*
**
LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:161

KAINATTA YENI OLUSUMLAR


 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:30pm

*12/07/2008*

*THOTH BILGILERI:*

*KAINATTA YENI OLUSUMLAR*

**

Kainatta yukslen enerjiler meyvelerini vermeye basladi. Hepimiz cok


mutluyuz. Bugun yeni enerji alanlari olustu ve tum enerji alanlarinin
frekansini yukseltti.

Bu cok uzun zamandir olmayan sevincli bir durum. Tum kainat kutlamalar
icerisinde ve size minnettar.

Butun bunlari sizler basardiniz. Evet belki siz farkinda bile degilsiniz ama
cok buyuk bir olusuma imza attiniz.

Sizler kendi niyetlerinize odaklanip, kuvvetlendirerek birlesIk enerjiler

4
alanini yuksek enerjiyle yuklemis oldunuz. Ve sonunda yukselen frekanslar
yeni enerji alanlari olusturmaya basladi. Tebrikler! Kainatta yeni yasam
cicekleri olusturmayi basardiniz. Bu, tum enerji sistemlerinin cok buyuk bir
gucle calismasi demek. Bunun sonucunda da niyetleriniz icin oluslar
hizlandi. Yenilik enerjisi cok aktif bir sekilde calismaya basladi. Bu da
yeni olan herseyin olusmaya baslamasi demek. Yaraticiliginiz yukseliyor.
Daha yuksek frekansli yaratimlar gerceklestirebilirsiniz. Yasamlarinizda
yeni projeler, yeni yasam yerleri, birliktelikler, arkadasliklar,isler
hepinizin hayrina olacak sekilde olusmaya basladi.

Yenilik enerjisi hayriniza olan ne varsa hayatiniza yuklemekte. Kendinizi


enerjiye acik tutun. Ve gelisen yeteneklerinize odaklanin. Bu guzel
enerjiyle yasamlarinizda ne gibi hos yenilikler yapacaginizi fark
edeceksiniz.

Donem yeni fikirler,prlak uygulamalar donemi. Acik olun ve gelen enerjiyi en


yuksek potansiyeliniz cercevesinde kullanin.

Kainat bolluk ve bereketini size akitiyor. Alin.

Icinizden sinirli ve kisitli bilinci atin. Kendinizi bolluk, bereket ve


yenilige acin. Tazelenin...

Tum melekler hepiniz adina kutlamalar yapiyor. Siz de buna katilin, yeni
donemi kutlayin.

Sevgi,bolluk ve bereket dilemistiniz. Olustu. Simdi tum bunlara acin


kendinizi.

Unutmayin degisim icinizde baslar. Sinirli kaliplarinizi terk edip,


sinirsizliga acarsaniz kendinizi, kainatin meyveleri sonsuzdur. Ve hepsi
sizin, almaya karar verirseniz.

Yeteneklerinize odaklanin ve tum bu olumlu enerjileri nasil hayatiniza kabul


edeceginizi fark edin. Hepinizin kabul edis sekli farklidir ve size ozgudur
. Bu sebeple bunu kendinizin fark etmesi gerekiyor.

Kendinize izin verdiginiz surece tum kainat emrinizde.

Sadece bunu nasil yapacaginizi, kendi yolunuzu kesfedin. Bu kesif yolunda


rehber sizsiniz. Icinizdeki BIR yaniniz. Icinize donun ve acin kendinizi
kainatin hazinelerine.

Tum bunlara sahip olmak icin; tek engel de sizsiniz, tek yol da..
kendinizle ne yapacaginiz sizin seciminiz.

Niyetler olusturmustunuz. Oldu. Fark edin. Acin kendinizi. Ve ALIN.

5
YOLUNUZ ACIK , BUNU FARK EDIN !

Kendi dileklerinizin gerceklesmesi yolunda kendinize engel olusturmayin.

Kainat size comerttir. Siz de kendinize oyle olun...


Kendiniz icin neyi layik gorurseniz; ona sahip olur, onu yasarsiniz...

LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:168

ARINMAK SADELESMEKTIR
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:40pm

*13/07/2008*
*THOTH BILGILERI :*
*ARINMAK SADELESMEKTIR*
**
Kendimizde degisIklikleri fark ettigimiz zamana geldik. Simdi hepimiz sahip
oldugumuz yeteneklerimizi nasil kullanabilecegimizi kesfetmeye basladik.
Hepimiz farkli derecelerde bunun farkina variyoruz. Bu kabiliyetleri
kullanabilmemizdeki cesitlilik, etrfimiza bakip kendimiz icin ilham
olusturmamiza olanak saglamali.

Su anda bazilariniz bu yeteneklerini kesfetmis ve daha etkin bir sekilde


kullanmaya baslamis vaziyette. Bu durum yeteneklerin varligina digerlerini
de inandirip, onlari da kullanmaya tesfik etmek icin ozellikle yaratilmis
bir duzenlemedir. Ne kadar yukselseniz de hala gozlemleyebildiginiz
durumlara inanmak kalibini muhafaza ediyorsunuz. Hala bes duyunuzla
algiliyabildiginiz fiziksel onaylamalari deneyimlemeyi talep ediyorsunuz.
Oysa yetenekleriniz tam teslimiyet noktasinda kullanilabilir olarak aciga
cikiyor.

Cevrenizde bu teslimiyetle yeteneklerini kullanmaya baslayanlar var. Onlara


bakin ve kendinizi tesvik edin. Arzulamis oldugunuz fiziksel onaylamalar da
size gosteriliyor. Artik sizin de bu yeteneklerinizi gelistirmeye odaklanmak
icin hicbir engeliniz yok. Zihniniz bile ikna edilmek icin istedigi
kanitlarla yuzlestiriliyor. Artik kendinizi birakin ve teslimiyet icin de bu

6
enerjilerin vucudunuzla dengelenip calismasina olanak saglayin.

Simdi yuksek frekans doneminde yasiyorsunuz. Ve bu donemin olanaklariyla


yasamak icin kendinize izin verin. Araclar vasitasiyla yapmaya calistiginiz
hersey sizin dogal yeteneginizdir.

Uzaktan haberlesmek icin telefon, tasima icin araclar bilgi edinmek icin
kitap,kutuphane ve internete gereksinmeniz yoktur. Kainatta hersey frekans
olarak birbirine baglidir. Sadece bu bagi kabullenip, nasil
kullanabilceginizi kesfetmek yeterlidir. Tim bilgi icinizde mevcut. DNA
larinizin acilip bu bilgilerin aciga cikmasina niyet edin ve izin vermis
olun. Birseyi ogrenmeye ihtiyaciniz oldugunda birlesIk enerji alanina
baglanin ve gerekli bilginin frekansina uyumlanin. Bilgi icinizde olacak.
Bunu gorecek ve bileceksiniz. Yasamlarinizi duzenlemek ve kolaylastirmak
icin bu bilgileri kullanacaksiniz.

Artik yeni duzendesiniz ve hayatlarinizi buna uygun organize etmeniz


gerekiyor. Gereksiz frekanslar pesinde vaktinizi ve enerjinizi harcamayin.
Oysa pek cogunuz hala dusuk frekansli aktivitelerle yasamlarinizi
dolduruyorsunuz. Eski aliskanliklarinizi terk edin. Kendinizi gozden gecirin
ve hangi aktivitelerin sizin frekansiniza uydugunu kontrol edin.

Ornegin hala birbiriniz ve birbirinizin yasamlari hakkinda cok


konusuyorsunuz. Bu dusuk frekansli bir aktivitedir. Ve size bir faydasi
yoktur. Yerine daha uygun aktiviteleri bulun ve zamaninizi ona verin.

Hala yemek aktiviteleri icin gereksiz enerji sarfediyorsunuz. Sistemleriniz


icin bu kadar cok ve gereksiz besin maddelerine ihtiyaciniz yok. Yanlis
seyler yiyip , iciyorsunuz. Bu da enerjinizi tuketiyor.

Hala daha fazla kalibin ve etiketin pesinden kosuyorsunuz. Ve bunlar icin


cok kiymetli yasam enerjinizi ve vaktinizi tuketiyorsunuz.

Yeni yasam duzeninde tam teslimiyet ve yuksek sevgi vardir. Bu duzen icinde
kaliplar ve etiketler anlamsizdir. Bu nedenle, daha cok terfi etmek, daha
zengin olmak, daha ust statuye ulasmak, daha cok diplomaya , kursa sahip
olmak icin kendinizi tuketiyorsunuz. Bunlarin hepsi bosuna ve artik sizin
icin dusuk frekansli aktiviteler.

Sadelesin, kendinize donun ve maddi, manevi tum kalip ve fazlaliklarinizdan


kurtulun.

Yukselmek , sadelesmektir.

LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:169

7
SEVGININ GUCU
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:41pm

*11.07.2008*

*THOTH BILGILERI*

**

*SEVGININ GUCU*

Sevgi cok yonlu kullanilabilecek bir guc. Sizler sevgiyi dar anlamlara
hapsederek gucunu azaltiyorsunuz. Oysa farkina varsaniz ne denli buyuk bir
gucu-yuksek frekansi- elinizde tutuyorsunuz. Ve bosa harciyorsunuz.

Daha once niyet mekanizmasinin nasil calistigini konusmustuk. Artik


biliyorsunuz, her olus bir niyetle baslar ve niyetler kuvvetlendirildikce
hizlanir bu yol.

Iste niyetleri olusturmak ve kuvvetlendirmek de sevgi yuklemektir. Siz


dileginizi olustururken daima sevgiyle yaparsiniz bunu. Dusunun... kendinizi
deneyin. Tum dileklerinizi aklinizdan bir bir gecirin. Hepsinin kokeninde

8
sevgi vardir. Ve bu dilekleri dusunmek sizi iyi hissettirir. Cunku
frekansinizi yukseltir. Sevgi frekansiniz yukselir.

Tum iyi niyet ve temennilerimizde sevgi vardir. Boylece cogaltiriz sevgiyi.


Frekansi yukseltiriz.

Bizi rahatsiz eden kisiler, yerler, durumlar hep icinde sevgi eksIkliginden
kaynaklanir. Cunku dogal tabiatimiz sevgi uzerine kuruludur.

Tum bunlarin artik farkina variyorsunuz. Ve bu farkindalik frekansinizi daha


da yukseltiyor. Bu sebeple sizi daha once rahatsiz etmeyen kisiler,isler,
yerler, olaylar... rahatsiz etmeye basladi.

Artik frekanslariniz cok yukseldigi icin frekans seviyesi size dusuk gelen
kisiler, isler, yerler, olaylar sizlere rahatsizlik veriyor.

Boylece ayriliklar, bosanmalar, isten istifalar, ev ve sehir degisIklikleri


cok fazla yasanmakta. Bu biraz kaotik gorunse de, aslinda duzenleme donemi.
Herkes kendine uygun es,is, yer, ev ayarlama surecinde.

Guzel gunler yasamak icin, sizin icin guzel olan ve mutlu olacaginiz
ortamlari olusturuyorsunuz. Bunlardan urkmeyin. Icinizi dinleyin ve
rehberliginize guvenin. Icinizde sizin icin neyin dogru olacagini net
bileceksiniz.

Guzel gunler kapida...

Siz sadece ruhunuza uygun yasamaya birakin kendinizi. Ve sevgiye acik olun.

Kainat herseyin dogal akisini saglamakta. Ve siz kendinize neyi uygun


gorurseniz onu yasamaktasiniz.

Kendinizin cok kiymetli oldugunu ve ozunuzun sevgi oldugunu hep hatirlayin.

Kainat kucak dolusu sevgiyi size sunmak icin heyecanlaniyor. Lutfen bunu
kabul edin. Ve yasamlarinizin sevginin etrafinda kurgulanmasini talep edin.

Kendiniz icin neyi dusunurseniz, O sunuz.

Kiymetinizi anlayin ve oyle dusunun.

Sevgi en buyuk gucunuz, kullanin !

Kainat emrinizde.
Yasaminiza hukmeden, yalnizca sizsiniz...

LOTUS SIFA OKULU

9
http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:170

ISIK YOLU
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:43pm

04.07.2008
THOTH BILGILERI:

ISIK YOLU

Bugun yukselen enerjiler insanlarin DNA"larinda degisimi kuvvetlendirdi ve


hizlandirdi. Artik hucre yapisi degismeke ve sekillenmekte. Onceden dairesel
forma sahip hucreler acilarak icine isigi kabul etmeye basladi. Hucrelerin
isIk kodlamasi devam ediyor ve cok hizlandi. Pekcogunuz artik yari isIk
hucrelere sahipsiniz. Acilan hucreye giren kristal isIk, hucrenin icine
yerlesiyor ve hucre madde fazlaliklarindan kurtulup hafiflemeye basliyor .
Bu yuzden su icmeniz cok onemli. Hucre fazaliklarini su ile atiyor hucreler

10
hafifledikce, insan yapisi sadelesiyor. Gereksiz olmaya baslayan
metabolizmalar yavas yavas vucut sistemini terk etmeye hazirlaniyor.
Vucudunuzla alakali otomatige baglanmis bagzi sistemler kendi yonteminize
geciyor .Cunku artik otomatik yonetime gerek yok. Bizler bilgileniyoruz,
boylece vucuttaki sistemeleri kendimiz yonetebiliriz. Yaslanma kodlamasina
gerek yok artik . Vucudumuzun zinde ve saglikli kalmasi icin gerekli
programi olusturup calistirabiliriz. Bu yuzden yaslanmayi otomatik program
olmaktan cikarip yerine zindelik ve saglik programimizi yerlestirebiliriz.
Ve pek cok insan bunu yapmaya basladi.

Hucreler icine isigi kabul ettikce daha gecirgen bir yapiya donusuyor.
Boylece meleklerin sahip oldugu yapiya yaklasiyorlar. Artik hepiniz
meleklerle temas kurabilirsiniz. Frekanslariniz cok yukseldi sadece bunu
istemeniz ve kendinizi acmaniz yeterli.

Pek cok melek, insanlara bu donusum yolculuklarinda yardimci olmak icin


gorev yapiyor. Insanlar onlarin yardimini almaya niyet ettiklerinde
,melekler yardima kosabiliyorlar. Yani, kisinin melek yardimi alabilmesi
icin kendini acmasi ve niyet etmesi gerekiyor.

Melekler insanlara yardimci olmaktan cok mutluluk duyuyorlar. Ve


basardiginiz donusumunuzu buyuk kutlamalarla , nese icinde izliyorlar.

Melekler rehberleriniz, siz de onlari izleyin.


YOLUNUZ ISIK VE YUKSELIS YOLU. ..

LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:171

YENI YASAM GUCUMUZ


 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:45pm

*09/07/2008
THOTH BILGILERI:
YENI YASAM GUCUMUZ*

Olusturdugumuz ve kuvvetlendirdigimiz tum niyetlerimiz, yuksek frekansli

11
yeni yasam modelini olusturdu. BirlesIk enerj alaninda olusan bu model
frekans yaymaya basladi. Simdi herbirimiz olusturmus oldugumuz
niyetlerimizi, tekrar ve tekrar kuvvetlendirerek , bu yasam modelinin
frekansini olus frekansina tasinmasini hizlandirmaya calismaliyiz. Boylece
ozledigimiz ve tabiatimiza en uygun olan yasam duzeninde yasayacagiz.

Calismaya baslamamizdan bu yana cok yol katettik. Artik hepiniz icinizde


yuksek frekansi ve yasam biciminizin bu frekansa uygun olmasi gerektigini
hissediyorsunuz. Iste bu sebeple olusturdugunuz tum niyetlerle, parca parca
bu modelin yaratilmasina katkida bulundunuz. Yaratilan yeni yasam modeli
herbirinizin yasam icin olusturdugu yuksek frekansli iyi niyetlerden
olusmakta. Yani siz icinizdeki iyiligi ve yuksek frekansi niyetlerinizle
birlesIk enerji alaninda projekte etmis oldunuz. Simdi de bu projeksiyon
realiteye dogru buyuk bir hizla yol aliyor.

Kiminiz arinmayi diledi. Kotuluk, savas, yalan, siddet, kavga gibi tum dusuk
frekanslar bu modelde arindirildi. Zaten yuksek frekansi barindiran niyet ve
yasam modelinin bu dusuk frekanslari barindirmasi mumkun degildi.

Kiminiz baris, bolluk, bereket ve mutluluk dilediniz. Ki bunlar gayet yuksek


frekanslar . yani yeni modelin ana parcalariydi.

Pek cogunuz sevgi ve ask diledi. Tum bunlari olusturmak icin sevgi en onemli
frekansti. Hersey sevgiyle basladi.

Kiminiz saglik,sihhat ve huzur diledi. Yeni yasam modelinde hersey yuksek


frekansi barindirdigi icin hastaliklari olusturan frekans karisIkliklarinin
olmasi mumkun degildi. Bu modelde her frekans birbiriyle uyumlu calisir.

Iste gordunuz. Sizin icinizden gecirdiginiz ve sahsi sandiginiz dilekleriniz


nasil bir olusa start verdi. BirlesIk enerjiler alaninda nasil mukemmel bir
yaratima mimarlik yaptiniz.

Artik icinizdeki gucu anlamaya basladiniz. Lutfen buna odaklanin ve gucunuzu


gelistirip daha etkili kullanabilmek icin kendinize izin verin.

BirlesIk enerjiler alaninin varligina ve icinizdeki guce yeni alisiyorsunuz.


Frekanslar cok yukseldi . Her gun biraz daha bu alandaki kabiliyetleriniz
artiyor. Bunu kabul edin ve gelisen yeteneklerinizin farkina varin.
BirlesIk enerjiler tuvalinde firca sizin elinizde. Onu hareket ettirecek guc
yureginizde ve ruhunuzda. Kendinizi ruhunuzun rehberligine birakin ve
CIZIN....

LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:172

12
RUHUNUZ SIZSINIZ, BIR OLUN !
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:46pm

*08/07/2008*

*THOTH BILGILERI:*

*RUHUNUZ SIZSINIZ, BIR OLUN !*

Kendinizi yuksek frekansa uyumlamaya hazirlamak icin ruhunuzu beslemeniz


gerekiyor. Ruh yuksek frekansa kapiyi acandir. Kendinizi ruhun yonetimine
birakirsaniz kalbinize dolan sevgiyi-yuksek frekansi-
icsellestirebilirsiniz. Bu da uyumlanmaniz demektir. Gelen yuksek frekansi
tum hucrelere kabul etmeniz demektir. Bu kabullenis ruhun kabul etmesiyle
baslar. Bu nedenle once ruhunuzu yuksek frekansa hazirlamalisiniz.

Ruh yuksek enerji barindiran sanatla beslenir. Muzik en onemli


araclardandir. Icinde yuksek frekanslari ve enstruman cesitliligini

13
barindiran muzik parcalari ruhunuza iyi gelir. Ruh daha yuksek frekansi
arzulamaya baslar. Artik kulak asinaliginiz olusmustur. Ve yuksek frekansli
muzigi kulagimiz arar. Ruhunuz buna onay vermistir.

Muzik gibi edebiyat da ruhu harekete gecirir. Yine yuksek enerjiyi


barindiran usta soz dizilimleri, ruha kapilar acar, besler. Boylece daha
yuksek frekanslari iceren cumlelerin pesine duser ruh. Artik icimizdeki
frekans citasi biraz daha yukselmistir.Ve arayisimiz ruhumuzu besleyen
cumlelerin bulundugu yazilar arasindadir.

Ruhumuz ayni arayisi film,eglence,seyahat ve mekan secimleinde de surdurur.


Bir sure sonra ruhumuza iyi gelen sekilde yasamak yasam seklimize donusur.

Artik hazirsiniz.

Yuksek frekanslar artik ruhunuza ulasiyor.

Almak , kabullenmek ve icsellestirmek sizin seciminizde.

Ruhunuz uzun bir aradan sonra, kendi tabiatiyla temas kurmakta.

Ruhunuz kendi icinize ulasmakta.

Yuzunuz kendi icinizdeki aynaya donmekte. Kendi yuksek frekansinizla


yuzlesmek uzere.

Cesaret edin bakin!

Aynada yansiyan kainatin yansimasidir.

Ruhunuzun tabiati kainatin kendisidir.

Siz kainatsiniz

Kainatla BIRsiniz

Bunu anlayin ve kabul edin

Birakin ruhunuz kendi hakettigi dogal frekansiyla bulussun

BIR olsun

Ruhunuz icinizdeki BIR yaniniz

Birakin cossun

Sizi yuksek frekanslara tasisin

14
Ruhunuz sizsiniz
Ruhunuzla BIR olun...

LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:173

15
KAINATIN YASAM AKISI

16
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:47pm

*07.07.2008*

*THOTH BILGILERI:*

*KAINATIN YASAM AKISI*

Kainat ile dunya arasinda kurulan enerji bagi bugun cok kuvvetlendi..
Boylece dunya , kainatin tum pozitif duzenleyici enerjilerini aldigi yasam
bagini kuvvetlendirmis oluyor. KarisIk enerji frekanslari sistemlerden
ayiklaniyor ve yerine pozitif, huzurlu, dingin enerjiler kodlanip,
yukleniyor. Bu ayiklanma ve arinma doneminde dusuk frekansi secmis kisiler,
yuksek frekansa uyumlanmayi ve yukselmeyi secenlerden ayiklaniyorlar. Bu
doneme kadar yuksek frekanslilarla dusuk frekanslilar arasinda olan enerji
bagi artik kaldirildi. Ve dusuk frekanslilari yukseltmeye calismak icin
kullanilan enerji de yuksek frekansi secenlere aktarilamaya baslandi. Yani
tum frekanslardaki enerjilerin birbiriyle butun olarak uyumlu calistigi,
birlesIk enerji alanindan dusuk frekanslilarin bagi kesildi. Onlar
kalplerini gelen yuksek frekansa-sevgiye-kapatarak bu tercihi yaptilar.
Kendi ozgur iradeleri ile birlesIk enerji alanina bagli kalmamayi tercih
ettiler. Bu ozgur secimleridir. Verilen tum baglanti sanslarini kendileri
reddettiler. Artik onlar icin yapilabilecek birsey yoktur. Secimler yapildi.
Herkes yukselen enerjiye baglanmanin veya reddedip baglantisini koparmanin
tercihini yapti.

Artik baglantida kalanlarin yukselme donemi. Frekanslar surekli yukselmekte


ve baglanti kuvvetlenmekte. Bu da yeteneklerin hatirlanmasini ve
kullanilmasini sagliyor, hizlandiriyor. Enerji alanlarini fark etmek ve
onlarla calismak, telepatik baglanti kurmak, evrenin frekans ve olus bagini
anlayip onu kullanabilmekten geciyor.

Hersey enerjidir. Siz niyet olusturarak enerji olarak olusa start vermis
oluyorsunuz. Niyeti barindiran frekans sizi tarafinizdan yeteri kadar
kuvvetli tutuldugu zaman, frekans yolunu tamamliyor ve birlesIk enerji
alanindan, olusa irtibat kuvvetlendirilmis oluyor. Bu frekans bagi bir kere
kuvvetlendikten sonra enerji dongusu calismaya basliyor. Boylece niyet
eyleme donusuyor. Bu donusum yolu iyice kuvvetlenip hizlandi. Sizin
herbirinizin yuksek frekansla olusturdugu bir tek niyet bile bu yolun
kuvvetlenmesini sagliyor.

Unutmayin hersey birlesIk enerji alaninda isliyor ve bu alanda tum


frekanslar birbirine baglidir. Yani hepiniz niyetlerinizle birbirinize
baglisiniz. Kendi niyetinizi kuvvetlendirirken tum niyetleri
kuvvetlendirdiginizi bilin. Artik hersey olus basamagina muthis bir hizla
kosuyor. Bunun bilincinde olarak niyetinizi sIk sIk yineleyip,
kuvvetlendirin. Tum oluslarin onu acildi. Dunyaya iyilik bolluk ve bereket

17
akmakta. Tum niyetler de bu akisla beraber olusa buyuk bir hizla
yaklasmakta.

Kainat yasam akisina , dunya her gelen yeni enerjiyle daha da uyum
saglamakta.

Kendinizi bu akisa ve uyuma acik tutun.

LOTUS SIFA OKULU

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:174

SONSUZLUK NEFESI ve DINGIN NOKTA


MEDITASYONUNU
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 12:50pm

BASMELEK MIKAIL * RONNA HERMAN

www.RonnaStar. com

Sevgili dostlar, yillarca önce, Sevgili Mikail bana seminerlerimde kullanmak üzere Ikili Siralama
ve diger teknikler ile ilgili bilgi verdi. O zamandan beri seminer ögretilerime dahil ettigim sürekli
yeni bilgi akisi ile ögretmeye devam etmekteyim. Birkaç ay önce, Mikail simdi Ikili Siralama
teknigini kitlelere aktarma zamaninin geldigini söyledi. Ikili Siralama bilgisi aylik mesajlardan
biri ile dagitildigi için çok sayida insanin bu islemin nasil yapildigini bilmek istediklerini isittim.

Mikail bana seminerlerimize katilmak için yönlendirilenlerin, bu ve diger islemleri uygun


zamanda baslatmak için bu yasamda enkarne olmadan önce ruh seviyesinde kabul etmis olan yol
göstericiler arasinda olduklarini açikladi. Ikili Siralama egzersizini yaptiktan sonra bir çogumuz
günde en az bir kere Sonsuzluk Nefesini uyguluyoruz ve ben egzersizi günde bir çok kere
yapiyorum, beni merkezlenmis tutuyor ve enerjilendiriyor. On iki döngü Sonsuzluk Nefesi
egzersizini geceleri daima yapiyorum ve ayrica uykuya dalmadan önce periyodik olarak aldigim
yüksek frekans asilamalarini bütünlestirmek için kisisel Isik piramidime giriyorum. Birlesik
çabalarimizin sonucu olarak Sonsuzluk Kapisi, Refah Kapisi ile birlikte simdi açik ve
erisilebilirdir; Refah Kapisi sekizinci boyuttaki Sonsuzluk Kapisinin bütünsel bir parçasidir.
Refah Kapisini açmak ve ona erismek için gayretle çalismis olanlariniz, süreçte büyük bir rol
oynadiniz. Sonuç
olarak, hepimizin her seyde evrensel bollugun ödüllerini toplamaya baslayabilmemiz için,

18
kitlelerin yüksek frekansli enerjinin bu muazzam seviyesine erismesi çok daha kolay olacaktir.
Dogustan gelen Ilahi hakkimiza sahip çikmak yükselis sürecinin bütünsel bir parçasidir. Yükselis
sürecimizde kritik bir noktaya ulastik ve cennetteki dostlarimiz evrensel yasa çerçevesinde bize
yardim etmek için yapabilecekleri her seyi yapiyor. Dünya ekonomisi kötüye giderken ve
degisimin kaosu hizlanirken, hepimizin kozmik bollugun kapilarini açmada payimiza düseni
yapmamiz gerekiyor. Bu kutsanmis armagani size sunuyoruz ve bu hizlanmis tekamül yolunda
kolayca ve zarafetle ilerlemek için Dünya’ya ve insanliga yardim etmekte bize katilmanizi
istiyoruz. Ebedi sevgim ve melek kutsamalari ile,

Ronna

TEMEL SONSUZLUK/DINGIN NOKTA MEDITASYONU

Derin bir nefes alin ve bilincinizi Solar Güç Merkezinize (Timüs, kalp ve solar pleksus bölgesi)
merkezleyin. Buna kisaca SGM diyecegiz. SGM nizin Yaradilisin Ilahi Isik Parçaciklari ile
doldugunu gözünüzde canlandirin.

Derin nefes alirken, enerjinin insa oldugunu ve omurga kolonunuzda yukariya dogru yükseldigini
hissedin. Bu enerji, omurga kolonu ve beyninizin en alt bölümünün birlestigi yerdeki Medulla
Oblongata’ya nüfuz eder. Medulla Oblongata nefes almayi ve dolasimi kontrol eden ve ayrica
Yükselis Çakrasina baglayan sinir merkezlerini içerir. Isik enerjisi Yükselis Çakrasindan geçer 15
cm yukardan bir kavisle basinizin arkasindan ön tarafiniza gelir ve bedeninizin önünden tekrar
asagiya SGM ne gelir. Arka/omurga kolonu boyunca asagiya dogru yolculuguna devam eder ve
bir kavisle kök çakradan çikar ve sonra bedenin ön tarafindan tekrar yukariya SGM ne geri döner,
her nefeste daha fazla enerji, Isik ve güç kazanmis olur.

Bu Isik/Gücün SONSUZLUK SEMBOLÜ’nün basinizin daha da yukarisinda ve Dünyaya daha


asagilara dogru kavis yaptigini gözünüzde canlandirirken, derin ritmik nefes alma islemine
devam edin, her ritmik döngü ile SGM nize geri dönün. Rahat hissettiginiz sürece isleme devam
edin, bu degerli Isik Parçaciklarinin (Adamantine Parçaciklari) daha fazlasini dahil ettikçe,
fiziksel bedeninizin uyumsuz enerjilerden arindirma ve temizleme islemini sihirli bir sekilde
hizlandiracagini ve bos kalan yerleri Yaraticinin Isik maddesi ile dolduracagini bilin. Ayrica yeni
Yaradilisin yüksek boyutlu düsüncelerine daha fazla eriseceksiniz ve bunlari fiziksel realitenize
ve Dünyanin derinliklerine demirleyeceksiniz. Sizler Yaradilisin bu harika armaganlarini onunla
paylasirken, Sevgili Dünya bu islemden çok faydalanir ve sonra sizinle baglantisini
kuvvetlendirir ve armonize eder.

IKILI SIRALAMA

Sonsuzluk/Dingin Nokta Nefes islemini uygularken, 4 ncü, 5 nci, 6 nci, 7 nci, Sonsuzluk/8 nci
Kapilari ve 9 ncu boyuta ait Melek Kapisini aktive ediyoruz; böylece bütün varligimizin veya
ilahi BEN’im Varliginin çoklu çakra noktalarina baglaniyoruz. Isik Savasçilari olarak bizler artik
Isigimizi bölmüyoruz veya azaltmiyoruz ve sonsuzluk nefesini kullanarak, Solar Güç
Merkezimizin Dingin Noktasi vasitasi ile Kozmik Yaradilisin Ikili Siralama Sistemini
atesleyebiliriz. Solar Güç Merkezi: Bogaz, Timüs, Kalp ve Solar Pleksus. 2 ile baslayarak ve

19
512’ye çikararak; ikiyle çarparak veya ikili siralama ile Isigi genisletebiliriz: Bu sekilde bir
rakam kendisini ikiye katlar: 2 - 4 - 8 - 16 - 32 - 64 - 128 - 256 - 512.

Sonsuzluk Kapisini açmanin ve “Dingin Nokta” Meditasyonunu kullanmanin birçok faydasi


vardir: Galaktik çakralariniz fiziksel bedeniniz ile hizalanir, bedeninizi canlandirmak için hareket
eden Prana akisi artar, Isik Bedenlerimizin insa edilmesi süreci hizlanir, Ben’im Varligimiza
baglaniriz. Ayrica koruyucu isik kozamizi insa ederiz, böylece alt boyutlarin negatif etkilerinden
tam olarak korunuruz ve üçüncü/dördüncü boyut ortaminda süregiden dramanin izleyicileri
olarak varligimizi sürdürürüz. Böylece Dünya’ya ve Insanliga daha da fazla Kosulsuz Sevgi/Isik
yansitmak için Isik miktarimizi artirirken, bu Dünya’da olmak için, ama bu Dünya’dan olmamak
için güçleniriz. Bunu yaparak, yüksek alemlerin Isik Varliklarinin Saflarina katiliriz ve
Zaman/uzay Sürekliligini disina çikariz. “Dingin Nokta” odaginiz SGM inde iken, nefes veris ve
bir sonraki nefes alis arasindaki duraklamadir. Bu saf yaratim anidir, mükemmel
“Tanri ani”nda oldugumuz sonsuz bir andir. Islemde rahat olmak için dingin nokta nefesini birkaç
kez uygulamak isteyebilirsiniz. Dingin Nokta Anini vurgulamak için, karin kaslarinizi çekip
küçük bir nefes (koklar gibi) almak isteyebilirsiniz. Bunu yaparken, bedeninizdeki sonsuzluk
enerjisinin devresini kapatir ve enerjiyi fiziksel bedeniniz boyunca yayar, bu çok faydalidir ve
dönüsüm islemini hizlandirir. Birçok insan solar güç merkezinde nefesin nereye girmesi ve
çikmasi gerektigini sordu. Bu kisiden kisiye degisir. Uygulama yaptikça, nefes solar güç merkezi
içinde uygun yerden otomatik olarak girer ve çikar. Bunu zorlamaya çalismayin, enerji uygun
yolu bulacaktir. Her zaman erismemiz için orada beklemekteydi.

Dingin Noktada her nefes alis ve veris arasinda duraklayin (dingin noktayi vurgulamak için “kisa
nefes” alip karin kaslarinizi çekebilirsiniz) . Her nefesin dingin noktasinda sayin (her nefeste bir
rakam söyleyin): 2 - 4 - 8 - 16 - 32 - 64 - 128 - 256 - 512. Her rakamdan sonra bir veya iki saniye
nefesi tutun ve sonra 512 rakamina gelene kadar nefes alma islemine devam edin. Normal nefes
alip vermeye dönmeden önce birkaç tane daha sonsuzluk nefesini tamamlamak isteyebilirsiniz.
Bu islemle, 8 nci Boyut Sonsuzluk Kapisini ve Melek Ailemizin oturdugu 9 ncu Boyutu
demirliyoruz. Düzenli Sonsuzluk Nefesi günlük uygulama olmali (en azindan günde bir kere ve
eger mümkünse daha fazla; ama ikili siralama egzersizini bir kez yapiyorsunuz) .

“Dingin Nokta” veya “Sifir Noktasi” Enerjisi bu Evrendeki her seyin kaynagidir. SONSUZLUK
NEFESI ve DINGIN NOKTA MEDITASYONUNU uygulayarak ve mükemmellestirerek,
Tanri’nin Nefesine ve Kozmos’taki en güçlü enerjiye güvenle erisirsiniz.

(Çeviri: Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:175

20
21
AURA
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 1:00pm

AURA

Aura sözlük anlamı olarak eski Yunanca'dan gelmektedir; meltem, esinti manasını taşımaktadır.
İnsan bedenini çevreleyen bir enerji kalkanıdır denilebilir. Ancak sadece insan bedenini değil
bitki ve hayvanları da çevrelemektedir. Bu enerji sisi, bulutu genelde üçüncü göz denilen duru
görü yeteneği açık olan kişilerce görülebilmektedir. Semyon Kirlian adlı Rus deneycisi tarafından
yapılan fotoğraf makinesi kanalıyla da bilimsel olarak gerçekliği kanıtlanmıştır. Sonraları bu
sistemin ismi Kirlian fotoğraf tekniği olarak da literatürde kendine yer edinmeyi başarmıştır.

Aura, bulunduğu atmosferdeki beyaz ışığı çekerek, renklere ayrıştırıp insan bedeninde varolan
güç merkezlerine iletmektedir. Bu güç (enerji) merkezleri çakra adıyla bilinmektedir. Ayrıca aura
insan ruhunun, aklının gelişmesiyle ilgili olarak değişik renklerin sahibidir. O anda ki fizik, ruh
durumumuz da auramızın renk ve netliğini etkilemektedir.

4 TEMEL AURA

22
Her insan üzerinde ruhsal, zihinseli duygusal ve eterik olmak üzere dört temel aura katmanı
mevcuttur.

Eterik alan; şekil ve boyut olarak fiziksel bedene benzer ve hayat enerjisini mide çakrası yoluyla
güneşten, ve kök çakra yoluyla dünyadan alır. Bu enerjiyi depolayarak, çakralar ve kozmik enerji
taşıyan 350.000 görünmeyen enerji odaklarına dağıtır; bunlar da bu enerji ile sürekli olarak
fiziksel beden de akan enerji şebekesini besler.

Organizmanın enerji ihtiyacı tam olarak karşılanmışsa, eterik beden aşırı enerjiyi çakralardan ve
deri gözeneklerinden dışarıya verir. Gözeneklerden çıkan enerji 5 cm kadar uzakta durur ve
auranın bir parçası olan eterik katmanı oluşturur. Bu ışınlar fizik bedeni koruyucu bir tabaka gibi
kuşatır. Hastalık yapıcı mikropların ve zararlı maddelerin bedene girmesini engeller ve aynı anda
çevreye sürekli bir yaşam enerjisi yayar.

Bedenin doğal ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayan bir yaşam tarzı (stres, sağlıksız beslenme, aşırı
alkol, nikotin ve ilaç kullanımı) ile birlikte olumsuz düşünceler ve duygular da eterik yaşam
gücünü harcayıp enerji yayılımının kuvvetini ve yoğunluğunu azaltır. Böylece aura da bir takım
zayıf bölgeler oluşur. Aura görebilen biri auradaki bu hastalık yapıcı mikropların bedene
girmesine neden olan gedikler ve çatlakları görebilir. Ayrıca, yaşam enerjisi bu çatlaklardan dışarı
sızabilir. Bu yüzden eterik beden sağlık aurası olarak da bilinir ve hastalıklar daha ortaya
çıkmadan yapılan bir eterik beden taramasında teşhis ve tedavi edilebilirler.

Duygusal alan; Bu tabaka insanın, hislerini, duygularını ve karakterini taşır. Duygularda ki


değişiklik bu tabaka aracılı ile diğer katmanlara ulaşır.
Duygusal sağlığı yerinde olan bir insanda bu tabaka parlak ve canlı bir renkte görünür.
Duygusal beden, anlık tüm duyguları yönetir, dünya görüşümüzü ve gerçeklik algılarımızı
şekillendirir.

Korkuları, öfkeleri, yalnızlık ve terkedilmişlik duygularını bu beden biriktirip toplar, bir nevi
bilinçaltı görevi görür. Dolayısıyla bu tabakadan yayılan titreşimler bilinçsiz mesajlarımızdır.
Çevremizdeki kendimize çektiğimiz insanlar bu tabaka ile çektiklerimizdir.
Duygusal beden, taç ve kalp çakrası ile bağlantılıdır.

Zihinsel alan; düşünce şeklimiz üzerinde etkilidir.


DÜŞÜNEN bedendir. Düşünceler, akıl ve sezgileri taşır. Titreşimi en yüksek tabakadır.

Bu tabakanın görevi, taçdan gelen yargısız enerjileri, akılcı zihinle birleştirip evrensel gerçeği
yakalamaktır.
Alın ve taç çakrası ile bağlantılı çalışıp, zihinsel frekans yükseltilir.

Ruhsal alan; En yüksek frekansa sahip bedendir.


Bu bedenin yayılım alanı geniştir. Enerjiyi insanın üst benliğinden alır, bu yüzden oradan gelen
enerji saftır. Bu enerjiyi kullanabilmek de yeterince temizlenip düzelmiş çakralar sayesinde olur.

Ruhsal Alan; Tanrısal yanımızla bağlantımızı, ruhsal beden aracılığıyla yaparız.


Ruhsal Aura, prana'nın en yüksek derecede frekanslarını içinde barındırmaktadır. Farklı enerjiler

23
çok daha değişime uğrayarak eterik alan enerjisine dönüşür. Bu enerji ise fizik bedenden gelen
enerjiye dahil olmak üzere eterik alan aurası sınırları dahilinde korunmaktadır. Fizik bedenin en
uzağında yer alan auraya ruhsal aura denir. Bunun yarıçapı sağlıklı olan kişilerde sekiz metreyi
bulmaktadır.

Şifacılar ilk önce eterik aura ile ilgilenerek işe başlarlar. Çünkü hastalıklar gerek eterik beden
üzerinde, gerekse fiziksel beden üzerinde yer almış olsun, o süptil enerji sistemini bozarak;
sağlıklı olan frekansları, sağlıksız olan frekanslara dönüştürmektedir. Frekans üzerinde
gerçekleşen bu değişim, hasta olan kişinin eterik alan aurasında renk değişimi meydana
getirmektedir. Bu renk şifacının görmek istediğidir. Gözlenen renkler neticesinde teşhisini
gerçekleştirmektedir. Auranın renkleri , hastalığın oluşumunu, ağırlık derecesini fark ettirerek
hasta olan kişinin sağlığını ve dengesini tekrardan kazanabilmesi için ihtiyacı olan enerjinin
türünü saptamaktadır. Sonra da şifacı olan kişi, ihtiyaç duyulan şifa enerjisini hasta olan kişiye
uygun olan renk kanalıyla projekte etmektedir.

Hasta olan kişinin aurasını görmenin üç temel yolu mevcuttur; şifacı olan kişinin aura görme
yeteneğini geliştirebilmesi yoluyla kazanılan aura görme, aurayı avuçlarında hissedebilme, aurayı
duru görü yoluyla görme şeklindedir.

AURA GÖRMEK

Eterik alan aurasının fiziki olarak görülmesi için araştırmacılar dört şartın yerine getirilmesinin
gerekliliğini savunmaktadırlar. Bunlar;

*Gözlemci kişinin alfa - teta dalgaları seviyesinde bulunması,

*Anahata (Kalp) Chakrasının açık olması,

*Odanın veya ortamın karartılmış olması, aurasına bakılacak kişinin koyu renk bir fonun önünde
oturması,

*Gözlemcinin kendini asla zorlamadan, gözlerini odaklamadan bakması şeklinde belirtilmektedir.

Auranın en çabuk olarak görüldüğü bölgeler başın, ellerin ve ayakların çevresidir.


Aslında herkes aura görebilir. Kimi insanlar gerçekten gözleri açık olarak aurayı görmektedir,
kimi insanlar ise gözlerini kapatarak hissederler.
Aura genelde hastalıkların belirlenmesinde kullanılır. Çünkü aurada bulunmayan ya da silik olan
renkler hasta olan kişinin ihtiyacı olan renklerdir. Böylelikle de hangi chakranın ne renge ihtiyaç
duyduğu kolaylıkla belirlenir.
Kendi auranızı görmekle işe başlayabilirsiniz bunun yolu ise; loş bir ortamda ayna karşısına
geçerek rahat bir pozisyonda durarak kendinizi sıkmadan (kendinizi sıkmak enerjinizi
düşüreceğinden kendinizi yormamalısınız) gözlerinizi kısık tutarak aynı bölgeye odaklanın aynı
noktaya bakabildiğiniz kadar odaklanıp bakın. Belli bir süre aşımından sonra aura renklerini
görebilirsiniz. En belirgin bölgeler başınızın üzeri, el ve ayak bölgelerinizde olacaktır.

24
Başka birisinin aurasını görmek için ise yapmanız gereken uygulama; görmek istediğiniz kişiden
beş - altı adım kadar aralıklı durun ve yüz yüze bakın. Daha sonra kendi elinizi sürtme şeklinde
ısıtın ve karşınızdaki kişinin de aynı şeyi yapmasını isteyin, gözlerinizi kapatarak ellerinizi avuç
içleriniz birbirine bakacak halde havada karşılıklı gelecek şekilde değmeden tutun ve akan
enerjiyi top kitlesi oluşturacak şekilde hissederek tutun. Bu enerjiyi karşınızdaki kişiye uzatarak
gönderin, o kişiden de size akan enerjiyi hissedin, ellerinizi karşılıklı dokunma şeklinde
birleştirin, daha sonra ellerinizi çekin ve enerjinin yoğun olduğu parmak uçlarınızdan enerji alış
verişi yapın. Şimdi karşınızdaki kişi ellerini yere doğru yavaşça indirebilir. Elinizi karşınızdaki
kişinin başı üzerine uzatarak enerji ısısını hissedin artık aurasını görebilirsiniz. Grup olarak aura
görmek içim aynı işlemi otuzar santimetre aralıkla daire oluşturacak şekilde oturup yapabilirsiniz.

AURA RENKLERİ

KIRMIZI : Bu rengin dahilinde olan tonlamalar gözle görülebilen en düşük seviyedeki titreşimsel
frekansa sahiptirler. İkili bir doğanın sahibidir. Pozitif hallerinde mesela parlak ve berrak
olduklarında ısıtıcı, sıcak enerjili, coşkulu özelliklerin sahibidir. Negatif hallerinde ise asilik,
hırçınlık, isyankarlık, öfkeli tutum, kötü niyetlilik, yıkıcı tavırlar hatta nefrete kadar varan
özellikleri taşırlar. Fakat kırmızı renk çok koyu tonda ise asil davranışlardan yoksunluk,
egoistliğin göstergesidir. Koyu kırmızı renk aynı anda ihtirasında işaretçisidir. Sisli bir görünüm
alırsa ihtiras titreşiminin kirli ve sağlık dışı olduğu manasına gelmektedir. Özünde kahverengi ton
bulunan kırmızı renk korkunun; kahverengi ton koyulaşarak siyaha döndüğündeyse negatif
titreşimli niyetin habercisidir. Kırmızı rengin içerisinde hafif sarımsı tonda bir renk olması
halinde istem dışı duygu ve istekleri sergilemektedir. Açık kırmızı renk sinirli bir yapıyı simgeler.
Parlak, berrak kırmızı renk tonu ise canlı enerjiyi, eli açıklığı, fizik sağlığı da belirtir. Parlak, gül
rengi tonu ise evlat sevgisini, yuva sevgisini simgelerken, kırmızının pembemsi tonu ise,
mutluluk, huzur, yumuşak yürekliğin habercisidir.

TURUNCU : Bu renk en berrak tonda bulunduğu zaman taşkın güç potansiyelini ve canlılığı
göstermektedir. Kırmızı tonlarına kaçtığı zaman ben-merkezcilik, egonun habercisidir.

SARI: Mantık, şuur ve zekanın rengi olan sarı mat bir tona sahip olduğunda dünyevi
özelliklerindeki bir zekanın habercisidir. Parlaklaşıp altın rengi tonuna doğru değişim
gösterdiğinde zekada yükselme, ruhsallık aracılığıyla gerçeklenen arınmayı göstericidir. Sisli
veya çamurlu gibi olan sarı renk ise cin düşüncelere sahip olmayı, kurnazlığı, açgözlülüğü ve ben
merkezci egoistliği gösterir.

YEŞİL : Dengeselliğin rengi olan yeşil aynı anda kalbin de yansıtıcı rengidir. Zümrüt renginin
tonlarına büründüğünde şifayı temsil eder. Eğer birinin aurasında zümrüt yeşili rengi çokça
bulunuyorsa, o kişinin şifa yeteneğine sahip olduğunu ve şifa sanatıyla alakalı olduğunun
habercisidir veya o alan üzerinde uygulamalar yaptığının belirtisidir. Işık tayfının merkezi rengi
olan yeşil bir insanın aurasında görüldüğü takdirde ahenk, denge, uyum, esnek davranışların
göstergesidir. Yeşilin tüm açık tonları uyumlu olmayı, barışçı yapıyı, yakın alakayı ifade eder,
Negatif anlamda ise aşırı bencilliğin, tam bir egoistliğin göstergesidir. Fakat yeşil renk çamurlu
veya sisli gibi gözüküyorsa, o kişide üç kağıtçılığı ve açgözlülüğü sergilerken; kahverengimsi bir
tona döndüğünde ise kıskanç davranışların habercisidir.

25
MAVİ : Oldukça eski zamanlardan itibaren dini duygu ve sezgisel anlayışın sembolü olarak kabul
gören mavi rengi en yüksek seviyede Üçüncü Gözle, yaratıcılık, ilham ve zekanın daha yüksek
formsal titreşimi ile ilişkilidir. Mavi renk şifacının ilk görebildiği renklerden biridir. Aurada mavi,
çivit mavi tonda renge doğru koyulaştıkça sadık bir kişiliğe, dini inançları olan birinin karşımızda
olduğunu haber verir. İçerisinde kahverengi tonları veya siyah tonlarına yakın renkleri barındıran
mavi rengin negatif tarafıyla dini duygularda, ruhsallığın karanlık yönlerine doğru bir sapmanın
belirtisidir.

MENEKŞE : Kırmızı rengin ve mavi rengin karışımlarının oluşturduğu mor menekşe rengi çok
yüce ruhani hedefleri ve ruhsal gücü simgelemektedir. Ruhsal tekamül yolunda çok ilerlemiş
birinin aurasında menekşe rengi ağırlıklı olarak görülür. O hep asil bir kişilik yapısını, kraliyet
rengini temsil ettiği gibi, aura üzerinde bir yalıtıcı ve arıtıcı olarak da işlev yapar. Ortak bir renk
olmadığı için her aurada gözükmeyebilir. O yüksek alemlerden yansıma yapan bir renktir, sadece
spiritüel üstatlarda görülmektedir. Eflatun tonuna doğru kaçtığında yüksek ruhsallığı ve canlılığı,
leylak rengi tonuna doğru derinleştikçe de şefkati ve özverili bir kişiliği simgeler. O, Sahasrara
Chakrasının tepesinde bir yumurta şeklinde kendini göstermektedir. Üstadın tekamülü esnasında
pozitife doğru ilerleme oldukça da oradan yayılarak ışık aracılığıyla bütün aurayı doldurarak,
kendini hissettirir.

KAHVERENGİ : Renk çarkı içerisinde yer almayan, fakat tüm renklerin karışımından oluşan bir
renktir. Bazı kişilere göre ona işadamlarının rengi de denilmektedir. Lakin genelde fiziksel
hastalıkları algılattıran bir renk olduğu için aurada görülmesinde olumsuz etkileri hissedilebilir.
Şifacıların çoğu kahverengi renk ile negatif beşeri özellikler arasında bağlantı kurmaktadır. Bu
renk gözüktüğünde cimriselliği, açgözlülüğü ve alt düzeydeki maddi içgüdüleri simgeler. Bir
şekilde titreşimsel etkileri en üst seviyeye ulaşır. Bu da altuni kahverengi tonda olduğu zamandır
ve o zaman çalışkan, organize ve yöntemli bir karakteri simgelemektedir.

SİYAH : Her cins seviyede karanlığın habercisi olan siyah aynı anda ışığın yokluğu anlamına da
demektir. Tek istisna hali ise fizik bedenle eterik beden arasında dar bir bant şeklinde
görüldüğündeki halidir. Buna fiziksel aura demekteyiz. Bu, aurayı doldurduğunda yaşamı,
yaşamın kendisini yadırgamak hatta reddetmek manasın gelmektedir. Başka bir şekilde aura
içinde çizgiler halinde gözüktüğünde pozitif yönleri öldürür.

GRİ : Bu renk ise durgunluğu, donukluğu, alışılagelmiş bir karakteri sergileyen bir renktir
denilebilir. Fiziki seviyede de donukluğu, durgunluğu belirttiği gibi, pek çok zaman hastalıklarla
beraber gözüken insanın canlılıktan yoksunluğunu da simgelemektedir. Koyu ve kurşuni tonlarda
hale gelmesi ise korkulara, karmaşalara hatta hastalık derecesine varan karamsarlığa habercidir.
Bu renk aura içerisinde gözüktüğünde ise, güven eksikliğini hatta beraberinde aldatıcı kişiliği
simgelemektedir.

BEYAZ : Bütün renklerin bileşiminden oluşur ve birlik, bütünlük bilincinin sembolü olan beyaz
renk aynı anda kozmiksel bilincin ve egonun yani "ben"in de rengidir. Ruhsal anlamda ise
mükemmeliyet, birliğe ve bütünlüğe ulaşmanın, aydınlanmış erdem sahibi varlıkların kendisini
anlatma şekli beyaz rengin ortaya çıkması neticesinde olmaktadır.

26
AURA'YI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

İç halenin gücü, deneyin gün içerisinde hangi saatte yapıldığına bağlantılı olarak gözle görülebilir
derecede bir değişiklik sergiliyordu. Sabah saatlerinde hale normal ve geniş oluyor, fakat bütün
gün boyunca süren deneylerden sonra, akşam saatlerinde hemen hemen ortadan kayboluyor hatta
daha karışık bir hal alan saçaklar sayıca azalıyordu.
Diğer bir önemli değişiklik de süje meditasyon yaptığı sırada veya başka bir kişiyi hatta konuyu
düşündüğünde gözlemlenmişti. Laboratuar koşullarında geçen yorucu bir günün ardından, saat
akşam on'da, süje beş dakika süre boyunca meditasyon yaptıktan hemen sonra tam anlamıyla
düzgün bir görünümdeydi.
Deneyin hemen peşi sıra süje, duygusal ilişkisi olan, duygusal bağı bulunan bir kız arkadaşını
düşünür işte bu sırada o düzgün görünüm bir anda ortadan kalkıverir. Başka bir deney sırasında
ise, İkinci Dünya Savaşı düşünüldüğü sırada, ortaya ise garip bir çiçek deseni çıkmıştı.
Kahve, çay veya alkollü içkiler içmenin ardından geçen on dakika sonrasındaki görüntüde,
belirsiz olan bir takım lekeler belirmekte ve bu etkiler ise, dört saat kadar sürmekteydi.

AURA ve ENERJETİK ETKİLEŞİMİ

Rusya geliştirmiş bulunduğu Tobiskop veya Biyometre aracılığıyla Biyoplazma bedenin enerji
bölgelerindeki parlaklıkları net bir şekilde ortaya çıkartmıştır. Her ikisi de pim şeklindeki
cihazlardır.

Cilt üzerindeki değişen biyokimyasal hassasiyetleri, yüksek iletme özelliğini, ışıldamalar şeklinde
göstermektedirler. Bu yol kanalıyla bütün vücudu tıpkı bir harita gibi biyo-enerjetik olarak da
ölçmemiz mümkündür.

Tüm bunlar, çok fazla sayıda bir enerji akım ağının bütün vücuda yayılmış bulunduğu şeklinde
eski Çin düşünüşünü doğrular şekildedir. Bunun beraberinde de Tibet tedavi sanatında
birbirlerinin içinden geçen yüzlerce büyük kanallar ve de küçük kanallardan meydana gelmiş
olan maddesel bir enerji bedenden söz edilmektedir.
Tibet öğreti sistemine göre de üç ana kanal nispeten bir burguymuş gibi omurgayı sarmışlardır.
Yoga öğretisindeki Kundalini güç hatlarını göstermesi bu resimlerdeki durumlara benzemektedir.
Batı tıp dünyası ise bu konulardan çok az haberdardır, hatta tamamen habersizdir...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:188

27
MEDİTASYON NEDİR?
 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 1:00pm

MEDİTASYON NEDİR?

Meditasyon, günlük stresi, kaygıyı azaltıp içsel bir huzur yakalama yoludur. ,

Meditasyon güvenli ve basittir. Kişinin fiziksel, duygusal ve zihinsel hallerini dengeler. Doğu
dünyasına aitmiş gibi görünse de batı dünyasında da, şehir yaşamında da yerini almıştır.

Meditasyonu yediden yetmişe herkes yapabilir. Bugün en yoğun ve kalabalık havalimanlarından


olan Pittsburg Havalimanında bile geniş bir meditasyon salonu bulunmaktadır. Geleneksel olarak
meditasyon ruhsal gelişim için kullanılagelmiştir: Daha bilinçli olmak, içinizdeki ışığı ve sevgiyi
çıkarmak, bilgelik, içimizdeki rehberin daha çok farkında olmak, gerçek benliğinize ve ruhunuza
ulaşma yolculuğunuzu hızlandırmak için... Ama günümüzde hızla akan dünya içersinde, stresi
atmak, rahatlamak için son derece değerli bir araç haline gelmiştir.

Meditasyonun tarihi her ne kadar oldukça geçmişe dayansa da onunla ilgili bilimsel araştırmalar
1960'lı ve 70'li yıllara dayanır. O yıllarda Hindistan'da bazı kişilerin otonom sinir sistemlerini
istediklerinde kontrol edebildikleri rapor edildi. Ve birçok sağlıkçı yan etkileri fazla olan stres

28
giderici ilaçların yanında alternatif olabileceğini düşünerek araştırmalara ağırlık verdiler.
Harward Tıp Okulu'ndan Dr. Herbert Benson, meditasyonu gevşeme tepkisi olarak tanımlıyor.

Çeşitli yogiler ve uzun süreler boyunca meditasyon yapan insanlar üzerinde yaptığı
araştırmalarda meditasyon işleminin sempatik sinir sistemi etkilerine karşı tavrını keşfetti.
Sempatik sistem kalp ritmini, solumayı ve kan basıncını artırırken, meditasyon sırasında aktif
hale gelen parasempatik sistem bunun tam karşıtını yapmaktadır.

Meditasyonun en sık görülen fizyolojik etkileri azalan kan basıncı, düşük nabız, azalan metabolik
hız ve çeşitli maddelerin serum düzeyi konsantrasyonlarındaki değişimlerdir.

Tıp bilim adamlarının araştırmaları meditasyonun getirdiği rahatlamanın tehlike karşısında


duyduğumuz 'savaş ve kaç' tepkisinin tam tersi yönde hareket ettiğini saptamıştır. Böylesine derin
gevşeme ve rahatlama hissi uykuya göre çok daha üstün nitelikler taşımaktadır. Günde 1-2 kez
yapılan 20 dk.lık meditasyon hem fiziksel hem zihinsel sağlığınız açısından önemli gelişmeler
sağlayacaktır.

Kaslardaki gerginlik azalır, kan basıncı düşer, vücudun oksijen ihtiyacı azalır ve beyin dalgaları
yoğun beta dalgasından sakin alfa dalgasına değişir.

Harward Tıp Okulu'ndan Dr. Herbert Benson, meditasyonu gevşeme tepkisi olarak tanımlıyor.
Beynimizin yaydığı bu elektriksel dalgalar, çeşitli denekler üzerinde yapılan EEG araştırmaları
sonucu 4 gruba ayrılmıştır.

Delta: Beyin dalgalarının en ağır frekanslı olanı deltadır. Hızı saniyede 0-4 devirdir. Beyin bu
frekansa derin uykuda, komada veya kişi anestezi altındayken geçer.

Teta: Frekansı 4-7 devir arasındadır. Uyuklama halinde rastlanır. Aynı zamanda yeni bilgilerin
özümsenmesi durumunda da bu dalgaya rastlanır. En iyi koşullarda dahi, uyanıklık saatlerinde
yayınlanan toplam beyin dalgalarındaki teta dalgası oranı %5'i pek aşmaz. Yani Uyanık haldeki
bir insanın EEG'sinde bu dalgaya pek rastlanmaz. Teta uyku haliyle alakalı olsa bile ani bir ilham,
içsel görü anında, derin gevşeme veya hayal kurulan durumlarda, derin şifa meditasyonunda
ortaya çıkar.

Alfa: Saniyede 7-14 devir yapar. Araştırmalara göre bu dalganın üretiminin artması Zen ve Yoga
meditasyonlarına eşlik eder. Daha sonra alfa dalgası yerini tetaya bırakır. Alfa ve teta dalgalarının
arttığı zamanlarda maddi evrenden uzaklaşma, birlik hissi ve kişisel kimlikten uzaklaşma hisleri
geldiği bilinmektedir. Alfa düzeyinin fiziksel beden üzerinde de şifalandırma ve yenileme etkisi
vardır.

Beta: Alfa kategorisinin üstüne çıktığımızda yani saniyede 14 devri aştığımızdaki tüm dalgalar
beta kategorisine alınabilir. Diğerlerinden farklı bir faaliyeti vardır. Sıklıkla ritmik değildir ve
düşük voltajlıdır. Uyanık, mantıklı, analitik davranış ve problem çözerken içinde olduğumuz
konsantrasyon durumuyla ilgilidir. Beta halindeyken acı, endişe, korku, mutluluk, sevinç gibi her
şeyi hissedebilirsiniz. O belirli bir zihin ve duygu düzeniyle bağlantıda değildir. Araştırmalar
erişkinlerin uyanık haldeki beyin dalgalarının beta düzeyinde olduğunu göstermiştir. Oysa buluğ
çağına henüz ulaşmamış çocuklar uyanıklık halinde %80 oranında alfa hali içinde geçirirler.

29
Meditatif hal beyin dalgalarını yoğun ve karmaşa halinden daha sakin bir hale getirerek zihin ve
beden üzerinde dinlendirici, şifalandırıcı etki yaratır.

Meditasyon her zaman faydalı olmakla birlikte meditasyon yapan çoğu insan sabahın erken
saatlerinin meditasyon yapmak için en iyi zaman olduğu konusunda fikir birliğine varmaktadır.
Sabah erken meditasyon yapmak meditasyonun enerji ve huzurunun bir kısmını günlük
aktivitelerimize taşıma fırsatı da verir.
Göz önüne alınması gereken önemli bir nokta günlük planın ne zaman meditasyona izin
vereceğidir. Günün belli bir zamanının meditasyon için ayrılması düzenliliği sağlamaya yardımcı
olur.

Teorik olarak meditasyonu bir kitaptan öğrenmek mümkündür.


Ancak meditasyon öğreten ve uygulayan çoğu insan bir öğretmenin bir meditasyon tekniği
öğrenme ve doğru uygulamadaki yardımının paha biçilmez olduğunda birleşir.

Yeni başlayan kişinin genelde öğretmenin cevaplayabileceği birkaç sorusu olur. Aynı zamanda
meditasyon grubu gibi bir grupla öğrenmek grup meditasyonunun faydalarının deneyimlenmesini
sağlar.

Birçok insan en iyi meditasyon deneyimlerinden bazılarını bir grupla meditasyon yaparken
yaşadıklarını farkederler. Çünkü grup meditasyonunda kollektif bir enerji ve odak vardır.

Çeşitli kişiler ve gruplar meditasyon öğretmektedir. Bazıları ücretlidir. Birçok değişik teknik
öğretilir, bazıları daha spiritüel doğadadır; bazıları ise daha çok stres azaltılması ve zihne biraz
huzur kazandırılması ile ilgilidir.
Her zaman olduğu gibi önemli olan şey neyin sizde işe yaradığını bulmaktır.

MEKAN/YER

Meditasyonu denemeye başlıyacağınız zamanlarda telefonunuzu fişten çekip, kendinizi


bağlantılarınızdan soyutlayın.

Kapınıza meditasyon yapıyor olmanız nedeniyle bir saat boyunca kimsenin kapınızı çalmaması
gerektiğini belirtir bir not yazın. Ve meditasyon odasına girerken ayakkabılarınızı çıkarın, çünkü
kutsal bir yerde yürümektesiniz. Yalnızca ayakkabılarınızı da değil, sizi meşgul etmekte olan her
ne varsa hepsini kapıda bırakın. Bilinçli olarak her şeyi ayakkabılarınızla birlikte dışarda bırakın.
İçeriye bir şeyle meşgul olmadan, boş bir şekilde girin.

Yirmi dört saatten bir saati herkes alabilir. Yirmi üç saati meşguliyetlerinize, düşüncelerinize,
hırslarınıza, arzularınıza, gelecek planlarınıza verin. Bir saati tüm bunların arasından alın, ve
sonunda, yalnızca bu bir saatin aslında hayatınızın gerçek saati olduğunu göreceksiniz; şu
bıraktığınız yirmi üç saatin ise tam bir kayıp olduğunu... Yalnızca bu bir saat kurtulmuş, ve geriye
kalanlar ise kaybolup gitmiş…

Meditasyonu kolaylaştıran bir yer bulmalısınız. Örneğin, bir ağacın altında oturmak yardımcı
olacaktır. Bir sinema salonunun önüne gidip oturacağınıza ya da bir tren istasyonu platformunda

30
oturacağınıza, doğaya; dağlara, ağaçlara, nehirlere, Tao'nun hala akmakta olduğu, titreştiği,
nabzının attığı, her yöne yayıldığı yerlere gidin.
Ağaçlar sürekli meditasyon halindedir. Sessiz, öylece; meditasyondur bu. Size ağaç olun
demiyorum, bir Buda haline gelmelisiniz! Fakat Buda'nın ağaç ile ortak noktası, onun bir ağaç
kadar yeşil, öz sıvısı ile dolup taşıyor ve kutlama (coşku, saadet) içerisinde olmasıdır-arada bir
fark vardır elbette. O bilinçlidir, ağaç ise değil. Ağaç, bilinçsizce Tao içerisindedir, bir Buda ise
bilinçli olarak…İşte büyük fark ta burada, yer ile gök arsındakindedir.

Fakat, bir de hayal edin; güzel kuşların şakıdığı, kumruların etrafında dansettiği bir ağacın
yanıbaşında oturuyorsunuz, ya da akmakta olan bir ırmağın ve onun akış sesinin veya bir
şelalenin ve onun muhteşem müziğinin yanıbaşındasınız..

Kendinize henüz doğanın zarar verilmemiş, kirletilmemiş bir yerini bulun. Şayet böyle bir yer
bulamayacak olursanız da yalnızca kapılarınızı kapayıp kendi odanızda oturun.

Şayet mümkünse evinizde meditasyon için özel bir yeriniz olsun. Sadece küçücük bir köşe bile
bu işi görür, yalnız sadece meditasyon için kullanılması koşuluyla.

Peki neden sadece meditasyon için bir yer - çünkü her tür eylem kendi titreşimlerini yaratır. Eğer
bu yerde yalnızca meditasyon yapacak olursanız, orası meditatif* hale gelir. Hergün meditasyon
yaptığınızda, orası sizin meditasyonda olduğunuz anlardaki titreşimleri içine çekip biriktirecektir.
Ertesi gün aynı yere döndüğünüzde birikmiş olan titreşimler tekrar sizin üzerinize düşmeye
başlayacaktır. Onlar (titreşimler) size yardımcı olur, size çabanızın karşılığını sunar, size tepki
verirler.

Bir kimse gerçek anlamda bir meditasyoncu haline geldiğinde, sinema salonunun önünde, tren
istasyonu platformunda oturup meditasyon yapabilir
Fakat böyle bir şey yeni başlayanlara göre değildir.

Ağaç bir kez kök saldıktan sonra ister rüzgar essin, ister yağmur yağsın, isterseniz de bulutlar
fırtına kopartsın hepsi kabulüdür artık. Tüm bunlar ağaca bütünsellik katarlar. Fakat ağaç henüz
küçük ve nazik iken, küçücük bir çocuk ya da yoldan geçmekte olan bir inek bile tehlikeli
olabilir, onu yok edebilir.

RAHAT OLMALISINIZ

Oturuş öyle olmalıdır ki, bedeninizi unutabilmelisiniz.


Rahat olmak ne demektir? Bedeninizi unutabildiğinizde rahatsınızdır.

Sürekli bedeniniz tarafından hatırlatıldığınızdaysa rahat değilsinizdir.

Bu durumda, sandalyede mi, yoksa yerde mi oturuyor olduğunuzun bir önemi yoktur.

Rahat olun, çünkü eğer (bedenen) rahatsız olacak olursanız, daha derin katmanlardaki saadetleri
arzulayamazsınız: ilk düzeyi kaçıracak olursanız, tüm diğerleri size kapanacaktır.

Şayet gerçekten mutlu, dingin olmak istiyorsanız o zaman ilk adımdan itibaren zevk almaya

31
başlamalısınız. İçsel esrimeye ulaşmak isteyen bir kimse için temel gereksinim, bedenin rahat
olmasıdır...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:189

Gerçek ve gerçek olmayan...


 Posted by David Dogan Beyo on July 19, 2008 at 3:47pm

> Bir universite profesoru ogrencilerine su soruyu


> sorar; "Var olan herseyi
> Tanri mi yaratti?"
>
> Cesur bir ogrenci ayaga kalkar ve yanitlar: "Evet
> herseyi Tanri yaratti!"
>
> Profesor sorusunu yineler ve ogrenci yine: "Evet
> efendim!" diye yanitlar.

32
>
> Profesor devam eder; "Eger herseyi yaratan Tanri ise
> ve seytan var olduguna
> gore seytani da Tanri yaratmis olur ve
> calismalarimizda uyguladigimiz
> 'Kesinlestirme' ilkesine gore de Tanri seytandir.
>
> Ogrenci boyle bir onerme karsisinda sasirir ve
> yerine oturur.
> Profesor ise ogrencilerine bir kez daha Tanri'nin
> icindeki kaderin bir
> efsane oldugunu kanitlamaktan oturu oldukca
> mutludur. Bu arada baska bir
> ogrenci ayaga kalkar ve:
>
> - Bir soru sorabilir miyim hocam? der. Profesor
> sorabilecegini soyler.
> Ogrenci ayaga kalkar ve: "Soguk var midir?" diye
> sorar.
>
> Profesor; "Nasil bir soru bu boyle, tabiiki vardir!"
> diye yanitlar. "Sen hic
> soguktan usumedin mi?" der.
>
> Ogrenci; "Aslinda, fizik yasalarina gore soguk
> yoktur. Yasamda, gercekte biz
> sogugu sicakligin yoklugu olarak dusunuruz. Herkes
> veya nesneler o enerji
> oradaysa veya bir sekilde enerji iletiyorsa onu
> deneyimler. Ornegin, Mutlak
> sogukluk ( sifir derece) (- 273 C. / - 460 F)
> sicakligin kesin yoklugudur
> (hic olmadigi seviyedir). Tum maddelerin bu seviyede
> tepkime verme
> ozellikleri bozulur ve degisir. Soguk yoktur, o
> yalnizca sicakligin
> yoklugunda duyumsadiklarimizi tarif etmek icin
> yarattigimiz bir
> sozcuktur!"der ve devam eder...
>
> - Hocam, karanlik var midir?
>
> - Profesor; - "Tabii ki vardir!"
>
> Ogrenci yanitlar; - "Korkarim yine yaniliyorsunuz
> hocam!" der, "Cunku
> karanlik da yoktur!" Yasamda / gercekte karanlik

33
> isigin yoklugudur. Biz isik
> uzerinde calisabiliriz ama karanligi calisamayiz /
> inceleyemeyiz. Gercekte,
> biz Newton'un prizmasini kullanarak beyaz isigi
> kirar ve renklerin cesitli
> dalga uzunluklari uzerinde calisabiliriz. Ama
> karanligi olcemeyiz.
>
> Bir basit isik isini karanlik bir mekani
> aydinlatarak karanligi kirmis olur,
> yani karanligi gecersiz kilar. Siz belli bir mekanin
> / uzayin ne kadar
> karanlik oldugundan nasil emin olursunuz? Isigin
> miktarini olcersiniz!Bu
> dogrudur degil mi? Karanlik insanlik tarafindan ,
> isigin olmadigi yer /
> mekan icin kullanilan bir sozcuktur.
>
> Son olarak ogrenci profesore yine sorar;
>
> - Hocam seytan var midir? Bu kez profesor pek emin
> olamamakla birlikte
> yanitlar;
>
> - Tabiiki, acikladigim gibi, biz onu her gun, her
> yerde onu goruruz. Seytan
> / kotuluk bir kisinin baska bir kisiye her gun
> sergiledigi insan disiliginin
> ornegidir. O, dunyadaki islenmis tum suclarda,
> siddette yer alir. Bunlarin
> tumu seytanin kendisinden baska bir seyde degildir!"
> der.
>
> Ogrenci devam eder;
>
> - "Seytan yoktur efendim. Yani o kendi basina
> yoktur."
> "Seytan basit olarak Tanri'nin yoklugudur. O aynen
> karanlik ve soguk ta
> oldugu gibi insanin tanrinin yoklugunu tarif etmek
> uzere yarattigi bir
> kelimeden ibarettir. Tanri seytani yaratmadi. Seytan
> / kotuluk insanin
> tanrisal sevgiyi yureginde duyumsamadigi zaman
> deneyimlediklerinin bir
> sonucudur. O aynen sicakligin olmadigi yere gelen
> soguk ya da isigin

34
> olmadigi yere gelen karanlik gibidir."
>
> Profesore dünyayi dar eden, yerden yere vuran,
> sasirtan, afallatan bu
> ogrencinin adi Albert Einstein'dir.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:214

Shamballa, Agartha ve Işığın Galaktik


Federasyonu ...
 Posted by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 10:43am

35
Shamballa, Agartha ve Işığın Galaktik Federasyonu ...

Giriş

Dünya gezegenindeki insanlık, Bilincin tekamülüne dayalı olarak daha büyük İlahi Tasarım’ın
parçasıdır.

Şu andaki Bilinç halimiz nedeniyle bizler fiziksel bedendeki insan varlıklarının bu anındayız.
Ancak bu bilinç hali değişecek, eğer istersek bizi başka bir şey olacağımız yere götürecek.

Bilincin bu tekamül çizgisinde daha önceden ilerlemiş olan başka yaşayan varlıklar var. Diğer
birçok örneklerin arasında bilinçteki tekamülün üç örneği vardır.

Bunlar: Agartha, Shamballa ve Işığın Galaktik Federasyonu.

Bu üç unsur Dünya gezegenindeki insanlığımızın pozitif geleceğinde çok büyük bir rol
oynayacak.

İçi Boş Dünya’daki Agartha

Dünya’nın merkezinde yaşayan Agartha olarak bilinen bir insan uygarlığı vardır.

İlk olarak, Budist teoloji Agarta’nın varlığını onaylar. İnsan ırkının gelişimini izlemek ve
talimatlar vermek için bazı insanlar ile temas kurmak için ara sıra Dünya’nın yüzeyine çıkan
süper adamlar ve süper kadınların bir ırkı olduğuna inanılır. Ayrıca, bu yer altı dünyasının
milyonlarca sakininin ve bir çok şehrinin olduğuna inanılır.

Bu dünyanın Kral’ının, onun dünyadaki temsilcisi olan Tibet’in Dalai Lama’sına emirler

36
verdiğine inanılır. Onun mesajları Agartha’nın iç dünyasını Tibet ile birleştiren bazı gizli tüneller
vasıtası ile aktarılır.

Yükselmiş Üstat El Morya’nın kanalı olan ünlü Rus kanal Nicholas Roerich Tibet’in başkenti
Lhasa’nın iç Dünya’ya bir tünel ile bağlandığını iddia etti. Bu tünelin girişi sırrı saklamak için
yemin eden Lamalar tarafından korundu. Benzer bir tünelin Giza’daki Büyük Piramit’in
tabanındaki gizli odaları Agartha’ya bağladığına inanıldı. Agartha’nın varlığının ilk halka açık
bilimsel kanıtı, 1947’de ABD Ordusundan Tuğamiral Richard E. Byrd Kuzey Kutbuna uçtuğu ve
kuzey kutbu yerine iç Dünya’ya girdiği zaman gerçekleşti.

Byrd, günlüğünde başkaları ile birlikte Dünya’nın içindeki boşluğa girdiğini ve on yedi mil
yolculuk yaptığını ve dağlar, göller, nehirler, yeşil bitkiler ve hayvan hayatı gördüğünü anlatır.
Çalılıklarda dolaşan, ilk çağlardaki mamutlara benzeyen korkunç hayvanlar gördüğünü anlatır.
En sonunda şehirleri ve gelişmiş bir uygarlığı buldu.

Sonunda onun uçağını, daha önce hiç görmediği türde uçan makineler karşıladı. Güvenli bir iniş
yerine kadar ona eşlik ettiler ve Agartha’nın temsilcileri tarafından cana yakınlıkla karşılandı.
Dinlendikten sonra, o ve mürettebatı Agartha’nın Kral ve Kraliçesini görmeye götürüldü. Yüksek
ahlaklı ve etik karakteri nedeniyle Agartha’ya girmesine izin verildiği söylendi. ABD, Hiroshima
ve Nagasaki’ye atom bombası attıktan beri, kendi güvenlikleri ve hayatta kalmaları ile ilgili
kaygılı olduklarını anlattılar.

İnsanlığın gezegeni ve uygarlıklarını yok etmemesinden emin olmak için dış dünya ile daha fazla
temas kurmanın zamanı geldiğine karar vermişlerdi. Byrd’ün içeri girmesine izin verildi, böylece
güvendikleri birileri ile temas kurabilirlerdi. Uzun hikayeyi kısaltmak için, ziyaretleri bittiği
zaman, Amiral Byrd ve ekibi dış dünyaya geri dönmeleri için uçaklarına götürüldü, onların
hayatları ebediyen değişmişti.

Agartha engin kıtalardan, okyanuslardan, dağlardan ve nehirlerden meydana gelir. Oradaki nüfus
çok gelişmiştir. Yucatan, Peru, Brezilya, Kamboçya ve Tibet uygarlıkları da yer altına gitti ve bir
çok UFO iç Dünya’dan gelir. Dünya’nın bir iç güneşi vardır; her iki Kutup’ta da girişler vardır.

Mısır hükümetinin, bu tünellerin birçoğunu keşfetmelerini kaydetmek ilginçtir, son otuz yıldır
bunları keşfetmeye çabaladılar, ancak bunlar o kadar karmaşık ve geniş ki, turistlerin içine girip
kaybolmamaları için son zamanlarda mühürlendiler.

37
İç Dünya’ya Mısır, Tibet ve Yucatan’da girişler vardır ve Bermuda Üçgeni, Eski Sovyetler Birliği
ve Afrika’da başka girişler vardır. Dünya’nın yüzeyinde olduğu gibi, iç Dünya’da farklı ırklar
vardır, bunların bazıları oldukça uzundur. ABD hükümeti ve diğer ülkelerin hükümetleri iç
Dünya’nın farkındalar ve dünya dışı varlıklarla olan bağlantılarını gizledikleri gibi, bununla ilgili
bilgiyi saklıyorlar. Atlantisliler gelmeden çok önce Agartha’da yaşamakta olan varlıklar var.

Yerli Amerikalı insanlar arasında, Navajo söylenceleri, insanın atalarının Dünya’nın altından
geldiğini öğretir. Kadim insanların doğa üstü güçleri vardı, ama büyük bir tufan tarafından büyük
mağaralardan dışarı sürüldüler. Yüzeye çıktıklarında, kendi büyük tapınaklarını bir kez daha
aramadan önce, büyük bilgilerini insan ırkına aktardılar.

Pueblo Yerlilerinin mitolojisi de kendi tanrılarının kaynağını da iç dünyaya yerleştirir. İç dünya


Kuzey’deki bir delik ile yüzeydeki insanlara bağlanıyordu.

Kadim Çin, Mısır ve Eskimo yazıları Kuzey’deki büyük bir açıklıktan ve Dünya’nın kabuğunun
altında yaşayan insan ırkından bahseder. Yazılar, onların atalarının Dünya’nın içindeki cennet
topraklardan geldiğini söyler.

Budist gelenekte kadim felsefe, Agartha’nın, binlerce yıl önce kutsal bir adam kabileyi yerin
altında ortadan kaybettiğinde ilk kez kolonileştiğini ifade eder. Yeraltı krallığının şu andaki
nüfusunun milyonlarca olduğuna inanılır ve insanların Dünya’nın yüzeyinde bulunan bilimlerden
çok daha üstün bir bilime sahip olduğu inanılır, bunların arasında yeraltı tünellerinde muazzam
hızlarla işleyen arabalar da var.

Azteklerin ve Tolteklerin büyük avatarı kadim Quetzalcoatl efsanelerinde, onun sekiz gün
boyunca bir uçan dairede gözden kaybolduğu ve yer altı dünyasını ziyaret ettiği anlatılır.

Gizli Şehirler

Dünya’nın altında yüzlerce yeraltı kolonileri vardır, bunlardan sadece bir tanesi yüzeye oldukça
yakındır. Bu yer altı şehirlerinden ‘Agartha Şebekesi’ olarak söz edilir. Onların gelenekleri
değişir, ama yaşamanın ortak, spiritüel yönelimli bir yapısını takip ederler – Melchizedek
öğretileri. Bu şehirlerin ortalama nüfusu beş yüz bindir, ancak Shasta Dağı’nın altındaki Telos 1,5

38
milyon nüfusa sahiptir. Yaklaşık aynı büyüklükteki ikinci bir koloni Brezilya’nın Matto Grosso
Ovalarının altında yerleşiktir. Bu Atlantis ileri karakoluna Posid adı verilir. Atlantis ve Lemurya
Dünya’nın üzerindeki bir çok insan için efsane olsa da, gerçekte onlar tekamüllerini yeraltında
sürdürüyorlar.

Shamballa

Shamballa bir bilinç halidir veya ilahi amaca keskin ve dinamik karşılığın olduğu duyarlı
farkındalık safhasıdır. Bu Merkez, İrade’nin veya Gücün Işını tarafından yaratılır; en büyük
aktivitesi yaşamın kendisinin temel prensibini, gezegensel Yaşam veya Logos’un gezegensel
ring-pass-not’u içinde tutulan her forma miras bırakmak, dağıtmak ve deveran etmektir.

Bu Merkez’den, Tanrı’nın iradesi çıkar ve Tanrı’nın gücü O’nun iradesinin habercisi olur.
Shamballa’nın temel niteliği dinamiktir. Çalışma tarzı ilhamdır. Yanıtı çeker, ama kendisini sabit
tutar. Çekim Yasası ile çalışmaz, Bireşim (Sentez) Yasası ile, berrak şekilde formüle edilen amaç
ve programa dayanan İrade’nin buyruğu ile çalışır. Shamballa ayrıca Tibet’in Himalaya
dağlarında yerleşik olan Tanrıların Şehridir, “Shangri – La”dır, ancak eteriktir. Orada
‘Aydınlanma’ dediğimiz bilinç seviyesine erişmiş olan İnsanlar oturur ve buradan gezegenin
yüzeyinde yaşayan insanlığa hizmet ederler.

Shamballa’dan yayılan enerji, gezegendeki tüm ‘güç noktalarını’, kutsal merkezleri veya siteleri
besleyen canlandırıcı kuvvettir. Shamballa ‘Tek Bir Merkezi Nokta’ veya Evrensel sistemin en iç
Kalbi olarak durur.

Gezegensel sistem, insan bedenindeki çakralar & nadiler sistemine benzetilebilir. Her biri tek bir
merkezi güç kaynağı tarafından beslenir. Bu ‘güç’ Kundalini, Kutsal Ruh, Shekinah veya sadece
İlahi Yaşam olarak adlandırsa da, mikro & makro – kozmik ilişkilerin karmaşık sistemi ile ifade
edilir.

“Bu, doğu metafiziğindeki prana veya mana’dır, “vril”dir, okültistlerin erensel ortamında
simyanın anima mundi’sidir. Çin’de “qi” olarak bilinir… “maddeyi ve maddi formları ortaya
çıkaran yin ve yang kuvvetlerin fışkırdığı yaradılışın ilk matriksidir.”

Varoluşun insan, gezegen, solar & galaktik seviyeleri arasındaki birbirine bağlı & senkronize

39
aktivitenin daha fazla bilincinde oldukça, evrensel matriks’in herhangi bir bölümündeki manyetik
& elektrik akımların & ‘aktivite’nin birbirine nasıl bağlı olduğunu görmek kolaylaşır.

Gezegensel fiziksel – eterik ızgaradaki anahtar noktalar, Kailash Dağı, Shasta Dağı veya Zion
Dağı gibi fark edilebilir güç merkezlerinde yatar. Hiyerarşi & İnsanlığın kendisi, Shamballa
dediğimiz En Sütün Merkezden üretilen güç için ‘merkezler’ olarak görülür.

Shamballa, Kudüs, Delphi ve Benares gibi tüm diğer Kutsal Toprakların prototip Kutsal
Toprağı’dır. Birçok geleneklerde ve mitolojilerde, bu ezeli merkez ‘noktası’ çeşitli isimler ile
bilinir, ‘Beyaz Ada’, ‘Beyaz Dağ’, ‘Kurtuluş Dağı’. Onun sembolü, “Hayat Ağacı”nda Dünyasal
Cennet’in merkezinde görülür.

Bu kendini – organize eden evrensel sistemin ‘Kalbi’ veya ‘Kutsal Merkezi Yer’ olarak
Shamballa fikrine eşlik ederek, bunun aynı Tek Evrensel Güö tarafından nasıl beslenebileceğine
göz atmak daha kolaydır. Mikro ve makrokozmik merkezler & sistemler arasındaki birbirine
bağlı ilişkilerde, Shamballa’dan yayılan enerji büyük bir ‘iniş’ işlemi olarak görülebilir. Bu
‘Merkezi Kalp’, her bir ‘uydu’ veya organize edici alt – merkeze özel hizalanmalar vasıtası ile şu
andaki belirli yollardaki ‘Yaşam’ akımı ile tüm sistemi titreştirir. Bu, Büyük Kozmik veya
Evrensel Düzen’in parçasını temsil eder.

Güneş Sistemimiz, Gezegen sistemimiz & insan bedeni bu ışıkta görüldüğü zaman, Solar veya
Gezegensel Logos’un bazı işlemleri bu “İlahi” düzenin bağlamından görülür. Gezegeni tüm
kozmosa genişleyen, birleşmiş bir bütün olarak gören ‘Gaia’ kavramı ile uyum içinde, “Yaşamın”
web’i interaktif ve tekamül eden her bir canlı varlığı, daha fazla yaşamın sürekliliği ve
tekamülünü teşvik etmek için her bir diğer parça ile işbirliği yapan bir varlık olarak görür.

Gezegenin kendini – düzenleyen mekanizmalarının hepsi bu sonucu gösterir.

Bu Yaşam, Shamballa adını verdiğimiz En üstün merkezin etrafında organize olan bir Supra –
Varlık (En üstün varlık) olarak görülür. Zaman boyunca, tüm yaşamın ‘ilham aldığı’ & aktiviteye
düzenlendiği En üstün Merkez’e birçok isimler verildi. Bu, Mutlak’ın bölgesidir. Bu “Kutsal
Yer”den, kalbimizin merkezinde veya Solar Sistemin veya Galaksi’nin Kalbinde bulunan gücün
üçlüsü (İrade – Sevgi – Zeka) yayılır.

40
Shamballa’nın ‘örtülü doğası’ sadece efsanelerin & söylencelerin konusu değildir, ayrıca ister
mikrokozmik ister makrokozmik seviyede görülsün veya ‘alınsın’ inisiyasyon sürecinin
‘kalbindedir’. İnisiye için, bu En üstün merkez ile ilişki metaforik veya sembolik terimlerden
uzaklaşır & bilgiyi ‘çağıran’ ve talep eden ‘manyetik bir merkez’ olur.

Bu, her şeyin ondan çıkıp ilerlediği ve her şeyin geri döneceği Nokta’dır.

Bu, cennetin Kutbunu temsil eden ‘ Dünya Dağı veya Dünya Ağacı’nın kökündeki göksel bir
merkezde… cennet gibi bir yerde yerleşik… Gizem geleneklerinin süperinsan ustaların inisiye
Hiyerarşisidir. Onlar bu gezegen için en üstün otoritedir, etkilerini oradan ‘ikincil merkezlere’ ve
‘dünyamıza’ genişleten, Shamballa’nın yönetici çekirdeğini oluştururlar.

Dünyanın yüzeyindeki Shamballa’nın eterik ‘yeri’ veya fiziksel temsili birçok spekülasyona konu
oldu. “Lamalar dünyevi yolcuların Shamballa’ya giden yolu asla bulamayacaklarını bildirir – kişi
davet edilmelidir” Ayrıca, bir anlamda bu En Üstün Merkezin bir diğer veya ikincil ‘gezegensel
ileri karakolu’ olarak görülebilen Altdünya “Agharti” ile ilgili detaylı mit vardır.

Kozmik ışınların, Güneş’in solar parlamalarının veya elektomanyetik salınımların, dış solar veya
gezegensel kutup etkilerinin, manyetik akımların, şimşeğin veya elektriğin incelenmesi ile, tüm
güç kaynaklarının kendi ‘ortaya çıktıklarını noktaya’, kendi kaynaklarına sahip olduklarını
görebiliriz, ayrıca onların yönlerinin veya ‘amaçlarının’ En Üstün organize edici Prensip’ten,
Shamballa’dan yayıldığını görebiliriz.

Her bir ‘nokta’nın arkasında Tek Bir Nokta durur, tüm konumların ‘kalbindeki’ konumsuz –
mekansız merkez. Shamballa, her bir merkezin arkasında yatan şeydir. O, tüm tezahürlerin ortaya
çıktığı Merkez Nokta’dır. İster varlığımızın kalbindeki veya çekirdeğindeki merkez, ister güneş
sistemimizin merkezindeki Güneş ile ya da Galaktik merkez ile temsil edilsin, Shamballa, bir kişi
bu merkezi prensibe bağlandığında bulunur. “Merkezi ilksel hal, ‘mekandan bütünüyle
bağımsızdır’.

“Taocu doktrine göre, mükemmel bilge merkezi noktaya erişen ve orada Prensip ile sürekli birlik
içinde oturan, onun değişmezliğini paylaşan ve hareketsiz aktivitesini taklit eden kişidir.
Boşluğun maksimumuna erişmiş olan o, sabit olarak sebatla istirahatte olacaktır. Prensibin
köküne geri dönmek, tüm varlıkların aynı anda ilk orijini ve nıhai bitişidir.”

41
Son olarak, gelecekte insan tekamülümüzde muazzam bir rol oynayacak olan bir diğer unsur
Işığın Galaktik Federasyonudur.

Işığın Galaktik Federasyonu

Çok uzun zaman önce, bu galaksinin Spiritüel Hiyerarşilerinin kutsal Zümrüt Düzenleri, Işığın
büyük spiritüel bir konseyini oluşturdular. Bu kutsal varlığa, Lyra, Yengeç ve İkizler
takımyıldızları olarak bildiğiniz yıldız guplarındaki kutsal kolonilere yaratan büyük Varlıklar
geldiler. Bu büyük Varlıklar sonunda şu andaki soyları Işığın Galaktik Federasyonu olan bir Işık
Birliği oluşturdular. Galaktik Federasyon ayrıca Yaradılışın Büyük Mavi Locası tarafından
denetlenir; bu Mavi Loca’nın olağanüstü Işığı bu Galaksiye Sirius yıldız sisteminde yerleşik olan
büyük bir yıldız kapısından yayılır. Sirius yıldız – ulusu Galaktik federasyonun üyesidir.

Işığın Galaktik Federasyonu, Dünya’nın yükselişine adanmış olan birçok dünyalardan gelen
birçok insanlıklardan oluşur. Federasyonun içinde, üyeleri sadece yükseliş sürecine yardımcı
olma misyonuna sahip olan bir bölüm olan Ashtar Kumandası vardır. Burada Dünya’da özel bir
misyona sahip olan bu dünyadaki birkaç insan vasıtası ile konuşan spiritüel rehberler gönderirler.
Bu insanlar başka herkes gibi doğmuş olan sıradan insanlardır, ancak, onların spiritüel soyları bu
dünyaya ait değildir. O insanlar ışık işçileri ve yıldız tohumlarıdır, ruhları Federasyonun içindeki
çeşitli dünyalardan kaynaklanır, örneğin Lyra, Sirius, Pleaides, Andromeda Galaksisi ve sayısız
diğer dünyalar. Ayrıca bugün doğan, şu andaki bedenleri bir çok yaşlı insandan çok daha fazla
tekamül etmiş olan çocuklar var ve onlar İndigolar ve Kristal çocuklar olarak bilinir. Ve son
olarak, “walk – in”ler vardır, bir bedene doğan orijinal ruh bedeni terk eder ve bir ışık- varlığı
bedene girer.

Sonuç

Agartha, Shamballa ve Işığın Galaktik Federasyonu şimdiye kadar rol oynadılar ve yakın
gelecekte Dünya üzerindeki insanlığın tekamülünde muazzam bir rol oynayacaklar. Agartha’nın
insanları insan ailemiz ile yeniden birleşecek ve gerçek demokrasi ve bütünlüğe dayanan küresel
bir devlet yaratmaya çalışacak. Onlar Işığın Galaktik Federasyonu’nun bir parçası ve ayrıca
Shamballa’nın üstatları ile temas halindeler. Tüm ülkeleri bir araya getirmek için gezegenin
yüzeyindeki ülkelerin bazı başkanları ile önceden temas kurdular; ayrıca simya bilimi, fiziksel
bedenin Prana’ya dönüşümü ile ilgili talimatlar vermek için bir çok birey ile de temas kurdular.
Bu bilimi Kundalini Yoga, çakraların bilimi olarak biliyoruz ve ayrıca başka isimlerle de
biliyoruz, ama genelde İnsanı ‘Dünya’da Cennet’i deneyimlemeye götüren ‘İlahi Simya’ işlemi

42
olarak tanımlanır. Bilincin bu ilahi haline erişmek için, bedenin dört elementinin beşinci element
olan Prana’ya dönüşmesi için meditasyon, ‘Om Namah Shivaya’ gibi güçlü simyasal mantraların
tekrarlanması, bazı bitki diyetleri, bekarlık ve kendini kısıtlama gibi çeşitli teknikler kullanılır.
Agartha, Shamballa ve Işığın Galaktik Federasyonu, Gezegenin yüzeyindeki İnsanlığın
yükselmesi için önceden bağlantı kurdular ve işbirliği yapıyorlar. Bu süreçte anahtar element
özgür iradedir. Eğer gezegenin üzerinde yaşayan biz insan varlıklar küçük egomuzu yenebilirsek,
o zaman sonunda Agartha, Shamballa ve Işığın Galaktik Federasyonu’nun tezahürleri olduğu
Yüksek Evrensel Benliğe katılacağız.

Bu, bilincimizi yükseltme konusudur ve bunun anahtarı insan realitemizin süptil veçhelerini
keşfetmek olacaktır: enerji katmanlarından oluşan süptil bedenlere sahip olduğumuz gerçeği, bu
katmanların her biri bilincin bir seviyesine karşılık gelir.

Bu enerji katmanları ve bilinç seviyeleri İnsanın Ebedi veçhesine giriş kapıları olan Çakralar
vasıtası ile bağlıdır. Bu bizi Agartha, Shamballa ve Işığın Galaktik Federasyonu ile bir araya
getirecek olan bilincin yüksek halidir. Sevginin bu üç ailesine ait olan varlıklar kendi
ilahiliklerinin, ‘Aydınlanma’ halinin daha çok farkındadırlar.

Bu gezegenin yüzeyinde yürüyen, bilincin tekamülünde sahnede olan insanlar her zaman oldu.
Tibet’te onlar Maha Siddhalar olarak adlandırılır ve onlar Agartha, Shamballa ve Işığın Galaktik
Federasyonu ile Bir’dir. Örnekleri Paramahansa Yogananda ve Baba Muktananda
Paramahansa’dır.

Şimdi, insanlığın geri kalanının onlara katılma zamanıdır; kayıtlı tarihimizde ilk kez kollektif
Uyanış şansı vardır, milyarlarca insan kendi ilahiliklerini unutmaya ve reenkarnasyon döngüsüne
son verecek. Dünya gezegeninin yüzeyinde yaşayan insanlık Agartha’ın insanlarına ve Işığın
Galaktik Federasyonu’na katılacak ve kendisini Tanrı’nın İradesinin bilindiği ve icra edildiği
Shamballa’nın frekansına uyumlayacak. Shamballa, Agartha ve Işığın Galaktik Federasyonu
arasındaki bağlantıdır…Dünya gezegenindeki insanlığı Aydınlanma ve Özgürlük haline
götürecek olan bu Yeniden – Birleşme sürecindeki Alfa ve Omega.

Tüm varlıklar mutlu olsun

Tüm varlıklar Özgürlüğe ulaşsın.

Om Namah Shivaya

43
(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

Tavsiye edilen kitaplar:

`Voyage a Shamballa', by Daniel Meurois. Editions: Persea.


`Lights of the Great White Lodge', by Michel Coquet, editions: Arista.
`Walk-In' by Anne Givaudan. Editions: s.o.i.s.
`Alliance' by Anne Givaudan. Editions: s.o.i.s.
`Messages from the Hollow Earth', by Dianne Robbins.
`Telos, the Call goes out from the Hollow Earth and the Underground
Cities', by Dianne Robbins.
`Angels in Starships', by Giorgio Dibitonto. Editions: Mediterranee.
`Bringers of the Dawn', by Barbara Mercinniak.
`Treatise on Cosmic Fire' by Alice Bailey
`The King of the World' by Rene Guenon
`Shambhala', by Victoria Le Page, 1996.

Copyright 2008-9

http://exopolitics.blogs.com/exopolitics/2008/07/exopoliticscom.html

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:228

44
45
Eşruhlar
 Posted by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 12:38pm

''Kadın ayrılmayacak erkekten ve erkek bir olacak kadınla."

46
Her Ütopya bir gerçeğin kendini bize hatırlatmasıdır aslında. Eş ruh ütopyası da işte aynen böyle
bir şey. Kavuşma arzusu, arayış, özlem, umut bütün bunlar var olan bir ütopyanın kanıtıdır.

Herkes eşini bulmak ister. Özel biri tarafından özel olarak sevilmek. Herkes mutlu olmak,
sevmek ve sevilmek ister.

Şiirlerin, şarkıların, romanların, öykülerin konusu çoğunlukla budur.

Gözlerine baktığınızda tanıdık birine bakıyor olmanın verdiği o huzur, beğenildiğini, arzu
edildiğini fark etmenin gururu, ellerden akan o sıcaklık, konuşmak ve anlaşılmak, tenin cazibesi,
onu uzun uzun seyretmek hayranlıkla, ondan gurur duymak, kendini iyi hissetmek, kahkahalarla
gülebilmek en basit şeylere, zor anlarda birbirini desteklemenin verdiği güven duygusu, bitmeyen
bir coşku, doyumsuz sevişmeler, onunla birlikteyken hayatın her anından alınan keyif, kendini
onun yanındayken tek kişi gibi hissetmek, doyumsuz sevişmeler….ve.. çocuk…onun minicik
elleri, küçücük dudağı, kalbinizi ısıtan sıcaklığı ..ve aile…İşte bir ütopya!

Ve bu ütopyaya ulaşabilmek için yapılan yolculuk. Denemeler, aşk acıları, hayal kırıklıkları,
kıskançlık ve öfke nöbetleri.

Mutluluğun önemli koşullarından biri eş, diğeri de iş. İşimizi ve eşimizi bulduğumuzda epey yol
almışsız demektir.

Eş ruhunu bulmak ise son dönemde spiritüel konularla ilgilenen kişiler için birinci derece önemli
olmaya olmaya başladı. Bu işe kafayı takmış, çilesini çekmiş ve eş ruhunu bulmuş biri olarak
paylaşmak istediğim birkaç şey var.

İlk önemli nokta kesin kararlı olmak ve asla geri dönmemek. Taviz vermeden, umutsuzluğa
kapılmadan çaba göstermek.

Söylemeye gerek var mı bilmem, bu çaba öncelikle kendimizi keşfetmek ve sağlıklı bir ilişkiyi
oluşturmanıza engel olan inançlarınızı dönüştürmekle mümkün oluyor.

Bu arada vakitlice ne tür kişilerin bizim için uygun olmadığını bilmemiz için bir çok deneme
yapmamız gerekiyor.

Sonra kendimizi sevmek ve ozel ve biricik varlığımızı kucaklamak.

Kendi içinizdeki sevgiliye ulaşmak.

Cinselliğinizi bütün tabu, korku e günah duygularından arındırarak yaşayabilmek için özgür
olabilmek.

Hayat amacınızı bilmek ve o yolda yürümeye kesin kararlı olmak. Hatta o yolda kendinizin bile
size engel olmasına izin vermemek.

47
Yalnız kalabilmeyi becermiş olmak, özel yeteneklerimizi ve dünyaya gelirken yapmamız gereken
özel işimizi keşfetmek.

Toplumsal koşullanmalardan ve kalıplardan özgür olmak.

Ve eş ruhunu bulunca her türlü değişim için kararlı olmak.

Katı kalıplar ve değişmez kurallarla yaşama alışkanlığımızdan vazgeçmek. Vew sonra bol
kahkaha, sonsuz huzur, paylaşım ve sürprizler için lkalbimizi sonuna kadar açmak.

" Bu iş bu kadar zor mu olmalı? " dediğinizi duyar gibiyim.

Aslında bir yol daha var. Eş Ruhlar Arşiv dairesine kayıt yaptırıp sizin için uygun bir eş ruh
bulununcaya kadar sabırla beklemek!

Başlangıçta insanın tek cinsiyetli olduğu söylenir. Güya Lemuryalılar döneminden de önce dünya
yüzündeki varlıklar tek cinsiyetli idiler. Daha sonra tekamül gereği kadın ve erkek olarak iki
cinsli bir döneme girildi. Eh iyi de olmuş yani! Öyle değil mi. Bu sonuç için itirazlarımızın
olduğu çok zaman olmuştur şüphesiz. Yalnız yaşamaya karar verenler " benim bir ilişkiye
ihtiyacım yok" diyenler olmuştur. Ama aslında bu sonucu ( her konuda olduğu gibi ) bizler talep
etmiştik. Yani kendi düşen ağlamaz. Şaka bir yana iki farklı enerjinin tekrar bir olmasıyla ulaşılan
sonucun ne denli üstün enerjiler doğuracağını bilmeseydik bu durumu oluşturmazdık.

İLK ADIM SAF NİYET VE KARARLILIK

Nasıl ki mutluluk, başarı ve huzur öyle kendiliğinden, ya da büyük bir lutuf ve rastlantıyla olacak
iş değilse, eş ruhunu bulmak da kesin karar,çaba, ve deneyim gerektiriyor. Her arayışın bir elde
etme gücünden kaynaklandığını, eğer aradığımız bize "ben buradayım" sinyali vermeseydi bunu
yapmak için bir istek duymayacağımızı bilmek birinci koşul.

Diğeri ise evren sonsuz seçenek ve sınırsız olanaklarla dolu. Bunu da unutmamak gerekir.
Seçeneksizliğe inanmak Egosal bilincin işi aslında.

Bir seminerim sırasında bir hanım birden bire yüzünü asıp dalıp gitmişti. Sebebini sorduğumda
kırk yıl düşünsem akıl edemeyeceğim bir şey söyledi. Zaten ortalıkta doğru dürüst adam yoktu,
şimdi bu özel bilgileri aldıkça seçenekler sıfırlanıyordu. O zaman ona " eğer bu dünyada bir kişi
var ise, yaşıyorsa, onun için bütün olanaklar ve araçlar yedekleriyle hazırdır. Yeter ki istesin ve
aramayı bırakmasın." Demiştim. Gerçekten de bu düşüncemin doğru olduğunu her seferinde
görüyorum.

Aramak ve aramayı bırakmamak, umutsuzluğa kapılamadan ve yorulmadan hedefe kilitlenmek


gerek. Ve hatta bulduğuna inandıktan sonra da bu ilişkjyi

Nasıl daha iyi yapacağını düşünüp çalışarak devam etmek. Çünkü hayat bir sonuç arama uğraşısı
değil bir süreç. Gelişmek ve yükselmek için bir yolculuk bu yolculukta ara duraklar olabilir ama
son durak diye bir şey yok aslında.

48
KENDİNE AŞIK OLMADAN ASLA

Bazı danışanlarım daha ilk seanstan sonra çevrelerinden şöyle geri bildirimler alırlar" ne oldu
sana güzelleşmişsin?" ya da " Sende bir şeyler var aşık mısın yoksa" gibi.Ben de onlara "evet
aşıksınız; kendinize!" derim.

Gerçekten korkularından, gereksiz suçluluk duygularından, kendilerine yüklenmiş aşırı


sorumluluklardan arınmış insanların yüzüne tatlı bir tebessüm otıurur. Yüz kaslarındaki
gerginlikler gider.Kendini gereksiz yere yargılamayı bırakıp aslında ne kadar biricik ve ne kadar
güzel olduklarını fark ettiklerinde bir cazibe alanı oluştururlar. Tenleri parlaklaşır, ifadeleri
yumuşar, gözleri canlanır. Yürüyüşleri, duruşları değişir. Kendilerine güvenli albenili ve seksi
olurlar; yani oldukları gibi!

İşte bu durum eş ruhuna ulaşmak için olmazsa olmaz bir koşuldur. Aslında her şey için olmazsa
olmaz bir koşuldur ya!

Sürekli kendinizi eleştiriyorsanız, yetersiz, kusurlu olduğunuzu fısıldayan bir ses varsa içinizde
bu bütün bedeninizi ve bütün hayatınızı etkiler. Hayalinizdeki o olağanüstü eş ruha ulaşmak
istiyorsanız, önce hayalinizdeki siz olmak durumundasınız.

Önce kendinizi nasıl tanımladığınıza bir bakın. Ben diye başlayan cümlelerin içinde neler
olduğuna. Ben sakarım. Ben maymun iştahlıyım, ben , ben böyle şeyler söylüyorsanız sürekli
bunlar sizi gerer, burar, kurutur ve çirkinleştirir. Etrafınızdaki elektromanyetik alanınız,
bedeninizi oluşturan hücrelerinizin içindeki su, başka insanların bilinçaltları ve evrensel zeka bu
mesajı alır veeee

Size buna göre davranırlar.

Kendiniz hakkında asla olumsuz şeyler söylemeyin, hatta mekanlar, eşyalar ve başka insanlara da
çünkü her şeyin bir bilgi tutucu alanı vardır.

Hem kendinize akılsız, çirkin, talihsiz gibi şeyler söyleyip, hem de insanlardan, mekanlardan
( örneğin iş yerinizden ), bedeninizden, özetle hayattan iyi şeyler beklemek yaman bir çelişkidir.

Bir danışanım aynada kendine bakıp" domuz! Sen bir domuzsun işte!" dediğini söylediğinde içim
sızlamıştı. Sağlığı iyi değildi, ilişkileri iyi değildi, hatta çocuğu hastaydı.

Babası küçükken kendisine; " benim dolma burunlu, kepçe kulaklı kızım!" dediğini hatırlıyordu.
Aslında boylu boslu, hoş bir hanımdı. Fakat babaları iki kız kardeşi de erkek gibi yetiştirmişti.

O halde her şeyinize iyi şeyler söyleyin. Saçınızdan, kullandığınız kaleme kadar! Bunu iki ay
deneyin, olmazsa dilekleriniz ben buradayım!.

ÖNYARGILAR BULUŞMANIN ÖNÜNDE DUVARDIR

Eşruhunuzla buluşmak istiyorsanız önyargılarınızın neler olduğunu şöyle bir kağıda yazıp

49
üzerinde tek tek çalışmanız gerekiyor. Yaş konusunda önyargınız olabilir, erkeğin kadından
mutlaka büyük olması, yaş farkının onu geçmemesi konusunda, sonra din konusunda ön yargınız
olabilir, kültürel düzey ve sosyal çevre konusunda önyargı! Eş ruhlar biraz bu yargıları yıkmak
için özellikle birbirinden farklı konumlarda enkarne olabilirler.

Mutlaka eş ruhunuzla tıpatıp aynı olmanız gerektiği de bir başka önyargıdır. O sizin, siz de onun
tamamlayıcısısınız aslında. Dolayısıyla farklılıklar bir avantajdır.

Bir başka önyargı da birden bire hiçbir sorun ve çatışma yaşmadan büyülü bir dünyaya kanat
çırpacağınızı sanmaktır. Evet çoğunlukla böyledir de. Ama her zaman değil! Geçmişten
getirdiğiniz alışkanlıkların değişmesi zaman alır. Uyum süreci için sabır gerekebilir. Korkularınız,
yanlış inançlarınız ayağınıza dolanabilir. Ama siz bunların çoğunu halletmiş biri olarak ne
yapacağınızı bilirisiniz

CİNSELLİK OLMADAN ASLA

Cinsel enerji bizim bütün enerjimizin bir parçası değil, bir başka adıdır. Cinsel enerjiniz
bastırdıysanız, kendinizi bir kadın gibi, bir erkek gibi yaşamak konusunda engelleriniz varsa, bu
aynı zamanda başarılı, huzurlu ve sağlıklı olmanız konusunda da engelleriniz var demektir.

Kadınsanız çekici, kadınsı kıyafetler giymeniz, bakımlı olmanız son derece önemlidir. Erkekseniz
gücünüzü kullanmak konusunda, cinsellikte esnek olmak ve sonuç odaklı olmamak konusunda
kendinizi eğitmek önemlidir. Her iki taraf için de bakımlı ve temiz olmak olmazsa olmaz bir
koşul aslında. Cinselliği bir ibadet gibi kabul etmek ve yatak odasının kutsal bir alan olduğunu
unutmamak hazzı arttırır. Ve hazzın olduğu yerde mutsuzluk olmaz.

Kendi bedenine özen göstermek, spor yaparak, uygun şekilde beslenerek ve her şeyden önemlisi
hayat amacına uygun bir yaşam sürerek eş ruhumuzu kendimize çekebiliriz.

Cinselliği bir görev, tek başına yapılan bir doyum aracı, günah ve pis bir iş gibi görmek hazzı
engelleyen en önemli etkenler.

HAYATINIZIN AMACINIZ KEŞFETMEK

Her insan dünyaya bir hayat amacıyla gelir. Bu amacı ya fark eder ve yaşar, ya da
gerçekleştiremeden ölür gider. Bu amaç bilinçaltında kayıtlıdır ve bütün hayatını bu amaca göre
düzenler. Ailesini, yeteneklerini v.s. Genel hayat amacı sevgidir. Sevgiyi tümüyle öğrenmek ve
yaşamak. Özel hayat amacı ise bu genel amaca uygun küçük hedeflerdir. Özgürlük, saygı,
anlayış, esneklik, haksızlığa hayır demek, yaratıcılığını ifade etmek bunlardan bir kaçı.

Hayat amacınızın ne olduğunu keşfettiğinizde birden bire taşlar yerine oturmaya başlar. Domino
etkisi oluşur ve hayatınızın tüm parçaları yerini bulur. İş, İlişki, Aile, sosyal çevre, sağlık, ve
fiziki çevre ve tabii ki EŞRUHUNUZ!

Hayat amacınız en çok yapmak istediğiniz ama hep engellenen şeydir. En çok ihtiyacınız olan
ama en iyi verebildiğiniz şey, sizi en çok zorlayan ve en çok üzen şey. Peşinden hep koştuğunuz
ama bir türlü ulaşamadığınız şey. İçinizde, elinizde olan ama hep dışarıda aradığınız şey. Onu

50
bulunca gerçekten bütün taşlar yerine oturur. O sizin içinizdedir. Aradığınız elinizde olandır
aslında.

Bir danışanım hep babasının anlayışsızlığından şikayet ediyordu, sonunda onun hayat amacının
anlayış olduğunu bulduk. Babası bildiğince onu seviyordu, ona elinden geldiği kadar iyi şeyler
vermeye çalışıyordu. Yapabildiği yaptığıydı. İşte onun bunu anlaması gerekiyordu. Bunu bir kez
anladığında her şey yerli yerine oturacaktı!
İŞARETLERİ İZLE

Hayat büyük bir bilinçtir aslında ve bu zeka bizle olaylar yoluyla iletişim kurar. Siz bir şeye niyet
ettiğinizde bu zeka harekete geçer ve talebinizi yerine getirmek için kendine has bir yol izleyerek,
kendine has bir zamanda sonucu size ulaştırır.

Eş Ruhunuzla buluşmak için bir talebiniz olduğunda da aynı şey olur. Hemen akabinde akıp gelen
olayları iyi izleyip, açılan kapılardan usulca geçmek hünerini göstermeli.

Ben buna benzer bir süreç yaşadığımı hatırlıyorum. İzmir'den bir konferans çağrısı aldığımda
başlamıştı her şey. Hemen bu davete olumlu yanıt verdim.

O O gün oradaydı ama ben onu fark etmedim. Uzak bir hayal gibiydi benim için. Sonra bir
Homeopat bir arkadaşım bana bir ilaç verdi. Kendimi bir hafta kuş gibi hissettim. Bu arkadaşımın
söylediğine göre bozulan düzenim yerine oturmuştu bu süreçte. Sonra karşıma bir geçmiş yaşam
terapisti çıktı. Geçmiş yaşamlarımda ettiğim bir yemini gördüm orada. Sonra birden kalabalık bir
salonda onu sırtından görüp bütün bedenimin hayranlıkla donup kaldığı o anı hatırladım. Bu tam
bir Erosun okunu attığı ana benzer bir şeydi. Fakat ben üzerinde durmamıştım. Gerçekten her şey
bir rüya gibiydi ve benim eş ruhum bir rüya uzmanıydı! Ben bana açılan kapıları usulca itip
yürümüş bana sunulan hediyeleri almıştım. Kalbimin sesini izlemiştim ve iyi de yaptım.

Kalbinizin sesini izlemek için niyet ettiğinizde sadece onunla konuşun. Dışardan parazit sesler
duyacaksınız emin olun. "O sana göre değil, biz onu beğenmedik" gibi şeyler. Sonra kafanızın
içinde duyduğunuz diyaloglar.

Sezgileriniz bütün bunların ötesinde bir alandan size ulaşır. Kalbinizin derinliklerinde. İsterseniz
ona karnınızda diyebiliriz. Solar Pleksus dediğimiz bölge aslında büyük aklımızın çalıştığı yerdir.
Bir sorununuz olduğunda oraya dikkatinizi verip sonra üçüncü gözünüz odaklanın. Bir şey
düşünmeyin ve tahmin yürütmeyin. Durun ve bekleyin. Mesaj açık ve net bir şekilde gelecektir.

EGONUZ AŞKA DÜŞMANDIR AMAN DİKKAT!

Egonuz en ufak tartışmada ( aslında tartışmayı yaratan odur. ) hemen kaçıp gitmek ister bahaneler
bulur kendine. Kızmaya, küsmeye ve suçlamaya hazırdır. Aman dikkat ego aşka düşmandır. Ego
sevgiye, mutluluğa pek güvenmez. Çünkü ir yerlerde bir zaman kalbi kırılmıştır ya, bunu
genelleştirir. Bunun hep olacağını söyler durur. Ona inanır. Ama siz ona inanmayın. Onu ikna
edin Bir kere olan bir şeyin her zaman olmayacağını söyleyin ona. Konuşun ve anlaşın. Eğer
onunla uzlaşmazsanız. Mutlaka sizi köstekleyecektir, engelleyecektir. Bunu çok iyi başarır. Bir an
önce bu uzlaşmayı yapmazsanız çok vakit harcatır size. Buna bir takım kılıflar uydurmada
ustadır." Ben özgürlüğüme düşkünüm arkadaş! " " Etrafta doğru dürüst adam yok ki!" gibi şeyler

51
uydurur. Siz de onun borazanı olur övüne övüne bunu savunursunuz. Kendi fikriniz sanırsınız.

Yalnız, mahzun ve sıkıntılı dönüp durduğunuzda bilin ki durum aynen böyledir.

Onu anlayın. O sadece sizi kötülüklerden korumak istiyordur. Kötü bir niyeti yoktur. Artık
tehlikenin geçtiğini söyleyin ona. Bir deftere onun çekincelerini ve korkularını yazan. Diğer
sayfaya da yanıtlarınızı. Ona öneriler sunun. İki tarafın da kazanacağı öneriler. Bir taraf eşini
bulmak isteyen, mutlu olmak isteyen taraf, diğeri de ego tarafı olsun.

Uzlaşma bittikten sonra görecesiniz mucizeler olmaya başlayacak. Egosal bilinç tarafından ele
geçirilmiş olan bilinçaltı artık özgürdür çünkü. İkiyi bir etmişsinizdir ve bütün kapılar size
açılmaya başlar...

sevgi ve ışıkla...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:236

Üstad ile Samurai...


 Posted by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 12:57pm

nobushige isimli bir asker zen ustadi hakuin'in yanina gelmis ve sormus:
"cennet ile cehennem gercekten var mi?"
"sen de kimsin?" diye sormus hakuin.
"ben bir samurayim" demis asker.
"sen, bir asker!" diye saskinlikla bakmis hakuin. "ne bicim bir kral
seni ordusuna almis? yuzunun bir dilenciden farki yok."
nobushige kizginlikla kilicina el atmis.
"eh, bir kilicin var ha!" diye devam etmis hakuin. "buyuk ihtimalle
kafami kesecek kadar keskin bile degildir kilicin."
bunun uzerine kilicini cekmis samuray ve hakuin'in uzerine yurumus.
"iste." demis hakuin. "burada cehennemin kapilari acilir!"
bunu uzerine sasiran asker hakuin'in ogrencisi olmaya karar vermis ve
kilicini yere atip hakuin'in onunde diz cokmus.
"iste." demis hakuin. "burada da cennetin kapilari acilir."

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:240

52
MEVLAM VER ASKINI BANA...
 Posted by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 1:11pm

MEVLAM VER ASKINI BANA


HAYRANIN OLAYIM SENIN
BULBUL GIBI CEMALINE
NALANIN OLAYAIM SENIN...
YANDIR BENI YANDIR BENI
ASK MEYINE KANDIR BENI
SARHOS EDIP DONDUR BENI
MESTANIN OLAYIM SENIN
MANSUR'UM,ASKIN DARINA
MAZHAR OLUP DIDARINA
SEM-I CEMALINÂ NARINA
SUZANIN OLAYIM SENIN
AL, BENDE BENLIK KALMASIN
KIMSELER HALIM BILMESIN
NAM U NISANIM OLMASIN
PINHANIN OLAYIM SENIN
BU CAN KUSUNU SANA UCUR
ASK MEYINDEN BANA ICIR

53
BU TAC U HIRKADAN GECIR
URYANIN OLAYIM SENIN
VASLEYLE YARI YARINA
KOMA BUGUNU YARINA
YAK BENI ASKIN NARINA
BIRYANIN OLAYIM SENIN
SEYIT NAZAMOÄžLU'UN HOCAM
AYIRMA KENDINDEN YUCEM
GAHI GUNDUZ GAHI GECEM
MIHMANIN OLAYIM SENIN

SEYYID NIZAMOGLU (XVI. YUZYIL SAIRLERINDEN)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:241

Şimdi de Yaşayın...
 Posted by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 1:23pm

Geçmis tarih olmustur artik, birakin gitsin. Gelecek bir gizdir, birakin gelsin. Bugün ise
''simdi''bu andir - bir armagan. Gerçekten bugün´de kalabilmek için, geçmisin tüm korkularini ve
gelecegin tüm endiselerini birakmak gereklidir. Bu, gerçekten uyanmak, artik ölü dünlerin
yüklerinden ve gelecegin tahminlerinden kurtulmak
isteyen birisinin yapmasi gereken bir istir. Çok basitçe "farkindalik"la baslar. Korkularinizi
görün, kaygilarinizi görün, yüzlerine, ta gözlerinin içine bakin, gelmelerini ve gitmelerini izleyin.
Oynamaya çikmis çocuklariniz gibi davranin onlara. Birakin gitsinler. Simdi´de kalmak;
söylemek yapmaktan daha kolay. Söylediginizi duyuyorum. Bizi hiç kimse durduramaz,
kendimiz disinda. Sadece "simdi" var, planlama yapsaniz bile, yarini planlarken bugünde kalin,
hayal gücümüzle yarina dogru kapilip gittigimizde, bu ani gözardi etmeye yenik düseriz...

Posted by: "ilknur eyolcu" [email protected]

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:242

54
Sevgiyi İletmek...
 Posted by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 5:55pm

Sevgiyi İletmek

Sevgiyi şevkat dolu sözlerle iletemiyorsak karşımızındaki kalbi hala


boşþtur.

Çogumuz sevgi ve şevkat duygusuna sahip insanlarız. Bir çogumuz da


zihinle hareket eden, geleneklere saplanmış insanlarız.

Geleneklere saplanan, kurallara uyan asla sevginin içinde çiçek


açamaz. Özgür olmamız şarttır ve özgürlük ; kıskançlık, açgözlülük, hırs
ve arzulama sorunlarını anladıgımızda bize gelir.

Ahlak üzerine bir sürü laf eden insan sevgi ve şevkat degildir.
Özgür olan insan sevgi ve şevkattir. Sevgisini sonsuz evrene iletir.

Sevgi toplum içinde çiçek açmaz çünkü toplumun kendisi


bozuktur.Yalnızca toplumun tüm yapısını, sürecini anlayan ve ondan egonun kalıplarından
sıyrılıp , özbenliğiyle bütünleşen , özgürleşen insan sevgiyle çiçek açar.

Sevgiyle
Yasam Gucu

Posted by: "yasam_gucu" [email protected]

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:391

55
Your special gift to humanity is your
consciousness.
 Posted by David Dogan Beyo on July 22, 2008 at 1:30am

Your special gift to humanity is your consciousness.

"Thought" is one of the most powerful forces in the universe as is "Love".

You will increase your power as you become more conscious of your thoughts and emotions.

Use your thoughts and emotions to restore your physical and spiritual balance.

Shed patterns of stress, ill health, imbalance, addiction and parasitic behavour.

56
Our species is developing a new chakra system as a result of energy surges from the great central
sun.

Our species is awakening to the energies of the universe that are altering our DNA.

Our species is guided to self-repair itself, so that we can handle the higher energies.

Your special gift to humanity is to master yourself.

Master your talents, master your ego, master your ability to shine Light.

Your special gift to humanity is to be yourself.

Be yourself by listening to your inner voice, your heart, your intuition to access your original
beautiful instructions.

Your special gift to humanity is to release all which you carry, which no longer serves anyone.

Your special gift to humanity is to shine your Light.

Shine your Light by taking conscious steps to understand your own self-created illusions.

Be most conscious of the illusions that other people try to ingrain into your beingness.

Be a student of the universe by learning about UNIVERSAL LAW.

Integrate UNIVERSAL LAW into every moment you experience...

Posted by Eileen "El" Brooks on July 20, 2008 at 10:32pm

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:470

57
58
Guzel bir hikaye paylasmak istedim
 Posted by Cenk on July 22, 2008 at 11:49am

Here is a Cherokee saying:

An elderly Cherokee Native American was teaching his grandchildren about life…

He said to them, “A fight is going on inside me, it is a terrible fight and it is between two wolves.

One wolf is evil — he is fear, anger, envy, sorrow, regret, greed, arrogance, self-pity, guilt,
resentment, inferiority, lies, false pride,

competition, superiority, and ego.

The other is good—he is joy, peace, love, hope, sharing, serenity, humility, kindness,
benevolence, friendship, empathy,

generosity, truth, compassion and faith.

This same fight is going on inside you, and inside every other person, too.”

They thought about it for a minute and then one child asked his grandfather, “Which wolf will
win?”

The old Cherokee simply replied: “The one you feed”.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:485

59
Ice yonelisin getirdigi degisim, cok guzel
anlatilmis..
 Posted by Cenk on July 23, 2008 at 3:32am

İçe yönelişin daveti içten gelir, iç sesin seni çağırır. Davete uymak demek; adımı atmak demektir.
Ayazda kalmışım, beni içteki mekân mı koruyacak? diye sorarsan; sen içteki mekânı fark et,
zaten sana ne ayaz gelir ne fırtına..

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:521

Yüksek Bilince Giden Sevgiyi Yaşama Yolu...


 Posted by David Dogan Beyo on July 23, 2008 at 1:15pm

60
Yüksek Bilince Giden Sevgiyi Yaşama Yolu,

".....Üzüntü, endişe ve diğer tatsız duygular tamamen gereksizdirler ve içgörünüzü azaltmaktan,


verimliliğinizi düşürmekten başka bir işe yaramazlar.
Kendinizi bu tüketici duyguların yararsızlığına mutlaka ikna etmelisiniz.Gereksiz üzüntülerinizin,
sizi sahip olmanız gereken neşe ve mutluluktan mahrum ettiğini görmelisiniz.Bu olumsuz
duyguların herhangi bir işlevi olduğunu düşündüğünüz sürece Yüksek Bilinç gelişimini
geciktirirsiniz.
Dış Dünya içsel Programınızla (Arzularınız, beklentileriniz, istekleriniz yada insanların size nasıl
davranması gerektiğiyle ilgili modelinizle) uyuşmadığında kendinizi duygusal olarak
zorlamazsanız, enerjiniz o kadar çok çoğalır ki belki de yarı yarıya daha az uyursunuz.Neşeli ve
sevgi dolu olursunuz; koşullar ne olursa olsun, diğer insanlar ne düşünürse düşünsünler
yaşamınızın her anının tadını çıkarırsınız."
............

"Bilinçli Varlıklar olarak mutluluğu bulmak için ihtiyacımız olan tek şey Kim Olduğumuzu
(Bizler saf Bilinçleriz, oynadığımız Sosyal Roller değil) ve yaşadığımız anın (Burada ve
Şimdinin) gerçek koşullarının tam olarak neler olduğunu açıkça algılayabilmektir....Ve bu,
burada-ve-şimdinin koşullarını, getirdiklerini Duygusal olarak kabul etme alışkanlığını
geliştirmek demektir.....Fakat var olan Bağımlılıklarımız, istek ve beklentilerimiz
(Biyokompüterimizin Programı) bilincimize hakim olur ve bizi, uyanık olduğumuz (Aslında düş
görerek geçirdiğimiz) zamanın çoğunu burada-ve-şimdi durumlarına surat asmak ve onları
Protesto etmek için harcamaya zorlar.Bu, algımızı daraltır ve sorunlarımıza etkin çözümler
bulmamızı engeller.Yüksek Bilince Giden Sevgiyi Yaşama Yolu bu Tuzaktan nasıl
kurtulacağımızı, kendimizi nasıl özgür kılacağımızı ve insan olarak tüm
Potansiyelimizi nasıl kullanabileceğimizi göstermektedir."

Yüksek Bilinç Kılavuzu-Ken Keyes Jr.


Akaşa-Sh.20-21-22

Sevgi ve ışıkla kalın...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:544

61
Kryon - Işıkişçisinin El Kitabı - Ders 1
 Posted by David Dogan Beyo on July 23, 2008 at 2:12pm

Kryon - Işıkişçisinin El Kitabı - Ders 1


Canlı Kryon Celsesi
McCaysville Georgia
7 Temmuz 2007
“RUHSALLIGINIZI KESFETMEK”
Lee Carroll tarafından Kryon için kanallık edilmistir.

CELSE "RUHSALLIGINIZI KESFETMEK"


Bu canlı celse Delphi University ve Ruhsal Merkez – Bilgelik Tapınagında yapılmıstır.
McCaysville, Georgia
7 Temmuz 2007

Selamlar, sevgili varlıklar, Ben Manyetik Hizmetten Kryon.


Nerede oldugumuzun farkındayım [Delphi kampüsündeki Bilgelik Tapınagında oldugundan
bahsetmektedir.] Bu tapınak ,nsanın yüceligini onurlandırmak üzere insa edilmistir. Burası kutsal

62
bir yerdir, herbirinizin içindeki muhtesemligin sezgisel olarak bilinmesini onurlandırmaktadır.
Burası Tanrının sevgisine, insanlık sevgisine ve Yeryüzündeki sefkat dolu ögretilere adanmıs bir
yerdir. ,çteki huzura adanmıstır, o zaman bu sözleri dinleyen ya da okuyan herkes buranın kutsal
bir yer oldugunu bilsin ve bu mesaja iste burada baslıyoruz.. baslamak için harika bir yer.
Böyle bir durumda, oturdugunuz sandalyelerden dahi fıskıran bir enerjiniz olur. Duvarlardan,
yerden, bu güzel taslardan dahi enerji yayılır, ve hepsinin tek temsil ettigi sey, güç ve uyumdur,
aynı sarkıyı söylerler. Elementler kim oldugunuzu bilir! Oh, sevgili varlıklar, bu sizin için
fazlasıyla
ezoterik mi?
Bazılarınız buraya akan refakatçıların enerjisinden çok etkilendi, daima burada olan diger
refakatçıların farkında dahi olmadan. Bu binadaki esyalar kim oldugunuzu biliyor, ve bazıları çok
eski. Sizden çok yaslı ormanlardan kesilmisler.. ancak kim oldugunuzu biliyorlar. Siz Tanrının,
meleki alemin, gezegenin yaratıcı gücünün bir parçasısınız, ve onlar sizi kendinizi
gördügünüzden
farklı görüyorlar. Sizin aynada gördügünüzü görmüyorlar, çünkü bu odaya giren meleki varlıgı
hissediyorlar. Buraya böylesine harika bir enerji getiren melekler toplantısının nasıl olacagını
merak ediyorlar. Muhtesemliginizi duyuyor ve görüyorlar. Harika bir sarkı söylüyorlar ve siz
bunu
duyamıyorsunuz bile. Ama ben duyuyorum. Daima duyarım. Gerçekte kim oldugunuzu dahi
bilmiyorsunuz.
Her sey bu sekilde tasarlandı, ,nsan. Tasarı, özgür seçiminizin cevaplar ile çıka gelmesi için
çagrıda bulunmaktır. Görev, siz bu sandalyelerde otururken, sizi Tanrıdan ayıran duvarı
yıkabileceginiz bir noktaya ruhsal olarak uyanabilmenizdir. Buna dualite deniyor, ve ,nsanın
özgür iradesini temsil ediyor, görünmez yanılsama duvarını – bir çok kisi için görünmez olan
ama
ruhsal farkındalıgının parçası olan duvarı indirmeye hazır. Bu yaklastıgınızda yasamın sırlarını ve
neden burada oldugunuzu size gösterecek olan bir duvar. Ve sevgili varlık, bu gece bundan
bahsetmek istiyoruz.
Daha baslamadan bazı seyleri açıklıga kavusturmamıza izin verin. ,lk önce, Ben Kryon. Nerede
oldugumu biliyorum ve burada nelerin oldugunu biliyorum.. buna saygı duyuyorum. Burayı ve
burada olanları insa edenlerin içinde saf niyet vardır. Burada nice kurtarılmıs hayat var! Bunun ne
anlama geldigini birazdan söyleyecegim.
Bir grup yaslı ruha hitap ediyorum. Aranızda [celsenin yapıldıgı odada] buraya ilk defa gelmis
olan kimse yok. Her biriniz daha önce burada bulundunuz. Hepinizin çok uzun bir Akasik kaydı
var. Bu odada Lemuryalılar var. Bu odada gizem okullarından gelenler var. Samanlar da var!
Odada önemli sifa teknikleri var, ve odada kendini sifalandırmıs olanlar ve sifalandırmak
isteyenler var. Bunun bilinmesine izin ver, Sevgili ,nsan, bu tapınaga kendi özgür iradenle geldin.
Buradan farklı bir insan olarak ayrılma yetisine sahipsin, her biriniz sahipsiniz, yolun her
neresinde olursanız olun. Es zamanlı olarak bu durumu kendiniz için kendiniz yarattınız, ve ben
de iste buradayım. O zaman size diyorum ki, ne için geldiyseniz çözümleri ortaya çıksın, ve
dilinizin ucundaki sorularınızın cevaplarına dair bilgiler sizin olsun. Çünkü bu bilgiler kisisel ve
size
özel, ve bahsedilmek için hazırdır. Kesinlikle, bu sifa için iyi bir zamandır. Daha iyi bir zaman
olamaz. Dogru yere geldiniz.
Yeryüzünde uyanmakta olan birçok insan var. Bunun farkına varın. Sizin kadar kadim olsa da bu
odada daha büyük bir Tanrıya henüz uyanmakta olanlar da var. Birçogu elbette hissetmisti! Bir
sekilde ruhsal varlıklar olduklarını biliyorlardı, ancak buraya tamamen bahsettiklerimize dair

63
hiçbir sey bilmeden geldiler. Bizler büyük resmi görebiliyoruz, ve kim oldugunuzu biliyoruz.
Yeryüzüne her gelisinizde, ezoterik bilgilerin size göre olup olmadıgını incelersiniz. Birçogunuz
böyle ezoterik bilgileri aramak için dünyaya gelmis gibi görünmektedir. ,lk baslarda, ailenizin
ruhsal bilgileri olarak size verilenleri ya da her seyin nasıl isledigi ile ilgili bilgileri reddettiniz, ve
kendi yolunuzdan gittiniz, ve bazılarınız bunu ailelerinin sevgisini kaybetme pahasına yaptı.
Anlıyor musunuz, kimin burada oldugunu ve kimin okudugunu biliyorum. “Sizinle beraber
yürüdügümüzü” düsünmüyor musunuz? Karmasa anlarında ve hayal kırıklıklarınızda meleklerin
orada oldugunu düsünmüyor musunuz? Gözyaslarınızı gördügümüzü düsünmüyor musunuz?
Yardım çıglıkları atarken orada oldugumuzu düsünmüyor musunuz? Oh, oradaydık. Kimin
burada
oldugunu biliyorum.
,nsanlık farklı zamanlarda ve farklı sekillerde uyanmaktadır. Bu gezegen üzerindeki yaslı ruhlar,
yaklasık yirmi yıldır açıklamakta oldugumuz degisim nedeniyle kitleler halinde uyanmaya
baslıyor. Ancak birçokları hangi yöne sapacaklarını ya da ne yapacaklarını bilmiyor.
Heyecanlanıp
soruyorlar, “Bilginin baslangıç noktası nerede? Bilgi nerede? Nasıl süreci hızlandırabilirim?
Okuyacagım ilk kitap hangisi?”
Partnerime 18 yıldır birçok bilgi verdim, tıpkı bugün yaptıgı gibi. ,nsanların karsısına oturur ve
benimle iletisim kurar ve bilgiyi kendi lisanına tercüme eder, bu onun için rahatlık sizin için ise
okunabilirlik saglar. Bunlar Kryon’un sözleridir, ve o zaman zarfınca çok fazla konu ele alınır!
Bunların birçogu “üst düzey bilgilerdir” ve birçogu ise “temel bilgilerdir”, hepsi karsımda oturan
gruba göre harmanlanır. Ancak bu kitlesel degisim zamanında uyanan bir kimse için okunacak ilk
kitap, bir baslangıç noktası, üzerine temel atılması gereken bir önerme yoktur.
Aslında Kryon Birinci Kitaptan baslayabilirsiniz, partnerimden ona Bitis Zamanı adını vermesini
istemistim. Fakat bu onun için kriptik / sifreli bir zamandı ve nasıl kanallık edilecegini henüz
ögreniyordu. Simdi oldugu gibi içinde benligi benimle karısmamıstı. Ayrıca o 1989 yılı için
verilmis
bir bilgiydi, simdi için degil. Bu nedenle mesaj bugünkü kadar açık degildir. Simdiki kadar kisisel
degildir. Böylece bugün partnerime yapacagımızı söyledigim bir göreve baslıyoruz. Asla fiziksel,
basılı bir kitap haline getirilmeyen çok bölümlü bir baslangıç kitabı olacak, tüm bölümlere tek bir
ad altında toplayacagız. En basından baslamak isteyenler için bir bilgi seti sunacak. Bu geceki
celse, bu nedenle, temel bilgilerden olusacak – ders bir – okuyucuyu bu yeni enerjinin
baslangıcına ve onunla ilgili tüm bilgilere götürecek. Baslangıç noktası burasıdır. ,nsan önermeyi
burada kesfedecek. Bu celse, ayrıca bazılarınızın hafızalarını bu gece sunulacak bazı bilgilerle
tazeleme ihtiyacına da yanıt verecek.
Ve diyoruz ki, “Baslıyor,” ve yazıya dökülecek olan bu celse, kitabın ilk bölümü olacak, ona
“Ruhsallıgınızı Fark Etmek” adını verecegiz.
Gerçek – 7nanç ve Hareketin Temeli
Ögretiye baslamadan önce, daha önce bahsettigimiz bir önermeden yine bahsetmek istiyoruz:
“Gerçek nedir?” Kendi realitenizde, zihninizin etrafına örmüs oldugunuz “3B” adı verilen algı
duvarlarının içinde, gerçek, matematik ve bilim için degismez kurallar vardır. Bu üç boyutlu
duvarları yıkmaya basladıgınızda ve boyutlararası ve ruhsal sisteme ulastıgınızda, realitenin tüm
kuralları degisir. Bu nedenle simdi söyleyecegim seyler, herkes tarafından kabul edilmeyebilir,
çünkü onları çok boyutlu olarak degil 3B olarak degerlendireceksiniz, çünkü zihniniz bu sekilde
çalısmaktadır.
Gerçek sizin yolunuza göre göreceli ve birden fazladır. Birçok kisi hemen söyle diyecektir,
“Kryon,

64
bundan hoslanmadık. Tek bir gerçek olmalı, çünkü gerçek, &nsanın Tanrı arayısındaki yönü için
sahneyi hazırlar. Bunun için, tek bir gerçek olmalı, tek bir Tanrı oldugu gibi.” Tek tanrı tek gerçek
anlamına mı geliyor, yoksa tek Tanrıya giden birçok yol oldugunu anlayabilir misiniz? Ölümden
sonra perdenin öbür tarafına geçtiginizde, sizin gerçeginizin ya da dininizin mensubu olmayan
kisileri gördügünüzde sok olmayın. Aksine, birçok gerçek var, ve hepsi de saf niyet ile Tanrıya ve
“Tanrı’nın ailesine” giden tutku dolu yollardır.
Tek bir gerçek olmasını talep edenler için, bir tane gerçek verecegim. Temel bir gerçek var;
Evreninizin her bir atomunun merkezindeki Tanrının sevgisini kendi kisisel yolunuzla
bulacaksınız.
Temel enerji budur. Gerçek budur. Ama söyle diyebilirsiniz, “Aman ne seker!” Ve ben de
diyecegim ki, oh hayır, ben sekerden bahsetmiyorum. Ben fizikten bahsediyorum. Her atomun
merkezinde her seyin isleyisini belirleyen bir enerji var, ve Tanrı enerjisini oradan alırsanız, her
sey yok olur. Her seyi hareket ettiren ve ayrı tutan seyin elektron bulutu ile çekirdek arasındaki
bosluk oldugunu söyleyebilirsiniz. Bu tahmininizden ve bilebileceginizden çok daha fazla seyi
temsil etmektedir. Bu temel fiziktir ve Tanrının sevgisidir. Temel gerçek budur ve bilimadamları
bunu fark etmenin esigindedir. Onlar farklı bir ad verecekler fakat her seyin isleyisini saglayan
zeki bir kuvvetin farkındalıgı ortaya çıkacak.
,ste gerçegin tanımı: Bir ,nsanın kalbini Tanrı tutkusu ile evlendirmesi ve kesfi yaratmasıdır. Bu
kisisel bir arayısın kabulüdür, hem de daha fazlasını bilmeden. ,çindeki Tanrıyı bulmak için
duyulan bir arzu, yapılan bir özgür seçimdir. Gerçek budur. Sonuç olarak bu odadaki ,nsan kadar
çok gerçek vardır. Ama yine bir ,nsan bundan pek hosnut degil. Diyor ki, “tek bir gerçek, tek bir
doktrin, tek bir yapı olmalı.” Ve biz de diyoruz ki, “Ne kadar 3B’sin!” Varolusunuzun lineerligi
Tanrıya atfedilmistir ve 3B bir Tanrı yapmaya karar vermissiniz! Sonra bu da ,nsan deneyiminiz
ile uyusmus. Bunun ne kadar sınırlayıcı oldugunu görmüyor musunuz? Bu sunun gibi: bir
çizgifilm
kahramanı 2B sayfadan dısarı çıkıp dünyaya gelir ve bir ,nsanla karsılasır. ,lk defa 3B bir sey
gördügü için korku ve karmasa ile çıglık atar. Bununla bas edemez ve anlayamaz.. çünkü hiç
mantıklı gelmemektedir. Bunun için sayfasına geri döner ve ,nsanları 2B olarak çizmeye devam
eder, çünkü ancak ona göre mantıklı olan budur. Gözlemcinin sınırları yüzünden siz de 2B olarak
çizilirsiniz.
Herbiriniz içinizde “aile”yi kesfedeceksiniz. Bu “aile” Tanrı bütününü olusturan sezgisel
“grup”tur.
Ailenin merkezinde çokboyutlu islevlerin aynı sistemi vardır ve Tanrının sevgisinden ve Ruh
adını
verdiginiz varlıgın sefkatinden gelir. Sonuçta, gerçeginiz hayatınızda tezahürler yaratmak için
tutkunuzu takip ederken yaptıklarınızdır. ,nsanların çogu bu sistemin birçok gerçeginiz arasındaki
yapıstırıcı oldugunu anlamamaktadır ve anlamayacaktır. 3B olarak açıklamak çok zor, degil mi?
Ancak ne yapmanız gerektigine dair arayısınızın birçok gerçeginin arasında bir bilgi ve
eszamanlılık yapıstırıcısı var, bazı seylerin 3B’ta gerçeklesmesi için sistemin potansiyelleri içinde
birlikte çalısmaktadırlar. Burada göründügünden çok daha fazlası var.

Baslangıç Önermesi
Peki önerme ile baslayalım. Bir doktrin arayısı içerisinde degilsiniz. Bir peygamber de
aramıyorsunuz. 3B inanç sayfasından, bir soysal inanç kutusu içinde baskalarını takip etme
sayfasından, dısarı adım atıyor ve Tanrının size söylenen her seyden çok daha büyük oldugu
fikrini göze alıyorsunuz. Buraya ne yapmak üzere geldiginizi arıyorsunuz, ve önerme sudur ki
arayısınız size kendi yolunuzu göstermekle kalmayacak, ayrıca büyük bir sistemin parçası

65
oldugunuzu da gösterecek. Bu islerin nasıl yürüdügüne ve dünyadaki diger insanlarla sezgisel
olarak nasıl paylasıldıgına dair boyutlararası bir sistemdir. ,çseldir, yani, “insanlıgın hücreleri
üzerine insa edilmistir.” Muhtesemdir ve içinizdeki Tanrıyı size öyle bir sekilde ifsa edecek ki
kendinizin peygamberi, kendinizin üstadı olabilecek, kendi sonsuz varlıgınızdaki ilahili
göreceksiniz. Size, daha önce yasadıgınız ve bunun sistemin mutlak bir muhtevası oldugu, tuhaf
bir sey olmadıgı, aksine her seyin nasıl yerli yerine oturduguna dair akıllı bir gözlem oldugu
farkındalıgını getirecek. Bu gezegenin çok daha az aydınlanmıs bir zamanında ve enerjisinde
onlara anlatılmıs 3B mitolojiye batmıs olanların yüzüne çarpacak.
Kendinizi, baska ,nsan ya da organizasyonların ruhsal olarak uygun oldugunu düsündükleri,
söyledikleri yolları takip etmiyorsunuz diye elestirmeyin. Çünkü onların gerçekleri sizinkinden
farklı. Onların Tanrı arayısı sizden farklı. Kutsanmıs ,nsan, Tanrıyı her sekilde arayandır!
Kutsanmıs ,nsan, her zaman gitmeye hazır bir sekilde oturup, “Tanrım, bilmem gereken nedir
söyle bana. 3B ile çok-B arasındaki duvarı yıkmak istiyorum. Kendi ihtisamımı bulmak için
duvarı
yıkmak istiyorum. Orada oldugunu biliyorum. Onu hissedebiliyorum. Kendi ifsaatıma giden
yolumu göster bana” diyendir.
Bir ,nsan kendi gerçegini takip ettigi zaman, Tanrı için duydugu tutkuyu kesfeder. Bu onun
hayatındaki Tanrıyı bulma macerasının bireysel kesif yoludur. Bu gerçektir. Gerçek çesitlidir
çünkü ,nsanlar için birçok bireysel yol vardır. Her ,nsan ruhsal olarak benzersizdir. Biri bolluk ile
ilgili meselelerle ugrasırken, biri korku ile savasıyordur. Bu yolların çogu, ,nsanların
yeryüzündeki
farklı ifadelerinin [geçmis yasam deneyimlerinin] bir sonucudur, ve dogustan itibaren çok çesitli
kisilikler yaratır – kuvvetleri ve mücadeleleri, fobileri ve yetenekleri. Simdi neden bir ruhsal kutu
yaratıp herkesin içine girmesini isteyemeyeceginizi anlıyor musunuz?
Yeni Enerji – Ne Oldu?
Ve iste yolculuk baslıyor. Yeni Çag nedir? Büyük degisim nedir? En basından baslıyoruz, ve bu
baslangıç çok da eskilere dayanmıyor; Sizin zamanınızla sadece 1987 yılına dayanıyor.
Gidecegim
en eski zaman budur çünkü bu enerjinin baslangıcıdır ve bu enerji Kryon’un bir ögretmen olarak
tezahür etmesine izin vermistir ve ondan önce her sey eski ve yogun enerjidir. Tüm kehanetleri
geçersiz olmus bir eski enerjidir. Bugün dünyanın enerjisinin degisik oldugunu fark ettiniz mi?
Eski enerji artık olmayan bir dünyayı temsil ediyordu, fark ettiyseniz. Bu bilgiler, bu konuları ilk
defa çalısanlar ve her seyi en basından duymak isteyenler içindir.
1987 yılında, tarihte essiz bir olay gerçeklesti. Ona “Harmonic Convergence” adı verildi ve sonra
da “11:11” olarak adlandırıldı. Essiz olan kısmı ezoterikti: yeryüzü öyle bir ruhsal titresim
seviyesine ulastı ki gelecek her iki yönde de gerçeklesebilirdi: Daha yüksek, boyutlararası bir
seviyeye çekilebilir ya da eski kehanetlerdeki gibi Kıyamet gerçeklesebilirdi. Lineer zamanınızın
dısında, sizin için anlasılması güç de olsa, Dünya sistemine dahil olan tüm Yüksek Benlikler, oy
kullandılar. Bu gezegen üzerinde bulunmus, bulunan ve potansiyel olarak bulunacak olan tüm
,nsanlara su soru soruldu: “Eski enerjinin kehanetini yasamak mı istersin yoksa kadimlerin
yaklastıgını söyledigi yeni enerjiye geçmek mi istersin? [Mayalar ve 2012] Bu mevcut
kehanetlerinizde olmayan bir enerji, Yeryüzünde barısı yaratacak, burada olan Lemuryalıların ve
yaslı ruhların çalısmalarını yaratacak bir enerji. Kitleler halinde uyanacak ruhsal Denizfenerlerini
yaratacak bir enerji. Seçimin nedir?”
Ve cevap, “devam etmek istiyoruz,” oldu. Bu ezoterik olayın çarpıcı kanıtı, sadece bir kaç yıl
içinde ortaya çıktı: gezegenin jeopolitik yapısı degisti ve hiçkimsenin beklemedigi bir noktaya
ulastı. Tüm garipliklere ve kehanetlere ragmen, eski bitis zamanlarının senaryosuna göre güçlü

66
oyuncular olan ülkelerde büyük degisimler meydan geldi. [Özellikle, Sovyetler Birligi]
Birdenbire
hiç kimsenin tahmin etmedigi bir realiteye bakıyordunuz. Soguk savas bitmisti! 50 yıl boyunca
kargasa, korku ve “göz göre göre gelen son” birden kendi kendini yok etmisti. Kıyamet için
belirlenmis zaman geldi ve geçti [1999 ila 2001 arası] sonra 2001 yılında zor bir olay yasadınız,
9/11. Bu hiçbir kehanette yoktu, ne Nostradamus’un ne
de kutsal kitapların kehanetlerinde yer almıyordu. ,ki yıl önce Birlesmis Milletlerde söyledigim
gibi, 9/11 olayı buradaki liderlerinizi iki jenerasyon boyunca etkileyecektir. Eski kehanetlerinizde
çok önemli seyler oldugunu düsünmüyor musunuz? Bu yeni bir gelecekte oldugunuzun bir
kanıtıdır. Ve tekrar söylüyoruz, 1987 yılındaki Harmonic Convergence, birkaç yıl sonraki
Harmonic Concordance olayı ile birlikte, kendinizin yarattıgı degisen, yükselen enerji için tutucu
görevi görmüstür. Artık burada tamamen farklı bir enerji ile oturuyorsunuz.
Bu sözleri ilk defa okuyorsanız, ve sizin için ne anlama geldigini bilmek istiyorsanız, dikkatlice
okuyun ve dinleyin. Burada, degisen bir dünyada, daha önce hiç öngörülmemis bir dünyadasınız.
Söyle diyebilirsiniz, “Fark yaratmak için ne yapmalıyım, ve nasıl degisebilirim?” size
söyleyecegim, özellikle yeniyseniz: bunu sormanızın yegane sebebi degisen dünyadır.
Kutsanmıs insan su soruyu sorandır, “Ne yapabilirim? Sırada ne var?” çünkü bu gezegen için
yapılan sefkat hareketi ile duvarı yıkmaya basladıklarını kendilerine gösteriyorlar. Bu sen misin?
Öyleyse, yükselis adımlarının neler oldugunu soruyorsun, degil mi? Ancak size onları
vermeyecegim çünkü yoklar. Oh, belki bir tane olabilir: Baslayın! Ve diyoruz ki, “duvarı nasıl
yıkarım,” sorusu ile yolculuga baslayan ,nsan, zaten eline baltayı almıs ve çalısmaya baslamıstır,
ve hatta duvarın ardından ısık sızmaya baslamıstır.

Karmanın Degisen Sistemi


Karma ile ilgili neler oldugunu tekrar açıklamak istiyorum. Bu, her zaman sizinle ve Dünya
gezegeni ile birlikte olacak eski bir ruhsal süreçtir. Bazı eski inanç sistemleri tarafından kıcasa
tanımlanmıstır. Bugün hala geçerlidir, hayatın içindeki diger enerjiler gibi her zaman mevcut
olacak ve kendi kendine isleyecek bir enerji sistemidir. ,nsanlar onu anlamak ya da fark etmek
için hiçbir sey yapmasa da o hala mevcut ve etkin olacaktır.
Önemli: ,nsanlar Dünyada bir sey yapmak üzere programlanmamıslardır. Önceden belirlenmis bir
yol yoktur. Bunun yerine, insanlar sadece karmik bir yolu takip etme egilimindedirler çünkü bu
yol oradadır ve onu otomatik olarak takip etmek üzere duygusal ekipman ile dünyaya gelirler.
Sunu açıklamama izin verin. Su anda üzerinde çalısılan çok sey var, buna özgür seçime sahip
olmama özgür seçimi de dahildir! Su anda bir savastasınız, ve bilincinizin geriye gitmesine izin
verirseniz, aydınlanmıs bir Dünyada dahi özgür irade artık özgür iradenin olmayacagını dikte
edebilir! Bu artık oylama olmasın diye oy vermek gibidir! ,ste bu kadar güçlüsünüz. Siz
meleklersiniz ve Yeryüzünde istediginiz her seyi yaratabilirsiniz. En karanlık karanlık ya da en
aydınlık aydınlık, her ikisi de enerji renklerinizin bulundugu paletinizde mevcuttur. Ne isterseniz
yapabilirsiniz. Bu kritik bir zaman.
Bazı seyler degisti. Size daha önce olacagı söylenen kehanetler degisti ve yerini anlık özgür
seçim
aldı. Mayalar size 2012 yılının gezegendeki titresimsel degisimin baslangıcı olacagı bilgisini
vermisti.. yeni bir enerjinin baslangıcı. 2012, 11:11 enerjisidir. Kesinlikle, 2012 11:11 ile doludur.
Birçogunuzun saate baktıgında gördügü 11:11, 2012 geçisinin, daha pozitif enerji ve yeni bir
paradigmanın baslangıcının vaadidir. Yeryüzünün seni daha önce hiç desteklemedigi kadar büyük
bir destek ile 2012 yılına dogru ilerleyebilirsin, Isıkisçisi. Degisimler senin hiç bilmedigin sekilde
meydana gelmektedir.

67
Bu gezegende dogan her ,nsan hemen bir karma damgası alır. Dünyaya gelir ve kristalini Yaratım
Magarasına teslim eder. Kristal, Kristal Ag ile uyumlu bir hafıza enerjisidir. Gaia’nın bir
parçasıdır,
ve böylece Gaia onun burada oldugunu bilir. Bu hepiniz için geçerlidir. Bu gezegene geldiginiz
zaman, karma enerjisi DNA’nıza yerlesir ve enerjiyi orada baslatırsınız. Karma enerjisi,
Yeryüzünün yasam-gücü olarak bahsettigimiz sisteminin bir parçasıdır. Bu ,nsanın ezoterik
olmayan bir yol seçtigi yerdir, ve sadece bu gezegende baskalarıyla yaratmıs oldugu geçmis
enerji ve ifadeler tarafından yaratılmıs “varolan karmanın çizilmis yolunda” ilerler. Genellikle
insanlar en son yasadıgı yerde dogarlar. Aynı aile içinde dogarlar ve aile ne yaptıysa onu
yaparlar. Aileleri çiftçi ise, onlar da çiftçi olurlar. Bu onlar için en dogal seydir ve kolay bir
karardır. Bu üzerinde ayaklarının takılacagı taslar olmayan güzel, düz bir yolda yürümek gibidir,
yani onların karmik yollarıdır.
Bu yol onlara genellikle zorluk çıkarır, çünkü yasamlar boyunca olmus olan her sey tekrarlanır.
Karma enerjisi ortaya çıktıkça bazı olaylar tekrarlanır ve sonra ortadan kaybolur. Yin ve yang
enerjilerinin çogu tezahür eder. Dolasan her sey geri gelir sözü dogrudur. Bu çok eski bir ruhsal
titresimin altındaki eski bir sistemin parçasıdır.. otomatik bir sistemin. Ama sizin sisteminiz
olmasına gerek yoktur. Dinleyin, çünkü burada isler güzellesiyor.
1989 yılında, bu yeni enerjide, karmanızın dısına çıkıp kendi seçimlerinize ait yolda ilerleme
fırsatına sahip oldugunuzu söylemeye basladım. Çünkü bir yaslı ruh olarak, içinizdeki
muhtesemlikle, çizilmis yolunuzdan çıkma yetisine sahipsiniz. Eski karmayı alıp kenara koyarak,
yerine daha yüksek enerjili bir sey getirebilirsiniz.. kendiniz ve gezegen için ruhsal yön niyeti ile
yüklenmis bir enerji. Diyorsunuz ki, “Kendi yaratımlarımı, kendi realitemi gerçeklestirmek
istiyorum, buraya beraberimde getirdigim kurulu eski karmamı degil.” Hiç su sözü duydunuz mu,
“kendi realiteni yaratmak”? Söylediginiz iste tam da bu anlama geliyor. Ve Harmonic
Convergence olayı size bu gücü vermistir.
1989 yılında partnerimle, karmanızı fesh edebileceginizi ve kendi özgür seçimlerinizi yaparak,
buraya yaratmak üzere geldiginiz hayat derslerinizi gerçeklestirmek için bir durum
yaratabileceginizi anlatan celselere basladık. Bir asıdan bahsettik, ki artık ondan bahsetmiyoruz.
Bahsetmiyoruz çünkü “çizilmis yoldan çıkmak için izin asısı” olarak onu yeniden adlandırdık!
Kendinize tutku ve gerçek asılıyorsunuz ve ilerleyerek karmadan çıkıyor ve saf niyetinizle
yarattıgınız enerjiyi seçme hakkınız olan bir noktaya ulasıyorsunuz.
Karma ilginç bir enerjidir. ,ste hiç düsünmediginiz bir sey, ,nsan – karmanın önemi. Bu odadaki
ruhlara bakıyorum. Bu odada sırf karmanın dısına çıktıkları için su anda hayatta olan sekiz kisi
var! Dogdugunuzda beraberinizde getirdiginiz karmanızı takip etseydiniz ve herkesin sizden
yapmanızı istedigi seyleri yapsaydınız, bugün burada olmayacaktınız. Çünkü potansiyel karmik
“ölüm randevunuz” sizi alıp götürmüs olacaktı. Potansiyel ölümünüzü deneyimlemek üzere
dogru
zamanda dogru yerde olacaktınız. Ancak o yoldan çıktıgınız için ve kendi yasam deneyiminizi
yarattıgınız için, ölümünüz ile ilgili tüm karmik özellikler geçersiz olmustur. Simdi, iste
buradasınız, ne zaman gelip ne zaman gittiginizin sorumlulugunu üstlenmissiniz. Tam sekiz
kisisiniz.
iste insanlar bu noktada, perdenin benim tarafımda olan bizleri hayrete düsürüyorlar. Çünkü size
çok güçlü ve eglenceli bir gerçek verdim, ve sizin bunu kutlamanız gerekiyor. Tam su anda
ölümü
atlattıgınız için bir anıt dikmeniz gerekiyor! Ama yapmıyorsunuz. Neyin gerçeklesmedigini
bilmiyorsunuz, degil mi? Ama ben biliyorum. Kimin ölüm üzerinde kontrolü var? Size bu konuda
ne anlatıldı? Azrail [Ç.N. cüppe giyen elinde orak tutan figur anlamında kullanılmıstır (ABD)]

68
kimdir? Size kim ne söylemis olursa olsun, Azrailin kim oldugunu size söyleyecegim. Tanrıyı
aramaktan vazgeçen ,nsandır o! Sadece beklendigi yerde olan ve kaderindeki rolünü oynamayan
,nsandır.. Karma yolundan yürür ve ölümüne dogru yol alır. Bu tür insanlarla ilgili olarak
herhangi
bir yargılama yoktur, bu sadece olanın tespitidir. Fakat içinizden sekiz kisi burada olmayacaktı,
bu sandalyelerde oturmayacaktı, “karma yolundan çıkmıs” olmasalardı. Tebrikler, aile, çünkü
bunun ne anlama geldigini biliyorsunuz.
Yeni baslayanlar için diyoruz ki dogustan getirdiginiz karmanızı bir kenara koyabilirsiniz, ve
kendi
realitenizi yaratmaya baslayabilirsiniz. Bu yeni enerjinin yeni armaganıdır. Kendi kaderini seçen
yeni bir ,nsan türünün bilincine geçmenize izin verir. Bazıları buna yükselis hali diyor, yaratım
enerjisinin kendisine bir geçis hali.
O zaman bir sonraki soru elbette, “Kryon, simdi ne yapacagım?” olacaktır. Cevap herkes için en
zorudur – sistem karsısında sabırlı olun. ,nsanlar bunda pek basarılı degiller. Sisteme karsı sabırlı
olmak seçimlerinizin gerçeklesmesi için gereklidir. Yeniyseniz ve bu mesajı duymaya ve
anlamaya
daha yeni basladıysanız, yapmak isteyeceginiz ilk sey, gidip basamakları tırmanmak olacaktır.
Bildiklerinizle, tutkunuzla ve yeni heyecanınızla gidip bir sey yapmak isteyeceksiniz. Yani 3B bir
sey yapmak istiyorsunuz.
Eski paradigma, ruhsal bir seyi tezahür ettirmek için fiziksel bir sey yapmanız gerektigini söyler.
Bu geçmisinizde de böyledir ve mitolojinizin bir parçasıdır, ancak yeni enerjide isler artık böyle
yürümüyor. Kim oldugunuzu ve ne yapmaya çalıstıgınızı biliyoruz. Her gerçek essizdir ve sizin
gerçeginiz de sizi A Noktasından B Noktasına götürecek sekilde bir topu yuvarlamaya baslamak
olabilir. Hayat dersinizi anlamaya ve uyanıp ne kadar yaslı bir ruh oldugunuzu fark etmeye
baslıyorsunuz.
Bunu yeni yeni içinde hissetmeye baslayan birçok kisi, kendini bir tren bileti almıs gibi
hissediyor,
ve böylece yakında trenin gelecegini bekliyorlar. Fakat, size diyorum ki, daha raylar bile insa
edilmedi ki! Umutsuzluga kapılma, sevgili varlık, çünkü sürece basladın. Sabırlı ol ve içindekileri
çalısmaya ve ögrenmeye basla çünkü içindekiler düsündügünden farklı. Baslamak için en iyi yer
üstatlardır. Bu gezegenin üstatlarını örnek alacaksınız çünkü bu çagın yeni aracı budur – üstatlık!
Üstatlık karmayı feshetmektir ve eski enerjideki bir yasamı asmak ve hala aynı bedendeyken yeni
bir yasama baslamaktır! Bunun için gerekli olan araçlar agda yatmaktadır. Kristal Agda
yatmaktadır. Gezegenin hafızası, sizin adınızı tasıyan bir üstadı agırlamak üzere degismektedir!
Uyanmakta olan birçok kisi var, sadece eski üstatların yapabilecegi seyleri yapabilen insanlar var,
ve eski üstatların yaptıgı sadece kendileri için mümkündü ama artık herkes için mümkündür. Ve
bu arada, su anda içinde bulundugunuz tapınakta ögretilmekte olan da budur. Bunu bir düsünün.
Size diyoruz ki sizden önce bu dünyadan geçmis olan üstatları örnek alın. Onlarda sizde olmayan
ne vardı? ,lk önce.. hiçbir sey! Hepsi ,nsandı. Süper varlıklar degillerdi ve sizden farklı bir
sekilde
de dogmamıslardı. Tanrının Oglu oldugunu söyleyen Üstat, bundan tam olarak emindi. Dedi ki,
“Ben Tanrının ogluyum, siz de öylesiniz!” Mesajı, tezahür ettirmek ile ilgiliydi.. kendi içinde
olan
muhtesemligin sizde de oldugunu anlamanıza yardım etmek içindi. Mesajı o zamanki kültür ve
çaga pek uymuyordu, ve ülkesinin fatihleri onu öldürdüler.
Size söylemek istedigim, Onun size göstermis oldugu üstatlıgınızla ne yapacagınızdır. Maddeyi
degistirebilirsiniz, DNA’nızın saatini geri alabilirsiniz, yapabileceginizi sandıgınız her seyin

69
ötesinde
sifa yaratabilirsiniz, ve hepsi tam olarak içinizdeki Yüksek-Benliginizden gelmektedir. Üstatların
enerjisi sizinle birlikte, ve buraya gelis nedenleri sadece örnek olmaktır ki böylece siz de üstatlıgı
anlayabilir ve uygulayabilirsiniz.
Yeryüzünün Üstatlarının Dönüsü
Bazıları, üstatların dünyaya geri döneceklerini söylüyor, ve Yeryüzündeki birçok din de bunu
iddia
ediyor. Bazıları gökyüzüne bakıp, “geliyor, geliyor.. üstatların gelip bizi kurtaracagı gün geliyor,”
diyor. Tüm umutlarını ve arzularını bu güne baglamıslar ve bunun için sarkılar söylüyor ve
onların
geri dönmesini bekliyorlar. Size diyecegim su: Böyle davranan insanlar, olanların arkasındaki
gerçegi görmüyor ya da anlamıyor. Çünkü üstatların hepsi döndüler ve tam burada oturuyorlar!
Nerede olursanız olun, onlar burada. Onlar, yeni bir manyetik agın yapısal parçası, ve onlar ruh
olarak buradalar, bir bedene sahip degiller. Size ulasmak için buradalar, eger izin verirseniz,
bedeninizde sifa, tezahür ve çözümler yaratacaklar. Karanlık, kapıyı açıp ısıgın içeri girmesine
izin
verdiginizde ısıktan kaçacaktır. Tanrı insanları bu sekilde kullanmaktadır. Bu nedenle yeniyseniz
ve bu bilgileri okuyorsanız, eski üstatlar simdi mümkün olan her seyi size göstermislerdi.
Harmonic Convergence olayı bunun olmasına izin vermistir, ve ,nsan olarak bununla ilgilenmek
ya da ilgilenmemek size kalmıstır.

Yeni Ag ve Görünmeyen Yedekleme Sistemi


Farkında dahi olmadıgınız yedekleme sistemleri var. Bu bilgi, henüz yeni uyanmakta olan ve
perdenin ardından bazı bilgiler almak isteyenler içindir. Yeryüzündeki Kristal Ag gezegenin
hafızasıdır. Gaia adını verdiginiz varlıgın parçasıdır. Bu gezegenin Kristal Agı, artık aktif bir
agdır,
ve ilerlerken enerjinizi üzerine yazdıgınız tahtadır. Bir yerden bir yere giderken yaptıgınız her
seyi
emer. Kristal Ag, nerede yürüdügünüzü ve ardınızda iz bıraktıgınızı bilir, çünkü ag insanlıgı
bilmektedir. Ruhsal olarak uyanmakta olan her ,nsan, Gaia tarafından bilinmektedir. Niyetinizden
Isık saçılmaktadır ve realitenizin üç-boyutlu yönlerini ortadan kaldırmaktadır.
Bu gezegenin Kristal agı için bir yedekleme sistemi var.. bir hafıza sistemi. Kristal Ag, asla yok
edilemeyecek, ancak insanlar ve insan türü tarafından uygulanabilecek sistemler var ve bunlar
her seyin bütünlügünü geçersiz kılacak sekilde zararlar verebilir. Zinciri kırabilir; meçhul bir
sekilde yeryüzüne yerlestirilen çok fazla elektromanyetizm bütünlüge zarar verebilir. Bu nedenle
bir yedekleme sistemi var ve bu canlı bir sistem, bazılarınızın bunun ne oldugunu bilmeye
ihtiyacı
var. Bu daima sizinle birlikte olacak bir sistemdir ve bu sistem, bu gezegendeki balinalardır.
Yunusları seviyorsunuz, degil mi? Bir biyologa sorun. Onlar gerçekten küçük balinalardır! Bu
nedenle balinalardan bahsettigimizde hepsini kastediyoruz. Dünyada ülkelerin yüzde sekseni
tarafından koruma altına alınan baska memeli hayvan var mı? Yok. Sezgisel olarak, ,nsan ırkı bu
yaratıkların önemli oldugunu ve gezegende varolmaya devam etmeleri gerektigini biliyor. Onlar
yedekleme sisteminin bir parçasıdırlar ve çok özeldirler. Artık bu hayvanlar hakkında
hissettiklerinizin nedenini biliyorsunuz.

Özet
Size söylenenden daha fazlasının olması mümkün mü? Sezgileriniz size bu zamandaki amacınız

70
ile ilgili ne söylüyor? Harmonic Convergence olayı, gezegenin enerjisini yükseltmekten daha
fazlasını yapmıstır. Aydınlanmanız için size izin vermistir, ve iste buradasınız.
Her zaman 3B bir soru var, “Simdi ne yapmalıyım?” Kutsanmıs ,nsan, “bu yolculugu yapacagım.
Kendi gerçegimi bulacagım,” diyecek gücü kalbinde hissedendir. Çünkü anlayın ki kesif süreci
bu
gezegende ısık yaratır. Hiçbir seye katılmayacak ya da bir organizasyona dahil olmayacaksınız.
Aksine, kisisel olarak kendiniz hakkında sorular sormaya baslayacaksınız.
Aydınlık ve karanlık mecazını çok sık kullanıyoruz. Elimizdeki en iyi mecaz o. Gerçekten,
herhangi
enerji seviyesinde, merakınız kapıları açıyor ve gezegenin titresimini yükseltiyor. ,nsanlıgın
yüzde
birinden daha azı, bu gezegeni sonsuza dek degistirmek için uyanmak zorunda. Bu nedenle
karanlıgı doyurmak için fazla bir ısıga gerek yok. Neredeyse yedi milyar ,nsan var, asla
uyanmayacak olanların çogu bu konuyla ilgilenmiyor. Çogunluk hayatta kalma modunda ve tek
endiseleri bir sonraki ögünde yemek bulmak ya da hayatta kalmak. Ancak siz ezoterik olarak,
yasamın ruhsallıgı bakımından kendinizle ilgilenme ayrıcalıgına sahipsiniz. Aslında gezegenin
ısık
potansiyelini tasıyorsunuz.
Sunu anlamanız önemli: farkında olmadıgınız sistem sizin uyanmakta oldugunuzu biliyor.
Farkında olmadıgınız sistem gözlerinizin bu sayfa üzerinde oldugunu ya da kulaklarınızın bu
sözleri duyuyor oldugunu ya da tam su anda bu odada oturmus bu sözleri dinliyor oldugunuzu
biliyor. Sistem Denizfeneri olacagınızı biliyor, henüz olmadıysanız tabi. Sistemin ne oldugunu ve
nasıl çalıstıgını dah sonra [baska bir derste] açıklayacagız. Evren bu toplantının farkında. ,ste bu
kadar önemli bir toplantı bu. 3B realiteniz için böyle bir seyin olabilecegine inanmak çok güç.
Biraz daha fazlasını duymak isteyenlere izin verin. Siz yeni iseniz, size burada zenginlerin
oldugunu söyleyecegim. Bu bilgiyi alır ve kendiniz, DNA’nız, yetileriniz, üstatlıgınız hakkında
daha
fazlasını ögrenirseniz, durumunuzu degistirebilir ve yasamınızdaki sorunları çözümleyebilirsiniz

korkuyu fethedebilirsiniz. Kendine-deger verme duygusunu gelistirebilir, kendi varlıgınızın
Akasik
Kayıtlarına ulasarak ihtiyacınız olan seyleri kendinize çekebilirsiniz. Kendi ruhsallıgınızın
kaynagına gidebilir ve pek uzun zaman önce olmayan samanlıgınıza geri dönebilirsiniz. Harika
bir
sifacı olabilirsiniz, tercih ederseniz, ya da meditasyon yapan ve ısıgını her gün gezegene yayan
biri olabilirsiniz. Ne yapmayı seçerseniz seçin, tutkunuz ne olursa olsun, buraya gelis ve bu
sözleri okuma nedeninizdir.
Bir sonraki adım güvendir. Tahminlerde bulunmayın. Tahminler yok. Sabırla ilerleyin, bir sonraki
konuya daha sonra geçecegiz. Bir sonraki konu “Kendi Dualiteniz ile Yasamak” olacak. Zor bir
konu. Bu dizideki bir sonraki mesaj olacak.
Bu odadaki Samanlar, sıradan ,nsan maskesi takmıs olanlar, samanlıgınızın kübünü açma vakti
gelmedi mi? Evet, sizin bir sifacı olmanız gerekiyor. En basından beri bunu biliyordunuz. Hala
geç
degil. Bunun için buradasınız.
Ben Kryon. Veda etmeyecegim. Refakatçıların enerjisi burada kalacak, ve hiç beklemediginiz
sekilde size sifa sunacak. Sizin zamanınıza göre, yarın duymanız gereken seyler getirecek ve ben
bunları partnerime gün içinde, celse dısında iletecegim. Bunlar kendiniz, dualite, ve neler olacagı

71
ile ilgili seyler olacak.
Asla yalnız degilsiniz. Ne düsündügünüzün bir önemi yok, biz daima buradayız. Bu gerçek.
Bugün
kimin kimi görmeye geldigini bilmiyorsunuz, degil mi? Sizi tekrar görecegim, aile, birçok defa
oldugu gibi. Dünyaya gelirken gördügünüz enerjiyim ben. Ayrıldıgınızda gördügünüz enerji de
benim. Bazıları bana Bekçi diyor, çünkü Ben Kryon’un, insanlıgın sevgilisi. Ben aslında Bekçi
degilim, bu sadece bir mitoloji, ancak geldiginiz ve gittiginiz zaman kapıda bekleyen varlık
benim.
Ve öyledir.
KRYON
www.kryon.com
Tercüme
© 2007 Semra Ekmekci
2012 LimitSiz | http://www.2012limitsiz.com
e-mail: [email protected]

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:558

The Lightworker's Handbook 1

CHANNELLING
"DISCOVERING YOUR SPIRITUALITY"

This live channelling was Given AT Delphi University


and Spiritual Center - The Temple of Wisdom
McCaysville, Georgia

72
July 7, 2007

This channelling has been rechannelled [by Lee and Kryon] and added onto to provide even
clearer understanding. Many times these live meetings contain very basic information from
Kryon... emotionally transmitted, which the printed page just can’t reveal. In addition, it has been
expanded by Kryon to include added explanations of difficult concepts presented in a session that
was done live under time restraints. This expansion creates even better communication than from
the live audio.

Greetings, dear ones, I am Kryon of Magnetic Service.

I am aware of where we are [speaking of being in the Temple of Wisdom on the campus of
Delphi]. This is a temple built to honor the majesty of the Human Being. This is a place that is
sacred, honoring what is intuitively known about the magnificence inside each of you. It is a
place that is dedicated to the love of God, to the love of humanity and the compassionate
teachings of peace on Earth. It is dedicated to peace inside, so let it not be lost on any who are
listening or reading this that this is a sacred place and this is where we begin this message... a
perfect place for it.

When you have this situation, you have energy that emanates even from the chairs you sit in.
There is energy from the walls, from the floor, from the very stones that are here [speaking
mainly of the crystals which are directly in front of Lee], and all that they represent in their power
and synchrony, singing the same song. The elements know who you are! Oh, dear ones, is that
too esoteric for you

Some of you are overwhelmed, perhaps, with the energy of the entourage that floods into this
place, not even being aware of the other entourage that has always been here. The elements that
have gone into the building of this place know who you are, and some of them are old. Culled
from the forests that are older than you are... yet they know who you are. You see, you’re a piece
of God, the angelic realm, the creative force of the planet, and they see you differently than you
see yourselves. They don’t see what you see in the mirror, for they feel an angelic presence has
entered the room. They wonder what the angel conclave is today that would bring such an energy
in here. They hear and see your magnificence. They’re singing a grand song and you can’t even
hear it. But I can. I always can. You don’t even know who you are, really

It’s designed that way, Human Being. The design is one that calls upon your free choice to come
up with answers. The task, as you sit in the chairs, is if you can awaken spiritually to the point
where you can chip away at the wall that separates you from God. It is called the duality, and it
represents the free will of a Human Being, ready to tear down an invisible and illusive wall – one
that is unseen to many, but that is part of spiritual awareness. It’s a wall, when broached, that will
then reveal the secrets of life and why you’re here. And that, dear one, is what we want to speak
of tonight.

So let us make some things clear even before we begin. First, I am Kryon. I know where I am and
I know what has transpired in this place... and I am in awe of it. There is purity within the
guidance from those who have built this and the things that are taking place here. There are lives
that have been saved here! I’ll tell you what that means in a minute.

73
I speak to a group of old souls. There is no first-timer here [in the room where the channelling is
being given]. Every single one of you has been here before. All of you have an Akashic record
that is lengthy. There are Lemurians in the room. There are those who have come out of the
mystery schools in the room. I have shamans in the room! There are profound healing techniques
in the room, and there are those who have healed themselves in the room, and those who want to
in the room. Let it be known, dear Human Being, that you have placed yourselves in this temple
with free choice. You have the ability to walk out of this place differently than you came in, every
single one of you, no matter where you are on the path. Synchronistically, you have created this
situation for yourselves, and so here I am. So I say to you, may the solutions be brought forward
to what you came for, and the knowledge be yours of the questions that are on the tip of your
tongue. For they are personal and they are unique to you and your path, and they are ready to be
dealt with. Indeed, it’s a good time for healing. There is no better time. You’ve come to the right
place

There are many on Earth who are awakening. Be aware of this. As ancient as you all are, some in
this room have only just discovered the premise of awakening to a grander God. Many have felt
it, indeed! They knew somehow they were spiritual beings, but they come here brand new, never
having heard anything about what we speak. We have the big picture, and we know who you are.
Each time you arrive on Earth, you get to examine if the esoteric things are for you or not. Many
of you seem to have been born into these kinds of examinations of the esoteric. Early on you
rejected what was given to you as the spirituality of your family or the way things work, and you
pursued your own course, some of you at the expense of your family’s love. You see, I know
who’s here and who is reading. Don’t you think we "walked the walk" with you? Don’t you think
the angels were there during the disruptions and frustrations? Don’t you think we saw the tears?
Don’t you think we were there when you cried out for help? Oh, we were. I know who’s here.

Humanity awakens in different times and in different ways. The old souls on this planet are
starting to awaken en masse due to the shift that we have been explaining for almost two decades.
But so many of them do not know where to turn or what to do. They get excited and ask,
"Where’s the beginning of the information? Where’s the knowledge? How can I get up to speed?
Where’s the primer I can turn to?"

I have given my partner [Lee] much information now for 18 years, given much like he is doing
today. He sits before Human Beings and he speaks my communication, translated into his
language so it’s comfortable for him and readable by you. These are the words of Kryon, and
through that period of time there has been so much covered! Much of it is "graduate
information," and much of it is "core information," all intermingled depending on the group that
is sitting before me. But for one who is awakening in this massive shift, there is no primer, no
starting point, no premise to build a basis on.

Truly, you could start at Kryon Book One, which I asked my partner to name The End Times. But
that was a cryptic time for him and he was learning how to channel. He was not within the meld
with me as he is now. It was also communication for 1989, and not today. So the message was not
as clear as today, not like it is now. It was not as personal, not like it is now. So today we embark
upon a task that I have told my partner we would do. There is to be a multi-chaptered primer that
may never be a physical book, but which has a name like one. It shall represent instruction sets

74
for those who wish to start at the beginning. The channelling this evening, therefore, will be core
information – lesson one – that takes the reader to the beginning of this new energy and all that
goes with it. This is where it begins. This is where the Human will come to discover the premise.
This is also what some of you need as a refresher, for there is some information that you don’t
know that will be presented tonight.

So we say, "It begins," and this channel, which has been transcribed, is the one we wish to call
the first chapter of the primer. We’ll call it, "Realizing Your Own Spirituality."

Truth – The Basis for Belief and Action

Before we even begin the teaching, we have to discuss a premise we have discussed one time
before: "What Is Truth?" In your own reality, within the perception walls you build around your
mind called "3D," there are absolutes in truth, in math and in science. When you begin to break
those three-dimensional walls down and get into the system of interdimensional things, and
especially spiritual things, all the rules of reality change. So what I’m about to tell you may not
sit well with all of you, for you will weigh them in a 3D way instead of a multiple-D way,
because of the way your mind works.

Truth is relative to your path, and is multiple. Many will immediately say, "Kryon, we don’t like
that. There has to be one truth, for truth sets the stage for the direction of the Human’s search for
God. Therefore, there can only be one truth, and only one God." Does one God mean one truth, or
could you indeed see many roads to the one God? When you get to the other side of the veil in
death, don’t be shocked to find others there who were not part of your church or your truth.
Instead, there are many truths, and with pure intent, they are all passionate roads that lead to God
and "the family of God."

For those who demand there only be one truth, I'll give you one. Indeed there is a generic truth, a
core truth, and it is this – that at the center of every atom in this Universe of yours, you will find
the love of God in a personal way. That’s the core energy. That’s the truth. But you might say,
"Well, how sweet!" And I will say, oh no, I’m not talking about sweet. I’m talking about physics.
There is an energy at the core of every atom that makes things work, and when you remove the
energy of God, it all collapses. You might say it’s the space between the electron haze and the
nucleus of the atom that keeps things moving and separated. It represents more than you’ll ever
measure, more than you’ll know. It’s basic physics and it’s the love of God. That’s the core truth,
and scientists are on the verge of realizing it. They will call it something else, but there will be
the realization of an intelligent force keeping things running.

Here is the definition of truth: It is when a Human Being marries his heart to the passion of God
and creates discovery. It is an acknowledgment of a personal search, if you wish, without
knowing anything more. It is a willingness, with free choice, to find out about God inside. That’s
truth. So, therefore, you have multiple truths as you go around the room from multiple Human
Beings. But again, a Human doesn’t necessarily like that. You say, "There must be one truth, one
doctrine, one building." And we say, "How 3D of you!" The linearity of your existence has been
placed on God and you have decided to make a 3D God! This then matches your Human
experience. Don’t you see how limiting this is? It is the cartoon character coming to life, stepping
off the 2D page and meeting a Human. But he screams in confusion and frustration, seeing 3D for

75
the first time. He can’t cope with it and doesn’t understand it... for it doesn’t make any sense.
Therefore, he returns to his domain on his page and draws Humans in 2D so he can make sense
of it all. You are then rendered as a 2D drawing due to the limitations of the observer.

Inside each of you, you will discover the "family." This "family" is the intuitive "group" that
makes up the whole of God. At the core of the family is the same system of interdimensional
workings and it comes from the love of God and the compassion of what you call Spirit.
Therefore, your truth is what you are doing when you follow your passion to create manifestation
in your life. What most Human Beings do not, and will not, understand is that this system is the
glue between your many truths. Difficult to explain in 3D, isn’t it? But between the multiple
truths of your quests for what you’re supposed to do is a glue of knowledge and synchronicity, all
working together within the potentials of the system to make things happen in 3D. There is more
than it seems here.

The Beginning Premise

So let us begin with the premise. You are not looking for a doctrine. You are not looking for a
prophet. You are stepping off the page of 3D belief, of following others within a generic box of
belief, and are instead risking the idea that God is far bigger than anything you have ever been
told. You’re looking for what you are here for, and the premise is that the search will reveal to
you not only your own path, but also that you are part of a grand system. It’s an interdimensional
system of how things work and is intuitive and shared by others all over the world. It’s innate,
meaning "built into the cells of humanity." It is magnificent and will also reveal God inside to the
extent that you can become your own prophet, your own master, revealing divinity within your
own eternal existence. It will bring you to the realization that you have lived before, and that this
is absolutely a staple of the system, not odd or weird, but rather a wise observation of how it all
fits. It will fly in the face of those who are steeped in a 3D mythology, given to them by those
who existed in a far less enlightened time and energy on this planet.

Do not be critical on yourselves if you do not then follow what you are told by another Human
Being or organization, by what they think is appropriate spiritually. For their truth is different
than yours. Their search for God is different than yours. Blessed is the Human Being who
searches for God in any way at all! Blessed is the Human who sits, ready to go, and who says,
"God, tell me what it is I need to know. I want to chip away at the wall, the duality between 3D
and multiple-D. I want to chip away at the wall to find my own magnificence. I know it’s there. I
can feel it. Show me the path to my own revelation."

When a Human Being is following his truth, it’s his passion for God he is discovering. It’s a path
for his own personal discovery to find God in his life. That’s truth. It’s diverse since there are so
many individual paths for Humans. Each Human Being is spiritually unique. One is working on
abundance issues, one is working on health issues, one is working on self-worth issues, and one is
battling fear. Many of these paths are a result of the past experiences of Humans on Earth in
different expressions [past lives], creating the vast differences of personalities at birth – their
strengths and challenges, their many phobias, and their gifts. Do you see how you cannot create a
spiritual box and ask everyone to get in?

The New Energy – What Happened?

76
And so the journey begins. What is this New Age all about? What is this great shift? We start at
the beginning, and that beginning is not all that far in the past. In your time frame, it’s only 1987.
That’s all the further I’m going to go back, because that is the beginning of this energy, the one
that allowed Kryon to manifest as a teacher, and everything before it was an older, denser energy.
It was an old energy whose prophecies have dropped away. Did you notice that earth energy is
different today? The old energy represented an earth that is now gone, if you’ve noticed. So this
information is for the one who is studying this for the first time, and needs to hear it from the
beginning.

In 1987, an event occurred that was unique in your history. It was called "The Harmonic
Convergence," and also later called the "11:11." What was unique was esoteric: The earth had
reached a vibratory rate of spiritual neutrality where the future could go either way. It could be
pulled to a high level, an interdimensional level, or wallow in the old prophesies of doom and
Armageddon. Out of your linear time, and hard for you to understand, all of the Higher-Selves
involved in the system of Earth were polled. All the Human Beings that have ever been on the
planet, are on the planet, and potentially will be on the planet, were asked this question: "Do you
want to go through with the old energy prophecy, the potentials of the old, or do you wish to
move into the new energy that the ancients told you was coming? [Mayans and 2012] It is an
energy that is not in your current prophesy, something that will create peace on Earth, something
that will create work for the Lemurians who are here and the old souls who are here. It will create
spiritual Lighthouses who will awaken in large number. What is your choice?"

And the answer was, "We want to go forward." And as dramatic proof of this esoteric event,
almost over night, within a few years of this event, the geopolitical structure of the planet
changed and morphed into something nobody expected. Against all odds, and all prophesy,
countries who were powerful players of the old end times scenario, changed greatly. [The Soviet
Union, in particular] You were suddenly looking at a reality that no one had prophesied. No cold
war! The very thing that had created 50 years of turmoil, fear, and "had no foreseeable end" had
suddenly terminated itself. The time for the scheduled Armageddon came and went [1999 to
2001].

Then you received a challenging event in 2001, called 9/11. It was not in prophecy, not in
Nostradamus, not in the scriptures [Revelation]. As I told the United Nations group two years
ago, the 9/11 event will affect two generations of what your leadership does here [USA]. Don’t
you think something so important would have been in your old prophesies? This is proof that
you’re in a new future. And so we say again, the Harmonic Convergence of 1987 along with the
Harmonic Concordance in following years are bookends to the changing, shifting energy that you
have created all by yourself. Now here you sit with a totally different energy.

So if you’re reading this for the first time, and you want to know what it means to you, read
carefully and listen to the logic as it goes forward. Here you sit, in a changing earth, one that was
never prophesied. You might say, "What do I do to make the difference, and how can I shift?"
And I will tell you, especially if you’re new: The very act of asking this question is shifting the
earth.

Blessed is the Human Being who asks, "What can I do? What is next?" For by this act of

77
compassion for the planet, they are showing within their own selves, that they have starting
chipping the wall. Is this you? If so, then you’re asking for the steps of ascension, are you not?
Yet I’m not going to give them to you because there are no steps. Oh, perhaps there may be one:
Begin! And so we say that the Human Being who begins the journey of asking, "How do I chip
away at the wall?" already has the pick ax in their hand, already is working the puzzle, and
already some light is showing through.

The Changing System of Karma

I would like to again explain what is happening regarding karma. This is an old spiritual process
that will always be with you and the planet Earth. It is described very succinctly within some of
the oldest belief systems on the planet. Still true to this day, it’s an energy system that will be in
place and will operate all by itself, just like so many other things about the energy of life. Even if
the Human Being does nothing at all to see it or recognize it, it is still present and will affect what
the Human does.

Important: Individual Humans are not predestined to do anything on Earth. There is no


predetermined path [predestination]. Instead, by default, they are predisposed to follow a karmic
path that they do simply because it’s there and they come into the planet with the emotional
equipment to follow it automatically. Let me explain this. So many things are in the works at this
moment, including your own free choice not to have free choice! You’re in a battle right now and,
indeed, if you allow consciousness to shift in a backward situation, even in an enlightened,
vibrating Earth can have free will dictate that it will no longer have free will! It would be like
taking a vote not to allow any more voting! That is how powerful you are. You are angels and you
can create whatever it is on the earth that you wish to create. The darkest dark and the lightest
light are both on your pallet of energy colors. Whatever it is you wish, you may do. It is a critical
time.

Things have changed. The old prophecies of what you were told would happen have dropped
away and have replaced by free choice of the moment. The Mayans have given you the
information that 2012 is the beginning of the upsurge of a vibratory change in the planet... a new
beginning energy. It has an 11:11 energy. Indeed, the 2012 is alive with 11:11. The 11:11 that
many of you see on the clocks is all about the promise of the 2012 transition into a more positive
energy, the beginning of a new paradigm. You may very well sail into 2012 with the ability to
have the earth support you in a way that it never has before, Lightworker. Changes are afoot that
you know nothing about. But I’m getting ahead of myself.

Every Human Being who is born into this planet immediately gets a karmic imprint. He comes in
and delivers his crystal into the Cave of Creation. The crystal is a memory energy that aligns to
the Crystalline Grid. It is part of Gaia, and Gaia, therefore, knows he is here. So it is with all of
you. When you come into this planet, karmic energy is deposited into your DNA and you start the
energy there. Karmic energy is an energy that is part of the system that we speak of that is Earth’s
life-force. This is the one where the Human Being chooses no esoteric path, but just follows a
"groove of existing karma," created by past energies and expressions on the planet with others.
Often Humans are born into a place where they were the last time. Often they follow their
family’s direction, and whatever their family does, they do. If their family are farmers, they’re
farmers. It’s the most natural thing for them to do and it’s an easy decision. It’s like a road that is

78
wonderful to walk on without rocks, so this is their karmic path.

This path often takes them into challenge, because of what has happened in lives that happened
before. Often it will redo and undo itself as karmic energy unfolds. Many of the energies of the
yin and the yang are then manifested. It is true, indeed, that what goes around, comes around.
And that is all part of a very old system under a very old spiritual vibration... one that is
automatic. But it doesn’t have to be yours. Listen, for this is where it gets good. [Kryon smile]

In 1989, I began telling you that in this new energy you had the opportunity if not the demand to
get out of karma and get on the road of your own choice. For as an old soul, one with
magnificence inside, you have the ability to get out of the groove. You can take that old karma
and place it aside and replace it with something far higher in energy... an energy with intended
spiritual direction for you and the planet. You would say, "I wish to make my own creation, my
own reality, and not the old set up of karma I came in with." Have you heard the phrase, "creating
your own reality"? This is what it means. And the Harmonic Convergence gave you that power.

In 1989, I arrived with my partner and we started channelling that you could create a situation
where you void your karma and move into your own free choice and create the life lesson that
you came for. We spoke of an implant, which we never speak of anymore. We never speak of it
because now we’ve reinterpreted it to mean "the implantation of permission to get out of the
groove!" You implant yourself with passion and truth and you move forward, out of karma and
instead into a place where you have choice of the energy you create through pure intent.

Karma is interesting. Here is something you haven’t thought of, Human Being – the profundity of
karma. I am looking at souls in this room [in Georgia]. In this room where this is happening,
there are eight of you who are alive today because you got out of karma! Had you stayed in the
karmic groove that you were born in and done the things that everyone wanted you to do and
followed the karmic road, you wouldn’t be here today. This is because your potential karmic
"appointment with death" would have taken you. You would have been in the karmic place and
time to experience your potential death. But because you popped out of the groove and
manifested your own life experience, all of the karmic attributes of your death fell away. Now,
here you sit, in charge of when you come and when you go. Eight of you.

And here is where Humans puzzle us on my side of the veil. Because I’ve just given you a truth
that is powerful and joyful, and you should celebrate it. You ought to build a statue right now to
the death you moved past! But you don’t. You don’t know what didn’t happen, do you? Well I do.
Who is it who has control over death? What have you been told about this? Who is the Grim
Reaper? Well, no matter what you’ve been told, I’ll tell you who the Grim Reaper is. It is the
Human who decides never to look for God! It’s the Human who just shows up and plays no part
in his destiny... just walking the path of karma, including wandering right into his death. There is
no judgment of any Humans who do this, only a report of what it is. But eight of you would not
be here, sitting in the chairs, had it not been for your "leaving the road of karma."
Congratulations, family, for you know what this is all about.

So for the beginner, we say that you can move aside the karma you were born with, and start
creating your own reality. This is the new gift in this energy. It allows you to move into the
consciousness of a new kind of Human Being who chooses their own destiny. Some call it

79
ascension status, a move into an energy of creation itself.

So the next question, of course, is, "Kryon, what do I do next?" The answer is the hardest thing of
all – have patience with the system. Humans don’t do that well. Patience for the system to catch
up to your choices is needed. If you are new and you are just beginning to understand and hear
this message, the first thing you’re going to want to do is go and climb the steps. You’re going to
want to do something with your knowledge and your passion and your new excitement. You wish
to do something in 3D.

The old paradigm has you doing something physical in order to manifest something spiritual. It’s
been in your history and it’s part of your mythology, but that’s not the way it works in this new
energy. We know who you are and what you’re attempting to do. Every truth is unique and your
truth may be to start a ball rolling that is going to get you finally from Point A to Point B. You’re
starting to see your life lesson and you’re starting to awaken and realize the old soul that you are.

Many who have just begun to feel this in themselves, feel like they have purchased a ticket for
the train and they, therefore, expect the train to show up soon. Well, I’ll tell you, the tracks aren’t
even built yet! Don’t despair, dear one, for you’ve started the process. So while you have
patience, you start studying and learning what it is inside of you that is different than what you
thought. And the best place to start is to look at the masters of the planet. For the masters of the
planet are the ones you are to emulate because that is the new tool of this age – mastery!

Mastery is the voiding of karma and the passing of an old energy lifetime and moving into
another while staying in your own body! The tools for it lay upon the grid. The tools for it lay
within the Crystalline. The memory of the planet is actually shifting to accommodate a master
who has your name! There are many who are awakening, many who are doing things right now
that only the masters of old could do and they’ve done it for themselves and it’s commonplace.
And by the way, it’s what they teach here in this temple where you sit. Think about that.

And so we say to you, emulate those masters who walked this planet before you did. What did
they have that you don’t have? The first thing is... nothing at all! All of them were Human
Beings. They were not super creatures and they were not born different than you. The One who
said He was the Son of God was very clear about all this. He said, "I am the Son of God and so
are you!" His message was about manifestation... to help you to understand that the magnificence
that He had inside Him was also yours. It didn’t sit well with His culture and His age, and the
conquerors of his land killed Him.

I want to tell you that what He showed you is what you can do with mastery. You can change
matter, you can rewind a clock in your DNA, you can create healing that is beyond what you
thought you could ever do, and it comes right from the Higher-Self inside you. The energy of the
masters is with you, and the only reason they came here was as examples, so you could see it and
do it as well.

The Return of the Masters of Earth

There are those who teach that the masters are going to return to the planet someday, and many
religions of Earth claim this. Some look to the skies and they say, "It’s coming, it’s coming... a

80
time when the masters are coming back to save us." They pin all of their hopes and their desires
on this and they sing songs and they hold services and they expect them to come back. Here is
what I’m going to tell you: The Humans who do that do not understand, do not see the reality of
what has occurred. For the masters have all returned and they sit upon this very place!

Wherever you are, they are here. They are part of the structure of a new magnetic grid, and they
are here in spirit, not in body. They are here to enter you if you wish, in a way that will create
healing and manifestation and solutions in your body. Darkness will run from the light when you
decide to open the door and let it in. That’s the way God uses men and women on this planet. So
if you’re new and you’re looking at this, I am telling you that the masters showed you what is
now possible. The Harmonic Convergence is what allowed this to be, and your choice as a
Human Being is to look into this or not.

The New Grid and Its Unseen Back-up System

There are back-up systems you may not even be aware of. This information is for those who are
just awakening who would like some information beyond the veil. The Crystalline Grid of this
earth is the memory of the planet. It is part of what you would call Gaia. The Crystalline Grid of
this planet is now the active grid, and is the slate that you write energy on as you move forward.
It is absorbing everything you do as you walk from one place to another. The Crystalline Grid
knows where you walked, and that you’ve made impressions in the dirt, for the grid knows
humanity. Any Human Being who is spiritually awakening on this planet is known by Gaia. Light
emanates from your intent and voids your three-dimensional aspects of reality.

There is a back-up system to the Crystalline Grid of this planet... a memory system. The
Crystalline Grid will never be destroyed, yet there are systems that could be applied to the earth
by humans and mankind, which could disturb it in a way that would void the integrity of the
whole. It might break the chain; too much electromagnetism placed upon the earth in an obscure
way could damage the integrity for a time. So there’s a back-up system and it’s alive, and some of
you need to know what it is. It will always be with you and that is the whales of this planet. You
love dolphins, don’t you? Ask a biologist about them. They’re really small whales! So when we
speak of whales, we mean all of them. What other mammal on this planet is protected by over
80% of the countries on Earth by treaty? None. For intuitively, the Human race knows that these
are creatures who are majestic and must remain on the planet intact. It’s a back-up system and it’s
very special. Now you know the secret of why you feel about them the way you do.

Summary

Is it possible that there’s more than you were told going on? What does your intuition tell you
about your own purpose at this time? The Harmonic Convergence did a whole lot more than just
shift the energy of the planet. It gave you permission for an enlightened state, and now here you
are.

There’s always the 3D question, "What should I do now?" Blessed is the Human who feels it at
the heart level so strongly that they will say, "I will do this journey. I will find my truth." For
understand that the very process of discovery creates light on this planet. You are not going to
join anything or belong to a Human organization. Instead, you are personally going to begin to

81
ask about yourself.

We use the metaphor of light and the darkness often. It’s the best one we have. Truly, at an energy
level, your curiosity is opening doors and making the planet vibrate higher. Less than one half of
one percent of humanity must awaken for this planet to change permanently. That’s because it
doesn’t take much light to quench the darkness. You’ve got almost seven billion Human Beings,
most of whom will never awaken are not interested in this. The vast majority are in survival mode
and can only be concerned about the next meal or their very lives. But you have the privilege of
concerning yourself with the esoterics, the spiritualness of life. You actually hold the light
potential of the planet.

It’s important that you understand that the system you’re unaware of knows of your awakening.
The system that you’re unaware of knows that your eyes are on the page or your ears are hearing
this or that you sit in this room right now listening. The system knows of the Lighthouse that you
will become, if you are not already. Later, we will define the system and tell you how it works [in
another lesson]. The Universe knows of this meeting. That’s how profound it is. Hard to believe,
indeed, in your 3D reality that such a thing could be.

Now let us address those who want a little more. If you’re one who is new, I will tell you there
are riches here. As you chip away at this information and find out more about you and your DNA,
your abilities, your mastery, you could change your situation and solve the problems in your life
– you can conquer fear. You can develop self-worth and pull upon the Akashic Record of your
own existence, pulling to yourself the things you need. You can go to the well of your own
spirituality and become the shaman you may have been not too long ago. You can become a
magnificent healer, if you choose, or one who meditates and shines his light on the planet every
day. Whatever you choose to do, whatever your passion is, it’s why you came today, and why you
are reading this.

And the next step is one of trust. Make no assumptions. No assumptions. Move forward with
patience and then we’ll discuss the next chapter. The next one to be given, "Living With Your
Own Duality." The difficult one. That will be given next in this series.

Shamans in this room, disguised as ordinary Human Beings, isn’t it time you opened that jar of
your shamanship? Yes, you’re supposed to be a healer. You knew that all along. It’s not too late.
It’s why you came.

I am Kryon. I am not going to say goodbye. The energy of the entourage remains here where it
will be dispensed tomorrow in ways that you will not be expecting. For in your time frame,
tomorrow will bring some things that you need to hear that I will give to my partner through the
day even out of channelling – things that you need to hear about you and yourself, about duality,
about what’s next.

You’re never alone. No matter what you think, we’re always here. That’s the truth. You don’t
know who came to see whom today, do you? I’ll see you again, family, like I have many times. I
am the energy you see when you come into the earth. I am the energy you see when you leave.
Some call me the Gatekeeper, only because I am Kryon, lover of humanity. I’m not really the
Gatekeeper, for that is mythology, but I am the one who stands at the gate of your life when you

82
come and when you go.

And so it is.

KRYON

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:558

83
Masuro Emuto - Suyun Gizemi
 Posted by David Dogan Beyo on July 23, 2008 at 4:57pm

Geçen sene derlediğim ve üniversitede yaptığım sunumu sizlerle paylaşmak isterim...

Masuro Emuto - Suyun Gizemi

ÖNSÖZ

Uluslararası üne sahip Japon araştırmacı Prof.Dr.Masuro Emoto’nun “Suyun Gizli Mesajı” adı
altında yapmış olduğu araştırma ve çalışmalar bütün dünyada büyük yankı uyandırmıştır. Su
moleküllerinin düşüncelerimizden, duygularımızdan ve kullandığımız kelimelerden etkilendiğini
bulgulayan Dr.Emoto, suyun, söylenen sözlere, hissedilen duygulara, gösterilen görüntülere ve
dinletilen müziğe göre nasıl bir değişim gösterdiğini birbirinden muhteşem su kristali
fotoğraflarıyla gözler önüne sermektedir. Hem dünyamız hem de bizler büyük ölçüde sudan
oluştuğumuz için suyun mesajı hepimizin bireysel sağlığı, doğanın yenilenmesi ve dünya barışı
açısından muazzam bir önem taşımaktadır.

ARAŞTIRMACININ ÖZGEÇMİŞİ

Dr.Masaru Emoto 1943 yılında Japonya’nın Yokohama şehrinde doğmuştur.Yokohama


Üniversitesi’nde uluslarası ilişkiler ağırlıklı olarak aldığı üniversite eğitiminden sonra ikinci bir
üniversite eğitimi almıştır ve Alternatif Tıp Doktoru olmuştur. 1986 yılında Tokyo’daki IHM
şirketini kurmuştur.Ardından, ABD’de, su mikro molekül grupları kavramı ve manyetik rezonans
analiz teknolojisi üzerine çalışmalar yapmıştır. Böylece suyun gizemini keşfetme araştırması da
başlamış olmuştur. Dr.Emoto, gezegende varolan su üzerine yaptığı geniş çaplı araştırmasını
bilimsel bir araştırmacıdan ziyade özgün bir düşünür olarak yürütmüştür; çalışmaları sonucunda

84
suyun gerçek doğasını bize donmuş kristal formundayken gösterdiğini fark etmiştir. Araştırmacı
Dr.Masaru Emoto Tokyo’da bulunan Hado Enstitüsünün başkanıdır. Halen su üzerine
araştırmalarını sürdürmekte olan, üç çocuk babası Dr.Emoto, bu tutkusunu kendisiyle paylaşan
Kazuko Emoto ile evlidir. Su kristalleri fotoğraflarını ‘’Suyun Verdiği Mesajlar’’ ve “Suyun Gizli
Mesajı” isimli iki kitabında yayınlamıştır ve bu kitaplar tüm dünyada 400 bin adet satmıştır.
Dünyanın her tarafından konferanslar vermek üzere davet edilen Dr.Emoto Japonya, Avrupa ve
Amerika’da canlı deneyler yapmış ve düşüncelerimizin, davranışlarımızın, duygularımızın çevre
üzerinde ne kadar derin etkileri olduğunu göstermiştir.

BÖLÜM 1

Su
Su Nedir ?
Suyun Anlamı
Masaru Emoto’nun araştırmalarına geçmeden önce suyun ne olduğu ve canlılar için taşıdığı
hayati önemi vurgulamak gerekmektedir. Su yaşam kaynağıdır. Dünyanın 4/3’ü (%75) sudan
oluşmaktadır. Hayatın başlangıcında ceninin %99’u, yeni doğmuş bir bebeğin %90’ı, yetişkin bir
insanın %70’i, yaşlı bir insanın %50’si sudan oluşmaktadır. Başka bir deyişle insan, büyük kısmı
su olan bir varlıktır. Kan ve beden sıvılarıyla taşınan su bütün bedenimizde devridaim olan besin
kaynağımızdır. Bu yüzden bedenimizde dolaşan suyun daima saf ve temiz olması gerekmektedir.
Bugün artık tıp çevreleri suyun enerji taşıyıcısı olduğunu ve hatta hastalıkların tedavisinde bile
kullanılabileceği konusunda geçmişte hiç olmadığı kadar fikir birliği içindeler. Bu yüzden
Dr.Masuro Emoto’nun yapmış olduğu araştırmalar hepimiz için çok büyük bir öneme sahiptir.
Beden bir sünger gibidir ve hücre denilen trilyonlarca sıvı dolu odacıklardan oluşur. Yaşamımızın
kalitesi sıvımızın kalitesi ile direk bağlantı halindedir. Su son derece uyumlu bir maddedir.
Fiziksel şekli kolayca bulunduğu ortama adapte olur. Yalnız değişen sadece fiziksel şekli değildir,
moleküler şekli de değişir. Çevresel enerji veya titreşimler suyun moleküler şeklini değiştirir. Bu
anlamda su sadece görsel anlamda çevresel durumu yansıtmaz aynı zamanda moleküler anlamda
da yansıtır.

BÖLÜM II

MASARU EMUTO
Suyun Gizli Mesajı
Araştırmalar ve Deneyler

Japon Bilim Adamı Prof. Dr.Masaru Emoto, bir kitapta okuduğu “Hiçbir kar kristali bir diğerinin
aynısı değildir.” cümlesinden ilham alarak araştırmalarına başlamıştır. Bu cümleden yola çıkarak
şayet suyu dondurup kristalleştirmeyi başarabilirse, her bir kristalin eşsiz ve benzersiz olduğunu
göreceğine inanır. Geliştirdiği tekniği, çok soğuk bir odanın içinde, son derece güçlü bir
mikroskop ve çok yüksek hızlı bir fotoğraf çekim sistemi ile uygulamıştır. Bu teknikle henüz
oluşmuş ve donmuş su kristallerini fotoğraflamıştır. İki ay hiç durmadan çalışmalarına devam
etmiştir ve bu çalışmalar sonucunda ilk su kristali fotoğrafını çekmeyi başarmıştır.Dr.Emoto
içinde yetmişten fazla kristal resmi bulunan ‘Su Kristalleri’ adlı kitabında “Su cansız bir madde
değil; canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su çevresinden pozitif ve negatif
bilgileri alır ve ona göre tepki verir.” demektedir. Dr.Emoto’nun suyun biyo-fizikî özelliklerini

85
araştırarak ortaya koyduğu gerçekler, bilim dünyasında yeni bir çığır açmaktadır.
Dr.Emoto, yaptığı araştırmalarda, donmuş su kristallerinin dış tesirler karşısında çok değişik
şekillerde reaksiyon gösterdiğini keşfetmiştir. Bu araştırmalara göre su kristalleri, dış çevre
tesirlerinin yanı sıra, müzik, söz ve kavramlara da tepki vermektedir. Dr.Emoto on iki yıl süren
çalışmaları ve yaptığı on binlerce deney neticesinde, suyun sadece iyi ve kötü bilgileri, müzik ve
sözleri değil, hisleri ve şuuru da kaydettiğini ortaya çıkarmıştır. Dr.Emoto, suyun çevresinden
aldığı titreşimlere göre moleküler yapısını dahi değiştirdiğini kanıtlamıştır.

Musluk Suyu ve Tatlı Su Kaynakları

Dr.Emoto dünyanın değişik kaynaklarından alınan ve değişik durumlarda olan suların kristalize
şekillerinde birçok büyüleyici farklılık keşfetmiştir. Önceleri farklı bölgelerde aldığı musluk
sularını incelemiştir. Musluk sularında, suyu sterilize etmek için kullanılan klor, suyun doğal
yapısını bozmaktadır. Bu yüzden de Dr.Emoto’nun musluk sularından topladığı örneklerin
%99’unda biçimli tek bir kristal bile biçimlenmemiştir. Deniz seviyesinden yüksekteki temiz tatlı
su kaynaklarından, pınarlardan ve insan eli değmemiş daha bakir bölgelerden alınan su
örneklerinde aynen kar tanelerinin modeline benzeyen çok parlak, yoğun motifli, simetrik ve çok
renkli desenler oluşmuştur. Buna karşılık çevre kirliliğinin çok olduğu bölgelerden ve
kanalizasyon karışmış su örnekleri ise koyu renkli, asimetrik ve tamamlanmamış motifler
oluşturmuşlardır.
Müzik
Dr.Emoto araştırmalarını sürdürürken genç araştırmacı bir dostu, suyun müziğe karşı vereceği
tepkiyi gözlemlemeyi önerir. Suya dinletilen klasik müzik parçalarının hepsinde iyi şekillenmiş
düzgün ve berrak kristaller oluşmuştur. Tam aksine, heavy metal, elektronik ve sert müzik
parçaları dinletilen su örneklerinde kırık dökük, parçalı, deforme olmuş kristaller yada biçimsiz
ve karanlık şekiller oluşmuştur. Bu deneylerle ses titreşimlerinin de suyu nasıl değiştirdiği ve
etkilediği kanıtlanmıştır.

Yazı ve Görüntü

Dr.Emoto için bir sonraki adım yazı ve görüntü olmuştur. Bu deneylerde su bardaklarına “Seni
Seviyorum” ve “Senden Nefret Ediyorum” gibi kelimeler yazılmıştır. Seni seviyorum yazılan su
bardağındaki su çok güzel bir kristal oluştururken, senden nefret ediyorum yazılan suda hiçbir
kristalsi oluşum meydana gelmemiştir, suda bulanık ve biçimsiz şekiller oluşmuştur. Dr.Emoto
çeşitli su bardaklarının altına resimler koymuş ve suyun resimlerin titreşimlerine göre şekil
değiştirdiğini de fotoğraflamıştır. Su, kelimelerin enerjisini kopyalamıştır ve görüntü olarak
şaşırtıcı bir şekilde kelimenin manasını yansıtmıştır. Kelimelerin enerjisel frekansları suyun
moleküler yapısını değiştirmektedir. Hatta Dr. Emoto, suya film bile izlettirmiştir. Film
oynatıldığında korku filmlerinin, şiddet içeren filmlerin kötü bir etkisi olup, şekil bozuklukları
yarattığı görülmüş, aşk, mutluluk ve eğlenceli filmler izletilen su örneklerinde ise biçimli ve
parlak su kristallerinin meydana geldiği görülmüştür. Japonya’da Dr.Emoto’dan esinlenen iki ilk
okul talebesi tarafından, okul için bir deney yapılmıştır. İki farklı kavanoza pişmiş pirinç koyup
kavanozun birine "Teşekkür Ederim" diğerine ise "Seni Aptal" yazan kağıtlar yapıştırılmıştır. Bir
ayın sonunda “Teşekkür Ederim” yazılı olan kavanozdaki pirincin renginin sarı ve kokusunun
helmelenmiş pirinç gibi olduğunu ve “Seni Aptal” yazılı olan pirinç kavanozundaki pirincin ise
simsiyah ve kötü kokulu olduğunu görülmüştür. Pirincin bile kelimelerin yaydığı negatif ve
pozitif titreşimlerden etkilendiği ispatlanmıştır. Bu deney yayılmış ve bir çok insan aynı deneyi

86
tekrarladığında aynı neticenin elde edildiği görülmüştür.

BÖLÜM III

HADO
Hado Felsefesi
Hado Nedir?

Prof. Dr.Masaru Emoto’nun hado ile ilgili yazdığı pek çok kitap vardır. Japonca da bu kelimeyi
meydana getiren iki hece ‘’dalga’’ ve ‘’hareket’’ anlamına gelmektedir. Aşağıdaki tanım ise
Dr.Emoto tarafından yapılmıştır ve suyun tabiatı ile ilgili olarak pek çok keşif yapmasına vesile
olmuştur. Dr.Emoto ya göre Hado tüm maddede atomik seviyede görülen titreşim desenine
verilen isimdir ve bunun temeli de insan şuurudur. Yıllar geçtikçe ve Dr.Emoto nun teorisi kabul
gördükçe Hado anlayışıda bütün Japonya da yaygınlaşmıştır. Öyle ki bu kelime günlük konuşma
dilinin bir parçası olmuştur. ‘’Buranın hadosu çok düşük haydi gelin buradan ayrılalım’’. ‘’Gelin
çevremizin hadosunu değiştirelim.’’ İşte bu tip konuşma şekilleri özellikle Emoto’nun devrim
yaratan su kristalleri ile ilgili çektiği fotoğrafların yayınlanmasından sonra Japonya’da çok
yaygınlaşmıştır. Ancak, resimleri sadece kristalize olmuş bir su molekülü olarak düşünmemek
gerekir. Dr.Emoto’yu Hado fenomeninin öncüsü yapan şey onun düşünce ve duyguların fiziki
realiteyi etkilediğini ispat etmiş olmasıdır. Dr.Emoto’nun su araştırmasını bu kadar özel kılan
nokta, onun bu araştırma ile ispat ettiği düşünce ve duyguların fizik realiteyi etkilediği gerçeğidir.
Aynı yerden alınan su örneklerine yazılı ve sözlü kelimelerle veya müzikle değişik niyetler,
düşünceler yönlendirildiği, odaklanıldığı zaman ‘’su kendi ifadesini değiştimektedir’’. Bu
araştırmanın ve keşiflerin sonuçları bizim üzerinde yaşadığımız dünyayı ve kendi sağlığımızı
nasıl positif olarak etkileyebileceğimizi göstermiş ve devrim niteliğinde şuursal bir farkındalık
yaratmıştır. Artık insanın kendisine veya çevresindeki insanlara güzel veya kotü şeyler
sözlediğinde, kendinin ve diğer insanların %70’lik bir kısımını nasıl etkilediği daha iyi
anlaşılmaktadır. Bu bilgilerin ışığında insan, içindeki ve çevresindeki suya daha farklı bir gözle
bakmaya başlamalıdır.

EKLER
Prof. Dr.Masaru Emoto’nun çalışmalarıyla ilgili olarak Amerikan Holistik Tıp Derneği Başkanı
ve aralarında ‘’Kutsal Şifacılık’’ isimli kitabı da olan Dr.Norman Shealy şu yorumu yapmıştır;
‘’Dünyanın yarısı sularla kaplıdır ve bizim vücudumuzun dörtte üçü de sudur. Su, bizim içinde
yaşadığımız dördüncü boyutla ruhumuzun beşinci boyutu arasındaki bağlantıyı temsil eder.
Bundan evvel pek çok çalışma, şifacıların hidrojen birleştirmeleri veya suyun infrared ışınları
emmesi ile ilgili gözle görünmeyen etkilerini meydan çıkartmıştır. Ancak, bu çalışmaların
hiçbirisi Dr.Emoto’nun zarif çalışması ile boy ölçüşemez. Düşünce ve güzelliğin etkisi bundan
evvel bu kadar iyi bir şeklide hiç anlatılamamıştı.’’
Naturally Well mecmuasının editörü olan Marcus Laux ise şöyle bir yorum yapmıştır ;“Galile,
Newton ve Einstein gibi Dr.Emoto’nun net vizyonu bize hem kendimizi hemde evreni farklı bir
şekilde algılamayı göstermiştir. Burada bilim ve ruh birleşerek bizim dünyayı algılayışımızla
ilgili inkar edilemeyecek bir kuantum sıçraması yapmış, sağlığımızı kazanarak nasıl huzur
yaratabileceğimizi göstermiştir.”
Fransız bilim adamı Dr.Jacques Benveniste de farklı yöntemler ve araştırmalarla DNA
hücrelerinin belli bir frekansta foton (ışık) yaydığını, farklı hücrelerin farklı frekansta titreştiğini,
farklı titreşimdeki iki hücre yan yana geldiğinde yeni bir frekans oluşturup birlikte bu frekansta

87
titreşmeye başladıklarını ve elektro manyetik dalgalar ile bir çağlayan yaratıp ışık hızında
yolculuk ettiğini keşfetmiştir. 1980′lerde başlattığı çalışmalarında suyun hafızası olduğunu
anlamıştır. Suya bir madde ekleyerek bunu bir milyon kez sulandırmış ve özel bir alet ile aşırı
hızda karıştırarak o maddenin yok olacağını tahmin etmiş ama hala maddenin suda mevcut
olduğunu görünce deneylere defalarca milyonlarca kez daha sulandırarak devam etmiştir. Ancak
ne kadar sulandırsa da suyun içine en başta eklenmiş olan maddenin yok olmadığını tespit
etmiştir. O zaman suyun yüklenen maddeyi bir şekilde hafızaya kaydettiğini anlamıştır. Bir başka
deneyinde suya bir zehir yerine sadece zehrin frekansını yüklemiş ve aynen zehrin kendisi
eklenmiş gibi içine koyulan sinekleri öldürdüğünü tespit etmiştir. Dr.Jacques Benveniste, Prof.
Dr.Masaru Emoto’yu desteklemektedir.

Kaynakça:
1) Hado Web Sitesi, http://www.hado.net/index2.html
2) Masaru Emoto, Suyun Gizli Mesajı, Kuraldışı Yayınları
3) Masaru Emoto Suyun Gizli Mesajı, Belgesel
4) Masaru Emoto Web sitesi, http://www.masaru-emoto.net
5) Ne Halt Biliyoruz ki? (What the bleep do we know), Belgesel
6) Sızıntı Dergisi,Aralık 2002
7) Sufizm Web Sitesi, http://sufizmveinsan.com

Researched and prepared by Doğan Beyo - 22-06-2007

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:591

88
89
Spiritüel Yolda İlerlemek...
 Posted by David Dogan Beyo on July 24, 2008 at 10:45am

Spiritüel Yolda İlerlemek...

Hayat insana ilginç dersler veriyor. Eğer bu dersleri görmezsek yoğun acılar yaşar ve “Neden
ben?” sorusu ile kendimizi içe dönük bir kaoslar zincirinde buluveririz. İşte bu noktada, her
çözümü denemiş ama yol bulamamışsak, nedenlere çok fazla takılmadan bir teslimiyet
yaşamamız gerekiyor. Zira rüzgara karşı savaş vermek anlamlı değil. Ne kadar güçlü bir zihin
gücü kabiliyetimiz olsa da dışımızdaki evrenin gücü kısıtlılığımız göz önünde
bulundurulduğunda kaçınılmazdır. Bu güç bize doğduğumuz günden bugüne bir plan içinde
hareket etmemiz için gerekli her şeyi sunar. Sunulanlar bize her zaman hoş tatlar vermez ama bu
onların bizim zararımıza olduğu anlamına da gelmez.

Ruhsal yolda ilerleyen kişi ne kadar çabuk bu farkındalığa ulaşırsa, o kadar tez yaşamını
kolaylaştırabilir. Çözümsüz bir hadise yoktur çünkü, farkındalıksız olaylar vardır. Şayet bir
ayrılık yaşamışsanız, ihanete uğramışsanız veya bir ölüm hadisesi ile yaralanmışsanız, bunların

90
hiçbiri yaratıcının size karşı olduğunu veya kötü bir talihinizin/kaderinizin olduğunu göstermez.
Asıl bu olaylar sizin tekamül seviyenizin yükselmesini, ruhsal yolda ilerlemenizi sağlar.

Bir kişi başına ağır olaylar geldiğinde, bunun ‘imtihanı’ olduğunu anlayana ve farkına varana
kadar tekrarları gelir. Bazen dikkat eder şaşar kalırız “gene benzeri bir olay yaşıyorum, ben
nerede yanlış yaptım?” der kendimizi sorgular; hatta yargılarız. Bazen de hiç farkına varmaz
sürekli acı çeker, çözüm yollarını olmadık yerlerde ararız. Şayet dişe diş, göze göz dersek burada
en büyük yanlışı yaparız ki bu bizi spirituel yolda bir adım geriye götürür.

Okurlarımdan bazıları diyecektir ki; bana bunca yapılan; başıma bunca gelenden sonra, sessizce
ne olursa olsun deyip ‘onu’ durdurmayacak mıyım? Yapılanlara müsaade edip seyirci mi
kalacağım? Elbetteki hayır! Bizler yapılan haksızlıklara/başımıza gelen kötülüklere seyirci değil,
neden kaynaklandıklarını çözmek için alternatifler düşünen, gözlemci bir tutum takınmalıyız.
Şunu sorabiliriz örneğin: Bu başıma neden gelmiş olabilir? Eğer karmaya inanıyorsanız,
“karmik” olduğunu; yok şayet inancınız vahye dayanıyorsa, yaratıcının sizi sınadığını bir kez
olsun düşünebilirsiniz. Kendi düşünce ve eylemlerinizle bir tepkiler zinciri içinde yaşadığınızı
görmeniz güç değildir. Özetle ‘farkındalık’ hayatımızı daha tutarlı bir zeminde sürdürebilmek
adına çok önemli bir anahtar kavramdır.

Neye inanırsanız inanın; ister doğaya, ister bir yaratıcıya, hak dinine; farklı dinlere, ya da
putperestliğe hepimiz bir ruhsal yolda ilerliyoruz. Bir dindar da tıpkı bir ateist gibi acı çekebilir
keza bir ateist de bir dindar kadar mutlu olabilir. Pek çok görüşü benimsemiş bir insan
olabilirsiniz ama, bu görüşler sizi sıkıntı çekmekten veya mutlu olmaktan kesinkes alıkoyamıyor
olabilir.

Doğum ve ölüm her canlı içindir diğer fonksiyonlar gibi… Aslında arada bir fark yoktur. İnsanlar
da doğanın ve diğer canlıların bir parçasıdır. Sadece bilinçleri, inanışları, kültürleri farklıdır.
Böyle olması da kaçınılmazdır. Derslerimizi anlayabilmek için öfke, kızgınlık, isyan yerine
sabırla beklemek, gözlemlemek en akıllıca yoldur. Bu yolu bulana kadar kendimizi yormak
tüketmek karşılık vermek isteriz ve veririz de...

Oysa hayat, eninde sonunda farkında olmamız için, bize fırsatlar sunar. Bunları armağan olarak
görmek bize yepyeni
bir kapı açacaktır. Bu kapı açıldığında artık bilgelik basamaklarına doğru giden yolun başına
gelebilmişizdir. Bu yani bilgelik, o kadar kolay erişilecek bir mertebe olmadığı gibi aslında doğru
yöntemle farkında olmadan da edinilebilir.

Zen şöyle der: “Hayatın içinde ol, hayatta yanlış bir şey yoktur. Eğer bir şey yanlışsa o sizin bakış
açınızdan dolayı böyledir.”

Yaşamı olduğu gibi kucaklamak ve olayları bazen akışa bırakmak gerekebilir, zira bakış açımızı
değiştirebilmemiz için önce ‘fark etmemiz’ gerekecektir. İyi bir ışık savaşçısı onurlu
davranışlarıyla diğerlerinin arasından sıyrılır. Onun silahı bilgidir kalkanı ise bilinç… Belki
günlük hayatta bize, bazen çiçek böcek, bazen bir astrolog ya da danışman, bilim adamı; kimi
zaman bir kitap rehber olabilir. Ama asıl gelişime katkıda bulunan etkenler, bizzat yaşanan
deneyimlerdir.

91
Minik bir kuşun ölümü, sevdiklerimizin ihaneti, iflaslarımız, maddi sıkıntılarımız, üniversite
sınavını kaybetmiş olmamız, aşık olduğumuz kişi tarafından aldatılmak aslında ruhsal
gelişimimizde yardımcı olmak için, Allah’ın hazırlamış olduğu planın parçasıdır. Bu planı ne
kadar iyi algılarsak o kadar huzur bulur ve neşe ile yol alırız. Neşe günümüzde pek çoğumuzun
unuttuğu bir kavramdır. Oysa neşe bize yaşam derslerindeki teneffüste en yakın arkadaş olabilir.

Burada akılda tutulması gereken bir nokta da var ki göz ardı edilmemesi gerekir. Dünyadaki diğer
canlılar da bize tekamülümüzde yardım eder. Onlar evrenin yaratıcı gücünün, bize ve
planlarımıza verdiği yardımcılardır. Bunlar bitki, hayvan, taş olabilir. Onlar da birer enerjidir ve
kendi dünyalarında kendilerine göre bilinçleri vardır. Biz farkında olmasak da örneğin köşe
başındaki ağaçtan, çok ta güzel olmayan sesiyle bir karganın dikkatinizi çekmesinin amacı, sizi o
an yaşadığınızdan çıkarmak için olabilir. Ya dikkate alır o düşünceden sıyrılır veya o düşünce
okyanusunda boğulmadan nasıl yüzerim hesabını yapmaya devam edersiniz… Bir çok nesne için
de aynı şey düşünülebilir. Belki de taktığınız kolyeniz yıllar sonra size neden aldığınızı
anlatabilir.
İşte rehberleriniz; işaretler, olaylar, değişik rollere bürünmüş yakınlarınız beslediğiniz evcil
hayvanlarınız, doğanın süsleri doğal taşlar, danışmanlarınız, hastalıklarınız, doktorlarınız,
şifacılarınız, kitaplarınız ve daha binlerce yardımcı.

Bir sabah uyandığınızda yanı başınızda duran eşiniz yoktur artık. Burulursunuz çünkü onu
kaybetmişsinizdir. Oysa ister hayatta olsun isterse olmasın onu kaybetmediğinizi anlamanız
gerekir. Anlayana kadar kayıplar yaşarsınız. Kimi zaman çok güvendiğiniz bir yakınınız, hatta
çocuğunuz sizin baş düşmanınıza dönüşebilir. Kabullenmek istemezsiniz. Ama kabul ettiğiniz an
düşmanlık ortadan yok olup eriyiverir. Bu kişilerin rolleri ağırdır, sizin gelişiminiz için zor bir
görev üstlenmişlerdir. Algılarınız ve bilinç boyutunuz oranında yaşam sınavlarınızı hafif
atlatırsınız. Sizi üzen, yoran, acı çektiren varlık, görevini yerine getirene kadar çalışır çabalar.
Eğer yüksek farkındalık düzeyine erişmişseniz ona sessizce teşekkür eder; kızgınlık, öfke, hüzün
dolu, hatta intikamcı düşüncelerinizi zihninizden siler ve yoluna devam etmesi için onu özgür
bırakırsınız

Olaylar, objeler, yaşamımızdaki insanlar ve diğer canlılar bizi yolunuzdan alıkoymak için değil,
yolumuzda sağlam taşlara basmamızı sağlamak için vardır. Aslında yaşadıklarımız bize özel birer
armağandır. Olumlu hadiseler de olumsuz olaylar ve varlıklar da hatta elde edilmiş yanlış bilgiler
de... Yaşamımızda her şey planlıdır buna inanıp inanmamak ise bize kalmış...

Yazan Yasemin Güner

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:662

92
Beri Gel (Ne Diye)...
 Posted by David Dogan Beyo on July 24, 2008 at 3:39pm

Beri Gel (Ne Diye)

Beri gel, daha beri, daha beri.


Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

93
Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?


Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.


Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
İki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,


Habire ´Usul boylu birlik çam ağacı´ de,
Sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden


Varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
İnsanlara katıl, insanlara,
İnsanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.


Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,


Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
Hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller,


Ama hepsinde anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
Sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
Can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

Mevlana Celaleddin Rumi

94
95
http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:

YENI DÜNYA YÜKSELIYOR...


 Posted by David Dogan Beyo on July 25, 2008 at 1:13pm

YENI DÜNYA YÜKSELIYOR

BESINCI BOYUTA AIT YENI DÜNYA VE GEZEGENSEL YÖNETIM SEKLI OLARAK


ISBIRLIGI VE PAYLASMA

Agustos 2008 Enerjileri

Basmelek Michael ~ Celia Fenn kanalý ile

Sevgili Isikisçileri, Agustos muhtesem bir ay olacak, agustos ayinda Dünya Yükselmis Sevginin
Altin Alevi ile dolup tasacak. Bu süper parildayan Isiga 1 Agustos’taki Günes Tutulmasi ve 16
sindaki Ay Tutulmasi ile odaklanilacak, Dünya’nin açilimi için Yeni Isik Kodlari direkt olarak
Galaktik Merkezden alinacak.

Sevgililer, bu zamanda, Isigin Kollektif Bilinci seviyesinde karar vermis oldugunuz gibi, Yeni
Dünya için “plan”in açilimindan söz edecegiz. Görünür kaosun ortasinda, Dünya’nizda yükselen
seyin Ilahi Mükemmeligini algilamanizi istiyoruz. Bu, Azametli Mükemmellik ve Güzelligin
Ilahi Armaganidir ve sizler Cenneti Dünya’ya getirirken tekamülünüzdeki bir sonraki adimdir.

Bunu Gezegensel Yönetim için Yeni Yapi olarak adlandiracagiz ve o, Dünya’da Ilahi Yönetimi
temsil edecek olan yirmi birinci – yüzyilda ortaya çikacak olan sekildir. Simdi, size bu “proje”nin
iki asamasi olacagini ve Birinci Asamanin zaten operasyonda oldugunu açiklamak istiyoruz. Bu
Birinci Asamada, para ekonomisine dayanan ayri ulusal kimliklerden olusan bir Gezegenden,
Sevgi, Isbirligi ve Paylasmanin Ekonomisine dayanan Besinci – boyuta ait Birlesik bir Gezegene
kademeli olarak geçiyorsunuz. Birinci Asamada, Birligin ve Kosulsuz Sevginin Besinci –
boyutsal enerjisini ifade eden aglar ve yapilar yaratmaya baslayacaksiniz. Su anda bu aglar ortaya
çikarken ve güçlenirken, “hükümetlerde” olanlarin ilgisini çekmeye baslayacak ve Ikinci
Asamada çesitli hükümetlerin fonksiyonlari bu Gezegensel veya Küresel Sevgi agina birlesiyor
olacak. Cennet ve Dünya çok gerçek bir sekilde birlesecek ve bu sürecin sonunda ortaya
çikacak olan sey, Ruh ile Isbirliginde Dünya’nin gelismesine rehberlik eden Büyükler
Konseyi’nin yönetimi altinda Birlesik bir Gezegen olacak.

Sevgili Isikisçileri, Kollektif olarak Dünyanizin ve onun insanlarinin bilinç tekamülünde


seçtiginiz sonraki adimlari size açiklarken, Spiritüel Alemlerde çok büyük sevinç var.

Sevgililer, simdi neden Ruh Ailelerine ve Gruplarina çekildiginizi anladiginizi umuyoruz;

96
Dünya’nin Yeni Dünya’ya dönüsümünün sonraki asamasini tezahür ettirmek için birlikte isbirligi
içinde çalisabilmeniz için.

Simdi, Besinci Boyuttaki tüm yasamin anahtar veçhelerinin Birlik ve Birbirine – baglilik
oldugunuzu söyleyecegiz. Kendinizi Gezegensel Bilincin parçasi olarak görmeyi ögreneceksiniz
ve En Yüksek Hayir için birlikte çalisacaksiniz. . Ama, bunu yapmak için, tam olarak uyanmis
olmaya ve tam olarak güçlenmis olmaya gereksiniminiz olacak. Kalbinizde merkezlenmelisiniz
ve herhangi bir durumda amaciniz olarak Grubun veya “En Yüksek Hayrin” iyiligini
tutabilmelisiniz. Güçlenmis bir Varlik olarak, Ruh yasaminizda tezahür ederken Ruhun
Rehberligine teslim olmaya istekli olmalisiniz.

Her biriniz uyanirken ve uyanik bilinci ifade etmenize izin verirken, arzu ettiginiz ve seçtiginiz
gibi ve yeteneklerinize uygun olarak, bu ortaya çikan yapida mükemmel rolünüze Yüksek
Benliginiz tarafindan yönlendirileceksiniz . Ve bunu size tanimlamaya baslarken, tartistigimiz
farkli seviyelerin statü seviyeleri degil, fonksiyon seviyeleri oldugunu vurgulamak istiyoruz.
“Yüksek” seviyelere ilerleyenler yasamlarini hizmet için sunanlar olacaktir, onlar Isik ve
Sevgileri için hürmet edilecek “Büyükler” olacaklar. Ama, hepiniz Isigin Tezahürlerisiniz ve
hepiniz Tanri’nin Sevgisinde esitsiniz ve gerçeklestirmek için çagrildiginiz rol ne olursa olsun,
kutsaniyorsunuz ve bu rolde size gereksinim var, çünkü Herkes Bütün’ün bir parçasidir ve Herkes
Bütün’ü yaratmak için gereklidir. Bu, Bir’in Bilincinin özüdür.

Bu Birinci Asamada, Isikisçileri hizmetin farkli seviyelerine çekilecek. Birinci seviyede,


terapistler ve sifacilar ve ögretmenler olacak ve uyandirmak, güçlendirmek ve iyilestirmek için
bireyler ile çalisanlar olacak. Bu, Gezegendeki Büyük Uyanisin temelidir ve saygi duyulan bir
roldür ve degerli bir hizmettir. Bu gruptan ikinci seviyede, kendi bölgelerinde Gruplar yaratmaya
veya Grup aglari olusturmaya çekilecek olanlar Isikisçileri ortaya çikacak. Bunlarin hepsinin
spiritüel gruplar olmasi gerekli degildir, bazilari is veya çevre ile ilgili olabilir. Ama, ortak olan
sey Sevgiden, Kalpten ve Ruh ile çalisma arzusu olacak. Bu seviyede, Bilinçli ve Uyanmis
bireylerin aginin olusumu sekillenmeye baslayacak.

Bu grup seviyesinde, yetenekleri onlarin Küresel veya Gezegensel Aglar Gelistirenler ve


Kolaylastiricilar olmalarini saglayacak olanlar ortaya çikacak. Onlarin çalismasi Gezegendeki
Insan Gruplarini Besinci Boyut Kalp Izgarasinda Isik ve Sevgiye dayanan bir Kalp Aginda bir
araya getirecek. Bunlar bireysel güçlendirme vasitasi ile Baris, Sevgi ve Küresel Isbirliginin
Besinci Boyut kavramlarini gelistirmek için gayret edecek olan Liderler, Ögretmenler ve
Hayirseverler olacak.

Ve Birinci Asama Ikinci Asamaya ilerlerken, bu Gezegensel aglar ve gruplar Birbirine – bagli
Sevgi ve Sefkatin Kalp Izgarasina dayanan güçlü bir Gezegensel ag yaratmak için bir araya
gelmeye baslayacaklar. Ve bu Isik Kalpten birlestirdigi için, çok güçlü olacak ve tüm Dünya’daki
insanlar uyanirken onlar tarafindan görülecek ve algilanacak. Ve daha önce söyledigimiz gibi,
olmanin ve fonksiyonlarin “spiritüel” ve “politik” ve “sosyal” formlarinin birlesmesi baslayacak.
Bu meydan okuyucu bir görev olacak, ama sonraki döngüde Liderler olarak ortaya çikanlar
çalismalarinda desteklenecekler.

“Kidemli” seviye, Dünya’nin “yöneticileri” veya kolaylastiricilar olacak olan Gezegensel


Büyükler Konseyinin ortaya çikisi ile yaratilacak. Onlar Bilge Olanlar olacak, onlar bir ömür

97
hizmete adandiktan sonra Gezegensel Bilince rehberlik etmek için Ruh tarafindan seçilecekler.
Bu “Büyükler Konseyi” önceden olusum içinde ve bu hizmete çagirilanlar kim olduklarini ve bu
zamanda ne yapmalari gerektigini biliyorlar.

Sevgililer, bu bilgiyi size, Ilahi Sevginin Dünya üzerinde sizin Seçimlerinize göre nasil tezahür
ettigini görmenize yardimci olmasi için veriyoruz. Bizimle partnerlik içinde seçtiginiz seyin bu
oldugunu bilmenizi istiyoruz. Bu plani kabul etmek için birlikte çalisirken, Ruh seviyelerinde çok
uzun toplantilar yapildi ve böylece bu simdi Herkesin En Yüksek Hayri için Yeni Dünyanin Ilahi
Yönetimine erismek için en Adil ve Barisçil yol olarak ortaya çikiyor. Sizler Gezegeninizde Ilahi
Inayetin bu yeni modellerinin ortaya çikmasini görmeye baslarken, kaosun gittikçe daha az tehdit
edici oldugu görülecek. Sevginin ekonomisi daha görünür oldukça, daha çok desteklendiginizi ve
daha baglantili hissetmeye baslayacaksiniz.

Sevgililer, “ben nereye uyuyorum” diye endiselenmeyin ve üzülmeyin. Her biriniz bu planlanan
sürecin parçasi oldunuz ve her biriniz belirli bir role sahipsiniz. Birçogunuz yeni ustaliklar ve
yetenekler gelistirirken veya sadece bir sonraki adim size gösterilene kadar sabirla beklemeye
istekli olarak Ruh’un rehberligine teslim olmayi ögrenirken geriye çekildiniz. Zaman dogru
oldugunda, Isigin ortaya çikan yapisinda mükemmel yerinize yönlendirileceginizi bilin.

Agustos 2008 Enerjileri

Sevgililer, bildiginiz gibi yilin bu periyodu Sirius’un Kuzey göklerinde Günes ile yükselmesinin
Gezegensel Yeni Yil olarak adlandirdigimiz Dünyadaki Kutsal Döngü’nün baslangicini isaret
ettigi zamandir. Galaktik Merkezden yayilan enerjiler, Aslan burcundaki Sirius ve Günes vasitasi
ile odaklanirken yogunlasiyor. Mükemmel dengede, Sirius ile temsil edilen Büyük Ana, Isis ve
Ra ile temsil edilen Ilahi Eril enerji, Kozmik Denge ve Gerçegin, Ma’at/Thoth’un Büyük
Prensibinden Kosulsuz Sevgi ve Denge, Galaksinin Büyük Altin Kalbinin enerjilerini yayiyorlar.

1 Agustos’ta, Yeni Ay’da, Aslan burcunda Günes Tutulmasi olacak. Bu an, Yeni Dünya’da Ilahi
Gezegensel Yönetimin dogumu için Yeni Solar Isik Kodlarinin bütünlesmesini temsil eder. Aslan
Kapisinin enerjileri ile yeni enerjilerin bütünlesmesi ve Isigin kutsamasi olarak alinmak için
gelen yeni çalismaya odaklanmak için güçlü bir zaman olacak.

8 Agustos’taki 8:8:1 de, Büyük Merkezi Günes’in Kalbinden Gezegensel Kalbe Yeni Isik
Kodlarini aktarmak için açilacak baska bir Harmonik Kapi olacak.

16 Agustos’ta, Dolunayda Kova burcunda kismi Ay Tutulmasi olacak. Bu güçlü tutulma, “Su
Tasiyicisi” ile temsil edilen Kova’nin “Su Kodlari” ile Ay enerjisinin bütünlesmesini saglayacak.
O, Su Tanrisidir, Herkesin “Yasam Kodlarini” veya Su’da tasinan “Cennet Kodlarini”
deneyimleyebilmesi için Su elementinin Safligini ve Gücünü koruyan Yeni Dünya’nin Ilahi Eril
enerjisidir. Bu zamanda, Yeni Dünya enerjisini kutlamak ve Büyük Sevinç içinde dogan Yeni
Dünya için Kutsal Su Seremonileri gerçeklestirmek için tüm Gezegende birçok Kutsal Spiritüel
Toplanmalar ve Seremoniler olacak.

Sevgililer, bu Büyük Kutlama ayidir. Arzu edilmis olana eristiniz ve her biriniz bu olaganüstü
dönüsümde rolünüzü oynadiniz. Birlikte, “bitis zamanlarini” iptal ettiniz ve Birligin ve Sevginin
Besinci Boyutuna Bariscil Küresel Dönüsüm için “senaryoyu” yeniden yazdiniz. Ve böylece,

98
sizin belirlediginiz gibi yaratiliyor. Bu gerçekte Kollektif Gezegensel Yaratimin büyük bir
zaferidir.

Bu Agustos ayinda Isik Maceralarinizda size Sürekli Sevinç diliyoruz.

© 2008-9 Celia Fenn ve Starchild Global

(Çeviri; Saffet Güler)

www.kosulsuz- sevgi.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:721

99
100
Uzayda yalnız değiliz ve NASA da bunu
biliyor...
 Posted by David Dogan Beyo on July 25, 2008 at 1:41pm

Ay’a inen Apollo 14 uzay aracının astronotu Edgar Mitchell, uzaylıların insanlarla çeşitli defalar
temas kurduğunu, ancak hükümetlerin bu gerçeği 60 yıl boyunca gizlediğini iddia etti.

Güncelleme: 11:48 TSİ 24 Temmuz 2008 Perşembe

ANKARA - Dr. Edgar Mitchell, NASA’da çalıştığı dönemde Dünya’ya birçok UFO ziyareti
yapıldığından da haberdar olduğunu, ancak bunların da üstünün örtüldüğünü bildirdi. Mitchell,
1947’de New Mexico’nun Roswell bölgesine UFO düşmesi olayının da gerçek olduğunu söyledi.
Mitchell, “Bu olayların üstü hükümetlerimiz tarafından son 60 yıldır çok iyi bir şekilde örtüldü,
ancak yavaş yavaş dışarı sızdı ve bazılarımız bunların bir kısmı hakkında bilgi edinme
ayrıcalığına sahip olduk” dedi.

1971’de Ay’daki en uzun yürüyüşü yapan Mitchell, bir radyoya verdiği mülakatta, NASA’da
uzaylılarla temas kuran kaynakların, uzaylıları “bize acayip gelen küçük insanlar” diye tarif
ettiklerini anlattı.

Mitchell, muhtemelen bu “hakiki ET’lerin” geleneksel koca kafalı, büyük gözlü uzaylı imajına
uyduğunu söyledi.

101
Dünyalıların teknolojisinin uzaylılarınki kadar karmaşık olmadığını belirten Mitchell, “Uzaylılar
bize düşman olsalardı, şimdiye kadar mahvolmuş olurduk” dedi.

NASA ise Mitchell’in iddialarını yalanlamakta gecikmedi. Bir NASA sözcüsü, uzay kurumunun
UFO’ları izlemediğini, gerek dünyada, gerekse kainatın başka bir yerindeki uzyalıların varlığını
gizleme yoluna gitmediğini söyledi.

Mitchell, Apollo 14’ün komutanı Alan Shepard ile birlikte Ay üzerinde 9 saat 17 dakika
yürüyerek en uzun yürüyüşü yapmıştı...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:747

Ramtha - Beyaz Kitap'tan...


 Posted by David Dogan Beyo on July 25, 2008 at 8:33pm

Mutluluk nedir? Mutluluk engelsiz hareket etme özgürlüğüdür. Yargısız


ifade etme özgürlüğüdür. Korku ve suçluluk duymadan var olma
özgürlüğüdür. Mutluluk, yaşamı kendi istediğiniz gibi yaratmakta
olduğunuzu bilmektir. Içinizden geldiği gibi davranmanıza izin

102
vermektir. Mutluluk budur.

Mutluluk neden en büyük var olma halidir? Çünkü mutlu olduğunuzda


Tanrısal akış içinde bulunursunuz ve bu akışta kıskançlığa, öfkeye,
burukluğa, nefrete ya da savaşa yer yoktur. Mutlu olduğunuzda
insanlardan nefret etmek, onları suçlamak ya da incitmek zordur. Mutlu
ve haz dolu olduğunuzda her şeyde Tanrı'yı görür, her şeyi seversiniz.

Ramtha / Beyaz Kitap

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:770

8:8:8 Galaktik Kapilar Açiliyor...


 Posted by David Dogan Beyo on July 26, 2008 at 11:34am

8:8:8 Galaktik Kapilar Açiliyor

Gillian MacBeth-Louthan

88, 888 veya 88:88 – Yukarda Nasilsa Asagida ve Içeride Öyle – Bu konfigürasyon tüm geçmis
ulasilabilir sinirlamalarinizi geçmenize eslik eden sonsuzluk portalini verir. Normal sinirlariniz
olarak bildiginiz seylerin ötesine geçmenin rakamidir. Aya uçmanizi ve geri dönüs yolunuzda
Samanyolu’na ugramanizi ister. O saf spiritüel atomik enerjidir, saf bir güç kaynagidir. Basari,
refah ve evrensel kutsamalarin ilave edilmis lezzeti ile büyük faaliyettir. Sonunda size Kutsal
Yaratici’nin vaat ettigi ilahi mirasinizi hatirlamaktir. Dünyasal sinirlamalarin ötesine tirmanisa
geçmenizi ve ileriye, bolluk ve cömertlik yerine ilerlemenizi saglar.

Galaktik Kapilar Açiliyor

23 Temmuz 2008 sabahi, kadim bir hizalanma gerçeklesiyor. Sirius, ATLANTIS – MISIR –
SIRIUS YENI YILININ dogdugunu bildirerek, günesimizden önce yükseliyor. Bu, günisigindan
önce gelen farkindaligin yildizlara ait büyük dalgasi ile yüzme firsatinin kapisidir.

Kadim zamanlardan beri Sirius birçok kültürlerde biliniyordu ve saygi duyuluyordu. Kadim
Atlantis’te gizemler Sirius Üstatlarindan alinan bilgiye dayaniyordu. Atlantis’in üçüncü
çöküsünden sonra, Sirius gizemleri kadim Misir’a yayildi. MÖ 3000 yillarinda Misirlilar Sirius
yildizinin sarmal yükselisini kutlamaya basladilar, bu yükselis büyük aslanin zamaninda, Aslan
ayinda Nil kendi kiyilarina tasarken Yeni Yili bildiriyordu.

103
Sirius sadece gezegenimiz ve günes sistemi için degil, ayrica tüm bu Galaksi için Mesih
Bilincinin yuvasidir. Sirius her zaman dünya için spiritüel bir prototip oldu ve dünyanin erken
tekamülünde önemli bir rol oynadi. Sirius’tan yayilan spiritüel enerji Günesimizin kalp çakrasina
gelir ve sonra günes isinlari vasitasi ile dünyaya akar.

23 Temmuzda, safaktan önce, Sirius’tan gelen isinlar günes vasitasiyla dünyaya akarken,
içimizdeki 11 Mesih tohumunu aktive etmek için bir baska firsata sahip olacagiz. Bunlar, insan
kostümü içinde tutulan her bir Isik Varliginin mühürlü ruh kayitlarini/ gerçekleri açmak için
yildizlara ait yayilimlari ve konfigürasyonlari bekleyen uykudaki DNA kodlamalaridir.

8 Agustos 2008’de bize bir diger ‘Hizlandirilmis Uyanis Kapisi’ndan yürüme nadir firsati
veriliyor, 8:8:8 ASLAN KAPISI. Bu Uyanis tüm varliklarin hücresel kayitlari içinde
gerçeklesecek. Bu hücresel kayitlar, bedenin her hücresindeki, ayni zamanda Evren’deki her
hücredeki DNA’nin her bir ipliginin kodon’unda mevcut olan tetrahedron (3 tarafli piramit)
seklindeki kristalin kod içinde tutulur.

Kadim zamanlarda ‘Hatiralarin Kayitlari’ dünyanin derinlerine, kutsal sitelerin altina, üstüne ve
etrafina fiziksel ve boyutsal olarak gizlendi. Bu kodlamalarin Ana Matriksi Sfenks tarafindan
korunan Misir’in Büyük Piramidinin içinde yasar. Kadim gökler özel bir yildizsal hizalanmada
hizalandigi zaman, kutsal sitelere enerjisel bir kapi açildi. Bu kutsal kodlamalar vasitasi ile girise
izin verir.

Hepimiz, dünyada zamanin baslangicindan bu yana her kutsal sitenin hücresel farkindaligini
içimizde tasiyoruz. Bu sadece bu enerjileri alma niyetimizin ince ayari konusudur.

Dünyanin ilerleyebilecegi tek yol kalp vasitasi iledir. Her araç, meditasyon ve OM, kalp ile direkt
temasa girmeden meyvesiz bir agaçtir. Evren inatçi dogamizi bildigi için, kozmik ask tanrisinin
okunu yolumuza atmak için bazi yildizlari hizaladi.

Agustos Tutulmalari Ile Ilgili Internetten Arastirma

1 Agustos 2008’de 3:13 am MST’de 10 derece Aslan’da Tam Günes tutulmasi var. Bu, Güney
Dügümü Tutulmasi ve iliskilere ve partnerlige daha çok odak var. Ayrica bu tutulma ile bir ayrilik
temasi var. Bu yaz, yilin basinda bitiremediginiz bir seylerden yürüyüp uzaklasabilirsiniz. Bu
zaman sirasinda sirlari söyleme ile ilgili dikkatli olun, çünkü bunlar olasi olarak ortaya çikabilir.
Herhangi bir ayin 1’i ve 2 sinde doganlar bu tutulmadan en çok etkilenecek olanlardir. Eger siz
bir Aslan, Akrep, Kova veya Boga iseniz, büyük degisimlere hazir olun! Tutulma enerjisi 1972 ve
1990’da gerçeklesen günes tutulmalarinin tekraridir. Çogumuz için uzun bir süredir devam
etmekte olan negatif bir durum bundan sonraki alti ay içinde aniden temizlenebilir. Tam tutunla
Kuzey Kanada, Grönland, Sibirya ve Çin’de görünebilecek.

Aslan günes tutulmalari her zaman dünya liderlerine ve kraliyet ailelerine degisimler getirir..
Sonraki alti ayda su andaki politik spektrumda küresel çapta büyük degisiklikleri gözleyin.

16 Agustos’ta kismi Ay tutulmasi var. Afrika, Avustralya, Endonezya ve Avrupa’dan


görülebilecek. Bu tutulma iki sabit yildiz ile hizalidir. Deneb Algedi, Oglak takimyildizinda
yerlesiktir ve yasa ve adalet ile iliskilidir. Ayrica bu sabit yildizin arka ve omurga ile ilgisi vardir.

104
Sadalsuus Kova takimyildizinda yerlesiktir ve iyi talih ve akisla ilerleme ile iliskilidir. Ayrica
mutlu disil iliskiler ile ilgilidir. Eger Ay Tutulmasi zamani civarinda yeni birisiyle tanisirsaniz,
özel bir dostluk olusturabilirsiniz.

Bu yildizsal baglantilar ve boyutsal degisimler bizleri hücresel farkindaligimizin parçasi olmayan


essiz olanaklara açmak için hizmet eder. Bildigimizden daha fazlasi olmak bizim kaderimizi. Bu
yeni ayna yansimasi eonlar boyunca aradigimiz seyi bize verecek.

8 Agustos Dogal bir kapidir. Hiçbir sey zorlanmiyor, hiçbir sey dürtülmüyor, hiçbir sey stresli
degil. Sadece uyuyan isik kodlarimizi tutusturan cennetlerden hatirlamanin dogal bir
yüklemesidir. Bizi gelmekte olan isigin geçit törenini görebilecegimiz yere yükseltiyor.

Zaman hizlandi ve Agustos’ta Zaman matrisi bilinmeyen bölgelere geçiyor. Agustos 2008
zamaninda Philadelphia Deneyi olarak adlandirilan sey (12 Agustos 1943) bir baska Zaman
dönüsümü dogurmak için tekrar açiliyor. Algiladigimiz sekliyle zaman degisecek. ‘Zaman
Kapilari’ 12/8/2008’de açiliyor. Gizli olan her sey görülüyor. Görülmüs olan her sey simdi
uyuyan tohumun DNA’sinda gömülü olan yeni bilginin isiginda berraklasiyor. Geçmis ve gelecek
simdide el ele yürüyor.

Gillian MacBeth-Louthan

www.thequantumawake ning.com

(ÇEVIRI: Saffet Güler)


www.kosulsuz- sevgi.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:781

Mevlana
 Posted by Cenk on July 26, 2008 at 10:47pm

Mevlânâ, kafileler halinde hacca gidenlere şöyle seslenmiştir; Nereye gidiyorsunuz nereye? Tanrı
o kâbeye bir gün bile girmedi. İçe gelin içe; Tanrı oradan bir gün dahi çıkmadı!

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:801

105
106
meditasyon forum...
 Posted by thyke on July 27, 2008 at 1:57am

www.project-meditation.org/ sitesine üye olup meditsayon müzikleri ve dersleri içerikli cd'leri


ücretsiz download edebilirsiniz... özellikle your free meditation course başlıklı dersten çok
memnun kaldım... ayrıca site ve forumun çok samimi ve içten üyeleri olduğunu hissettim
paylaşımlarından dolayı...
sizlerle de paylaşmak istedim...sevgiler.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:806

Thoth - Kuantum Mesih...


 Posted by David Dogan Beyo on July 27, 2008 at 2:04am

Thoth ~ Kuantum Mesih

Gillian MacBeth-Louthan

Ben, görmeyen benlikten sakli ve gölgelenmis olan bilgeligin dalgalarinda ve karmasikliginda


ilerleyenim. Ben, kendisini bedeninizin metrik yapilarinin her birinde ortaya çikaranim.
Düsüncelerinizde, kalbinizin köselerinde ve güdülerinizin köselerinde sakli olan her seyi temsil
ediyorum.

Ben Thoth’um. Her birinizi daha fazla olmak için disariya dogru erisir, bir zamanlar oturdugunuz
bilginin boylamlarina erisir görürken bugün geliyorum. Bilgeliginizin nemini gerçegin kavrulmus
ve kuru oldugu bir yere çekerken, bilginin seviyelerinde yüceltilmis olacaksiniz. Yukariya dogru
titresen ve sonra bilinmeyen ve tanimlanmamis yerlere siçrayan bir yay gibi büzülerek.

Baris nasil olacak, sevgi ne olacak, geleceginiz nasil olacak gibi kendi düsüncelerinizin, kendi
fikirlerinizin magaralarinda oturacaksiniz. Var olusunuzun hikayesini yeniden yaziyorsunuz.
Bedeniniz ve onun enerji sistemleri Giza’daki Büyük Piramidin bir mikrokozmosunu temsil ederç
O ilahi yapiyi ve onun tüm cennetsel hizalanmalarini ve oda uyumlanmalarini düsünün – kaç tane
güç noktasi hala insan gözüne görünmezdir? Merkezdeki Kraliçe Odasi insan kalbini temsil eder.

107
Kral Odasi üçüncü gözü, Ra’nin Gözünü temsil eder, Kapak tasi, Zirve taç çakrasini temsil eder.
Ama bunlarin arasindaki görünmez olarak yasayan tüm diger enerji noktalarina ne dersiniz?

Gelen zamanlarda, Büyük Piramidin içindeki uyuyan odalarda oldugu gibi, sizin kendi
biyolojiniz içinde baslatici bir frekans dalgasi olacak. Yüksek Kalbinizin, Meshedilmis
Kalbinizin açilisi olacak. O, bedeninizde Timüs olarak bilinen bezde bekleyerek oturuyor.
Hücresel bir saat tarafindan yönlendirilerek uyanacak. O uyanirken, Giza’nin Büyük
Piramidindeki Ogulun/Günesin Odasi (Kral ve Kraliçe odasi arasindaki Mesih odasi) da
moleküler bir degisim deneyimleyecek.

Insan kalbinizin üstündeki nokta zamanlanmis bir uykudan uyaniyor ve kendisini tekrar bilmeye
basliyor. Burasi ‘Kuantum Mesih’in titresimini tasiyan yerdir. Yildizlara ait ‘Ikinci Gelis’in
aktive edildigi yer burasidir. Burasi bilgeligi barindiran kutsal bir nokta, bir açilis, bir odadir.
Gerçegin ötesine digen bilgelik ve her biriniz bu ‘Bilgelik Odalarinin’ koruyucularisiniz.
Dünyadan olan sizler kutsal kodlarin koruyuculari/ muhafizlarisiniz . Kendisini bir çiçek olarak
bilmeyi çok uzun süredir arayarak tomurcuk halinde olan bir çiçek olarak açilacaklar. Eski
hayalleriniz koparilmis bir gülün yapraklari gibi düsecek, onlar artik olmakta oldugunuz seye
hizmet etmiyor. Bu yeni moleküler talimat isiginizi yönlendirecek. Sizi bilinçteki yeni degisime
hizmet eden farkli bir bilgiye yönlendiren titresimlere dogru dogal olarak ilerleyeceksiniz.

Ben, Thoth, sizi kalbin kozmik by – pass’ina uyandirmak için geliyorum. Kalbiniz kendi
üretimlerinizin ve küresel istiraplarin enkazini çok fazla topladi. Her seyi yolunuzdan uzak
tutmaya çabalayarak kalbinize geri kostunuz. Yüksek kalbinizde KUANTUM MESIH
UYANIRKEN ve Büyük Piramidin içinde Ogul/Günes (son/sun) Odasi uyanirken, dünyasal
çatisma, kargasa ve enkazin yigininin üzerine yükseltileceksiniz. Bu noktadan, sizi gölge dansta
izleyen gözyaslarini ve korkulari eriteceksiniz. Sizi rehine tutmaya çalisan eskinin enerjileri ve
programlari artik mevcut degil. Zamandan disari adim atin ve onayinizi arayan sey ile zamanda
adim atin. Yasamin resimleri tüm bilmeceyi ortaya çikarmaz. Içinizdeki Kuantum Mesih’in
dogumunu kutlayin ve isiginizin üstünden mümkün olani görün. Ben gelecek olan seyin
koruyucusu Thoth’um.

(Çeviri: Saffet Güler)


www.kosulsuz- sevgi.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:811

108
109
EVRENSEL VAROLUŞ I - Ruh Duruşu...
 Posted by David Dogan Beyo on July 28, 2008 at 11:30pm

EVRENSEL VAROLUŞ I - Ruh Duruşu

Ol’uşlarımızın ve sanrılarımızın “kaderimiz” olmakta Ol’duğu zamanlarda ve mekanlardayız…

Ayırt etme yeteneğimizi keskinleştirip; “Var” Ol’manın gerçekten ne demek Ol’duğunu


algılayarak, Kosmik Duruşumuzu – Yönümüzü belirlememiz (Kozmik tarihimizi; kendimizi
bilemediğimiz tüm zamanlar boyunca gerçekte bize ne olmuş olduğu ve Şimdi Buradan sonra ne
olacağı ve nereye gideceğimiz), Evrensel Varoluşumuzun “Nedenini” neye bağlayacağımızı tespit
etmiş olmamız ( içsel var olma nedenimiz) ve Ruh Kavrayışımızı bir An önce derinleştirip ayağa
kalkmamız hayrımıza olacaktır.

Bu nedenle zihnin ve binlerce yıldır semirmiş Egoların oyun malzemesi Ol’An, tüm insanlığın
bilincinde sefilliğin ve cehaletin nedeni Ol’An, inanıldığı için tüm illuzyonik karmik bağları
yaratan, seçilmişleri- kurbanları üreten, tanrıcıkları ve tapanları icat eden; kader, okul, sınav, ders
gibi kavramlara hiçbir öğretinin, dinin ve şartlanmanın etkisi altında kalmadan gönül gözü ile
dikkatlice bakmanızı sevgiyle tavsiye ediyorum.

Biz insanlar Şimdi Burada; bu dünyaya yiyip içip gezmek kendimizden geçmek için gelmedik.
Ama okulda okumak ve sınava girmek için de gelmedik.

Okulda Ol’ma ve sınava girme iluzyonu; Evrende varlığa yeni çıkış yapan ve Evreni
Sonsuzluğunu Sınırsızlığını, Alemlerin ve boyutların paradoksal Varoluşunu henüz
anlayamayacak evrim skalasında olan varlık boyutlarında geçerli bir sanrıdır. Veya deneyimdir.
Varlık büyüdüğünde Evrimleştikçe “benlik Ol’uşlarına” göre terk edilmesi hayrınadır.

Varlığın; görünüşe çıkışında eğitim aracı iken, vakti saati geldiğinde terk edilmez ise, Varlığın
içinden çıkamayacağı hapishaneye dönüşür. Hapishane hem dışardan illuzyona hizmet edenler
tarafından örülür hem de içerden Nefs tarafından örülür. ( Okul, sınav ders illuzyonundan
beslenen Alemler ve varlıklar bizler bu kavramlara değer atfettikçe ve inandıkça, sanrıyı devam
ettirmek için ellerinden geleni yaparlar, çünkü onlarda kendi seçimleri gereği bunun üzerine
tekamül etmektedirler.)

Bu illuzyonda zihin (nefs) Yaptığı hizmetler için hem bu dünyada hem ahirette ödül beklemeye,
cezadan acıdan kaçmaya alışır ve kendine yaşayabileceği konfor alanı oluşturur. Bu oyun

110
alanında; seçilmişler, kurbanlar, görevliler, tanrılar, tapanlar ve dolayısıyla kader, acı, sefalet,
atalet, kibir, karanlık aklınıza gelebilecek ve bizim şu anda Yeni Dünyayı yeryüzüne indirme
adına ilerlediğimiz yolda bırakmaya çalıştığımız eski kavramlar ve tekamül yolları ortaya çıkar.

Ve böylece Sonsuz zamanlardır, Dünya toprağından “İnsan” olarak Varoluşa çıkmak üzere
OL’An, kendini henüz bilmeyen insanın ve haddini bilmeyen Alemlerin - varlıkların oyun alanı
olur.

Ne yazıktır ki bu Alemler; İnsanın okulda, sınavda, ezada, cefada, Yaradan’dan ayrı ve kul
Ol’duğunu sanmasına neden OL’muş ve izin vermişlerdir.
Halbuki İnsanı; sadece koruyup kollamaları ve sevgiyle büyütmeleri gerekirken, insan için
“kader” yazmışlardır.

Oysa ki İnsanın “Kaderi” kendisi iken ve kaderin ismi “”Alemlerin Efendisi”” iken.

Maksat korumak, kollamak şefkatle sevgiyle “Varoluşu”, hiçliğinde büyütmekse ve bu da


güzelliğin ve sevginin hatırı için yapılıyorsa, ne kutlu varoluşu sevgiyle yüreğinde büyütenlere ve
kol kanat gerenlere.

Bazen “masallar” gerçek diye anlatılır. illuzyon Ol’ur yaşanan.


Bazen; “Gerçekler” masal diye aktarılır. Masal diye sunulanın içindeki Sonsuz Gerçektir.
Ol’dukça bilinir. Bilindikçe Ol’unur.

Gezegenlerin var Ol’masının nasıl ki bir nedeni yoksa, Ol’makta Ol’Anın da bir nedeni yoktur.
OL’Andır.
İnsan; Alemlerin Efendisidir. Tanrı’nın sırrının sırrıdır.
Neden derseniz, bunun da bir nedeni yoktur.
Çünkü “İnsan” nedensiz “Nedendir”.

Ol’makta Ol’Anlara; kendinin ve kendisi Ol’An Bütünün hayrına Şimdi Buradan sonra neden
OL’acak “Nedendir”. Tabiî ki “Kendini Bilenlere”.

Bize öğretilerle belletildiği gibi, yalan yanlış anlatıldığı gibi ne kuluz ne cezalıyız ne sınavdayız.
Ne ötesi var ne berisi.

Her şey Şimdi Burada.


Ve bizler her An’da masumduk. Ve sevgiydik.
Bizler sadece ve sadece “büyüyorduk”.
Kendi zamanımıza ve mekanımıza. Momentimize.
Artık “İnsan” büyümüş ve moment dolmuştur.
Her şeyin çaresi insanın “Kendisidir”. Kendisini İnsan Ol’arak bilmesidir.
Çanlar İnsan için çalmaktadır.
“Kutsal Vaad” insan için sunulmaktadır. Almak için hazır ve nazır OL’Anlara.
İnsan; Alemlere hiçlikte kaftan biçecek OL’Andır. Manalandıracak ve Rahmet gibi yağacak
Ol’Andır.
Son perdeyi indirecek, Tamamlayacak, Bütünleyecek, kendini kendinde dengelemesiyle ve
merkezlemesiyle Evrenleri ve Alemleri de dengeleyecek OL’Andır.

111
Kendini bilişiyle; kendine ve Alemelere “hayır”, kendinden vazgeçişiyle Alemlere “yem” ve
“şer” Olacak Ol’Ândır.

Artık Ol’maya kara vermeli ve “Kendimizi” gerçeğimize büyütmeliyiz.


Çünkü artık çok şey biliyoruz.
Yeteri kadar dersimizi aldık.
Yeteri kadar acı ve keder çektik.
Yeteri kadar taptık ve kurban olduk.
Bu rolleri defalarca defalarca yaşadık
Ne Alemlere ne de yücelere hiç birine ihtiyacımız yok. Kendimizi bilmemiz ve “kendimizden”
başka.

Vakit geldi. Artık büyüyebiliriz.


İnsan; büyümeye kara verdiğinde büyüyebilir, Ol’maya karar verdiğinde Ol’abilir.
Ve İnsan; O’ndan ayrı değildir.
“O”; Sevgidir, Aşktır, Neşedir. Dengedir.
Sevgiyseniz, aşksanız, neşeyseniz, dengede ve merkezde iseniz O’sunuz.
O An’da O’dan ayrı değilsiniz. Ruh Kavrayışındasınız ve muhteşemsiniz.

Bu nedenle O, Bir, Şimdi, Burada, An, Ebedilik gibi halleri ve Ruhun duruşunu; kelimelerin
yettiğince tarif etmeye çalışmış olan Ken Wilber’in kısa yazılarını yolunuza ışık olması için
sizinle sevgiyle paylaşıyorum.

************Ken Wilber der ki; " İnsan Tanrı’dan ayrı olduğunu ve ona tekamül ederek
varmaya çalışabileceğini sanır. Tanrı’nın bireye açık görünmeyebilmesinin nedeni, bu hep var
olan Tanrı bilgisinin biraz tuhaf doğasıdır; yani “O” ikilik- olmayan'dır ( "ikilik - olmayan" tam
olarak Bir anlamına gelmez. Çünkü arı Birlik daha çok kendi Çokluk karşıtını dışladığı için
ikiliktir. Tekil Bir çoğul Çok'a karşıtken, ikilik-olmayan her ikisini de kapsar. "İkincisi olmayan
Bir'in anlamı "Karşıtı olmayan Bir'dir, yoksa Çok'a karşıt anlamında değildir. Hem çokluğu hem
de birliği denge içinde kucaklar.)
Bir kimsenin onu biliyor görünmemesinin tek nedeni, özne olarak kişinin ister zihinsel isterse
fiziksel olsun bir nesneye baktığında, şeyleri ikilik içinde görmeye çok alışık olması ve "kendisi"
ve "o nesne"nin bambaşka iki şey olduğu düşüncesiyle, " Evet nesneyi çok açık olarak
görüyorum" diye duyumsamasıdır. Özne olarak kişi, bundan dolayı, doğal olarak Tanrıyı da orada
bir yerde bakılacak ve kavranacak bir nesne olarak görebileceğini varsayar. Bu yüzden o,
kavrayıcı, Tanrıyı, yani kavrananı elde edebilmeli diye düşünülür.
Ama Tanrı elde edici ve elde edilen olarak ikiye bölünmeyecektir. Çünkü bütündür. Tanrı
olduğunuz için elbette Tanrıyı göremezsiniz. Tıpkı gözün kendini görememesi, kulağın kendini
işitememesi gibi.

Ve Zenrin basitçe şöyle der; "Kesen, ama kendini kesemeyen bir kılıç gibi; gören ama kendini
göremeyen bir göz gibi." Gerçekten de, gözünüz kendini görmeye çalışsa, kesinlikle hiç bir şey
göremez. Benzer olarak boşluk da, Tanrı'yı aramaya çalıştığınız şu anda göremediğiniz şeydir.
“””“O”, Boşluk, tam olarak, her zaman aramakta olduğunuz, ama hiç bir zaman bulamadığınız ya
da göremediğiniz şeydir. VE TAM DA O GÖREMEYİŞ O'DUR. """"

112
Gerçekliğin tümünde yalnızca bir ikincisi olmayan Bir vardır, ama yine de kişi, alışkanlıktan
ötürü, Onu iki yapmaya, bölmeye, böylece sonunda Onu yakalamaya veya sürekli bir
"varılmayan- varış " yeri olarak ayrı algılamaya çalışır.

“””””Ken Wilber; " ikilik –olmayanın (O’nun) dışında gerçekte hiç birşey olmadığı için, uzayda
ya da zamanda Tanrının olmadığı hiç bir nokta yoktur. Bu, Tanrının bir parçasının---panteizmde
olduğu gibi-- her bir şeyde bulunduğu anlamına gelmez, çünkü bu sonsuzun içerisine bir sınır
getirmek, her şeye sonsuz pastanın farklı bir dilimini yüklemek demektir. Doğrusu, Bütünün---
ikilik-olmayanın--Tanrının---uzay ve zamanın her noktasında EKSİKSİZCE ve BÜTÜN olarak
bulunduğudur ve bunun nedeni HER BİR NOKTADA FARKLI SONSUZUNUZUN
OLAMAYACAK OLMASIDIR. Aziz Bonaventura nın dediği gibi; “Tanrı merkezi her yerde olan
ve çevresi hiç bir yerde olmayan bir küredir,"
Öyleki, Plotinos'un sözleriyle, " hiçbir yerdeyse de, hiç bir yer O değildir."

"Tanrının, ancak kendisi uzaysızsa, uzayın her noktasında bütünüyle var olabileceğine dikkat
edin. Nasıl ki gözleriniz yalnızca kendisinde kırmızı renk olmadığı ya da "kırmızısız" olduğu için
kırmızı renkli şeyleri görebiliyorsa, aynı şekilde Tanrı da tüm uzayı kapsayabilir, çünkü
Kendisinde uzay yoktur, ya da "uzaysız"dır. "

"Ne olursa olsun, sonsuz denilen şey, başka noktalar, uzaylar ve boyutlar arasında bir nokta, bir
uzay--hatta çok büyük bir uzay---ya da bir boyut değildir; tersine noktasız, uzaysız, boyutsuzdur--
birçokları arasında bir değil, ama bir ikincisi olmayan bir. Aynı şekilde, sonsuzun bütünü uzayın
tüm noktalarında bulunabilir, çünkü kendisi uzaysız olduğundan, uzayla çatışmaz ve dolayısıyla
onu bütünüyle kapsamak için özgürdür--tıpkı şekilsiz ve formsuz olduğu için suyun tüm şekil ve
formlardaki kapları doldurabilmesi gibi. Hem sonsuz, uzayın her noktasında kendi bütünlüğü
içinde var olduğuna göre, sonsuzun tümü tam BURADA eksiksiz olarak bulunur. Aslında,
sonsuzun gözünden orası diye bir yer yoktur ( çünkü, kabaca dile getirirsek, eğer oradaki bir
başka yere giderseniz, yine yalnızca buradaki ile aynı sonsuzu bulursunuz, çünkü her bir yerde
başka bir sonsuzluk bulunmaz.)"

"Zaman içinde bu böyledir. Tanrı ancak eğer Kendisi zamansızsa, zamanın her noktasında
bütünlüğü içinde bulunabilir. Ve zamansız olan Ebedidir. Ebedilik "sonsuz zaman süresi değil,
zamansızlıktır". Başka bir deyişle, Ebedilik; hep-süren zaman değil, ama zaman olmaksızın bir
An'dır. Bu yüzden zamansız olduğundan Ebediliğin tümü zamanın her noktasında bütün ve tam
olarak bulunur.
Dolayısıyla ebediliğin tümü tam ŞİMDİ zaten vardır. Ebediliğin gözünden, ister geçmiş isterse
gelecek olsun, o zaman diye bir şey yoktur. HER YERDE VE HER ZAMAN HAZIR OLMANIN
ANLAMI YALIN OLARAK BUDUR. TANRI EŞZAMANLI OLARAK, HER YERDE VE HER
ZAMAN BÜTÜNLÜĞÜN İÇİNDE BULUNUR. "

"TANRIYI HER YERDE VE HER ŞEYDE GÖREMEYEN BİRİ, ASLINDA ONU HİÇ BİR
YERDE GÖREMEZ."

"Yalnızca daha öte gelişim, yalnızca daha öte evrim olan meditasyon- farkındalık şöyle ilerler----
birlikten birliğe bir dönüşüm, ta ki yalnızca Birlik olana dek; öyle ki Tanrı, uyarısız gelen bir fark
edişin ve son olarak anımsayışın verdiği sarsıntı içinde, sessizce kendi kendine gülümser,

113
gözlerini kapar, derin bir soluk alır ve milyonuncu kez kendisini dışavurur; tümüyle kendi
eğlencesi ve oyunu olan belirişinde kendini yitirir. "" KEN WİLBER, The Atman Project
******************************************************************************
***

“KENDİ” zaten vardır ve biz zaten O'yuz.

Parçalar birleşecek Bütünü oluşturacak, Bütün bizde olmayacak parçasıyız dersek nasıl “kendisi”
OL’abiliriz.

Şimdi YOL’dayım varacağım dersek; düşünce ve seçim An’daki “Gerçekliğimizi” yaratıyorsa


nasıl ŞİMDİ BURADA OL’abiliriz.
OL’mak için artık karar vermezsek nasıl “Kendisi” olabiliriz.

Yaradan'ın olmakta olanı bilmemesi, “Kaderi” bilmemesi diye bir şey söz konusu olamaz.
Olmakta olanın "Kendisi" zaten O'dur. Ve insan basitçe “Kendisi” yani Efendi ise OL’makta
Ol’anın hayrı mı şer mi olacağını İlahi İradesi ile seçer ve karar verir. Ve kendi kendini “Gerçek”
kılar. Ve “Kendisi” kaderdir.

Yaradan her Varlığın seçimini bilmektedir. Çünkü Yaradan’dır.


Varlık Kader var derse; atalete girer. İrade ve cesaret göstermesini bilmek gerek.
Varlık Kader yok derse sefalete düşer. Teslim OL’masını da bilmek gerek.

Nihayetinde İnsan ne olduğunu basitçe biliyorsa ve OL’uyorsa Efendidir. Özgürdür. Kaderini


yaratır.
Eğer ki İnsan “kendisinden” ve ne olduğundan bi haber ise kaderi yaratanların ve dolayısıyla da
kendisi için yaratılan kaderin kurbanıdır.

İnsana; özgürlük, sevgi, aşk, asalet kısaca Efendilik yakışır.

Yazan Nilgün Nart


03.05.2008 / İstanbul

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:885

114
Kryon - Güncel Olaylar...
 Posted by David Dogan Beyo on July 28, 2008 at 11:31pm

GÜNCEL OLAYLAR

Live Kryon Channelling


Asheville, North Carolina
12 Temmuz 2008

Lee Carroll

Selamlar, sevgililer, Ben Manyetik Hizmetten Kryon’um.

Bazıları, “Çok çabuk geldi [Kryon’un Lee’ye girişi]. Bir İnsan Varlığı perdenin diğer tarafına bu
kadar hızlı sıçrayamamalı” diyecektir. Bu gezegendeki yeni enerjinin henüz anlamadığınız bir
sistemi teşvik ettiğini kavramıyorsunuz. Eski günler gibi değil, biliyorsunuz? Bu mesaj bulunmak
isteyen bir yaratıcıyı temsil ediyor. Yani, Yüksek Benliğin elini tutunca, o bırakıp gitmez. Bu
adam (Lee) ile yaşıyorum ve o bunu biliyor. Yüksek Benlik bile Kryon’un parçasıdır. Bunu
açıklaması zor, ama sizinkiler de öyle!

Sevgili İnsan Varlığı, burada gerçekleşen şeyin gerçek olmadığını söyleyenler var.
Sandalyelerinde oturup bu konuşan adamın kanallık yapar gibi göründüğünü söyleyenler var.
Buna bakalım! Bu yerde, sizin izninizle enerji yaratıyorum, bu enerji sandalyalerinizin arasındaki
boşluğu Tanrı’nın sevgisi olan bir enerji çorbası ile dolduracak. Bu yere, tam şimdi, sevdiklerinizi
ve kaybettiklerinizi temsil eden gruptakileri davet ediyorum. İlave olarak, sizden önce doğmuş
olanlar, tanımadığınızı düşündükleriniz buradalar. Ve sadece birkaç dakika içinde, bu yerde enerji
değişecek. Sonra size gerçek olup olmadığını soracağım. O zaman bunun perdenin diğer
tarafından gelen ses olduğunu, sandalyede oturan adam vasıtası ile sizin için lineerleştirilen
bilgiyi aktardığını kavrayacaksınız. Hepsi insanlık sevgisi dediğimiz şeyin işlemi vasıtasıyla
yapıldı. Hepsi, duymayacağınız şeyleri işitmeniz için yapıldı. Lineer olmayandan lineer olana
tercüme – bir kanalın yaptığı şeyin tanımı budur.

115
Oda olması gerekenden daha fazla ısınmaya başlıyor, çünkü biraz öncesinden daha fazlası var.
Bugün mesajın metafiziksel olarak mükemmel olması gerekmiyor, çünkü sıkça yapmadığım bir
şey yapacağım: Şu andaki olaylar hakkında konuşacağım. Normal olarak bunu yapmayız, ama
bazıları bunu seviyor, bu nedenle partnerime bunu kaydetmesini söyledim. Burada bir çemberin
içindeyiz, yaşamın sürekli çemberi. Sizi gördüğüm zaman, tüm yaşamları ve hepinizin kendi
geleceklerinizin potansiyellerini bir arada görürüm. İnsanlığı başlatanları ve ona yakın olacakları
görüyorum. Bunu daha önce yaptınız, sevgililer.

Odada henüz uyanmaya başlayan bir şaman var, şamanik enerjisini görmeye başlıyor. Bu uzun
zaman aldı ve o kim olduğunu biliyor. Bu odada kristallerinin halkalarında [geçmiş yaşam
deneyimleri anlamına geliyor] ne olduğu kavramına sahip olmayan diğer yaşlı ruhlar da var.
Aslında, birazdan bundan bahsedeceğim, Size altı enerji [konu] vereceğim ve bu sonuncusu
olacak.

Bir numara. Güncel olaylardan sözedelim. Tam şu anda bilmeniz gereken bir şeyler oluyor. Bu
çok, çok güncel. Tam ayaklarınızın altında dünyanın magması, dünyanın çekirdeği var. O
değişiyor. Yani, eriyik olan merkez yavaşlıyor. Eğer doğru yerlere bakarsanız, bunu
haberlerinizde görürsünüz. O yavaşlıyor! Bu da manyetik ızgaranın azalmasını yaratıyor. Yani,
gauss’u (manyetik ölçü birimi) azalmaya başlıyor. Azalma ölçülebilirdir; bilim adamları bunu
ölçebilir. Bu tam şimdi gerçekleşiyor.

Bu size 2008’in yeni yılında bahsettiğimiz değişimin parçasıdır. Size bunun geldiğini söyledik ve
burada “bir” yılının [2008= 2+8=10=1] yedinci ayındayız. Yedi rakamı kutsal bir rakamdır. Bunu
biliyorsunuz, değil mi? Ve eğer nümerolojinizi uygularsanız ve söylediğimiz şeye bakarsanız,
bunu şimdi beklerdiniz, öyle değil mi? Ve o burada. Bu, size 18 yıl önce anlattığımız gezegenin
fiziksel özelliklerindeki sürdürülmedir. Bu uygundur.

Bundan korkmayın! Manyetik bir taklaya doğru gittinizi söyleyenler var. Aslında, öyle. Ancak,
potansiyel şu ki, sizin ömrünüzde olmayacak, ama en sonunda gerçekleşecek. Eğer bunu
beklerseniz, kaos olmaz. Geçmişte, takladan önce yüz yıllarca sıfır enerjisinde sallanıp durdu.
Ama bu kez öyle değil. Ancak, potansiyeller şu ki, sizin ömrünüzde gerçekleşemeyecek.

Dünya sizin bilincinize karşılık verir. Manyetik ızgaranın azalmasının nedeni, sizin ve perdenin
arasındaki mesafenin minimize edilmesidir. Bu, hücresel DNA’nıza, hafızanızın kendisine,
kristalinize iletişimlerin çok daha büyük ve fazla olduğunu söylemenin bir yoludur, çünkü perde
sınırlanıyor. Tüm bunlar, aletlerin geliştiğini söylemek içindir. Bu şekilde olması varsayıldı.

116
Gezegenin titreşiminin daha önce asla görülmediği bir titreşime doğru ilerliyorsunuz. 2012
deneyimine doğru ilerliyorsunuz, fiziksel gezegenin titreşim artışı için tohumların ekilmesinin
başlangıcı. Önünüzde olan budur.

Şimdi, partnerimin bu mesaja eklenmesini istediği bir şeyi ilave edeyim. Eğer daha yüksek bir
titreşim değişimi zamanına doğru gidiyorsanız, bunun birçoğunuzu sonlandırmak için uygun
zaman olacağını gerçekten düşünüyor musunuz? Ama, buna kanallık yapanlar var. Görünen ikilik
şu ki, İnsanların en sonunda o kadar çok değişeceği, bunun birçok “görüre” “kitlesel ölüm”
olarak görüneceği potansiyeller vardır. Bu aslında gezegende eski enerjinin ölümüdür. Bu
nedenle, geleceğe bakış atanların çok sıklıkla 3B realitesinin sadece yüzeyinin kaymağını alan
mesajlarla geri döndüğünü size tekrar söylüyoruz. Onlar muazzam değişim görüyorlar ve bunu
ölüm olarak bildiriyorlar. Böyle değildir.

Çocuklarınız mezun olmak üzere iken, onları okuldan çekip alır mısınız? Tanrı bir vakumda değil
ve zamanın eonları boyunca yapmış olduğunuz işleri biliyor. Bu özel, heyecanlı bir zamandır,
sevgililer, Dünya’da dehşetin başlangıcı değildir.

Senin şimdi 2008’de burada olman bir tesadüf değil, sevgili İnsan Varlığı. “Pekala, bununla ilgili
ne yapacağız?” diyenler var. Yanıt şu, Siz “o”sunuz. Sadece olun. Yaptığınız işe devam edin ve
sadece olun. Dünyanın daha yüksek bir titreşim hızına çıkacağını söylediğimizde, bu korku verici
bir bilgi değildir. Eğer hepiniz için bir tavsiyem olsaydı – herhangi bir tavsiye – size “Bırakın
çocuklarınız gitsin” derdim. Bırakın onlar oldukları gibi olsunlar. Onları sizin bilincinize
zorlamayın. Onları gözleyin. Düşündükleri şeyleri gözleyin ve onların isteklerine göre
öğretilerinizi [eğitim] tasarlayın, eski bilince dayanan isteklerinize göre değil. Daha iyi yapmış
olursunuz. Onlara rehberlik yapın ve sevin ve disipline edin, ama bırakın kendi yollarına gitsinler,
şeyleri öğrenmek zorunda oldukları şekilde öğrensinler. Bu bir numara idi.

İki Numara. Sonraki ay [Ağustos 2008], büyük bir deney gerçekleşecek. Var olan en küçük
şeyleri, görünmez olan şeyleri inceleyen Dünya’daki en büyük makine start alıyor. İsviçre’deki
büyük atom hızlandırıcısından söz ediyoruz… güncel olaylar. “Bu tehlikeli” diyen birçok kişi var.
Hayır değil. Orada, her saniyenin her anından dünyaya çarpan kozmik enerji barajında mevcut
olandan daha fazla enerji yaratılmayacak. Tüm yaptıkları, onu inceleyebilmeleri için kontrollü bir
şekilde aynı enerjiyi yaratmaktır. Bu gelişigüzel olduğunda onu inceleyemezler.

Onlar protonları ve anti – protonları kullanıyorlar ve bunları ışık hızının %90 (+) ına
hızlandırıyorlar. Sonra, şimdiye kadar yapılmış olan en büyük fiziksel deneyde bunları birbirleri
ile çarpıştırıyorlar. Size potansiyellerin ne olduğunu söyleyeyim ve bunu ilk kez burada

117
işittiğinizi hatırlayın [Kryon gülümser]. Aradıkları şey boyutlararası enerjidir. Onun orada olması
gerektiğinden şüphelendikleri için arıyorlar ve onu bulacaklar. Onu bulacaklar, çünkü Evrensel
yaratıcıyı enerjiye bakıyorlar. Bu sonraki on yılda keşfetmek üzere oldukları şeyin derinliğini size
anlatayım: Onlar Evren’in nasıl başladığının senaryosunu yeniden yazacaklar. Big Bang asla
olmadı (bunu daha önce sizinle birçok kez tartıştık). Big Bang fikri boyutlararası bir niteliğin üç
– boyutlu bir açıklamasıdır. Evrenler, boyutsal değişim vasıtası ile her zaman, sürekli yaratılır –
bir boyut tam olarak başka bir boyutla çarpıştığı zaman. Bu büyük bir kuantum olaydır.

Bir gözden geçirme: 3B’de, Big Bang teorisinin kanıtı olduğunu hissettikleri şeye bakan birçok
bilim adamı vardır. Onlar kanıt olarak düşündükleri şeyin kalıntısını buldular (kozmolojik sabit).
Hubble ve diğerleri bunun öncüleri idi. Ancak, bilinen en küçük parçacıkların gözlenmesi ile
şimdi buna meydan okunmak üzere.

Öncelikle, Big Bang teorisi bile başlangıcında boyutlararası olmak zorunda idi. Çünkü her şeyin
ışıktan daha hızlı yolculuk yaptığı ve her şeyin bir anda gerçekleştiği bilgisi var. Bu teorinin o
günlerine geri dönersek, gördüğünüz şeyi yaratmak için bir an 3B’de bir kırılma olduğu basitçe
anlaşıldı. Bugün bu bir kuantum olayı niteliği olarak görülüyor ve bu laboratuarın keşfedeceği
şey budur, çünkü onlar boyutlararası çarpışmanın kalıntılarını görmek üzereler. Bu her yerdedir.
Bu yeni kozmolojik sabittir. Görünmez olan boyutları gördüğünüzde veya en azından yapay
olarak yaratılan patlamalarda izledikleri nitelikleri görmeye başladığınızda, bu aşikar olacaktır.
Tüm bunlar size, bu özel deneyin güvenli, uzun vadeli olduğunu anlatmak içindir ve biliminiz
sonunda boyutlararasılığı görebilecektir.

Hiçbir şey olmadığında ve dünya İsviçre’de yaratılan kara delik tarafından yutulmadığında, bu
mesajı hatırlayacak mısınız? Başka türlü söyleyenlere bakıp yarattıkları drama için onları
sorumlu tutacak mısınız? Göreceğiz. Bu iki numara idi.

Bu gezegen üzerinde uyarılmanız gereken şeyler olduğunda, hepimizden bir uyarı fikir birliğini
gözleyin. HAARP’ı hatırlıyor musunuz? [Kryon 6 ncı Kitap, 1997]. Sizi uyardık ve siz de
karşılık verdiniz. Bu deney Avrupalıların çoğu tarafından tehlikeli görüldü ve tesisin ne
yapabileceği ve ne yapamayacağını anlamak için adımlar atıldı. Birçok insan izlerken, gizli şeyler
gerçekleştirmek çok zordur. Bunu hatırlayın.

Üç Numara. Bir an zamanı geri saracağım ve 10 yıl geriye gideceğim. O zaman önünüzde
oturdum ve size enerji kriziniz ile ilgili bilgi verdim. Şimdi bu krizin içindesiniz. Bununla ilgili
yapabileceğiniz şeylerin bazılarını tekrar açıklayacağım. Size daha önce verdiğim aynı bilgiyi
vereceğim, çünkü birçoklarının bunu şimdi daha çok işitmeye ihtiyacı var. Bu özel mesajın, size

118
3B’nin bolluk içinde olduğunu söyleyenlerin kulaklarına çarpma potansiyeli var. Yani, onlar
şeyleri gerçekleştirebilirler, çünkü bu sadece size daha fazla bolluk getirir ve bu mantıklıdır ve
anlamlıdır… şimdi öncekinden daha bile fazla.

Bu gezegende her zaman orda olan ve ücretsiz olan iki enerji kaynağı vardır. Ücretsiz! Bunlara
sahip çıkacak (bunları işletecek) teknoloji de geliştirildi. Bunların bedava olduğunu söyledim mi?
Dinleyin: Öncelikle, ayın niye orda olduğunu merak ediyorsunuz? Hiç herhangi biri Ruha
“Neden bir ayımız var” diye sordu mu? Neden olduğunu size söyleyeceğim: Şehirlerinize elektrik
vermeniz için! Bunu çok fazla kişi düşünmedi.

Ay size, yüzyıllardır hiç değişmeyen bir zaman çizelgesinde muazzam miktarda su hareketi
sağlar. Size yüz binlerce ton itme/çekme enerjisini bedava verir. O daima oradadır ve daima orada
olacaktır. Aslında, büyük şehirlerinizin çoğunun olduğu yerde, gel git dalgaları bu şehirleri
aydınlatacak gücü sağlar. Şu andan dünyanın artık olmayacağı güne kadar inşa edebileceğiniz her
bir şehre elektrik sağlayacaktır. Kendiniz için, hatta elektrikli arabalarınız için sağlayabileceğiniz
elektrik miktarının sınırı yoktur ve bedavadır ve kirletici değildir.

Tüm yapmanız gereken bunu içerecek cihazı inşa etmektir ve bazıları zaten buna sahip.
İtme/çekme enerjisini nasıl zaptedebileceğinizi biliyorsunuz. Tüm bunlar tasarlandı. Şu anda
dünyada elektriklerinin çoğunu dalgalardan türeten üçten fazla şehir var. Bunları Kuzey’de
arayın. ABD’de değiller. Onlar şehirlerinize elektrik verecek teknolojiye sahipler, eğer buna izin
verirseniz. Bunun bedava olduğundan bahsettim mi? Kaynak orada bedavadır ve bunun için
petrol yakmak zorunda değilsiniz; ve bunun için kömür yakmak zorunda değilsiniz; ve bunun için
Gaia’dan herhangi bir şey almak zorunda değilsiniz. Bırakın Gaia sizin şimdi sahip olduğunuz,
gezegene her gün zarar veren kaynaklardan özgürleşsin. O burada, her zaman buradaydı ve bir
yere gitmeyecek – muazzam güç, size ışık ve nakliye sağlayacak.

Sonraki biraz daha zor, ama görünürdür. Elektrik yaratmanın birçok yollarına sahipsiniz.
Anlaşılması ve inşa edilmesi en karmaşık ve zor olanlarından biri nükleer güç santrallarıdır. Beş –
yıllık yapım projesini bitirdiğiniz zaman, bitirdiğinizde tüm yapmanız gereken pahalı bir buhar
makinesi yaratmaktır. Çünkü tüm nükleer santralların yaptığı şey ısı yaratmaktır. Jeneratörü
tahrik etmek için buhar yaratır, bu da sizin elektriğinizi üretir. Bu nedenle, yüceltilen bir buhar
makinesidir.

Dünya’nın magması denen başka bir yüceltilen buhar makinesi vardır. Kazdığınız her yer
ısınıyor. Aşağıya daha çok indikçe gerçekten sıcak oluyor. Bunu hiç düşündünüz mü? Eğer ısı
istiyorsanız, tüm yapmanız gereken bunun için delmektir! Şimdi, bu zordur çünkü aşağıya çok

119
uzun mesafelere inmek zorundasınız. Bu çok daha zor olur çünkü güvenlik ve yaşayabilirliğe
dahil olan yan ürünler vardır. Isıya erişmek, ebedi bir buhar makinesi yapmak için teknoloji
geliştirilmelidir. Sıcak noktalarda bu delikleri inşa ederek başlayın. Sıcak noktalar, dünya
üzerinde magmanın yüzeye yakın olduğu yerler olarak tanımlanır. Örneğin, Pasifik Rim’den
başlamaya ne dersiniz? Burası tüm yanardağların olduğu yer, örneğin – ve burada birçok büyük
şehriniz var. Buhar üretmek için gereksinim duyduğunuz tüm gücü tam ayaklarınızın altında
bulacaksınız.

Bu teknolojiye yatırım yapmaya değer mi? Bu size bağlıdır. Daha ne kadar dünyanın parçalarını
ve bölgelerini çıkarıp yakmak ve atmosfere atmak istiyorsunuz? Şimdi, sizin için değerli olan şey
nedir? Perdenin diğer tarafından tekrar söylüyoruz, bu güç kaynakları her zaman var oldu.
Elektrik üretmeniz, şehirlerinize elektrik vermeniz, cihazlarınızı çalıştırmanız için mevcutlar ve
onu zaptetmeye yatırım yapmanız için bedava hazır bir kaynak oldu. Bu üç numara idi.

Dört numara. İklim ile ilgili bazı basit tavsiyelerimiz var. İklimin daha iyi olmasını beklemeyin.
Eğer oturup bunu dilerseniz, daha iyi olmaz. Bunu daha önce açıkladık, tekrar söyleyeceğiz. Mini
bir buzul çağı yaratmak için esaslı olarak set edilen bir su döngüsündesiniz. Soğumadan önce
sıcak olması sizin için garip görünebilir, ama jeoloji kayıtlarınıza bakarsanız, tam aynı şeyin daha
önce de gerçekleştiğini görürsünüz. 1400 lerden önceki kayıtlara sahip değilsiniz, ama o zaman
gerçekleşti ve siz o zamanlar hayatta kaldınız. Rüzgarlar geri dönecek ve tavsiyemiz yeni iklime
alışacağınız bir durum yaratarak buna hazırlanmaktır.

Buna göre davranmayı öğrenin; farklı şekilde inşaatlar yapın. Tehlikenin olduğu yerlere inşaat
yapmayın veya daha güvenli yerlere inşa etmeyi öğrenin. Ama nasihatımız şudur: O geri
döndüğünde şok olmayın. Geri dönecek. Güneyinizde banketler tekrar kırıldığında şaşırmayın.
“Ne diyorsun, Kryon?”. İnsan varlıkların geçmişte olduğu gibi adapte olabileceklerini
söylüyorum. Eğer daha zeki düşünmeye başlarsanız, iklim değişimlerine adapte olabilirsiniz. Onu
nasıl etkileceğinizi düşünün, sizi nasıl etkileyeceğini değil. İklim felaketlerini, iklim olaylarına
dönüştürün.

Ayrıca, gerçekleşen şeyden korkmayın. Bugün gördüğünüz şeyleri yarın umduğunuz bir tür
dramaya yansıtmayın. Isınma, soğumanın habercisidir, geçmişte olduğu gibi. Oturup buna
üzülebilirsiniz ya da buna hazırlanabilirsiniz. Bu dört numara idi.

Beş numara ve altı numara daha fazla ezoterik ve bunun için geldiniz, öyle değil mi?
[Gülümseme]. Beş numara – bu gezegenin düşünce enerjisi değişiyor. Büyük ölçüde değişiyor,
aynen size böyle olacağını söylediğimiz gibi. İnsanlar farklı şekilde düşünüyor. Onların çoğu
anlayışlara ve görünüşlere sahip olmaya başlıyor, bilim hakkında bile. Yeni düşünce şeylerin nasıl
işlediği ile ilgili oluşmakta. En sonunda bunun olacağını size söyledik.

120
Daha önce asla ezoterik olmayanlar size ezoterik bilgi veriyorlar ve buna bilim diyorlar.
Boyutlararası düşünceye götüren keşifler yapılıyor. Bilim neyin gerçek olduğu neyin olmadığı ile
ilgili yeniden yazılıyor. Tüm bunlar bu gezegenin potansiyelleri olduğunuzu söylediğimiz
şeylerle hizada.

Şimdi, bu güncel olaylara nasıl yansır? Siz bir şeylerin zirvesindesiniz ve size bunun ne olduğunu
söyleyeceğim. Sevgili insanlık, gerçekten Dünya’da barışa sahip olabilirsiniz, ama ne isteyip ne
istemediğinizi öğrenme sürecinden geçeceğiniz dönüşler, sallanmalar olacak. Ama bu yıl ve
özellikle 2009’da, izlemeniz için bazı potansiyeller var. Hatırlayın, bunu ilk kez burada
işitiyorsunuz.

Bu bir 11 yılıdır (2009). On bir nümerolojik olarak birçok türde anlamlara sahiptir. Eski
nümerolojide sizin için ne anlam ifade ettiği önemli değildir. Ancak, ifade ettiği şey 11’in bu
çağın rakamı olmasıdır. Size gösterdiğimizde anlattık. 1989’da, ilk kitaptaki ilk aktarımda size
11’in anlamlarını verdim. Şimdi, buradasınız, yine bir 11 yılına geliyorsunuz (2009). Sadece bu
11, 2012’den önce gireceğiniz son 11 yılıdır. Bu sizin için önemli olmalı. Bu enerjiye sahip olan
tek 11. Size söyleyeceğim şey şu: Bu gezegenin genç insanlarının 2009’da yapacağı farklılıkları
izleyin – gençlerden ummadığınız farklılıklar.

En büyük farklılıklardan biri diktatörlerin potansiyel devrilmesidir. Bu, dünyanın diktatörlerinin


çıkış yolunda olduklarını ve yerlerine iyiliksever liderliğin geleceğini anlattığımız potansiyeldir.
Bu, hangi liderliğin hükümette olması gerektiğinin ve hangi sıradan İnsan Varlıkların liderliğinin
bekleneceğinin bilincinin değişikliğinin başlangıcıdır.

Eski enerjide, birçok ülkelerde sadece tolere edilen hükümet beklentileri vardı. Bu olmadan, kaos
olurdu. Böylece ülkenizde hangi tür hükümet yaratılırsa yaratılsın kabul edilirdi. Bu eski enerji
kavramıdır, çünkü bu onları bütünlük olmadan kontrol içinde olmaya yönlendirdi. Bu değişecek.
Kendi ülkenizde de değişecek. Çünkü İnsan Varlıklar bütünlüğe sahip liderlik beklemeye
başlıyor. Bu yenidir. Bunu gözleyin.

2009’da, adını vermeyeceğim bir ülkede büyük bir değişim potansiyeli var, ama bu değişime o
ülkenin genç insanları neden olacak. Asla hissetmeyeceğiniz kişiler dikkat gösterip ayağa
kalkacak ve fark yaratacaklar. Bunu izleyin ve bunu gördüğünüz zaman, haberlere bakıp “Bu
kötü” demeyin. Haberlere bakmayın ve “Şu ölenlere bak” demeyin. Haberleri izlemeyin ve

121
dramayı görmeyin. Bu gezegene sadece, birçok şeyin parçası olabilmek için gelmiş olanlar
olduğunu söylemek istiyorum. Onlar, sadece bunun bir parçası olmak ve yuvaya dönmek, sonra
geri gelmek ve daha da büyük bir şeyler yapmak için bu gezegene gelenlerdir! Bunun
görünüşünün düşünebileceğinizden çok daha büyük olduğunu söylemek istiyorum.

Bu amaçla geçiş yapmaya karar vermiş olanlara tebrikler, çünkü onlar kahramanca bir geçiş
yaptılar. Gördüğümüz şey budur. Tüm gezegen bu tür kutlamaya dahildir. Bu, gerçekten geleceği
değiştirecek, biliyor musunuz? Bunun uygunluğunu kutlayabilir misiniz?

Son olarak, altı numara. Kişisel potansiyel. Bunu kısa tutacağız, ama bunun kısa olmadığı bir
zaman gelecek.

DNA’nız değişiyor. Onun etrafında değişmeye başlayan manyetik etkilerden dolayı değişiyor. Bu,
ilk kez buraya geldiğimizde bahsettiğimiz şeydir. Kendime manyetik üstat diyorum. Bu, nelerin
olduğuna dikkatinizi çekmek için üç boyutlu, lineer bir terimdir. Grubum manyetik ızgarayı
taşıdı, çünkü siz buna izin verdiniz. İnsan bilincinin bu gezegen için yaptığını henüz gerçekten
anlamıyorsunuz. İnsan bilinci bir taleptir, bu gezegeni çevreleyen ezoterik olan kuvvetler için bir
talimat setidir.

Bu, düşündüğünüz şeyden geriye doğrudur: Dünyada, Tanrı’nın ne yaptığını merak edenler
vardır, kendilerinin ne yaptıklarını asla anlamazlar. Her İnsanın kişisel potansiyeli çok önemli
ölçüde artacak. Potansiyel: Gelecekte enerjinin tezahürünün umudu. Ancak, siz istemedikçe
hiçbir şey olmaz. Eğer yere oturursanız ve diğer odada bolluk varsa, bolluk içinde olma
potansiyeliniz vardır. Ama asla kalkmazsanız, açlık ve fakirlikten ölürsünüz. Görüyor musunuz?
Siz bir şeyler yapmadıkça hiçbir şey gerçekleşmez. Yine de o kişi Tanrı ile karşılaştığında, çoğu
zaman bağırır, “Benim bolluk içinde olacağımı söylemiştin!” Ne olduğunu görüyor musunuz?

DNA’yı yeniden yazma yeteneği, birlikte geldiğiniz niteliklerinizi değiştirme yeteneği, hücresel
seviyenin “üzerinde düşünme” yeteneği, Akaşa’nın parçalarına ve bölümlerine sahip çıkabilme
yeteneği hepsi oradadır.

Bunun anlamı şudur: Yaradılış Mağarasındaki kendi kristalinizin parçası olduğunuz şeye
erişilebilir. Bu, geri gidip Akaşik sistemdeki kendinizin en iyi parçalarını toplayabilmeniz
anlamına gelir ve bu zamanla ilgilidir. Gördüğümüz şey budur. Sizi, tam bir İnsan sicimi (yayı) -
yaşamış olduğunuz tüm yaşamlarınızın öz Yüksek Benliği olarak görüyoruz. Size baktığımız

122
zaman gördüğümüz şey budur. Şu anda yaşadığınız yaşamı görmüyoruz. Yaşlı ruhları görüyoruz
– kim olmuş olduğunuzu ve öğrendiklerinizi. Yaşamış olduğunuz tüm yaşamlarda incelemiş
olduğunuz her şeye dayanarak, spiritüel kavanozunuzun nasıl tam olarak dolu olduğunu
biliyoruz. DNA’nızda bulunan şey budur, sevgililer. Buna ulaşılabilir – çok ulaşılabilir.

Kendi spiritüelliğinizin kapısını itmeye başladığınız zaman, kapı biraz geri itilirse şaşırmayın.
Bazılarınız için bu korkutucudur. Bu, yeni yolun parçasıdır – sistemin parçası olduğunuzu
bağıran Tanrı ile işbirliği. Oh, İnsan varlığı, sen sadece Tanrı’dan bir şeyler bekleyen bir İnsan
Varlığı değilsin. Sen Tanrı’nın parçasısın! Bunda benim partnerimsin ve daima oldun. Bu,
Kryon’un mesajı oldu. Bu, bugün Kryon’un mesajıdır.

Şimdi ayrılmak üzereyiz.

[Duraklama]

Bu mesajı, sizin zaman çerçevenizde olmayan, dinleyenler ve görenler var. Eğer bana izin
verirseniz, onlarla konuşacağım.

Sevgili dinleyici ve okuyucu, orada oturuyorsun ve bu mesajı dinliyorsun, çoğunuz tek


başınasınız. Tek başına okuyorsunuz ve kendinize, “Oh, bu kanallık geçmişte olmuş. Güzel değil
mi, hoş değil mi? Bunların bazılarını yazacağımı düşünüyorum” diyorsunuz. Pekala, sana bir şey
söylemek istiyorum: Tam şimdi sen de buna dahilsin. Çünkü bunu dinleme veya okuma niyetine
sahip olan veçhende, sevdiklerin ve kaybettiklerinle, senin etrafını sarmaya devam eden başka
yaşamlardakilerle, rehberlerin dediğin bir enerji ile çevrelenmene izin veren bir enerji yarattın.
Sen geçmişte olan bir şeye odaklandığını düşünürken, tam şimdi etrafında olup biten birçok şey
var. Ama sadece geçmişte olan bir şeye odaklanmış değilsin, çünkü sana tam şimdi kişisel olarak
konuşuyorum, çünkü potansiyelleri görebiliyorum. Senin dinlediğin ve okuduğun potansiyeli
biliyorum ve görüyorsun, buradasın, okuyorsun!

Bu, kuantumun çalışma şeklidir. Ruh zamanın dışındaki şeyleri görme yeteneğine sahiptir, ama
senin orda olma potansiyelin vardı ve buradasın. Bu nedenle, bu odadakilerin kiminle
konuştuğumla ilgili hiçbir fikri olmasa da, konuşuyorum. Kulakların ve gözlerinle burada
olmanın tesadüf olmadığını söyleyeceğim. Boyutlararası olmak çok esnek değil mi, İnsan
Varlığı?

123
Tam şimdi seni çevreleyen Tanrı’nın sevgisidir. Hissettiğin şey budur, hepiniz – bu zaman
çerçevesinde olanlar ve diğer zaman çerçevesindekiler. Görüyorsunuz, Yaratıcı bulunmak istiyor
ve bu çağda öğrendiğiniz şey budur. Bir işbirliği, partnerlik var, tapınmak değil. Çünkü bizler
aileyiz, sevgili İnsan.

Bu sözcükler tüm diğer metinler gibi aynı enerjide kutsaldır. Aynı şekilde yazılmış olmayabilir;
aynı kitlelere ulaşmayabilir, ama DNA’nız bunları işitir. Ve Tanrı’nın sevgisini hissedebilmeniz
ve yuvayı fark edebilmeniz için mesajları içinize alırsınız.

Öyleyse olsun ve öyledir.

KRYON

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:882

Arı ve Mum...
 Posted by David Dogan Beyo on July 28, 2008 at 11:38pm

Varlık peteğini ören arıdır.


Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir.
Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur.

Mevlana

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:884

124
125
01 Ağustos 2008 Tam Güneş Tutulması..
 Posted by David Dogan Beyo on July 29, 2008 at 12:13am

Bu tutulma Türkiye'den parçalı tutulma olarak izlenecektir. Tam güneş tutulması Kanada'dan
başlayıp kutup bölgelerini geçtikten sonra Asya'ya girerek Rusya, Moğolistan'ı kat edip Çin'de
son bulan 237 km genişliğinde dar bir koridor içinden görülecektir. Tutulma'nın tam tutulma
olarak görüleceği tutulma hattı yandaki şekilde koyu mavi şeritle, parçalı olarak görüleceği
yerlerse açık mavi çizgilerle gösterilmiştir. Parçalı tutulma Kuzey Amerika'nın kuzeydoğusu,
Avrupa ve Asya olmak üzere geniş bir alandan görülebilecektir. Ay'ın gölgesi Türkiye saati
ile12:23'de kuzey Kanada üstüne düştüğünde tam tutulma başlayacaktır. Türkiye saati ile
13:21'de tam tutulmanın 2 dakika 27 saniye ile en uzun süreceği yer Rusya'da olacaktır. Gölge
Dünya üzerinde 2 saat süreyle 10.200 km yol kat ederek saat 14:20'de Dünya'yı terk edecektir.

İstanbul
Parçalı Tutulmanın Başlangıcı 12:36
Parçalı Tutulmanın Sonu 13:58

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:886

Mevlana'dan...
 Posted by David Dogan Beyo on July 29, 2008 at 12:18am

Gül Düişünürsen Gülistan Olursun, Diken Düşünürsen Dikenlik Olursun.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:887

126
Hathor - Gezegensel Mesaj...
 Posted by David Dogan Beyo on July 29, 2008 at 2:00am

Temmuz 2008 - Gezegensel Mesaj

Tom Kenyon kanalıyla

20 Temmuz 2008

Şimdi gerçekleşmekte olan gezegensel ve boyutlararası değişimlere insanın psikolojik olarak


verdiği tepkinin bazı veçhelerini tartışmak istiyoruz. Hassas bireyler bu tür tepkilere en fazla
eğilim gösterirler, bu tepkiler ayrıca spiritüel olarak farkında olmayan ve esas olarak maddi
realiteye odaklananlar için de ortaya çıkıyor.

Tanımlayacağımız şey umutsuzluğun, bazı bireyler için çaresizliğin sınırlarına gelmenin küresel
hissidir; olayların gidişatını değiştirmek için yapılacak bir şey olmadığı hissi. Bazıları için bu
depresyona, motivasyon eksikliğine neden oluyor; ve yaşama anlam, amaç ve sevinç veren şeyler
şimdi boş geliyor.

Diğerleri için bu, yaşamlarından aşırı derecede kopmuş olma duygusudur, sanki bir film
izliyorlarmış gibiler. Bir hayatı yaşamının hareketliliği içindeler, ama kalpleri bunun içinde değil.
Yaşamın web’ine bilinçli olarak bağlı olan başkaları için türlerin yok olması, eko –sistemin tahrip
olması özellikle mücadele etmesi zor olan şeyler. Esas olarak maddi realiteye, yaşadıkları 3-B
yaşamına odaklanmış olanlar için, bu zamanlar bir süre önce tahmin ettiğimiz ve şimdi önünüzde
olan maddi kaygılara neden olan endişeyi artırıyor ve bu durum sadece daha da kötüleşecek.

İlave olarak, daha önce sözünü ettiğimiz derin uzaydan gelen tekamülsel ve katalizör dalgalar
yükselmeye devam ediyor. Ekonomi, politika ve din vasıtası ile sizi kontrol etmeye teşebbüs
edenler, bunun gittikçe zor olduğunu görüyorlar, yine de çabalarını artırıyorlar ve bu gerilimlerin
farkında olan bazı bireyler bunun ortasına düşmüş hissediyorlar.

Aslında, zaman ve mekan görüş açısından, siz tam bunun ortasındasınız. Spiritüel olarak

127
konuşursak, tekamül ve gerileme arasındaki gerilimlerin ortasındasınız. Zaman ve mekanın
merkez – noktasındasınız. Bu, bulunmak için enerjisel olarak yoğun bir yerdir ve ruhun veya siz
olan bilinç kıvılcımının – boyutlararası realite – bakış açısından bunlar güçlü, etkili zamanlardır.

Bizim bakış açımızdan, çözülmesi gereken şeylerin çözülmesini önlemek için bireyin
yapabileceği hiçbir şey yoktur. Gezegensel değişimler önünüzdedir. Eğer kollektif ve bireysel
eyleme geçebilirseniz, yıkıcı değişimin daha şiddetli formlarının bazıları hafifletilebilir veya
azaltılabilir. Ama bunların bazıları durdurulamaz veya daha doğrusu, bunun olanaksız olduğunu
söylerdik.

Bir ruh – bir insan hayatı yaşayan spiritüel bir varlık – olarak fırsatınız, etrafınızdakiler
negatifliğe, çaresizliğe düşse ve kendilerini yıkıcı eylemler yapsa da, sizi güçlendiren ve yukarı
yükselten şekillerde bu değişimlerde yol almaktır. Kollektif insanlığa baktığınızda ve kendini
tahrip etmeyi, değişime direnmeyi, aptallığa eğilimi gördüğünüzde, bu tohumlar sizin içinizde de
olduğu için kendinize de bakın.

Yakın geleceğinizde nelerin ortaya çıkacağının görüşlerini daha önce verdik ve bunları tekrar
tanımlamayacağız. İlgilenirseniz arşivlere bakabilirsiniz. Bu zamanda aktarmak için en önemli
olduğunu hissettiğimiz şey, etrafınızdaki birçok insan düşüyor görünürken yükselmek için
spiritüel cesareti nasıl bulmanız gerektiğidir. Ve düşmekle, spesifik olarak spiritüel niteliğin
düşük hallerine inmeyi kastediyoruz.

Korku, kin, paranoya, zorlamalar, kısıtlama, yalanlar ve manipülasyon ile dolu bir denizde
yaşamınızı nasıl yönlendirirsiniz?

Spiritüel silsilesine veya bunu tanımlamanın şekillerine bakmaksızın, bilinçte yukarı doğru
yaşama yolunda olan bir İnisiyenin yolculuğu, sadece bir iğne deliğinden veya fırtınanın
gözünden geçmektir.

Kasırga veya hortum metaforunu kullanalım – çünkü bunların sayısı ve şiddeti artıyor. Eğer bir
fırtınanın kenarında iseniz, rüzgar ve suyun yıkıcı gücüne maruz kalırsınız. Ama fırtınanın
gözünde iseniz (tam merkezinde), paradoksal olarak, burası sakindir. Uzak ufuktaki bir çemberde
fırtınanın kenarını görebilirsiniz, ama merkezde her şey durgun ve sakindir.

128
Bizim perspektifimizden fırtınanın bu merkez noktası, kendinizi bulmanız gereken yerdir. Bu,
İnisiyenin, spiritüel üstadın yoludur. Bunu size öğretebilecek hiç kimse yok. Önünüzdeki
fırtınalardan sizi kurtarabilecek hiç kimse yok. Bununla hem ikliminizin, siyasetinizin ve
ekonominizin dışsal fırtınalarını hem de dünyasal değişimleri kastediyoruz ve ayrıca yeni bir
dünyaya çözünen bir dünyanın ortasında yaşarken içsel fırtınaları, psikolojik ve duygusal
çatışmalarınızı kastediyoruz. Burada az sağlam bir zemin var ve bu tür teşhis halleri çoğu insan
için endişeye neden oluyor.

Birçoğunuz kaos ile zarifçe nasıl dans edeceğinizi öğrenmediniz, ama bununla ilgili kaygı
duymayın. Çünkü yakında kaosun partneri ile, girdap gibi dönen belirsizlik ile huzur içinde olma
fırsatlarına ve bir çok dans derslerine sahip olacaksınız.

Bu zamanlarda, yukarı doğru yaşama yerine aşağıya inen spirale teslim olmak kolaydır. Ve yine
de, bilinçte yukarı doğru yaşamak bu zamanlarda burada bulunmanızın nedenidir – bizim
perspektifimizden.

Dünyada ruhunuz, kalbiniz ve zihniniz için bir savaş yapılıyor. Bu manipülasyonun doğası ile
ilgili daha önce konuştuk ve burada bunu tartışmaya gerek duymuyoruz. Tekrar, ilgilenirseniz
arşivlere bakın. Burada belirtmek istediğimiz asıl nokta şu ki, bu kendinizi yükseltmenin, yüksek
spiritüel zemine çıkmanın, kendinizi aşağıya doğru inen spirale yenik düşmeyeceğiniz spiritüel
cesarette bulmanın, artan kaos, zorluklar ve görünüşteki felaketlerin ortasında bile kendinizde
yukarı doğru bir hayat yaşamanın yolunu bulmanın zamanıdır.

Görünüşteki felaketler diyoruz, çünkü yaşamınızda felaketler, fırtınalar, açlık, işini kaybetme vs
gibi boyutlararası olarak gerçekleşen olaylar doğasında çok boyutludur. Elbette zaman ve mekana
kilitlenmiş varlığınızın sınırlanmış mekanından, bedenlenmiş benliğinizden, bu olaylarla ve
felaketlerle başa çıkmak çok zordur. Ama boyutlararası benliğinizin – ruhunuzun, bilinç
kıvılcımınızın - bakış açısından bu olaylar çok büyük büyüme ve spiritüel tekamülün hızlanması
için fırsatlardır.

Sizi bağlayan kendinizi içinde bulduğunuz durum değildir, sizin ona nasıl baktığınızdır.

Ve gelen yıllarda kendinizi hangi durumda bulursanız bulun, bilinçte özgürlüğe giden birçok
kapılar olduğunu söylüyoruz. Bu kapıların bazıları etrafınızdakiler ile yeni şekillerde etkileşimi
kapsar – algı kutusunun dışına çıkmak.

129
Bu kapıların bazıları düşmanlarınız olarak adlandırabileceğiniz insanlar ile ortak bir zemin
bulmak olacaktır. Bu kapıların bazıları kişiseldir ve siz ve boyutlar arası realiteler arasında yeni
bir ilişki yeridir. Bu kapıların bazıları bu dünyanın, insanlığın problemleri ile etkileşmeye, şu
andaki düşüncenizin sınırlamalarının dışında olan problem çözmenin yeni yollarını keşfetmeye
yönlendirecek. Ve bu kapıların bazıları dünyanın ötesine, diğer spiritüel realitelere götürecek.
Seçtiğiniz kapılar sizi yeni yazgılara götürüyor.

Yalanları ve manipülasyonları ile kültürünüz tarafından size verilen kapıları kullanmaya devam
ederseniz, büyük bir felakete katılırsınız. Ama yaradılış fenomenini açıkça anlamanızı isteriz.
Etrafınızdaki birçok insan başka kapılara girseler bile, açtığınız kapılar sizi eşsiz olan bir kadere
götürecek. Başka deyişle, hangi kapıyı açmanız ve girmeniz gerektiği ile ilgili kitlesel hipnoza
yakalanmayın.

Kitlesel hipnoz kapısı ile demek istediğimiz, sizi ekonomi, politika ve din vasıtası ile kontrol
etmek isteyenlerdir, süptil ve süptil olmayan önerilerle sizi kontrol ederler. Hangi kapıyı açmanız
gerektiğini söylemek bize düşmez, çünkü spiritüel bir üstat olmak sizin görevinizdir, ama size
söyleyebileceğimiz şey bellidir.

Her kapı eşsiz bir varış yerine veya kadere götürür ve başkaları umutsuzluk ve üzüntüye götüren
kapıları seçseler bile, sizi sevinç ve mutluluğa götüren kapıları seçebilirsiniz. Tekrar, sizi
bağlayan durum değildir; onu nasıl algıladığınızdır.

Burada biraz daha somut olalım. Diyelim ki işinizi, gelir kaynağınızı kaybettiniz. Bu çok
zorlayıcıdır ve endişe yaratan bir durumdur. Panik sizin için mevcut kapılardan biridir. Suçlama
her zaman var olan başka bir kapıdır. Sonra neler olacağı ile ilgili merak da sizin için var olan
kapılardan biridir. Eğer merak kapısını seçerseniz, kendinizi yeni olasılıklara açarsınız. O zaman
bilincinizi panik, öfke ve suçlamanın düşük titreşimlerine düşürmezsiniz. Bunlar zaman zaman
yüzeye çıkabilir, ama eğer odağınızı kaosun bundan sonra size ne getireceği ile ilgili merakta
tutarsanız, problemlerinize çok daha hızlı bir şekilde yeni çözümler keşfedebilirsiniz.

İnsan bilincinin eski kalıpları tekrarlamaya eğilimi vardır; bu beklentiye dayanır, beklenti
algıladığınız şekliyle zaman illüzyonunda köklenmiş bir hafıza şeklidir. Zaman algınızı kesmek
ve problemlere normalde gerçekleşenden daha hızlı çözümleri hızlandırmak mümkündür, ama bu
sadece sizin açabileceğiniz bilinç kapısı ile yapılır.

130
Bu sözcükleri okuyanlar için, birçok anlayış seviyesi olduğunu anlıyoruz. Bizim için meydan
okuma bunu okuyanların hepsi için pratik olacak bir şeyleri iletmektir. Bazılarınız zaten neden
bahsettiğimizi biliyor ve içinizde sizi yüksek yazgılara, problemler için hızlı çözümlere götürecek
açabileceğiniz kapılar olduğunu biliyor. Bazılarınız, diğerleri ıstırap çekerken ve mahkum iken,
zihnin ve kalbin mutluluğu veya özgürlüğüne hakkınız olmadığını düşünür ve hisseder. Ama
insanlığa daha büyük hizmetin kendinizi sınırlı bilincin mahkumiyetinden özgürleştirmek
olduğunu söylüyoruz, çünkü o zaman başkalarıyla yeni şekillerde etkileşebilirsiniz ve bu
etkileşimler vasıtasıyla yeni kapılar kendilerini gösterebilir.

Ve böylece kendinizi ümidi kırılmış, hayal kırıklığına uğramış, bağlantınız kesilmiş ve yaşam
arzunuz kalmamış bulduğunuzda, sadece kendi bilinç kapılarınızdan birinde dolaştığınızı ve
duyarsızlığınızı kutlayan güçler olduğunu kavrayın, çünkü o zaman çok daha kolay kontrol
edilirsiniz. Potansiyelinizin düşük titreşimli ifadesinde olduğunu teşhis ettiğiniz bu anlarda, anı
yakalayın, o kapıdan çıkıp başka bir kapıya yönelin.

Şimdi, bazılarınızın deneyimleyebileceği zorluklar dış realitenizdeki herhangi bir seçimi


görünüşte imkansız kılabilir, ama kendinizi içinde bulduğunuz duruma bakmaksızın seçim
gücünün içinizde yattığını size söylüyoruz. En zor anlarda, tüm kapıların yüzünüze kapandığı
görüldüğünde, görünüşte mevcut seçenekler olmadığında, basit bir önerimiz var. Bu basmakalıp
ve çok basit görünebilir, ama basitçe bir kaldıraç noktasıdır. Bir durumu değiştirmek için tüm
yapmanız gereken bilinçte küçük bir harekettir ve o zaman siz hareketi yaparken, içinizde engin
güçler salıverilir. Ancak içinizde bir tür hareket olmadıkça hiçbir şey değişemez.

Ve başka her şey başarısız olduğunda içinizde küçük bir hareketi nasıl yaratacağınız ile ilgili
önerimiz şudur; kişisel büyük acı, dış zorluklar, kendisini zorluk olarak sunan her ne olursa
bunların ortasında minnettar olacağınız, takdir edeceğiniz bir şeyler bulun.

Bu nefes alabilmeniz kadar basit olabilir ya da eğer zor nefes alıyorsanız, nefes alabildiğinizde
nefes için minnettar olun. Veya bu, gökyüzündeki bir renge ya da sizi güldüren bir şeye minnettar
olmak olabilir. Burada önemli olan, tüm seçenekler kapandığında, ne kadar küçük olursa olsun
minnettar olabileceğiniz bir şeyler bulursanız, bilinçte küçük bir hareket yaratırsınız ve bu
hareketle büyük şeyler ortaya çıkabilir.

Bazılarınızın önünüzdeki bu fırtınalarda değişim rüzgarlarına diğerlerinden daha zarafetle


bindiğini hissediyoruz. Ancak kendini spiritüel olarak tekamül etmiş düşünenler bile, eski dünya
yenisine çözünürken zaman zaman meydan okumalarla karşılaşabilir. Ve bazılarınızın kaotik

131
zamanların pençelerine yakalanmış olacağınızı hissediyoruz ve umudumuz bu basit öneriyi
hatırlamanızdır ve minnettar olacağınız bir şeyler bulmayı hatırlayın ve bilincinizdeki bu
hareketle yeni kapıların açıldığını göreceksiniz.

Sizin ve insan aileniz için büyük yeni realitelerin vizyonunu kalplerimizde, zihinlerimizde
taşıyoruz. Öyle olabilsin. Bu şekilde yapabilesiniz.

Hathors, 20 Temmuz 2008

Önceki Hathor mesajlarını okumak isteyenler için:

http://tomkenyon.com/thoughtshttp://tomkenyon.com/thoughts

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:888

2012 yılının önemi nedir ?


 Posted by David Dogan Beyo on July 29, 2008 at 2:13am

2012 yılının önemi nedir ?

Sri Kalki Bhagavan: OK. Çoğunuz dünyanın manyetik bir alana sahip olduğunu biliyorsunuz.
Dünyanın eriyik çekirdeği dönerken, manyetik alan yaratılır. İnsan zihninin düşünce küresi
(alanı) dünyanın manyetik alanında yerleşiktir. Bu manyetik alan son on yıldır dramatik şekilde
zayıflamaktadır.

Fizikte “Schumann Rezonansı” olarak adlandırılan bir parametre vardır. Bunu kullanarak,
dünyanın manyetik alanının gücünü belirleyebiliriz. Bu, yüzyıllardır 7.80 döngü/saniye civarında
sabit idi, son 7 – 8 yıldır, saniyede 11 döngüye yükseldi ve dramatik olarak yükselmeye devam
ediyor. Eğer bunu matematiksel olarak hesaplarsanız, 2012 ye kadar Schumann Rezonansının
olası olarak 13 döngü/saniye olacağı ortaya çıkar. Bu rezonans 13 döngü/saniye olduğu zaman,
dünyanın çekirdeği dönmeyi durdurur, manyetik alanın gitmesi ile birlikte, zihniniz de gider.

132
“Zihniniz” dediğimde, “samskaralar” (geçmiş izlenimler/hafıza ; kişilik ; geçmiş yaşantılarımızla
edinmiş olduğumuz yapımız) demek istiyorum. Samskaraların geçen 11.000 yılının baskısı
ortadan kaybolur.

Dharma’da, “Zihin Karmadır” deriz. Tüm eylemler zihninizden başlar. Zihin, tüm eylemlerin
içinden ortaya çıktığı samskaraların veya geçmiş yaşam vasanalarının deposundan başka bir şey
değildir. Bu, dünyanın manyetik alanında saklanır. Böylece, 2012 de, o birkaç gün için sıfır
olacaktır. Bundan sonra çekirdek tekrar dönmeye başlayacaktır. Bu, insanlık için taze bir
başlangıç veya Altın Çağın şafağı olacaktır. 2012 nin önemi budur. Bunun gerçekleşeceğini nasıl
biliriz ? Fosil kayıtlarının incelenmesi, bunun kabaca 11.000 yılda bir gerçekleştiğini göstermiştir.
Bu sadece kısa bir süre uzaklıktadır ve sonra hepimiz yeniden başlayabiliriz. Bu nedenle 2012 ye
dek aydınlanmanızı istiyorum. Eğer tüm samskaraların gidişiyle, aydınlanmış olursanız yeni bir
yuga’ya başlayabiliriz, bu Sathya Yuga veya Altın Çağ olarak adlandırılabilir. İnsanlar
değiştirilmiş bilinçliliğin yeni bir haline girecekler.

Daha önce söylediğim gibi, dünyanın rezonansının artması, dünyanın kalbinin bir dönüşümden
geçtiği anlamına gelir. Dünya, sizin bir bedene sahip olmanız gibi, fiziksel bir bedene sahiptir.
Ayrıca bilinçliliğe de sahiptir. Şimdi, rezonans yükselirken, dünyanın kalbi öncesinden çok farklı
fonksiyon yapmaktadır. Şimdi, sizin kalbiniz ve dünyanın kalbi birbirine bağlıdır. Dünyanın kalbi
sizin kalbiniz ile etkilenebilir ve sizin kalbiniz dünyanınkinden etkilenebilir. Bu nedenle,
kalbinizin kalp – atışının dünyanın rezonansı ile senkronize olması önemlidir. Bu, kalbinizin
çiçek açması gerektiği anlamına gelir. İlişkilerinizde sevgiyi keşfettiğiniz zaman, kalbiniz çiçek
açar.

Eğer sevgiyi keşfetmişseniz, anne babanızı, eşlerinizi vs içsel olarak yargılamayı bırakmalısınız.
Tüm evren direkt olarak tüm olayları, insanların davranışını bile etkilerken, hiç kimse
yargılanamaz.

Öyleyse yaşamı deneyimlemeyi öğrenin. İster acı olsun ister haz, yaşam deneyimlenmelidir.

Avatar Kalki, veya Sri Kalki Bhagavan, Golden Age Foundation (Altın Çağ Vakfının) kurucusu,

(Çeviri; Saffet Güler )

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:889

133
134
135
136
Melekleri Rüyalarınıza Çağırma...
 Posted by David Dogan Beyo on July 29, 2008 at 2:18am

Melekleri Rüyalarınıza Çağırma

Doreen Virtue, Ph.D.

Rüya zamanımız çoğu zaman, yeni spiritüel büyüme ve anlayış kazanmak için en üretici
zamandır. Bir çok insan geleceği haber veren veya kariyer, ev ve aile ile ilgili rehberlik veren
psişik rüyalar görür.

Melekleri rüyalarınıza davet ederek uyurken tutarlı ve berrak rehberlik alabilirsiniz. Gündüz
zamanı düşünceniz siyah – beyaz bakış açılarına kilitlenmişken, bu özellikle, yeni anlayışlar ve
yaratıcı fikirler kazanmak için iyi bir yoldur. Uyurken, katı düşünce kalıplarını bırakırız. Uyurken
olduğu gibi açık – zihinli olduğumuzda, Tanrı ve melekler İlahi fikirleri kolayca bize
aktarabilirler. Uykuya dalmadan önce, meditasyon yapmak için biraz zaman ayırın. Sonra
zihinsel olarak veya yüksek sesle onaylayın :

“Sevgili Tanrım ve melekler,


Lütfen bu gece rüyama girin ve bu durum (özel isteğinizi söyleyin) ile ilgili bana rehberlik ve
yeni fikirler verin. Uyandığım zaman bu fikirleri berrak olarak hatırlamama yardım edin.
Teşekkür ederim ve Amin”

Normalde rüyalarınızı hatırlamasanız bile, bu güçlü onaylama, uyanmadan hemen önceki saatte
güçlü şekilde canlı – ve unutulmaz – rüyalar görmeniz için bilinçliliğinizi değiştirir. Bu rüyaları
“lüsid” rüyalar olarak adlandırıyoruz. Bunlar bir sinemada olmaya benzer, burada kendinizi hem
izlersiniz hem de katılımcı olursunuz. Bu rüyaları unutmak çok zor olur. “Lüsid rüyaların
konusunu ve mesajını hatırlamam” diyen insanlar bile, bu rüyaları hatırlar.

Bir çok büyük icat, kitaplar, ve çözümler rüyalardan çıkarılmıştır. Muhtemelen bir fikrin ışığı ile
uyanan yazarlar, iş adamları ve mucitlerin hikayelerini duymuşsunuzdur. Herkes bu bilgi
havuzuna erişir, çünkü herkesin zihni ebedi olarak Tanrı’nın sonsuz bilgeliğine katılır. Siz de,
uyumadan önce niyetlerinizi belirterek uykunuzda yaratabilirsiniz.

Melekler ayrıca uyurken sınırlayıcı düşünceleri, inançları ve duyguları iyileştirebilirler. Çoğu


zaman imanın tezahürün ve mucizelerin maddesi olduğunu okuduk. “Mucizeler Kursu”nda,
“Herhangi bir durumda, imanın çözemeyeceği bir problem yoktur”. Ve yeni bir bilimsel çalışma,
psişik fenomene inanan insanların, şüphecilerle karşılaştırıldığında, doğru psişik rehberlik
deneyimledikleri bulunmuştur.

137
Rüya zamanı evrenin şaşmaz düzeninde imanımızı artırmak için mükemmel bir platformdur.
İman seviyesini artırmanın en kolay yollarından biri, Tanrı’dan ve meleklerden yardım istemektir.
En şüpheci pragmatist bile, bu yöntemin güçlü etkileyici deneyim yarattığını görecektir. Bunu
yapmanın kolay bir yolu tam gece uykuya dalmadan öncedir. Şu onaylamayı zihinsel olarak veya
yüksek sesle söyleyin ;

“Sevgili Tanrım ve koruyucu melekler, Bu gece rüyalarıma girmenizi istiyorum ve beni


anlayıştan, güvenmekten ve İlahi rehberliğimi izlemekten uzak tutan korkuları temizleyin. Eğer
bana vermek istediğiniz bir mesaj varsa, lütfen onu açık olarak anlamama ve sabah hatırlamama
yardım edin. Amin” Cennet, güvensizliğinizi iman ile değiştirir ve bilgililiğinizi izlemekle ilgili
daha emin hissedersiniz. Rüyalarımız esnasında melek krallığı ile çok etkileşiriz. Melekleri
rüyalarınıza çağırarak melek mesajlarınızın sayısı artar ve temizlik çalışmanız hızlanır. Örneğin,
eğer kariyerinizin gidişatı ile ilgili kararsız iseniz, başınızı yastığa koyduğunuz zaman, zihinsel
olarak buna benzer bir dua okuyun :

“Melekler, lütfen bu gece rüyalarıma girin ve bana kariyerimle ilgili hangi yöne gideceğimi
bilmemde yardım etmek için, hatırlayacağım berrak mesajlar verin.”

Melekler her zaman bu isteği karşılar, ve muhtemelen uyanmadan önceki saatte kolayca
hatırlayacağınız lüsid bir rüya görürsünüz. Veya, melekler rüyanızda size öyle bir şekilde yardım
edebilirler ki, rüyanızın içeriğini hatırlamazsınız. Yine de, uyanırsınız ve gece boyunca içinizde
bir şeylerin değiştiğini bilirsiniz. Hangi yöne gideceğiniz ile ilgili daha mutlu, daha pozitif ve
daha berrak hissedersiniz. Bu, kariyeriniz ile ilgili sizi kararsız kılan korkuları salıvermenize
yardımcı olmak için, meleklerin düşüncelerinizi ve inançlarınızı yeniden düzenlediğinin bir
işaretidir.

Eğer yaşamınızın herhangi bir alanında bloke olmuş hissediyorsanız, bir parça kağıda şu mesajı
yazın ve yastığınızın altına koyun. Uykuya dalarken cümleyi zihinsel olarak üç kere tekrarlayın :
“Sevgili Melekler, yaşamımdan tam olarak haz almamı engelleyen blokları temizlemek için bu
gece uykumda benimle çalışmanızı istiyorum. Lütfen ya bu blokları dikkatime getirin ya da bu
geceki uykum esnasında zihnimden, duygularımdan ve bedenimden tamamen uzaklaştırın.
Teşekkür ederim.”

Sabahleyin, tazelenmiş ancak gece boyunca çalışmış olduğunuzun farkındalığı ile uyanırsınız.
Meleklerin gece çalışmasının ayrıntılarını hatırlayamayabilirsiniz, ama bunu derinden
hissedersiniz. Başınızı gece gerçekleşen yeniden yapılandırma nedeni ile biraz garip
hissedebilirsiniz. Bununla birlikte, meleklerin taşıyıp götürdüğü bloklar yaşamınızın amacını ve
yaşam planınızı engelleyen ağır yüklerdi. Bu temizliği istediğiniz için şükran hissedersiniz ve
melekleri rüyalarınıza her gece çağırmak isteyebilirsiniz.

(Çeviri ; Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:890

138
BAŞMELEK MİKAİL - 8-8-8 GALAKTİK
SONSUZLUK KAPISININ AÇILIŞI
 Posted by Thoth on July 30, 2008 at 12:29pm

BAŞMELEK MİKAİL'DEN MESAJLAR LM-8-2008

RONNA HERMAN Vasıtasıyla Aktarılmıştır

8-8-8 * GALAKTİK SONSUZLUK KAPISININ AÇILIŞI

Sevgili Üstatlar, bu evrensel deneyim içindeki TÜM Yaradılış tekamülsel yükselişin spirali
boyunca çok daha hızla ilerlerken, İnsanlığın Kutsal Kalbindeki ve Dünya’nın kristalin
yapısındaki birçok zaman/olay tetikleyicileri aktive ediliyor. Sekizinci – boyuta ait Sonsuzluk
Kapısının aktivasyonu için büyük zaman tetikleyicilerinden biri, sizin takviminizle 8 Ağustos
2008 veya 8-8-8 tarihinde gerçekleşecek. O zaman, önemli bir kozmik an gerçekleşecek, çünkü
sekizinci – boyut portalı, bu eşi görülmemiş spiritüel büyüme fırsatı zamanlarında maksimum
Yaratıcı Işığı bütünleştirebilmeniz için, frekans kalıplarınızı dengelemek ve armonize etmek için
gayretle çalışanlarınıza erişilebilir olacaktır. Bunu yaparak, siz öncüler arkanızda sizi takip
edenler için yolu açıyor ve temizliyorsunuz. Yüksek alemlerde lineer zaman olmasa da, bu olay
tetikleyicileri insanlık için önemli olan özel zamanlar sırasında başlatılacak ve bu nedenle olayın
katılımını ve hatırlanmasını daha hazır olarak ilham edecek.

1 Ağustos 2008’de Aslan burcundaki Güneşin Tam Tutulması ile başlayarak, insanlık ve Dünya
bilincin hızlanmasının ve genişlemesinin bir başka döngüsünü deneyimleyecek. Ayrıca 16
Ağustos 2008’de gelen Altın Çağ’ın solar burcu olan Kova burcunda kısmi Ay Tutulması olacak.
16 Ağustos ayrıca 21 yıl önce 1987’de gerçekleşmiş olan Harmonic Convergence’nin (Armonik
Yakınsama) yıldönümüdür. O zamanlarda, Dünya çapında birçok insan uyandı, çünkü kozmik bir
alarm saati, şimdi tam salınımında olan yükseliş süreci için yol göstericiler ve ileri nöbetçiler
olmak için Dünya’ya gelen Yıldız Tohumları arasında muazzam bir İlahi hoşnutsuzluğu tetikledi.

YAN YATMIŞ SEKİZ FİGÜRÜ EBEDİ YAŞAMIN SONSUZLUK İŞARETİDİR ve sizi

139
Baba/Anne Tanrı’nın ve En Üstün Yaratıcı’nın parlaklığına ve kutsamalarına bağlar. 8-8-8
Galaktik Kapısı, Adamantine Parçacıklarının En Üstün Yaratıcı’nın kalp merkezinden Baba/Anne
Tanrı vasıtası ile tam ölçüsünde akmasını sağlamak için açılıyor. Sınırsız potansiyel ile dolu olan
bu parçacıklar, insan gövdelerini bu Yaşam/Işık armağanını almak için hazırlamış olanların hepsi
için elde edilebilir kılınıyor. Şimdi, 8-8-8 Galaktik Kapı aktivasyonu için hazırlıklarınızı
yaparsanız, büyük yarar sağlarsınız. Bu kapı, Aslan kapısı olarak adlandırıldı; ancak, Kraliyet
Kapısı olarak adlandırılması daha iyi olurdu, çünkü o İlahi mirasınıza ve kadere yolculuğunuzda
yarattığınız cennet alemlerindeki köşklerinize geri dönüş yolculuğunuzun gerçek başlangıcına
giriş kapısıdır.

Evren boyunca çoklu Işık Piramitlerinde bıraktığınız Yüksek Benliğinizin birçok fasetleri ile
buluşmak ve birleşmek için hazırlanıyorsunuz. Yol üzerinde olanlarınız gittikçe evrensel
yasaların ve kozmik gerçeklerin anlayışına geri dönüyor. Yolunuzu aydınlanmaya doğru tersine
yürürken, yanlış, inanca – bağlı gelenekleri ve kıtlığın, değersizliğin, boş inancın ve korkunun
sınırlı realitesini yarattığınız geçmişten gelen tüm hatalı kavramları kademeli şekilde tasfiye ve
elimine ediyorsunuz. Kendini – inceleme ile, yaşamın yeni amentüsünü (inancını) geliştirmeli ve
Işığın yolunu mu yoksa gölge toprakların yolunu mu izleyeceğinize karar vermelisiniz.

Bu önemli zamanlarda öğretilerimizi inançla takip edenlerinizden, beşinci boyutun en


yükseklerindeki Işığın Dünya Piramidinde bir araya gelmek için katılmanızı istiyoruz. Tüm
dünyadaki spiritüel kardeşlerinizle birleşirken, birlikte harika bir duaya katılmanızı istiyoruz:
“SEVGİLİ BABA/ANNE TANRI, EN YÜKSEK HAYRIMI, DÜNYA VE TÜM İNSANLIĞIN
EN YÜKSEK HAYRINI İSTİYORUM.” IŞIĞI soluyun ve koşulsuz sevgi enerjinizle aktive
ettiğiniz Yaradılışın Adamantine Parçacıklarını nefesinizle DIŞARI verin. “IŞIĞI SOLUYUN”
(Nefes alırken içinizi IŞIK ile doldurun). ** NEFESİNİZLE SEVGİYİ DIŞARI VERİN ** IŞIĞI
NEFESİNİZLE İÇİNİZE ÇEKİN ** NEFESİNİZLE SEVGİYİ DIŞARI VERİN.” Sonsuzluk
Nefesi egzersizi çabalarınızı güçlendirir ve sağlayacağınız kişisel faydaları artırır; ancak,
sonsuzluk nefesi egzersizi bu güçlü meditasyon ve duanın etkili olması için gerekli değildir. Bunu
yaparak, Yaratıcı Kaynak’tan çekmiş olduğunuz çekirdek Adamantine Parçacıklarını Kutsal
Kalbinizden dışarı yayarsınız ve o toplanır ve bin kat büyür. Bu kutsanmış iksir insanlığa ve
Dünya’ya yardım etmek için kullanılacak, adil, adanmış ruhların kararlılığını ve adanmasını
güçlendirecek ve sadece güç, kitlelerin kontrolü ve hükmedilmesi ile ilgilenenlerin kaynaklarını
kademeli şekilde kesecektir. Ayrıca, Baba/Anne Tanrınız ile birlik içinde iken, size ihsan edilen
birçok kutsamalar için kalpten teşekkürlerinizi ve minnettarlığınızı yayın. Sözcüklerle değil,
sevgililer, Kutsal Kalbinizin çekirdeğinden gelen sevgi seliyle. Bu ayrıca kendinize en değerli
armağandır, çünkü sevgi size çok daha büyük ölçeklerde geri dönerken HERŞEYİN Kaynağına
bağlı olduğunuzu şüphe götürmeksizin bileceksiniz.

Kutsal Kalbiniz Sonsuz Yaradılışın parçacıkları olan Adamantine Parçacıklarının Canlı Ateşi ile
parlarken, hayal gücünün ötesinde mucizeler tezahür ettirmeye başlayacaksınız. Bu değerli yaşam
İksirine erişimi tekrar elde ettiğinizde ve onu sevgi dolu niyetinizle tutuşturduğunuzda, Tanrı –

140
bilincinin tüm nitelikleri sizden form dünyasına akmaya başlar. Ayırt etme uygulaması, Kutsal
Zihninizde saklanmış bilgelik ve ileri zekanın kullanılmasını gerektirir. Ancak, gerçeği sizin
kendi gerçeğinize uymayanları yargılamamalısınız. Ayırt etme sizin kişisel gerçeğinizin ne
olduğuna, kuralları yaratanın hangisi olduğuna ve yaşayacağınız bilgeliğe karar vermektir. Zihin
ustalıklı bir hizmetkar olabilir, ama Kutsal Kalp ile bağlantısı olmadan, zihin yıkıcı bir üstat
olabilir. Hem Kutsal Kalbinizi hem de Kutsal Zihninizi aktive etmeniz ve güçlendirmeniz bu
nedenle zorunludur. Ego uyumsuzluğu ve hoşnutsuzluğu çeker ve çözümleri ve denge halini
kendinizin dışında aramanıza neden olur. Ego zihni yargılar ve kınar; ancak, Kutsal Zihin, Kutsal
Kalp ile bilgiyi filtrelemenizi ister, böylece en yüksek hayır için en iyi seçimleri sağlar.
Yargılamadan ayırt etmeye geçmek, Kutsal Zihnin bilgeliği ve Kutsal Kalbin şefkati ile seçimler
yapmak anlamına gelir. Bu, bildiğiniz şekliyle gerçeğe dayalı olan kendi inancınızı geliştirmek ve
başkalarına aynı hakkı verirken yeteneğinizin en iyisiyle bu gerçeği yaşamak anlamına gelir.
Gerçeğinizi aramak ve yaşamak Baba/Anne Tanrınız ile yaptığınız sözleşmedir ve bu uyumlu ve
verimli yaşama yoludur. Kendinizi En Üstün Yaratıcı’dan ve bu evrenin Tanrı ebeveynlerinden
ayırdığınız zaman, kendinizi Adamantine parçacıklarından da ayırdınız ve Kaynak ile Yaşam
Hattınızı küçülttünüz. Sevgililer, kendinin – üstatlığını elde ederken, yaşamı sevgi filtresinden
görmeye başlayacaksınız. Bir gözleyici ve pozitif bir interaktif güç olacaksınız, öğrenmeniz için
yolunuza çıkan negatif bir durumu güçlendiren ve buna ekleme yapan bir reaktör olmayacaksınız.
Dualarınız Kutsal Kalbinizin sevgi dolu enerjisinde sarmalandığında, en yüksek iyiliğiniz için her
zaman yanıtlanır. Ego – benlikten gelen dualar, yanlış anlamaların filtresiyle ve uygunsuz
eylemlerinizin bozulmuş frekans modelleri ile kendi çözümünüzü aramanıza izin vererek
yanıtlanır. Tanrı – bilincinizin tüm fasetlerini kucaklamalısınız. Yaşamınızdaki sınavları
cezalandırma olarak görmeyin, sizi ifade ve yaratımın gerçek özgürlüğünden uzak tutan,
etrafınızda inşa ettiğiniz sınırlamanın illüzyonunu keşfetme fırsatı olarak görün. Kendinin –
üstadı olmak, neyi deneyimlemek istediğinize ve hangi yolu izleyeceğinize karar vermeniz
anlamına gelir. Durumlara ve diğer insanların eylemlerine reaksiyon verme yerine eylem
başlatırsınız. Bir insan Varlığı olarak, negatif duyguların, onlar ortaya çıkarken farkında
olmalısınız. Bağışlamanın dönüştürücü gücüyle onları hemen nötralize edin.

Yol üzerindeki birçoğunuz çok yaşlı ruhlarsınız ve Dünya’daki son enkarnasyonunuzu


deneyimliyorsunuz, eğer böyle arzu ediyorsanız. Dünyasal misyonunuzu tamamladınız ve geri
dönmeye gereksiniminiz yok, ama ruh aileleriniz ve sevdikleriniz için yol göstericiler olmak için
bunu yapmayı kabul ettiniz. Enkarne olmadan önce, en büyük sayıda ruhun şu anda ilerlemekte
olan yükseliş sürecine hazır olmaları ve katılabilmelerini sağlamak için gerekli olan Işığın yüksek
frekanslarını demirlemeye yardım etmeyi kabul ettiniz. Kim olduğunuzu biliyoruz. Yüksek
alemlerdeki bizler her birinizi Ruh/enerji imzalarınızdan tanıyoruz. Sezgisel yetenekleriniz
artarken, sevgi dolu titreşim modellerimiz veya enerjisel imzalarımız vasıtasıyla bizi
tanıyabileceksiniz. Solar Güç Merkezinize yerleştirdiğiniz kalkan kaldırıldığında ve Kutsal
Kalbiniz Adamantine Parçacıkları ile tutuşturulduğunda, Ruhunuzun güzelliği ve Canınızın ateşi
daima parıldayacak ve aura alanınız genişlemeye ve parıltı içinde büyümeye başlayacak. Daha
yüksek gerçekler için temeli döşüyorsunuz: tüm insanlık için yeni bir inanç, özgürlük, eşitlik,
bolluk ve barış dolu birlikte - varoluş inancı, en önemlisi Baba/Anne Tanrımız ve bizimle daha
yakın bağlantı.

141
Işığın sevgili oğulları ve kızları, sizlere sunulan görkemli armağanlar ve fırsatlar birçoğunuzun ve
uyanmamış kitlelerin kavrayışının ötesindedir. Anne/Baba Tanrımızın hizmetkarları olan bizlerin
size son on yıldır verdiğimiz bilgi daha önce asla kitlelere açıklanmadı. Gizli bilgelik öğretileri
seçilmiş birkaç kişi için, sevdiklerini, tüm dünyasal zevkleri ve mal mülkü reddetme yemini eden
inisiyeler ve müritler için saklandı. Yavaşça ve zahmetli bir şekilde, bazen birçok yaşamlarda,
onlar kendilerini yoğun çalışmaya, fiziksel gereksinimlerden yoksunluğa ve sert eğitime,
egzersizlere ve inisiyasyonlara adadılar. Birçoğu mahvoldu veya yol kenarına düştü, çünkü
testlerden bazıları tehlikeliydi ve en disiplinli ve dayanıklı ruhlar hariç hepsinin yeteneklerinin
ötesindeydi. Aydınlanma yolunda korku dolu ve tereddütlü olan birçoğunuz, geçmiş
inisiyasyonlarda başarısız olanlar veya telef olanlar arasında idiniz. Başarısız olmadınız
sevgililer, çünkü şu anda ortasında olduğunuz mucizevi zamanlar için sahneyi kurmaya ve
yüksek frekanslı yolları açmaya yardım ettiniz. Bu eşi görülmemiş zamanlar sırasında, ailenizi,
malınızı mülkünüzü veya dünyasal zevklerinizi terk etmeniz istenmiyor. Aslında, tam tersi teşvik
ediliyor. Kendinin – üstadı olarak hem iç hem de dış dünyanızda yaşamak için gayret etmelisiniz;
eğer bunlardan birini yadsırsanız, tam bilinçli olmazsınız ve dengeden çıkarsınız. Aydınlanmaya
ulaşmak için uzak bir tapınakta inzivaya çekilmeniz istenmedi, etrafınızda kutsal bir tapınak, ince
Işık frekanslarının bir sütununu yaratmanız istendi, nereye giderseniz gidin kutsal mekanınızı
kendinizle götürürsünüz. Size Işık pelerininizi giyme ve ‘yükselen üstatların’ saflarına katılırken
ölümsüzlük tacını kabul etmeniz için bir fırsat sunuluyor. Sevgili kalpler, cesaretli ve azimli olun,
çünkü siz insanlık için rehberlik yapan Işıklarsınız. Yükselişin görkemli Işık frekansları ve
kodları sizden dünyaya akmalı. Adanmanız ve azminiz için onurlandırılıyorsunuz ve derinden
seviliyorsunuz, Ben Başmelek Mikail’im.

** Ronna Herman kanalıyla aktarılmıştır* STAR*QUEST* Phone/Fax:775-856-3654

ASLAN ve BAŞAK İÇİN SPİRİTÜEL ASTROLOJİK OKUMALAR

ASLAN: Bu yaşamda ASLAN Güneş Burcunun dinamik enerjisini deneyimlemeyi seçiyorsunuz.


Bu, yönetmek veya kurallar koymak isteyen bir liderin burcudur, “parlamayı” veya ön safhalarda
olmayı seven biri. Cömertlik, hırs, vefa/sadakat pozitif enerjilerini teşvik eder, ama eğer bu
enerjiler negatif olarak kullanılırsa, sizi talepkar, toleranssız veya baskıcı yapabilir. Yüksek
Benliğinizin bilgeliğinin ve enerjisinin daha fazlasına erişebilmeniz için, Varlığınızın çoklu
fasetlerini uyuma sokmak için envanter yapın ve gayret edin. Harika ateş burcu Aslan Yaratmak
için İlahi İradenin Birinci Işını ile el – ele çalışır ve bu dinamik gücü en yüksek hayrınıza ve
herkesin en yüksek hayrına kullandığınız zaman o yenilmez bir birleşimdir. Aslan için anahtar
cümle ARZULARIM/İSTERİM’dir ve anahtar sözcük İMAN’dır. Aslan kişilikleri bazı şekillerde
üstün olmaya gereksinim duyar. Farkına varmayı elde ettiğinizde, sıcak – kalpliliğinizin
yayılmasına izin verebilirsiniz ve başkaları için muazzam bir cesaretlendirme kaynağı

142
olabilirsiniz. Tiyatro, sanatlar veya açık hava sporları sizin için özel ilgiler olabilir. Siz sevecen,
neşeli, iyimsersiniz. Parlaklığınızın daha güçlü yayılması için, kendi yaşamınızda güneş ışığı
yaratmayı hatırlayın.

BAŞAK: Bu yaşamda BAŞAK Güneş Burcunda doğmayı seçtiniz. Başak Merkür tarafından
yönetilir ve toprak burcudur. Toprak elementi pratik ve titiz olarak tanımlanabilir. Niteliği
değişebilir, yani adapte olabilir ve esnektir. Bütünleştirmek için gayret etmeniz gereken pozitif
özellikler analitik yeteneklerinizi kullanmak, disiplinli ve gayretli olmak, ayrıca düşünceli ve
güvenilir olmaktır. Ruhunuzun yenmenizi istediği negatif özellikler soğuk olmak, şüpheci olmak
eleştirici olmak, ben – merkezli veya kendine dönük olmak. Başak için anahtar cümle ANALİZ
EDERİM’dir. Anahtar sözcük HİZMET’tir. Çok araştırıcı bir zihin, keskin analiz yetenekleri ve
çok iyi bir hafıza ile doğdunuz. Bilinçaltınızla giriştiğiniz her şeyde mükemmelliği arıyorsunuz
ve bu nedenle, mükemmel olmak için kendinizi çok zorluyor olabilirsiniz. Ayrıca
çevrenizdekilerden de mükemmellik beklemeye eğilimlisiniz ve eğer bundan yoksun olduğunuzu
görürseniz hayal kırıklığına uğruyorsunuz ve eleştirici ve hata – bulucu olabilirsiniz.
Mükemmellik bu yaşamda elde edilmez, bu nedenle gevşeyin ve kendinize tolerans sağlayın.
Elinizden gelenin en iyisini yapmanız yeterlidir. Ayrıca çok fazla üzülmeye eğilimlisiniz ve sonuç
olarak sağlığınız bozulabilir, örneğin barsak hastalıkları, deri döküntüleri veya ülser. Zihninizi
sakinleştirmek ve bedeninizdeki gerilimi gevşetmek için meditasyon yapmak çok faydalı
olacaktır. Derin bir hizmet etme, faydalı ve tatmin edici işler yapma arzusuna sahipsiniz.

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:961

143
The Four Agreements Of Don Ruiz...
 Posted by Thoth on July 30, 2008 at 12:58pm

The Four Agreements Of Don Ruiz:

1-Be impeccable with your word:


Speak with integrity. Say only what you mean. Avoid using the word to speak against yourself or
to gossip about others. Use the power of your word in the direction of truth and love.

2-Don't take anything personally:


Nothing others do is because of you. What others say and do is a projection of their own reality,
their own dream. When you are immune to the opinions and actions of others, you won't be the
victim of needless suffering.

3-Don't make assumptions:


Find the courage to ask questions and to express what you really want. Communicate with others
as clearly as you can to avoid misunderstandings, sadness, and drama. With just one agreement,
you can completely transform your life.

4-Always do your best:


Your best is going to change from moment to moment; it will be different when you are healthy
as opposed to sick. Under any circumstance, simply do your besti and you will avoid self-
judgment, self-abuse, and regret.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:965

144
Keep On Rising...
 Posted by David Dogan Beyo on July 31, 2008 at 1:09am

İan Carry - Keep On Rising

Down in the depths of my soul


Feeling the lost of control
In its spirit
So colourful
If you feel it then let's go
To a place where you belong
Give it strength to carry on
Open your heart
Set ur mind at ease
Live your life
And you'll be free

We're gonna rise, rise, rise


Keep on rising
Rise, rise, rise

Sometimes you feel like


You're down and out
Feeling the pressure
And you're in doubt
And your feeling low
Nowhere to go
Don't you worry
I know you're gonna

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:986

145
EVRENSEL VAROLUŞ II - Kendinin
Sorumluluğu...
 Posted by David Dogan Beyo on July 31, 2008 at 1:35am

EVRENSEL VAROLUŞ II - Kendinin Sorumluluğu

İnsanlığın; kendisine ve dünyaya Ol’makta olanı görmesi ve bütün bunlardan sevgiyle


özgürleşmesi, kendi içinde kendine yürüyerek gerçekleştirebileceği bir süreçtir. Ve her varlığın
“Kendisinin Sorumluluğudur”.

“Kendisi Ol’mak” bir kavrayıştır. Tefekkür ve hissedişlerin eşliğinde, derin anlayışlarla ve


derinlerde idraklerle çoğalan “kendini” hatırlayıştır.
Kendinizin, kendiniz olduğunu kavradığınızda ve içinizdeki kendinize güvenip iman ettiğinizde,
basitçe “Kendiniz” OL’ursunuz.

“Kavrayış” dışardan verilebilecek ve alınabilecek bir “şey” değildir. Gerçek anlamda “kendisi”
Ol’duğumuzu anlayana kadar yapılan bütün çalışmalar beyhudedir. Çünkü kendisinin
kavrayışında değilsek yaptığımız çalışmalar etrafımızdaki illuzyonu ve sanrıyı beslemekten ve
büyütmekten başka hiçbir şeye yaramaz.
Yalın, açık, basit, saf ve yadsınamaz bir şekilde kendisinin “Ne” olduğu görüldükten sonra eğer
“Kim=Ben” Ol’mak isteniyorsa; yapacağımız çalışmalardan bir hayır görebiliriz.

Nereye (kim olacağını) gideceğini bilmeyen gemiye (varlığa) hiçbir rüzgardan (çalışmadan) hayır
gelmez.

“Kim=Ben”; bireyselleşmiş ve manyetize Ol’muş ”Ne” nin; “Kendisini gerçekleştirme


Sorumluluğudur”

Bilmek, “anlamak” değildir. Bilmek, zihnin veya nefsin Ruhun Biliş halini taklit etmesidir.
Anlamak; yürekte zeka ve sevginin birlikte örtüşmesiyle oluşan bir histir. Kısaca “Biliştir”.
Ve Biliş, Ruh’un anlamasıdır. Kavrayışıdır.

Kavrayış; Kendinizin iyiliğine iman etmeyi, güvenmeyi, kendinizi sevmeyi; basitçe içinizdeki
“Kendinizin” enerjisini üretmeyi birlikte getirir.
Kendinin Sorumluluğu; Sevgi, Aşk ve Işık Ol’An kendinizi (manevi bahçenizi) her An’da
çoğaltmak, yansımaktır.

Kültürel, dinsel, sosyal beyin yıkamaların çağı çoktan bitti. Şimdilerde nefsler iyice

146
semirdiğinden Ruhların Yıkanarak arıtılarak bitirilmesi tüketilmesi ve yozlaştırılması başladı.
Son hesaplar Ruhları yozlaştırarak tüketmek ve işi bitirmek üzerine yapılıyor.
En basit ve etkili yapılma şekli ise; binyıllık bilgelik öğretilerinin ait olmadığı topraklarda
(beyinlerde ve yüreklerde) pazarlanmaya çalışılarak yozlaştırılması ve içlerinin ( maneviyatın)
boşaltılması. Meta haline getirilmesi.

Bu nedenle; Dünya Fiziksel mekanının hangi bölgesinde yaşıyorsak; bulunduğumuz Fiziksel


Manyetik Koordinatların maneviyatına sarılmak, kendimizi orada çoğaltarak her şeyi
kucaklamak, kendimizi oranın maneviyatı ile gerçek kılmak hayrımızadır.
Yaşadığımız momentte; fiziksel varlığımızın; doğduğumuz ve maneviyatı ile yoğrulduğumuz
topraklardan sonsuzluğa çıkış yapmasının bütünün en yüksek hayrına bir “Nedeni” vardır.
Meşhum An’ların momentinde şiddetli fırtınalarda ve kaoslarda; köksüz ağaçlar gibi
sökülüveririz kendimizi gerçek kılmaya çalıştığımız bize ait olmayan maneviyat bahçelerinden.
Oysa kendi toprağındaki “Çınarlar” ne kadar ulu sağlam ve köklenmiştir, kendi binyıllık
maneviyatının bahçesinde. Kol kanat gerer kendisi Ol’An diğerlerine de. Kendinin
Sorumluluğundadır bin yıllık meşe ağacı bile.

Kendinin Sorumluluğu, bulunduğunuz fiziksel alemi ( kulağınıza ve gözünüze ilişen, gücünüzün


yettiği her yeri ve her şeyi); yüreğinizdeki O’nu ve yüreğin kanunlarını gerçek kılarak, yeniden
düzenlemektir.
Siz yüreğinizdeki sevgiyi ve aşkı, sevgiyle gerçek kıldığınızda; bulunduğunuz fiziksel alem
(çevreniz) sizinle düzenlenmiş olur.
Düzenlenmek sevginin itibar görmesidir. Sevgiye hizalanmak ve her şeyin sevgiye hizalanmasına
vesile Ol’maktır.

Fiziksel Alemler düzenlenmeden, fiziksel mekanları; gerçek kılma (hakikat) deneyimini


bitiremeyiz. Fiziksel mekanlarda Gerçek kılma deneyimi bittiğinde “Kendisi” hakikat Ol’ur.
Bu deneyimi “kendimiz” olarak içimize alıp genişlememizdir. Şimdi - Burada fiziksel mekanların
düzenlenme merkezi ve üssü Dünyadır.
Düzenleyicisi de Alemlerin Efendisi Ol’An “Kamil İnsandır”.
Düzenleyicinin “Kamil İnsan Ol’masının bir nedeni yoktur.
Çünkü; Kamil İnsan eonlarca zaman sürecindeki nedenlerin “Nedenidir”.
Yaradan’ın sırrının ‘Sır’rıdır.
Yaradan’da Kamil İnsan’ın sırının ‘Sır’rıdır.

Kendinin Sorumluluğu; “Kamil İnsanı”, kendinde gerçek kılmaktır.


Kamil İnsanı gerçek kılmak; yüreğini gerçek kılmaktır.

Fiziksel Alemlerde artık huzur bulabilmek ve cenneti yaratmak; kendimize ve kendimiz Ol’An
Bütün Alemler adına “KENDİSİNİN Sorumluluğudur”.
Kendinin Sorumluluğu O’nun Murad’dıdır.
O’nun; Yüreğin Kanunlarının Fiziksel Alemlerde gerçek Ol’masıdır.

Yaşam aziz tutulmadığı, cana ve varoluşa kıymet ve değer verilmediği; yaşamı gerçek kılmak için
sorumluluk alınmadığı ortamlarda ve durumlarda Sorumluluk Yasası devreye girer.

Yaşamın Kutsallığı ve Canın Azizliği için vakti saati geldiğinde Kendinin Sorumluluğunu

147
almayanın sorumluluğu; titreşimine uygun Alemlere çekilerek veya düşerek Sorumluluk Yasası;
yine kişinin kendisi tarafından devreye alınmış olur.
Kişinin yaydığı titreşim (-,+) ilgili Alemlere, Özgür İrade Yasasına göre devreye girme ve
yayınlanan titreşime cevap verme (deneyimini yaratma) hakkını doğurur.
Evrende “İhtiyaç” hasıl olduğunda “ yaratım-deneyim” oradadır.
İhtiyacın iyisi kötüsü (-,+) olmaz. İhtiyaç, ihtiyaçtır. Hepside pekaladır.
Yeter ki titreşimimiz ile neye sebebiyet verdiğimizin, neyle beslendiğimizin ve beslediğimizin ve
bize ne Ol’makta Olduğunun farkında olalım.

Ve Evrendeki bütün ihtiyaçlar sonsuza kadar karşılanmıştır.


Bu Varlığın-Varoluşun doğasındandır.

Sorumluluk Yasası’nda Yaşamı onurlandırmak ve gerçek kılmak esastır.

Yaşam; sevgi, aşk, özgürlük, neşe, huzur, bereket, coşku, keşiftir. Sevgiyle genişlemek sevgiyle
büyümek yansımak ve sevgiyle paylaşmaktır.
Kendisi Ol’An; sorumluluğunu alan ve yaşamı “Yaşam”, sevgiyi “Gerçek” eyleyendir. Yaşamı
her An’da sevgiyle Onurlandırandır.

Kendinin Sorumluluğu;“Kendini” nefsinden ayıklamak, görüşünü Tekleştirmek, Tam ve Bütün


Ol’maktır.
Yüreğimizde bize ait olmayan toplum tarafından ekilmeye çalışılmış kimliksiz istek kalıplarını
görmek ve bu kalıpları sonsuza kadar kırmaktır. Ve gerçek bize ait arzularımızı bulmaktır.
Çünkü insanın yüreğindeki gerçek arzuları doğmakta Ol’An Efendinin “Kim”lik keyfiyetleridir.
Efendi; O’nun oturduğu Kalbin Kanunlarını ve Arzularını; sevginin ve aşkın hatırına, aşkla ve
sevgiyle Fiziksel Alemde gerçek kıldıkça; O, “kendisi” gerçek Ol’ur.
Ve “Kendinin Sorumluluğu” sadece An’da mevcuttur.
An’da durabileceğimiz tek yer Ruhumuzda “Kendimiz” ve kendimizle birlikte herkes için
yaratacağımız “Cennet Alan”dır. Burası Gerçek Alandır.

Ve Ruhun bu Asil Duruşunda zamansızlık boyutları görünüşe çıkmaya başlar. Zamansızlık


boyutları; Sonsuz Sınırsız Ol’An Kuantum Alanlarıdır.

Kuantum Alanında; Kendinin Sorumluluğu alınmadan ve Ruhun An’da varolacağı Gerçek Alan
yaratılmadan durulamaz.

Gerçek Alan, kendinin Sorumluluğuyla ortaya çıkan ve örtüşen, çok boyutlu “Kavrayış” hali veya
“Varoluş” halidir. Ne enerji çalışmaları ne uyumlamalar kişiyi bu yere getiremez. Çünkü burası
bir “yer” ve “zaman” değildir. Zaman ve yer olmamasına rağmen deneyimlerin (zaman+yer)
yaratıldığı Sonsuz bir An’dır.
Olduğunuz bütün An’larda dengede merkezde Ol’duğunuzun Bilişi ( Asil Ruh Dururşu)
içindeyseniz; “An” Sonsuzlaşır ve Varlığın “kendisi” gibi tekleşir. Varlık ve An basitçe Tek’leşir.
Bütün Tam Eksiksiz ve kusursuzdur.

Gerçek uyumlama insanın kendine ve yüreğine uyumlanmasıdır. Basitçe sevgi ve aşka


uyumlanmasıdır.
Gerçek şifa; Ol’makta OL’Anı görmek ve “Kendimizin Sorumluluğunu” almaktır.

148
“Kendinin Sorumluluğunu” almamış insandan kimseye hayır gelmez.

“Kendinin Sorumluluğunu” almış insan; basitçe Sevgidir, Aşktır. Fiziksel Alemlerde “Neden”
Ol’duğu her şey aşkın ve sevginin hatırı içindir.

Fiziksel ve Ruhsal Alemlerde ”Kendi Sorumluluğunu” almış insanı, “Kendinden”, “Sevgiden”


ayırabilecek ve “Görüşünü” bulandırabilecek hiçbir; mal, mülk, paye, iltifat, mekan, zenginlik,
cefa, eza, korku yoktur.
“Kendisi” basitçe Efendidir.
Efendinin ihtiyaçları yoktur. Efendinin “kendisi”, SEVGİ OL’duğu için; Varoluştur; Sevginin ve
aşkın hatırı, güzelliğin doğası için; Alemlere rahmet Ol’arak sevgiyle yağan, kollayan, koruyan,
gözetendir.

Efendi; koşulsuzdur. İhtiyaçsızdır. Zararsızdır.


Efendi her şeyden azadedir. Basitçe özgürdür.

Yazan Nilgün Nart


08.06. 2008 / İstanbul

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:997

Galaktik Değişim...
 Posted by David Dogan Beyo on July 31, 2008 at 1:51am

Galaktik Değişim

Daha önce belirtildiği gibi, şimdi tüm güneş sistemimizin ve belki de tüm galaksinin bir geçişin
ortasında olduğunu gösteren artan sayıda bilimsel bilgi var.

Samanyolu Galaksimizin merkezi, güneşimizin 3.2 – 4 milyon katına eşit kütlede, ancak
dünyanın güneşin etrafındaki yörüngesinden on kez daha küçük alana sıkıştırılmış bir kara
deliktir.

Meksika ve Güney Amerikadaki bir çok yerli kabile, Galaktik Merkezin veya Tula’nın Ge olarak
bilinen bir frekans ya da ton yaydığını ve bu tonun sadece bedeni ve zihni iyileştirmediğini,
ayrıca ölümsüzlük getirdiğine inanır. Burada gösterilen spiral Ge, Tula veya Galaktik Merkezden
aktarılan frekansı temsil eder.

149
Güneşimiz, Dünya ve biz 2012 büyük kavuşumuna doğru giderken, bu frekansın daha da
güçleneceğine inanıyorum.

Bunun titreşimi DNA mızı aktive ediyor ve bizi insan varlıklardan Meshedilmiş Olanlara
dönüştürüyor. Bazıları Ge – sus Mesih’in, Yükseliş işlemini Dünyaya demirlemek için Tula’dan
gönderilmiş bir Üstat Varlık olduğuna inanıyor. Onun doğumu, bizler de Ge – sus Mesihler
olabilmemiz için DNA mızı Ge’nin frekansına uyumlamak için Dünyaya sevgi enerjisinin büyük
bir patlamasını getirdi.

Rus bilim adamları DNA mızdaki % 97 boşluğun boş olmadığını keşfetti. Onlar, bu boşluğun
torsion dalga enerjisi olarak adlandırılan bir şeyle dolu olduğuna inanıyor. Bu enerjinin ayrıca
sevgi veya hatta Ge’nin tonu olarak adlandırılabileceğine inanıyorum.

Bilim adamları şimdi bu torsion dalga enerjisinin sadece DNA dan önce var olmadığına, DNA ya
ne yapacağını söylediğine inanıyorlar. DNA mız bir hard disktir. Torsion enerjisi/SEVGİ/Ge’nin
tonu, ruhumuzla ve kalbimizle etkileşir. Ruhumuzun ve kalbimizin enerjisi torsion dalga
enerjisini organize eder ve DNA ya kendisini nasıl düzenleyeceğini anlatır. Bu sadece fiziksel
bedenimizi yaratmaz, tüm REALİTEMİZİ yaratır. Kadim Mayaların ve diğer yerli insanların
bunu bildiğine ve anladığına inanıyorum.

Dünya galaksinin yüksek – enerjili bölgesine ilerlerken, DNA nızı aktive etmenin ve yükselişinizi
hızlandırmanın en kolay yollarından biri, aşağıdaki yemini kullanarak kendinizin bir Üstat
olduğunuzu ilan etmeniz/bildirmenizdir.

… Neyi ve kime söylemeliyim ? daha önce bahsettiğimiz bir çok şey gibi, yanıt
düşünebileceğinizden çok daha basittir. Yalnız olmalısınız. Sonra, saf niyetle, ailenin [Ruh] önüne
gelin ve durumunuzu bildirin. Söylediğiniz şey sonra [geçmiş enkarnasyonlarınız ile ilgili Akaşik
Kayıtlarınıza] yeniden yazılışın başlangıcı olur, çünkü Dünyanın enerjileri İnsanın özgür
iradesine yanıt verir. Hücrelerinizin işitebilmesi için, yüksek sesle söyleyin. Eski yeminleri
attığınızı bildirin ve sonra yeni bir yemin edin. Belki şimdi üstatlık yemini edersiniz ? Belki tüm
insanlığın yararına kendinizi adarsınız ? ..

150
Üstatlık yemini içinizdeki enerjilerin değişimine izin verir, çünkü alet kutusu açılır ve
kendilerinin her zaman sıradan olduklarını düşünen İnsan Varlıklarının DNA larının yükseliş
katmanı aktive olmaya başlar. Huzur dolu bir gezegene kapı açılmaya başlar ve önce sadece
birkaç kişi kapıdan geçer, sonra daha fazlası görmeyi seçmelidir. (Kryon/Carroll, Sedona Journal
of Emergence, February, 2004:19).

Üstatlık yemini hafife alınmamalıdır. Bunu yaparak, DNA nızın üçüncü ipliğini aktive edersiniz.

(Çeviri ; Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:1004

151
IŞIK KORUMASI...
 Posted by David Dogan Beyo on July 31, 2008 at 1:58am

IŞIK KORUMASI

Doreen Virtue'nün “Melek Ilaci Kitabi”ndan

Kalabalık yerler gibi düşük enerjili bir yerde/durumda olacağınız zaman veya hasta ya da kızgın
insanların etrafında olduğunuz zaman kendinizi korumanız önemlidir. Kendinizi korumak için,
kendinizin seçtiğiniz renkte bir ışıkla tamamen çevrelendiğinizi imgeleyin, düşünün veya görün.

152
Ayrıca başkalarını veya araçlar veya evler gibi nesneleri de ışık ile koruyabilirsiniz. Koruyucu
kalkanlar yırtılır, bu nedenle bunu yaklaşık her 12 saatte bir yeniden uygulamaya ihtiyacınız olur.

Beyaz Işık : Suç veya fiziksel saldırıya karşı korunma için iyidir. Etrafınıza ilave melekleri davet
eder.

Pembe Işık : Pembe ışık kalkanı negatifliğe karşı korur. Negatif – zihinli, şikayetçi veya
dedikoducu insanların yanında olduğunuzda yardımcıdır, pembe ışık kalkanından sadece sevgi
nüfuz edebilir.

Yeşil Işık : Fiziksel şifa kalkanı. Yaralanmış veya hasta olanlar için yeşil ışık kalkanı kullanın.

Mor Işık : Psişik korunma. Psişik saldırı ve varlıklara karşı koruma sağlar.

Ayna (yansıtıcı) küre : Saldırıya açık hissettiğinizde veya çakralarınız açık ve berrak olduğunda
ve yabancı kalabalıklar veya yoğun bir iş toplantısı gibi kaba/sert enerjiye gireceğiniz zaman,
kendinizi ayna şeklinde bir kürenin içine girerken görün veya hissedin. Tüm negatif enerji
küreden geri yansır.

Kurşun kalkan : Bir mücadele/kavga başlayacağı tahmin edildiğinde veya kendinizi ekstra
saldırıya açık/hassas hissetiğinizde negatifliğe karşı koruma sağlar. Kendinizin hiçbir şeyin nüfuz
edemeyeceği hafif kurşun metalle tamamen çevrelendiğinizi görün veya hissedin.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:1007

153
tüm ışık rehberlerine, yani bize;
 Posted by Selin on July 31, 2008 at 11:51am

IYI BIR REHBER ( ÖGRETMEN, GURU ) ILE


KÖTÜSÜNÜ AYIRMAK IÇIN YIRMIBIR KRITER

Önceleri Sipiritüel bir araştırmacı, sonraları ise bir Kişisel gelişimci olarak, yaklaşık otuz yıllık
bir deneyim sonucu, iyi bir rehber ile kötü bir rehberi birbirinden ayırmanın hayati bir önem
taşıdığını düşünüyorum.
Adından da anlaşılacağı gibi sizi gitmek istediğiniz yere ulaştırmaya yetkisi olduğunu söyleyen
birine güvenmişsiniz. Sizi selamete ulaştırsın, mutlu ve güçlü kılsın diye onun peşine
takılmışsınız. Zamanınızı, enerjinizi, yeteneklerinizi seferber etmişsiniz bu yolda. Fakat bir
bakmışsınız ki ( ne zaman bakabilecekseniz.) batağa saplanmışsınız. Gitmek istediğiniz yer bir
yana eski yerinizden de olmuşsunuz. Size kalan sadece hüsran ve yorgunluk olmuş. Halbuki siz
ne umutlar ve dileklerle yola çıkmıştınız..
O halde iyi rehber ile kötüsü arasındaki ayrımı belirtmek borcumuzu ödemiş olmak için birkaç
önemli ayrırım;

• İyi bir rehber; size sonsuz ve sınırsız bir kaynaktan faydalanmak için öneriler sunar, teknikler
anlatırken sınırsızlığı ve özgürlüğü bizzat kendisi yaşıyor olmalıdır.
“Kelin merhemi olsa” vaziyetiyle karşılaşmazsanız yani.
Örneğin bir yandan fosur fosur sigara içen, bir türlü kilo veremeyen, sık sık insanlarla büyük
sorunlar yaşayan, şikayet eden, üstelik bütün bunların birine ikisine değil de hepsine sahip biri
sizin neyiniz olabilir kararı siz verin.

* İyi bir rehber; kendi gücünü ve parlaklığını sergilerken, ara sıra uç verecek olan ( çünkü o da
gelişiyor ve tekamül ediyordur.) gölgelerini ve güçsüzlüklerini saklamaya gayret etmez. Sessizce
içine döner ve bu konuda yaman bir çalışma gösterir.
• İyi bir rehber; yeri gelince kolaylıkla” Bunu bilmiyorum” diyebilen kişidir.
• İyi bir rehber; Kolaylıkla ama sıklıkla değil “ Özür dilerim yanlış yaptım!” diyebilen kişidir. Ve
sonra aynı konuda aynı hatayı yapmayan tabii ki.
• İyi bir rehber; kendini ayrıcalıklı, özel ve Tanrısal olduğunu iddia etmez. Hele bu yolla bazı
ayrıcalıklar elde etmeye çalışmaz...

• İyi bir rehber; etrafındakileri sevindirip, umutlandırıp güven verecek şeyler söyler ve aktarır.
Onları korkutan, umutsuzluğa sevkeden şeyler değil.
• İyi bir rehber; her türlü bilginin öğrenilmesi için çevresindekileri teşvik eder. Sansür koymaz ve
engellemez. Her yeni bilgiye “Şeytani” “gereksiz” “Yanlış” diyerek etiketler koymaz. Yararlı olan
işe yarayan her bilgiyi alır ve çevresindekileri de bu yolla destekler.

154
• İyi bir rehber; “ Biz ” ve “ Onlar ” ayrımını koymaz.
• Öğrencilerini hayata karışmaya, gelişmeye teşvik eder. İçlerine kapanmaya değil
• İyi bir rehber; Açık anlaşılır ve net konuşur ve yazar. Muğlak, belirsiz, karışık ifadeler
kullanmaz.
• Katı ve sabit değildir. Her zaman esnek, değişebilen bir yapısı vardır.
• İyi bir rehber; kendini en kısa zamanda gereksiz kılmaya çalışır. Öğrencilerini kendine bağımlı
kılmaya çalışmaz.
• Bildiği her şeyi öğretmeye isteklidir. Ama bunu belli bir düzen ve sırayla yapar.
• Bilgilerini paylaşırken asla tepeden konuşmaz. Öğretici olmadan öğretir. Anlatırken paylaşır.
• İyi bir rehber; Öğrencilerine hata yapma şansını verir. Her konuda akıl vermeye, yardım etmeye
gayret etmez. Çünkü herkesin kendine ait özel bir yolu olduğunu bilir ve bütün zorlukları
aşabilecek güce sahip olduğumuzu..
• İyi bir rehber; çevresinden kopuk, gizemli bir yaşam sürmeye çalışmaz.
• İyi bir rehber; kolaylıkla çeşitli farklı rollere de bürünebilen kişidir.
Hayatın her anında aynı rolü benimsemenin bir tür delilik olduğunun farkındadır. Yani yeri
gelince kolaylıkla öğrenci olabilir.
• İyi bir rehber; Yeri gelince çeşitli konularda kendine rehber edinebilen kişidir. Kendini sürekli
geliştirir ve yeniler. Bu yüzden o hiç sıkıcı ve tekdüze olmaz.
• İyi bir rehber; kolay gülebilen kişidir.
• İyi bir rehberin yanında kendinizi çok güçlü ve canlı hissederken; kötü bir rehber size
konuşmaları ve tavırlarıyla hep aciz, bilgisiz olduğunuz duygusunu aşılıyacaktır..
• İyi bir rehber; size kolaylıkları, içsel kaynaklarınızı, pozitif enerjilerden söz ederken, Kötü
rehber; ayartmalardan, engellerden, zorluklardan ve negatif enerjilerden söz eder sürekli.

R. ŞANAL GÜNSELI

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2209390:BlogPost:1072

155
156
Light Body Activation
 Added by David Dogan Beyo on July 17, 2008 at 12:17pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:83

The Gaiadon Heart


 Added by David Dogan Beyo on July 17, 2008 at 4:05pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:97

Higher Light Body - GoldRing 73 - Activation


 Added by David Dogan Beyo on July 18, 2008 at 2:48pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:140

157
158
Galactic Light Body Activation - GRXVIC
 Added by David Dogan Beyo on July 18, 2008 at 4:23pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:151

GR3 Awakening
 Added by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 9:03pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:398

The Awakening of The Cosmic Heart (The


Core Rainbow)
 Added by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 10:20pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:414

159
160
The Huna Prayer for Lightworkers
 Added by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 11:03pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:427

Awakening to the Golden Age


 Added by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 11:14pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:432

Lightworkers
 Added by David Dogan Beyo on July 21, 2008 at 11:41pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:436

161
162
http://lovepeaceandharmony.org
© 2008 Created by David Dogan Beyo

163
164

You might also like