10 17752-Guvenlikstrtj 1394899-3554950
10 17752-Guvenlikstrtj 1394899-3554950
2023, “Yeni” Savaşlar ve “Yeni” Ordular Özel Sayısı: 13-30 Araştırma Makalesi
DOI: 10.17752/guvenlikstrtj.1394899 Research Article
Özgür KÖRPE
Öz
Konvansiyonel harp ve düzensiz savaşlarla ilişkili kavramlar uzun bir süredir akademik
literatürde kullanılmakla birlikte, ikinci kavram, yani düzensiz savaş; asimetrik savaş, hibrit
savaş, özel harp, gayrinizami harp, gerilla savaşı, ayaklanma, anarşizm, psikolojik savaş ve
terörizm gibi yakın anlamlı kavramlarla iç içe geçmiş durumdadır. Düzensiz savaş
kapsamındaki pek çok kavramın kullanılmasındaki düzensizlik, en azından üzerinde bir
mutabakat sağlanmış olan kavramlardan yapılacak çıkarımlarla, bir nebze giderilebilir. Diğer
taraftan kullanılan yöntemler bakımından hibrit savaş; doğrusal olmayan savaş, dördüncü nesil
savaş gibi yeni tanımların içerikleriyle de benzeşmektedir. Tanımlama ile ilgili bu karmaşık
durum, kavrama yüklenen anlam üzerinde derin tartışmaları beraberinde getirmektedir. Bu
araştırmanın temel iddiası, konvansiyonel, asimetrik ve hibrit savaş kavramlarının birbirini
ikame edebilen eş anlamlı kavramlar olmadığı, ancak düzensiz savaşlar evreninde eş güdümlü
olarak kullanılabilecekleridir. Bu bağlamda bu araştırma, bahse konu eş kullanımlı kavramlar
arasındaki ilişkiyi muharebe sahası fonksiyon alanları çerçevesinde ele almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Güvenlik, Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları,
Konvansiyonel Harp, Düzensiz Savaş, Kavramsal Analiz
Abstract
Although concepts related to conventional warfare and irregular warfare have been used
in academic literature for a long time, the latter concept is intertwined closely with concepts such
as asymmetric warfare, hybrid warfare, special warfare, unconventional warfare, guerrilla
warfare, insurgency, anarchism, psychological warfare, and terrorism, all of which have near-
synonymous meanings. The irregularity in the usage of many concepts within the scope of
irregular war can be eliminated, at least to some extent, via inferences from concepts on which a
Doç. Dr., İstanbul Aydın Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve
Uluslararası İlişkiler Bölümü, İstanbul, Türkiye, ORCID: 0000-0002-7633-7596, e-posta:
[email protected].
Geliş Tarihi / Submitted: 28.09.2023
Kabul Tarihi / Accepted: 04.11.2023
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
13
Özgür KÖRPE
consensus has been reached. On the other hand, it is similar to the contents of new definitions such
as hybrid warfare, non-linear warfare, and fourth-generation warfare in terms of the methods
used. This complex situation regarding the definition brings about deep debates on the meaning
attributed to the concept. The main claim of this research is that the concepts of conventional,
asymmetric, and hybrid warfare are not synonymous concepts that can replace each other but
concepts that can be used in coordination in the universe of irregular wars. In this context, this
research examines the relationship between these substitutional concepts within the framework of
battlefield functional areas.
Keywords: International Security, Battlefield Functions, Conventional Warfare,
Irregular Warfare, Conceptual Analysis.
Summary
The changing nature of war is Clausewitz’s main problem. That is why the
tendency to define the chameleon called war in different ways in terms of place,
time, and power, to categorize it or to attribute it to new qualities has never been
lacking throughout history. In fact, the changing nature of the war has been emphasized
even more by today’s writers under the title of “new wars”. Today, the consensus
among writers not only confirms this variability but also derives new concepts such
as “asymmetry”, “generations of war”, “multidimensionality”, “hybridity”, “multi-
actorism”, and “global uprising”.
So, based on the consensus on the variability of war, it seems possible to
examine the relationships between new concepts. As a matter of fact, this apparent
conflict and implicit agreement between those who defend the immutability of the
nature of war and those who claim variability also emerges in the relationship
between conventional warfare, asymmetric warfare, and hybrid warfare.
Within the framework of this problem, some questions come to mind. Is it logical
to make classifications as “conventional warfare”, “asymmetric warfare”, and “hybrid
warfare” in the first place? Or are the concepts of “conventional”, “asymmetric”, and
“hybrid” merely descriptive adjectives referring to the changing nature of warfare?
More importantly, how can some differences be revealed in terms of the relationship
between these concepts and, within this relationship, the main battlefield functions
(MBF)? This study aims to find short answers to these questions.
Since the increasing influence of asymmetry and its evolution into a hybrid
quality have eliminated the Weberian “state’s monopoly of legitimate violence” de facto,
if not legally, “hybrid” becomes a stronger qualifying adjective than asymmetry. In this
context, the actors who use or do not mind using the hybrid opportunities and
capabilities have become the subjects of hybrid warfare, while the legitimate state
organization has become the object of this warfare. Therefore, in the case of the
Turkish Armed Forces (TAF), how the state’s armed forces participate in hybrid
combat has begun to be called Operation in a Hybrid Environment (OHE).
14
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
As the final analysis, it is considered that the meeting point of all reconciling
efforts regarding conventional warfare, asymmetric warfare, and operations in a
hybrid environment is “law” because these facts are named with concern for the legal
context. In this context, conventional warfare is related to both parts of the law of
war, that is, both the law of the use of force [jus ad bellum] and the law of armed conflict
[jus in bello, international humanitarian law]. Although asymmetric warfare varies
from state to state, it is not governed by the law of war but by domestic law and, in
this context, human rights law and in some cases by the law of armed conflict. It can be
said that OHE is related to both the law of armed conflict and the human rights law
in varying degrees, directly related to the physical environment in which it is practiced.
After revealing the logical and chronological relationship between these three
concepts, it is useful to look at the reflection of this relationship on the battlefield.
For this purpose, each function of MBF was used as an analysis tool.
In this study, the relationship between conventional warfare, asymmetric
warfare, and hybrid operations has been tried to be revealed in the context of the main
battlefield functions. The differences that are thought to exist between these concepts
in terms of planning and command control are discussed especially within the scope
of target management, risk management, and shaping the battlefield. The findings
reveal that the changing nature of war in the Clausewitzian sense has developed
some new forms of struggle but since the tendency towards unlimited violence in
the nature of war has not changed, the concepts of “asymmetry” and “hybrid” are
not new categories of struggle, but they are rather qualifications.
On the other hand, some researchers who encounter a new definition of war
may put forward counterarguments such as “it is possible to see such an example of
this or that in history” or “actually, it was previously defined as follows, this or that
new concept is a different expression of the old definition.” However, this group of
researchers claiming that change is nothing new, implicitly approves the variable
nature of war by accepting the phenomenon as a given. Apparently, their main
objection is to create new concepts and confusion based on the variability in war
and by creating the impression that it has never happened before, which can be
justified. However, the confusion can be eliminated by producing concepts nationally.
Giriş
Savaş kavramını felsefi bakımdan ele alan yazarlar arasında Carl Von
Clausewitz’in ayrıcalıklı bir yeri vardır. Clausewitz’e bu değeri kazandıran husus,
onun, savaş olgusunu ilk kez insan doğasının bir parçası olarak ifade etmesi ve siyasi
meselelerin çözümü hususunda savaşı araçsallaştırmasıdır. Hatırlanacağı üzere,
Clausewitz’in çerçevelediği anlamda savaş, politikanın başka araçlarla devamıdır.
Savaşın bu araçsal niteliğini açımlamak adına ikili bir tanım yapan Clausewitz’e
göre savaş, hasım tarafları karşılıklı iradelerini yerine getirmeye zorlayan bir şiddet
15
Özgür KÖRPE
1
Carl Von Clausewitz, Savaş Üzerine, (çev. H. Fahri Çeliker), Özne Yayınları, İstanbul, 1999, s. 37.
16
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
kavramsal ayrım üzerinde etraflıca tartıştığımızdan,2 bu makaleyle ilgili olduğu
kadar açıklama yapmayı yeterli buluyoruz. Savaşa ilişkin millî kavramsallaştırmalar
büyük ölçüde yirminci yüzyıl başlarında başlamıştır. Bu süreç Türkiye’nin Kuzey
Atlantik Paktı’na katılmasından sonra farklı bir hızda ilerlemiştir ki bu, öncekine
göre çok daha düşük bir tempodur. Bugünkü askerî kavramsallaştırmalarımızın büyük
çoğunluğu, Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri askerî yayınlarından
yaptığımız çevirilerin ürünleridir. Yabancıların ürettiği kavramların tercüme
edilmesine pek tabii ki bir itiraz yoktur. Burada asıl dikkat çekmek istediğimiz husus,
okuyucunun pek çok yerde olduğu gibi bu makalede de karşılaşacağı, sözlükte eş
anlamlı göründüğü halde uygulamada artık farklı içeriklere sahip olan kavramların
güncellenmesi gerektiğidir.
Bu bağlamda biz harp kavramını yirminci yüzyılın ilk yarısında üretilmiş ve
fiilî ömrünü aynı yüzyılın son çeyreğinde tamamlamış olan konvansiyonel harp
çerçevesiyle sınırlı kullandık. Savaş kavramını ise bunun dışında kalan yeni çatışma
biçimleri için kullandık. Bu tercih pek tabii ki tartışmaya açıktır fakat bu
çalışmanın kavramsal bağlamı göz önüne alındığında, böyle bir sınıflandırmanın
metnin anlaşılırlığını kolaylaştıracağını düşünüyoruz.
1. Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Kavramları Arasındaki İlişki
Askerî yayınlarda konvansiyonel harbin doğrudan bir tanımına
rastlanılmamakla birlikte, kavramla ilişkili ve yakın tanımlardan yola çıkılarak, bir
konvansiyonel harp tanımına ulaşılabilmektedir. Örneğin mülga askerî terimler
sözlüğüne göre Konvansiyonel Kuvvetler; “nükleer olmayan bir görevi yerine
getirecek kuvvetlerdir.”3
Keza askerî yayınlarda tanımlandığı şekliyle Konvansiyonel Olmayan Savaş;
“Bir kaynak tarafından desteklenerek teşkilatlanan, eğitilen, teçhiz edilen ve
yönlendirilen; çoğunlukla mahalli kuvvetler tarafından icra edilen askerî harekât
veya milis harekâtıdır.”4 Bu tanımlardan yola çıkılarak, bu çalışma çerçevesinde
konvansiyonel harp; devlet teşkilatı içinde yer alan, devlet güvenliğini sağlamak
maksadıyla eğitilen, teçhiz edilen ve yönlendirilen silahlı kuvvetlerin iştirakiyle,
belli hukuk kurallarına göre gerçekleşen savaş şeklinde tanımlanabilir.
Yine askerî yayınlarda Asimetrik Savaş; “teknolojik ve askerî açıdan üstün
olan/olmayan bir hasma kendi çıkarlarımızı kabul ettirmek maksadıyla;
hassasiyetlerini istismar ederken, kuvvetli yanlarından kaçınarak yumuşak gücü de
kapsayacak şekilde, ölümcül/ölümcül olmayan askerî/askerî olmayan araçlar ile yeni
2
Özgür Körpe, Maske ve Keleş: Düzensiz Savaşa İlişkin Sorular ve Cevaplar, Yeditepe Yayınevi,
İstanbul, 2022, s. 26-28.
3
Türk Silahlı Kuvvetleri, MS 76-3 TSK Müşterek Askerî Terimler Sözlüğü, Genelkurmay Basımevi,
Ankara, 1992, s. K-17.
4
TC 7-100 Hybrid Threats, Headquarters Department of Army, Washington D.C., 2010, s. 2-3.
17
Özgür KÖRPE
5
Age, s. 1.
6
DoD Directive Nr. 3000.07, U.S. Department of Defense, Washington, DC, USA 1st December
2008, s. 11-12.
7
Paul F. Herman, “Asymmetric Warfare: Sizing the Threat”, Low Intensity Conflict & Law
Enforcement, 6:1, 1997, s. 176.
8
Steven Metz ve Douglas V. Johnson, Asymmetry and US Military Strategy: Definition, Background,
and Strategic Concepts, Strategic Studies Institute, Pennsylvania, 2001, s. 5.
18
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
politika yayınlarında ve ana akım medyada -kendi başlarına yararlı olsalar da- sıklıkla
bir araya getirilmektedir. Monaghan bu konuda ayrıntılı bir bibliyografya sunmaktadır.9
Bir de Hibrit Ortamda Harekât (HOH) kavramı vardır ki bu da günümüz
güvenlik ortamında geniş bir yelpazeye yayılarak varlığını sürdüren, çok boyutlu ve
öngörülmesi zor, belirsizlikler içeren hibrit (karma) tehdit/riskleri karşılayacak şekilde,
eş zamanlı olarak birkaç harekât türünün icra edilmesi olarak ifade edilmektedir.10
Tüm bu tanımlamalara istinaden denilebilir ki konvansiyonel harp, devletle
devlet arasında meydana gelir ve bu ona simetrik bir nitelik kazandırır. Bu simetrinin
askerî stratejik ve operatif seviyelerinde kaçınılmaz bir şekilde, kara kuvvetleri daha
çok kara kuvvetleriyle, deniz kuvvetleri deniz kuvvetleriyle, hava kuvvetleri hava
kuvvetleriyle karşı karşıya gelebileceği anlaşılabilir. Esasen kuvvetlerin simetrik
muharebelere öncelik vermesinin bir nedeni de muhasımın bu imkân ve kabiliyetini
etkisiz hale getirerek, diğer kuvvetler üzerinde yaratabileceği asimetrik etkilerini
önlemektir.
Ancak simetrik muharebeler yüksek maliyetli olmaları nedeniyle, günümüz
konvansiyonel harplerinde daha az tercih edilir hale gelmiştir. Düşmanın üzerinde
asimetrik etkiler oluşturmak daha muteber bir yöntem olarak kendisini
göstermektedir. Farklılık ve üstünlük boyutlarına sahip olan asimetri ya muhasımın
elinde bulunmayan ya da ondan üstün olan imkân ve kabiliyeti ona karşı kullanır.
Simetrik etkilere nazaran asimetrik etkiler hem çok daha düşük maliyetli hem de
çok daha ölümcül olabilir. Bu nedenle modern askerî çatışmalarda, sözgelimi
kara/deniz kuvvetlerine karşı hava kuvvetlerinin kullanılmasına, hava kuvvetlerini
hava kuvvetiyle imha etmenin yanında, onun üslerine kara/deniz taarruzları yapmaya,
özel kuvvetleri birbirine karşı kullanmakla zaman ve kaynak kaybetmek yerine bunları
kara/deniz/hava birliklerine karşı kullanmaya önem ve öncelik verilir.
Konvansiyonel harpte popüler ve tercih edilir hale gelen asimetrinin; maliyet
etkinliği sayesinde, zamanla harbin genel karakteristiğine nüfuz ettiği görülmektedir.
Zira maliyet etkinlik yalnızca ekonomik faydadan ibaret değildir. Daha az gayretle
daha fazla etki oluşturmak, asimetrinin maliyet etkinliğini ortaya koyar. Bu ise
asimetriden daha çok yararlanma konusunda, devletlerin ilgisini cezbetmektedir.
Böylece savaşlar, benzeşen kuvvetlerden ziyade, benzeşmeyen kuvvetler arasında
meydana gelmeye başlamıştır.
Esasen bir KOS unsuru olan özel kuvvetler de teşkilatlandığı, eğittiği ve
danışmanlık verdiği gerillalarla birlikte asimetrik etkiler oluşturur. Dolayısıyla KOS’u
savaşın asimetrik bölümü olarak görmek makuldür. Eski çağlardan beri konvansiyonel
harplerin destekleyici unsuru olarak kullanılan asimetri, yirminci yüzyılın ikinci
yarısından itibaren sonuç alıcı pragmatik bir eylem olarak tercih edilir hale gelmiştir.
9
Sean Monaghan, “Countering Hybrid Warfare So What for the Future Joint Force?”, Prism,
2019, 8:2, s. 83.
10
TC 7-100 Hybrid Threats, Blm. 5- sayfa 1.
19
Özgür KÖRPE
Ancak yine de harbin değişmez niteliği olan sınırsız şiddet, varlığını muhafaza
etmiştir. Bu nedenle “asimetri”, isteklerini hasma kabul ettirmeyi esas alan yeni bir
mücadele biçimi olarak değil, harbin yeni bir niteliği olarak ortaya çıkmıştır.
Asimetrinin sahada kazandığı başarılar, günümüz savaşlarının seyrini iki
şekilde etkilemiştir. Birinci etkisi, devletleri yüksek stratejilerini gerçekleştirmek
için vekil kullanmaları konusunda teşvik etmesidir. İkinci olarak da asimetrik
kuvvetlerin yanında konvansiyonel imkân ve kabiliyetleri de asimetrik etkiler
oluşturacak şekilde kullanılmasıyla, sürenin, zayiatın ve maliyetin azalmasıdır. Bu
durum askerî harekâtta karma kuvvetlerin kullanımını daha da arttırmış ve çatışmaları
daha da karmaşık hale getirmiştir. Artık beklenen etki, yalnızca asimetrik değil,
bununla birlikte sinerjiktir. Bu yeni biçim karma ve sinerjik mücadeleye “hibrit savaş”
adı verilmiştir. Öte yandan harbin sınırsız şiddet niteliği değişmemiş olduğundan,
hibrit savaş kavramı da bir nitelikten ibarettir.
Asimetrinin giderek artan etkisi ve hibrit niteliğe evrilmesi, günümüzde
Veberci anlamdaki “devletin meşru şiddet tekelini”, hukuken olmasa da filen
ortadan kaldırmış olduğundan, “hibrit”, asimetriden daha kuvvetli bir niteleme
sıfatı haline gelmektedir. Nitekim hibrit savaş kavramının mucidi olan Hoffman,
hibrit savaşın yükselişinin konvansiyonel veya geleneksel savaşın sonu anlamına
gelmediğini, fakat yirmibirinci yüzyıldaki askerî planlamalar için güçleştirici bir
faktörü temsil ettiğini tespit eder. Hoffman hibrit savaşı; konvansiyonel yetenekler,
düzensiz taktikler ve oluşumlar ile ayrım gözetmeyen şiddet, zorlama ve suç faaliyeti
içeren terörist eylemlerin kullanımını eşzamanlı olarak birleştiren hem konvansiyonel
hem de konvansiyonel olmayan harbin bir karışımı olarak tanımlar.11 Bu bağlamda
hibrit imkân ve kabiliyetleri kullanan ya da kullanmakta sakınca görmeyen aktörler
hibrit harbin öznesi olurken, meşru devlet teşkilâtı bu harbin nesnesi haline
gelmiştir. Dolayısıyla TSK özelinde devlet silahlı kuvvetlerinin hibrit mücadeleye
iştirak etme biçimi, Hibrit Ortamda Harekât olarak adlandırılmaya başlamıştır.
Ancak savaş, kendi kavramlarını üretmeye devam etmektedir. Hibrit bile tek
başına açıklayıcı olma niteliğini yitirmiştir. Lineer olmayan savaş, çok alanlı harekât
gibi yeni kavramların yanında; denkleme bilgi harekâtı, siber güvenlik, insansız
sistemler, düzensiz göç ve iklim değişikliği yeni değişkenler eklenmektedir.
Son tahlilde konvansiyonel harp, asimetrik ve hibrit savaşa ilişkin tüm
bağdaştırma çabalarının buluşma noktasının “hukuk” olduğu değerlendirilmektedir.
Zira bu olguların hukuki bağlam kaygısı güderek isimlendirildikleri açıktır. Bu
bağlamda konvansiyonel harbin, savaş hukukunun her iki bölümüyle, yani hem kuvvet
kullanma hukukuyla [jus ad bellum], hem de silahlı çatışma hukukuyla [jus in bello,
uluslararası insancıl hukuk]; asimetrik harbin, devletten devlete farklılık göstermekle
11
Frank G. Hoffman, Conflict in the 21st Century: The Rise of Hybrid Wars, Potomac Institute for
Policy Studies, Arlington, Virginia, 2007, s. 13.
20
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
birlikte, savaş hukukuyla değil, iç hukuk ve bu bağlamda insan hakları hukukuyla,
bazı durumlarda ise silahlı çatışma hukukuyla; HOH’un ise icra edildiği fiziki
çevreyle doğrudan ilişkili olarak, değişen oranlarda hem savaş hukukuyla, hem de
insan hakları hukukuyla ilişkili olduğu söylenebilir. Üç kavram arasındaki
mantıksal ve kronolojik ilişkiyi ortaya koyduktan sonra, bu ilişkinin muharebe
sahasına yansımasına bakmakta yarar vardır. Bunun için MSAFA’nın her bir
fonksiyonu birer analiz aracı olarak kullanılacaktır.
2. İlişkinin Muharebe Sahasına Yansıması-1: Manevra
Manevra konvansiyonel harpte taktik ve operatif hedeflere yöneltilen
bindirilmiş, indirilmiş ve kara havacılık sistemlerinden oluşurken; asimetrik savaşta
gücüyle orantılı olmayan etkiler oluşturmayı amaçlayan bir niteliğe bürünmektedir.
Her ne kadar asimetrik savaş bindirilmiş, indirilmiş ve kara havacılık sistemlerini
kullansa da bu imkân ve kabiliyetlerin her birisinden, hasmı gücüyle orantılı
olmayan etkiler oluşturarak etkisiz hale getirmek maksadıyla yararlanılmaktadır.
Bu nedenle KOS, Teröristle Mücadele Harekâtı (TMH), Ayaklanmaya Karşı
Koyma Harekâtı (AKKH) ve İstikrar Harekâtı’nda (İH) manevra, hasımdan sayısal
ve nitelik bakımdan üstün olmak kaydıyla, hafif teçhiz edilmiş birliklerden oluşan
ve harekât bölgesinin herhangi bir yerine süratle aktarılabilen, araziden ziyade
muhasımı hedef alan, araziyi ele geçirmek ve elde bulundurmak yerine, araziyi kontrol
altında tutarak, muhasımın kullanımını engelleyen bir niteliğe bürünür.12 Keza
konvansiyonel harp, maksat ve hedefleri bakımından halktan uzak durarak muhasımın
kendisiyle benzeşen kesimi olan silahlı kuvvetlerini muhatap alırken; asimetrik
savaşta halk desteğinin kendi tarafına çekilmesi birinci öncelikli maksat haline
gelmektedir. Bu nedenle konvansiyonel harpte askerî harekât sivil yerleşimlerden
görece uzak bölgelerde ve askerî kuvvetler arasında meydana gelebilirken, asimetrik
savaş harekâtı sivillere, bu bağlamda meskûn mahallere daha da yaklaşmaktadır.
Meskûn mahallerin ön plana çıkması, HOH’a ilişkin değerlendirmelerin
çıkış noktası olarak kabul edilmiştir. Nitekim askerî yayınlara göre, hibrit harekât
ortamının büyük kısmını meskûn mahaller teşkil etmektedir.13 Meskûn mahaller,
konvansiyonel harpte karşılaşılabilecek çatışma ortamlarından yalnızca birisi
durumundayken, asimetrik savaşta “halk desteği” faktörü nedeniyle, terörist
unsurların veya ayaklanmacıların yararlandığı, gizlendiği ve lojistik destek temin
ettiği bir alan haline gelmiştir. HOH’ta ise tüneller, bina geçişleri, yaratıcı tuzaklar
ve canlı kalkanlar gibi uygulamalarla meskûn mahallerin doğrudan çatışma alanı
haline getirildiği görülmektedir.
Zırhlı birlikler, bu bağlamda da tank, konvansiyonel harpte ana manevra
unsuruyken; asimetrik savaşta, hukuki ve sosyal sınırlamalar nedeniyle daha statik
12
The U.S. Army Concept for Maneuver in Multi-Domain Operations, 2028-2040, July 2020,
Department of Defense, Washington D.C., s. 38.
13
TC 7-100 Hybrid Threats, s. 4-7.
21
Özgür KÖRPE
14
AFC Pam 71-20-6 Army Futures Command Concept for Fires 2028, Department of Defense,
Washington D.C., 15 September 2021, p. 20.
15
Charles M. Kelly, “Information on the Twenty-First Century Battlefield: Proposing the Army’s
Seventh Warfighting Function”, Military Review, 100:1, 2020, s. 65.
22
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
savaşta muhasım unsurların gizli faaliyet elemanları olması ve gizliliğin TMH, AKKH
ve İH’da hayati öneminin bulunması, istihbarat gayretlerinin konvansiyonel harbe
kıyasla artmasına neden olmaktadır. Son dönemde asimetrik savaş ve HOH’ta İHA’ların
kullanımının artması, bu konuyla ilgili önemli bir faktör olarak göze çarpmaktadır.
Konvansiyonel harpte de İHA kullanımının artabileceği değerlendirilmektedir.
Konvansiyonel harpte bir muharebe destek unsuru olarak MEBS, taktik
irtibatların sağlanmasının yanında, sahip olduğu elektronik savaş imkân ve
kabiliyetleriyle, düşmanın elektromanyetik görüngeyi (EMG) kullanmasını
engellerken, dost EMG kullanma kabiliyetini korur. Elektronik harbin bir bölümü
olan seyrüsefer harbi, hassas angaje sistemlerini karıştırarak yanlış yönlendirir. Öte
yandan bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki gelişmeler, tüm haberleşme ve K/K
vasıtalarını siber saldırıların birer hedefi haline getirmektedir. Bu duruma
asimetrik harbin ve HOH’ın düzensiz ve hatlara bağlı olmayan karmaşık yapısı
eklendiğinde, seyrüsefer harbinin yıkıcılığı ile taktik irtibatları yedekleme ihtiyacı
artarken, imkânlar da aynı oranda azalmaktadır.
5. İlişkinin Muharebe Sahasına Yansıması-4: Hareket Kabiliyeti, Beka,
Hava Savunma, MHD
Beka, tıpkı manevra, ateş desteği ve keşif gibi, taktik harekâtın temel
kurallarından birisi olması nedeniyle, her üç mücadele biçiminde de değerini
muhafaza etmektedir.16 Konvansiyonel harpte beka, çatışma ve entegrasyon
sistemlerinin kabiliyetlerinin düşman etkilerine karşı korunması şeklinde ön plana
çıkarken; asimetrik savaşta beka, gizlilik ile terörist saldırıları, mayın/EYP içeren
mekanik pusulara karşı intikal emniyeti ile karakterize edilir. Konvansiyonel
harpte ve asimetrik savaşta olduğu gibi HOH’ta da bütün komutanlar için imkân
ve kabiliyetleri korumak önemlidir. HOH’ta da dost birliklerin hareket kabiliyetini
kısıtlayan EYP tehdidiyle mücadele önemli bir faaliyettir. Konvansiyonel harpte
olduğu gibi HOH’ta da bekanın en çok ön plana çıkan unsurlarından birisi
tanksavar savunmasıdır. Konvansiyonel harpte tanksavar sistemleri, zırhlı birliklerin
belli tank imha bölgelerine kanalize edilmesi başarıldığı takdirde anlamlı hale gelir.
Bu sistemlerin maliyetli olması nedeniyle, öncelikli hedefleri K/K araçları ve kritik
zırhlı hedeflerdir. Buna karşılık asimetrik savaşta ve HOH’ta teröristlerin öncelikli
hedefi, tanksavar silahları ile tank ve zırhlı araçları etkisiz hale getirmektir. TMH’ta
tankların ve zırhlı araçların üs bölgelerinde konuşlanması ve hareket imkânlarının
sınırlı olması, HOH’ta ise tank ve zırhlı araçların gerek yaya unsurları perdelemesi
gerek meskûn mahallerde daha açık hedef teşkil etmesi ve gerekse bir atışla hem bir
tankı/zırhlı aracı hem de içindeki personeli etkisiz hale getirme fırsatı sunması,
16
(SMFLS5) The Sustainment & Multifunctional Logistics Smartbook, Fifth Edition, Lightning
Press, Lakeland, FL, 2021, s. 2-10.
23
Özgür KÖRPE
17
SMFLS5, p. 3-42.
18
AFC Pam 71-20-6, p. 34.
19
Bilindiği üzere diğer ikisi muharebe ve muharebe desteğidir.
20
FM 5-0 Planning and Orders Production, Headquarters Department of Army, Washington
D.C., 2022, s. 2-8.
24
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
Tablo 1. MSAFA Bağlamında
Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Arasındaki İlişki
Konvansiyonel harp Asimetrik Savaş Hibrit Harekât
Terörist saldırıları,
mayın/EYP içeren
EYP tehdidiyle mücadele
Çatışma ve entegrasyon mekanik pusulara karşı
Beka TAS Savunması
sistemlerinin korunması intikal emniyeti ve yüksek
rakımlı arazide iklim
koşullarıyla mücadele
Özel düzenlemeler,
Muharebe Barış koşullarının harekât
Belli prosedürler ve Sivillerden MHD talebi,
hizmet ihtiyaçlarına entegre
usuller Operatif planlamanın
desteği edilmesi
önemi
Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.
25
Özgür KÖRPE
21
CINC/JTF Joint Targeting Organizations and Architecture, Joint Targeting School, Dam Neck
AB, VA, 1997, s. 2-1.
22
CINC/JTF, p. 2-12.
23
FM 3-0 Operations, Headquarters Department of Army, Washington D.C., 2017, s. 1-19.
26
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
belirlenmesi, gerekse sivillere ilişkin değerlendirmeler, daha detaylı analizler
gerektirebilir. Bu bağlamda asimetrik savaş harekâtında, VDAM+Z formülüne
Sivil İşler, Tahlil, Mukayese, Keşif, Koordinasyon, İntikal ve Emniyet başlıkları da
eklenerek formülün VDAM+Z+S+T+M+KE+KO+İN+EM haline dönüşmesi,
ayrıca İnsan İstihbaratı (İNİS) faaliyetleri ile ağ analizi, fayda-mahzur (Güçlü
yönler, Zayıf yönler, Fırsatlar, Tehditler; GZFT) analizi ve Planla, Uygula, Kontrol
et, Önle (PUKÖ) döngüsü gibi analitik yaklaşımların destekleyici olarak
kullanılması gerekebilir. Risk analizi, hedef yönetimi ve faktör analiziyle eş zamanlı
olarak yürütülür. Asimetrik savaşta tehlikelerin değerlendirilmesi, kontrollerin
geliştirilerek risk kararlarının alınması, uygulanması ve denetlenmesi, konvansiyonel
harbe göre daha fazla somut veriye gereksinim duyar. Zira aklın akılla mücadelesi
olarak adlandırılan asimetrik harbin öngörülemezliği, tehlikelerin değerlendirilmesini
zorlaştırmaktadır. Bu nedenle asimetrik savaşta planlama ve K/K faaliyetleri
konvansiyonel harbe kıyasla daha merkezî bir şekilde yürütülür.
Terör örgütleri, öğrenen ve uyabilen karmaşık yapılardır.24 Bu nedenle
HOH’taki risk yönetimi tüm aktörlerin birbirleriyle etkileşimlerinden kaynaklanan
kaotik, çok hızlı değişen ve öngörülemeyen şartları içeren tehdit ve riskleri
kapsamaktadır.25 Dolayısıyla HOH’ta komutan, muharebe sahasını canlandırabilmek
için, tehdit ve riskler ile durumu detaylı analiz etmek, vazifesinin maksadını doğru
olarak belirlemek, esnek ve detaylı bir harekât tasarısı üretmek durumundadır.
HOH’ta tehlikelerin somut olarak tanımlanması konvansiyonel harbe göre daha
zor, asimetrik harbe göre daha kolaydır. Örneğin, Kırım Krizinde olduğu gibi, “küçük
yeşil adamlar” bir tehlike olarak tanımlanabilir ancak, hukuki bağlantıları veya
bunlardan kaynaklanan risk olasılık dereceleri kolaylıkla değerlendirilemez.
8. Kavramlar Arasındaki Farklılıklar-3: Muharebe Sahasının
Şekillendirilmesinin Planlama ve K/K
Kara Kuvvetlerinin beş temel faaliyetinden birisi olan ve kısaca harekâtı
yürütmek için en elverişli ortamın hazırlanması olarak tanımlanabilen şekillendirme;
yalnızca düşmanın değil, dostun ve tarafsızın da şekillendirilmesini kapsar.26
Konvansiyonel harpte muharebe sahasının şekillendirilmesinde; düşmanı mümkün
olduğunca en zayıf şartta ve en kötü tertipte tutmak amaçlanırken; dost birliklerin
şekillendirilmesi onlara yeni birlikler tahsis ederek ve bu birliklerin başarılı olması
için gerekli vasıtaları sağlayarak gerçekleştirilir. Tarafsızlar veya muharebeye
girmemiş taraflar Bilgi Destek Harekâtı, Sivil İşler, Halkla İlişkiler ve İnsani
Yardım, komutanlara tarafsızların anlayış ve davranışlarını etkilemede yardımcı
olurken; istihkâm kaynakları ortamın şekillendirilmesinde kullanılır.
24
Literatürde geçen orijinal adı; “complex adaptive systems” Bknz. David Kilcullen, Countering
Global Insurgency, Journal of Strategic Studies, 28:42, 2005, s. 597-617.
25
TC 7-100 Hybrid Threats, s. 4-9.
26
FM 3-0 Operations, s. 1-13.
27
Özgür KÖRPE
Sonuç ve Değerlendirme
Bu çalışmada; konvansiyonel harp, asimetrik ve hibrit savaş arasındaki ilişki,
muharebe sahası ana fonksiyon alanları bağlamında ortaya koyulmaya çalışılmış;
bu kavramlar arasında, planlama ve komuta kontrol hususlarında var olduğu
düşünülen farklılıklar ise, özellikle hedef yönetimi, risk yönetimi, muharebe
sahasının şekillendirilmesi kapsamında ele alınmıştır. Bulgular, Clausewitz’in
çerçevelediği anlamda harbin değişen doğasının bazı yeni mücadele biçimleri
geliştirdiğini, ancak harbin doğasındaki sınırsız şiddet eğiliminin değişmemesi
nedeniyle, “konvansiyonel”, “asimetrik” ve “hibrit” kavramlarının, yeni birer
mücadele kategorisi değil, birer nitelemeyi ifade ettiğini ortaya koymaktadır. Bu
bağlamda muharebe sahası fonksiyon alanları çerçevesinde yaptığımız detaylı
incelemenin ardından, konvansiyonel olmayan, asimetrik ve hibrit savaşın
birbirini ikame edebilen eş anlamlı kavramlar olmadığı, ancak düzensiz savaşlar
evreninde eş güdümlü olarak kullanılabilecekleri iddiamızı nihayet bir tez olarak
ifade edebiliriz. Konvansiyonel harbin diğer üç kavramla aynı bağlama alınması ise
hatalı olacaktır; zira tamamen farklı bir mücadele biçimini ifade etmektedir. Bu
kavramı aynı bağlamda kullananların hatası, asimetrinin KOS’u kapsayan
niteliğini göz ardı etmiş olmalarıdır.
Diğer taraftan yeni bir savaş tanımıyla karşılaşan bazı kişiler, “bunun şöyle
bir örneğini tarihte görmek mümkündür”, “aslında bunun tanımı daha önce şöyle
28
Eş Anlamlı Değil ama Eş Kullanımlı:
Muharebe Sahası Fonksiyon Alanları Çerçevesinde Konvansiyonel, Asimetrik ve Hibrit Savaş
yapılmıştı, bu yeni kavram eski tanımın farklı bir biçimde ifadesidir” şeklinde karşı
argümanlar ileri sürebilmektedirler. Ancak, değişimin yeni bir şey olmadığını ileri
süren bu grup, olguyu veri kabul etmekle, aslında savaşın değişken karakterini de
örtülü bir biçimde onaylamaktadır. Anlaşılan o ki, bu grubun temel itirazı, savaşın
doğasındaki değişkenliğe dayanarak, daha önce hiç olmamış izlenimi yaratmak
suretiyle, yeni kavramlar türetilmesi ve kafa karışıklığı yaratılmasıdır. Clausewitz’in
değişmeyen doğası ve değişken karakteri göz önüne alındığında; değişimin yeni bir
şey olmadığı iddiasında haklılık payı olduğu ve fakat her ne suretle olursa olsun, bu
makaleye konu olan kavramların eş anlamlı değil ama eş kullanımlı olduğu
gerçeğinin kabul edilmesi ve nihayet kavramların millî olarak üretilmesiyle kafa
karışıklığının giderilebileceği değerlendirilmektedir.
Çatışma Beyanı:
Araştırmanın yazarı olarak herhangi bir çıkar çatışma beyanım bulunmamaktadır.
Kaynakça
Basılı Eserler
HERMAN Paul F. (1997). “Asymmetric Warfare: Sizing the Threat”. Low Intensity
Conflict & Law Enforcement, 6:1, 176-183.
HOFFMAN Frank G. (2007). Conflict in the 21st Century: The Rise of Hybrid Wars,
Potomac Institute for Policy Studies, Arlington, Virginia.
JTS (1997). CINC/JTF Joint Targeting Organizations and Architecture. Joint Targeting
School. Dam Neck AB, VA.
KELLY Charles M. (2020). “Information on the Twenty-First Century Battlefield:
Proposing the Army’s Seventh Warfighting Function”, Military Review, 100:1, 63-68.
KILCULLEN David (2005). “Countering Global Insurgency”, Journal of Strategic
Studies, 28:42, 597-617.
KÖRPE Özgür (2022). Maske ve Keleş: Düzensiz Savaşa İlişkin Sorular ve Cevaplar,
Yeditepe Yayınevi, İstanbul.
METZ Steven ve JOHNSON Douglas V. (2001). Asymmetry and US Military Strategy:
Definition, Background, and Strategic Concepts, Strategic Studies Institute,
Pennsylvania.
MONAGHAN Sean (2019). “Countering Hybrid Warfare So What for the Future Joint
Force?”, Prism, 8:2, 82-99.
SMFLS5 (2021). The Sustainment & Multifunctional Logistics Smartbook. Fifth Edition,
Lightning Press, Lakeland, FL.
Türk Silahlı Kuvvetleri (1992). MS 76-3 TSK Müşterek Askerî Terimler Sözlüğü (Mülga).
Genelkurmay Basımevi, Ankara.
Von CLAUSEWITZ, Carl (1999). Savaş Üzerine, (çev. H. Fahri Çeliker), Özne
Yayınları, İstanbul.
29
Özgür KÖRPE
İnternet Kaynakları
US Army (2010). “TC 7-100 Hybrid Threats”, Headquarters Department of Army,
https://armypubs.army.mil/epubs/DR_pubs/DR_a/pdf/web/tc7_100.pdf, erişim 07.08.2023.
US Army (2020). “The U.S. Army Concept for Maneuver in Multi-Domain Operations, 2028-
2040”, https://apps.dtic.mil/sti/pdfs/AD1118627.pdf, erişim 07.08.2023.
US DoD (2008). “Directive Nr. 3000.07 Irregular Warfare (IW)”, U.S. Department of
Defense, https://irp.fas.org/doddir/dod/d3000_07.pdf, erişim 11.07.2023.
US DoD (2021). “AFC Pam 71-20-6 Army Futures Command Concept for Fires 2028”, U.S.
Department of Defense, https://api.army.mil/e2/c/downloads/2021/10/06/
869ca62b/afc-concept-for-fires-2028-oct21.pdf, erişim 14.06.2023.
US Army (2022). “FM 5-0 Planning and Orders Production”, Headquarters Department
of Army. https://armypubs.army.mil/epubs/DR_pubs/DR_a/ARN36775-FM_5-0-
001-WEB-3.pdf, erişim 13.08.2023.
US Army (2017). “FM 3-0 Operations”, Headquarters Department of Army,
https://armypubs.army.mil/epubs/DR_pubs/DR_a/ARN36290-FM_3-0-000-WEB-2.pdf,
erişim 09.05.2023.
30