0% found this document useful (0 votes)
300 views4 pages

Harezm Türkçesi̇ İle Yazilan Eserler

makale
Copyright
© © All Rights Reserved
We take content rights seriously. If you suspect this is your content, claim it here.
Available Formats
Download as PDF, TXT or read online on Scribd
0% found this document useful (0 votes)
300 views4 pages

Harezm Türkçesi̇ İle Yazilan Eserler

makale
Copyright
© © All Rights Reserved
We take content rights seriously. If you suspect this is your content, claim it here.
Available Formats
Download as PDF, TXT or read online on Scribd
You are on page 1/ 4

21.02.

2020

HAREZM TÜRKÇESİ İLE YAZILAN ESERLER

KISASÜ’L-ENBİYA

Rabguzi tarafından yazılmıştır. M. 1310’da tamamlayıp Nasıruddin Tok Buga’ya


sunmuştur. Eserde peygamber kıssaları konu edilmiştir. Eserde dinî konular edebî bir dille
yazılmış, kıssalarla ilgili Arapça ve Türkçe manzumeler de esere dâhil edilmiştir. Bu
manzumelerde peygamberlere ve din büyüklerine övgü, aşk, tabiat gibi konular işlenmiştir.

Eserin Londra British Museum’da (eserin en eski nüshası), Rusya’da St. Peteresburg
kütüphanelerinde, İsveç, Paris, Tahran, Bakü kütüphanelerinde nüshaları bulunmaktadır.

Eser üzerinde birçok çalışma yapılmıştır.

Bunlardan biri;

Ata, Aysu (1997). Nasıru’d-din bin Burhânu’d-din Rabgûzî, Kısasü’l-Enbiyâ


(Peygamber Kıssaları), Giriş-Metin-Tıpkıbasım, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

MUKADDİMETÜ’L-EDEB

Zemahşeri tarafından 1127-1144 tarihleri arasında yazılmış, Harezm şahı Atsız b.


Muhammed b. Anuş Tigin’e sunulmuştur. Arapça öğrenmek isteyenler için Arapça sözcük ve
kısa cümlelerin yer aldığı pratik bir sözlük niteliğindedir. Arapça sözcük ve cümlelerin
anlamları satır aralarına Türkçe ve Farsça ile, bir nüshada bunlara ek olarak Moğolca, birinde
de Harezmce (İran dili) ile yazılmıştır.

Sözlük şu bölümlerden oluşmuştur:

1. İsimler

2. Fiiller

3. Harfler (İsim ve fiil dışındaki unsurlar)

4. İsim çekimi

5. Fiil çekimi

Eserin istinsah edilmiş birçok nüshası vardır. Ancak Zemahşeri’nin elinden çıkan nüsha
elde bulunmamaktadır. Nüshaların bazılarında da istinsah tarihi yoktur.
Eserin Yozgat’ta, İstanbul Üniversitesi’nde, Berlin’de, Suşter’de, Millet
Kütüphanesi’nde, British Museum’da nüshaları bulunmaktadır.

Eser üzerinde pek çok çalışma yapılmıştır. Bunlardan biri;

Yüce, Nuri (1988). Ebu’l-Kasım Cârullah Mahmûd bin Omar bin Muhammed bin
Ahmed ez-Zamahşari el Hvârizmî, Mukaddimetü’l-Edeb: Hvârizm Türkçesi ile Tercümeli
Şuşter Nüshası: Giriş, Dil Özellikleri, Metin, İndeks, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

NEHCÜ’L-FERÂDİS1

Mahmud bin Ali (Kerderli Mahmud) tarafından yazılmıştır. Bir nüshasının


hatimesindeki bilgiden hareketle eserin yazımı müstensihi tarafından müellifin ölümünden üç
gün sonra M. 1360 yılında tamamlandığı söylenebilir.

Türk edebiyatı sahasındaki kırk hadis çevirilerinin ilk örneği olan, dinî nitelikli bir
eserdir. Kitap her biri 10 fasıl olan 4 müstakil baptan oluşmuştur. Her fasıl bir hadisle başlamış,
bu hadisin Türkçe tercümesi verilmiş, konuya daha iyi açıklık getirmek maksadıyla tanınmış
İslam âlimlerinin eserlerinden mütalaalar, menkıbeler, hikâyeler de alınmıştır. Müellifin bu
kitabı yazma amacı, kitabın adından da anlaşılacağı üzere okurlarının bu kitaptaki faydalı
sözlere göre hayatını sürdürüp cennete gidebilmesi olarak düşünülebilir. Bu nedenle sade ve
anlaşılır bir üslupla yazılmıştır.

Dilinin sade ve anlaşılır olması, bu eserin pek çok kopyasının oluşturulmasını


sağlamıştır. İstanbul Yeni Cami (tam nüsha), Paris, Mercani nüshaları bunlardan bazılarıdır.

Eser üzerine pek çok çalışma yapılmıştır. Bunlardan biri;

Eckmann, Janos (Çevriyazı) (2004). Nehcü’l-Ferâdis. Uştmahlarnıng Açug Yolı


(Cennetlerin Açık Yolu), Metin (Semih Tezcan-Hamza Zülfikar), Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.

MUİNÜ’L-MÜRİD2

M. 1313-1314 yıllarında İslam adında bir müellifçe yazıldığı bilinmektedir.

Sadece dinî bilgileri öğretmek gayesiyle İslam dinini yeni öğrenenler ve Arapça
bilmeyenler için sade bir dille yazılmıştır. Eserin Türkmenler arasında yaygın biçimde

1
Cennetlerin yolu
2
Müridin yardımcısı
kullanıldığı bilinmektedir. feûlün feûlün feûlün feûl vezniyle 407 dörtlüktür. Zeki Velidi Togan
tarafından tanıtılmıştır.

Bilinen tek nüshası Bursa Yazma ve Basma Eski Esreler Kütüphanesi’nde kayıtlı
Mecmuatü’r-Resâil adlı yazmanın içindedir. 51 sayfadır, yaklaşık 900 beyittir.

Eser üzerine pek çok çalışma yapılmıştır. Bunlardan bazıları;

Toparlı, Recep-Argunşah, Mustafa (2008). Mu’înü’l-Mürîd, Ankara: Türk Dil Kurumu


Yayınları.

HÜSREV Ü ŞÎRÎN

Kutb mahlaslı bir şair tarafından 1341-1342 tarihleri arasında Altınorda sahasında
yazılmıştır. Nizami’nin aynı addaki eserinin Türkçeye tercümesidir. Bu konudaki ilk çeviridir.
4370 beyittir. Bir aşk hikayesidir.

Eserin bilinen tek nüshası Paris Bibliotheque Nationale’dadır. Bu nüsha telifinden 42


yıl sonra Berke Fakih tarafından İskenderiye’de Altın Buga adına istinsah edilmiştir.

Eser ilk olarak A. Samoyloviç tarafından fark edilmiş, A. Zajaczkowski tarafından


Varşova’da 1958’de yayımlanmıştır.

Hacıeminoğlu, Necmettin (1968). Kutb’un Hüsrev ü Şirin’i ve Dil Hususiyetleri,


İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.

MUHABBET-NÂME

Harezmî mahlaslı bir şair tarafından M. 1353’te Sirderya’da yazılmıştır. Mesnevi


tarzında yazılmış bir eserdir. Farsça beyitleri de ihtiva etmektedir. “Name” adı verilen 11 kısa
bölümden oluşmuştur. “Kıta” adı verilen gazeller de yer almaktadır.

Çok uzun süre okunduğu bilinmektedir. Sade bir Türkçe ile yazılmıştır.

Biri Uygur, diğerleri Arap yazısıyla yazılmış 4 nüshası bulunmaktadır. Uygur harfli
nüsha Oğuz-Kıpçak dil özelliklerini, Arap harfli nüshalar geç dönem istinsah edildiği için
Çağatay tesirini taşımaktadır. Nüshaların ikisi British Museum’da, ikisi İstanbul Millet
Kütüphanesi’ndedir.

Nüshalar üzerine çalışmalar yapılmıştır. Bunlardan biri;


Sertkaya, Osman Fikri (1972). Horezmî’nin Muhabbet-name’sinin İki Yeni Yazma Nüshası
Üzerine”, Türkiyat Mecmuası, XVII: 185-207. (İstanbul Millet Kütüphanesi’ndeki Arap harfli
iki nüsha incelenmiştir.)

Mİ’RÂC-NÂME

M. 1436’da Melik Bahşı tarafından Herat’ta istinsah edilmiştir. Eserin dil


hususiyetlerinden, istinsah tarihinden önce XIV. yy.da yazıldığı düşünülmektedir.

Uygur harfli tek nüshası Paris Bibliotheque Nationale’dadır.

Eser üzerine yapılan çalışmalardan; ‘Sertkaya, Osman Fikri (1968). Miracnâme: Metin,
İndeks, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Mezuniyet Tezi.”
önemlidir.

SİRÂCÜ’L-KULÛB3

Dinî, tasavvufi, didaktik mensur bir eserdir. Bu eserin Harezm Türkçesi ile tercüme
edilmiş birkaç nüshası bulunmaktadır. Bu nüshalardan Moskova Devlet Arşivi’nde
bulunanında 19 soru ve cevabı yer almaktadır. Nüshada Çağatayca özellikler görülmektedir.

Bu eserler dışında Kur’an-ı Kerim tercümeleri, Altınorda yarlık ve bitikleri de yer


almaktadır.

3
Kalplerin (gönüllerin) ışığı

You might also like